19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aydın Hatipoğlu dan bir roman: Saç Bir sevda masalı Şair Aydın llatipoğlu, yazarhğının 35. yılında, ilk kez bir romanla çıkıyor okur karşısma. Bir bakıma "uzun hikâye" diyc dc adlandırılabilecek romanı, ana öyküyc paralcl başka "kopuk öyküler"]e oluşuyor. Okur, bu "kopuk öykülcri" ana öyküyle birleştirdiğinde, değişik öykülere giriyor. SENNUR SEZER j;cnt, k.ıdmın C.ılıan Kâzım Abi dcdığı demirci ııstasının karısı lîleni'yc vur gundur. Kâzım, Ele nı gcnç yasjta öldüğünde, "çözdüğünde topıığuna değcn", ' rengi sarı mı, kızıl mı, kumral mı, bir alaca güzel" saçları kesnıi^, sandığa saklamıştı. Karısının ölüınündcn sonra çok yaşamayacağını sczdiğindcysc, Cihan'a bırakmıştır. Romanda, ara öykülerle, saçın bulundıığıı sandıöı alan, zengin Taci'nin de öyküsü anlatılır. Taci sevdiği kadın tarafından terk edilmiştir. Uzun güze! saçlı bu kadın, ayrılırkcn Taci'ye "Senin için o denli dcğerli ve anlamlıysa, işte sana saçlarım. Onları sana armağan ediyorum. Zaten bu kadar uzun saçtan da sıkılmıştım ııe zamandır. Al işte" der. Ve saçlarını kcsip verir. Okur, Tacı'yı akıl lıastalığına sürükleyen kör tutkunun duyulduğu sacların, asi sevgılisi Kamuran'ın saçları mı yok.sa sandıktaki Hleni'nin saçları mı olduğu konusunda ikircinılcnecektir. Ya da Taci'nin tutkusunun kaynağını sezecektir. Ama saçları kesilen yalnızca Elcni ile Kamuran değildir. Bir de adsız kadın vardır. Öyküsü "Kadını iterek soktular ıçeri. Daha doğrusu, fırlatıp, attılar odanın ortasına. Dört kişiydilcr..Ünitormasız dört kişi" di ye başlayıp "Üç adam birden, kadının kollarını ve kafasını sımsıkı yakaladılar. Cekedini çıkarıp bir kenara fırlattı. Ycnilgiyi içine sindircmemenin hıncıvla, kadı nın saçlarına yapıştı. Kalın bir nalat gibi burdu. Saçları ta aibinden kcsti" diye son bulan bir adsız kadın. Bu kadının öyküsü, Cihan'ın siyasal suçlu kimliğiyle eklemlenerck romanda yerini bulmaktadır. Okuru içinse, Cihan'ın hapishanede bile caymadığı saçlara yeni bir kişilik kazandırmaktadır. Aydın Hatipoğlu'nun Saç'ı, sevilen kişinin saçlarına duyulan delice tutkudan ayrı izleklerlc oktınduğunda günccl nitelikler kazanıyor. Eleni ile Kâzım'ın sevdası, azııılıklann Anadolu'dan göçmesi, Istanbul azınlıklarının yalnızlığı, siyasal inançlann geleneksel mistik inançları yenememesi vb. Saclara duyulan tutku isc yer yer, bir masala göndermclcr yapılarak anlatıyor. Bir kuleye hapsedilmiş, uzun güzel saçlı kızın masalına. Bu kız, sevdiğini, saçlarını sarkıtarak alır kuleye: "Kasaba daymışım. Daha çocukmuşum. Kâzım Abi'lerin evi kocamanmış. Pembe boyalıymış. Bakjyorum yukarı pencerede hleni, saçlarını tanyor. Bir yandan da Rumca bir şarkı söylüyor. Beni görünc yukarı çağınyor. 'Saçlarını sarkıt da, çek beni' demek istiyorum' söyleyemiyorum. Hvın kocaman kapısı açılıvcriyor kendi kendine." Hatipoğlu, saç güzellemelerindc, masalla adındakı oğrencı, S açlar, özellikle kadınlarda, hcp bir güzellik öğesı, hcp ayartıcı bir özelIik olarak sayılagelmistır. Kimi uluslar ve inanişlar onu örtülerle saklamış, kimi uluslar bir dönem pudralar, pcruldarla değiştirmeyı seçkinlık saymış, kısacası, doğal biçımı, gövdenin çıplaklığıyla bir tutulmuştur... Kimi zaman kadınların "akıl kısalığı"nın nedeni gibi gösterilse dc, kadın güzclliğini övcn şiir, öykü ve ro manlarda, uzun saçlartn ayrı bir ycri vardır. Kuşkusuz, tutkuların sapkınlığında da ayrı bir öğe olarak yer alır saçlar. Guy De Maupasand'ın ünlü öykülerinden biri de Saç adını taşır. Aydın 1 latipoğlu, sahi binden ayrı bir "sevgılı kimliği' taşıyan, sevdalısını akıl hasranesine sürükleycn güzel sacların bu öyküsünü, günümüzde başka ayrıntılarla değiştiren bir roman yayımladı: Saç. Yazarlığının yaklaşık }5. yılında, Aydın Hatipoğlu ilk kez bir romanla çıkıyor okur karşısına. Bir bakıma "uzun hikâye" (nouvel) diye de adlandırılabilecek romanı da, ana öyküye paralel başka "kopuk öyküler"le oluşuyor. Okur, bu "kopuk öyküleri" ana öyküyle birlestirdiğinde, değişik öykülere giriyor. Bir sevda masab ra göndcııiKİcı yapıııakla yetinmiyor, düşlerin olağanüstü özelliğinden yararlanarak yeni masallar yazıyor: "Halı bir gökkuşağı oluyor. Ben gökkuşağının üstünden kayıyorunı. Sanki bir yürüyen merdivenin üstündcymişim gibi, kayarak göğe doğrıı yükseliyorum. Gökkusjağının ucunda uleni, upuzun saçları halının üstüne bcrilmiş, beni bekliyor. Gökkuşağı o sacların uzantısıymış." Saç, kısa övkücüklcrlc, ana öyküden kopuk anlatılarla örülmüş. Bu özclliği ona bir fılm öyküsü özelliği de kazandırı yor. Saç üstünı. )a/ılmış bir film öyküsü. Berbcrferin, boyalann, şampuanların rek lam öğcsi saç güzelliğinin bir ağıtı olarak da okıınabilir Lu roman. Ama Hatipoğlu saç güzelliğıne bir övgü yazmamış yalnı/ca. Sacların ışıltısmın Kİmi zaman gölgelediği kimi zaman aydınlattığı başka öykü lcr dc anlatmış. Güncel ama görmcden geçip gittiğimiz alışılmış aynntılar çizmiş. Okuyun göreceksiniz. • Saç/ Roman/ Aydın Hatipoğlu/ Sarmal Yaytnevi/ 127 s. EMİN TÜRK ELİÇİN İİ VAKFI ARAŞTIRMA İNCELEME ÖDÜLÜ Araştırmacı yazar Emin Türk Eliçin anısına düzenlenen yanşmanın bu yılki konusu : Cumhuriyet Döneminde Türkiye'de Sınıfsal Yapıdaki Dönüşümler ve Sınıfların Nitelikleri " ÖDÜLLER: • Birinci 5 0 milyon • tkinci 25 milyon • • Üçüncü 15 milyon • SEÇİCİLER KURULU: Prof. Dr. Toktamış Ateş • Prof E>r. Nejat Bozkurt • Prof. Dr. Kuvvet Lordoğlu • Doç. Dr. Murat Özyüksel • Prof. Dr. Afşar Timuçin • Son katılma tarihi: 1 Ocak 1996 Ayrıntılı bilgi ve katılma koşullan için : EMİN TÜRK ELİÇİN VAKFI Altıyol, Ali Suavi Sok. 10/4, Kadıköy 81300 İst. Tel: 0.216 337 91 11 Faks: 349 99 92 11 EytmclMrifrenci Saç, eylemci bir öğrcncinüı öyküsü. lz lendiğini fark ettiğinde, arkadaşlannı da uyararak büyük şenri terk eden 6u öğrencınin en önem verdiği eşyası küçük bir tahta sandıktır. Antika değeri taşıyan bu sandığı, satılnıaması koşuluyla, bir antika cıya rehin bırakır. Sanuığı antikacıda görüp geçici olarak satın alan adamsa, kısa süreue sandığın gizini keşfeder. Gizli bölümünde, olağanüstü güzel bir saç örgüsii bulunmaktauır. Adam saça tutulur. Öğrencinin büyük şehire dönüşü, sandığın yeni sahibiyle aralarında bir tutku ortaklığı doğmasına yol açacak, bu tutku birinin akıl hastanesinc, birinin siyasal nedenlerle hapishaneye gitmesine kadar sürecektir. Hatipoğlu, ana öykünün iki kahramanından birini taşralı bir öğrenci, diğcrini yalnız yaşayan zengin ve soylu bir ailenin son kişisi olarak çizmiş. Sacların sahibi ise öykulerden birine göre, öğrencinin çocukluğunda tanıdığı ve âşık olduğu bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 284
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle