Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MUZAFFER UYGUNER inasi Özdenoğlıı, insan, toplıım ve Atatürkçülük konusıında yazdıgı yazıları Önce tnsan Olmak adlı kitabında toplamıştı. Bu kcz, bazı eklemelerle kitap yeniden yayıınlandı. Özdenoğlu'ya göre, her şcyin başında insanın insan olnıası, hcr şcye insancıl bir davranışla yaklaşması gcrekmektedir. Toplumumuzdaki davranışları, siyasct aliinındaki haıeketlcri bu açıdan elc alınakta vc değerlcndirmektedir. Devlet yönetimindcki bazı aksaklıklar üzerinde' de dıırmuş, partici bir görüşle vapılan yönctici atanıalarınııı yerinde oıamayacagına dcğinmiştir. Ozdenog'lıı, "Küçiik politika ve oy hesaplarınm körüklcdig'ı düşüncc vc mezlıcp ayrılıklarımn, yurtt.ışlık, hemşerilik, koınşuluk bagiarım nasıl da acınıasızca koparıp uttığı gözler öniindedir" deınişlir 1981 lilıilıli bir yazısmda. Bu, onun gerçckleri nc kadar y.ıkından gördügTınü ka nıtl.ımaktadır. Ona göre insan olmamn en güvenilir yolu koşullandırıliTiıs. beyinlerden kurtarmaktır. "Tiirk Devlcti'nin görcvi, vatandaşını insan yapmak, yani insa nı insan yapmak"tır. Belirttiği gibi, sağulık, SOICUIUK, sosyalistlik ya da şeriatçılık boş şeylcrdir. Ama, "belli idcolojilere ya da dinsc1 mezhcplere şartlanmış kesimler; son yıllar içinde aklııı alınayacagı bir hızla kabına sagnıayan azgın bir nehir gibi, taştiğı yeri yıkmıştıı", yıkınaktadır. "Sevmesini Unutmuş Toplum" başlıklı yazısında, "Yasalar, kişiler vc parti rozetlerinc göre ayrıcalıkla uygulanır; sade vatandasın işi hcp yokuşıi sürülür, yoksul vatanuaş vtırguncunun insalına tcrk edilirse, o ülkcdc insan sovgisinden, insancıl vc uygar yöncliındcn söz ctnıck mümkiin dcgiıdir" ıliyor (s. 30). l'articileriıı parti lıderine tııtsak olıluğuna inanmamaktadır. "Lidcrin cııuinc gircn vc gclccck secimlcrin hesabından başka bir şey diişiinmcycn kadrolarla demcıkrasi aüçlenemez ve Türkiye bugünkü bunalınıdan kurtulamaz". Scçimlcr öncesi gidip birtakım boş vaatlcrdc bulunmak sonunda seçimi kazanmak hiç kimseye bir şey kazandıranıaz. "Kendi çevremizdekilerin mutsuzluğuyla mutlıı olmayacak kadar insan olmalıyız". Oysa, insanlar her yerde insan olmalı, incanca davranmalidır. Özdenoilu'na göre, insancıl davranışlar içindc olmak, insanları yürekten sevmeklc müm Ş "Önce însan Olmak"taki yazılar üç bölümde toplanmış: Önce însan Olam, Demokrasi Uğruna Savaşım, Bir Kemalistin Bakış Açısiyla.. Bu DÖİüm ler de gösteriyor ki Özdenoğlu toplumsal, siyasal, insancıl konuları ele almış. Önce İnsan Olmak yapması dcmektir. Bu, bir çcşit sahte halk dostluğudur. Ama, aslında Devlet'in giderek iflasıdır" (s. 91). Yurtsever bir iktidar, bir yönetim ise halkın çıkarlarını ezdirmemck için çıkarcıların karşısına çıkabilendir. "Eyyameılık"tan uzak dıırmak, gerçekleri görmek zorunluılur. Atamaların uile parti çıkarları için yapıldıgı bir ülkcde yaşıyoruz. tlgisi olmayan kişinin bir üst göreve atandığını, her bakan değişiminde görüyoruz. "En sorumlu kadcmelere yapılan atamalardan, Devlet nimetlerinin siyasal partilerdeki dostlara nasıl dağıtıldığııu" görüyor ve biliyoruz. Yıllardır uzmanlaştığım bir görevden olmadık bir yerc beni de bir bakan atamıştı; yerime de konuları bılmeyen biri gelmişti. Beni tanıyan rah metli Munis Faik Ozansoy da, "Benimle çalışır 11118111?" diyerek beni Başbakanlık Kanunlar ve Kararlar Daıresi üycliğinc atayıvermişti. Böyle atamalarla ileıieme olamaz, olamamaktadır. Işte, ABD'den getirilcn bazı banka genel nıüdürlerinin yaptıkları son zamanlarda toplumda çal kalanmaktadır. Oysa, siyasal yönctimin başlıca görevi gerçek değcrlcre, "kendisini scrgilcyemediği için köşede bucakta kalmış olan gerçek değerlere sahip çıkmak olmalıdır" (s. 88). Oysa, partilerde görev almış on binlcrce insan; partileri nükümet olunca, Devlet nimctlcrini paylaşma yansına girmekte; böylcce yeteneğe vc bilgiyc bakılmaksızın, kamıı hizmetleri partizanların işgaline terk edilmcktedir" (s. 119). Özdenoğlu, yazdarında hcr türlü çıkarcılıgın zararlarını, olgularını da açıklamıştır. "Değerlerini Harcayan Ülke: Türkiye" başlıklı yazısındaki şu paragraf öncmli bir gcrccöi ortaya koymaktadır: "Lidcr, 'başıma oela olur' diye cekinir. Sıradan politikacı 'yerimi alır' diycrek korkar. Sözdc bilim adamı 'cehaletimi yüzüme vurur' diye endişclenir. Kirli işlerin içindekiler gocunıır" (s. 125). "Deöerli ve çalışkandı ama, bizden deöildi" diycrek görevdcn alıııan birçok kisiyi hcr zaman gördük, duyduk. Oysa, devlet yönetimi bir piramit olmalı ve alttan en üstte "de gerli ve çalışkan" kişiler getirilmelidir. Çağdaş pcrsoncl yönetimi bu temclc oturtulmuştur. Atama yctkisindc olanlar gerçek degerleri bulup atamalıdır görcv lere. Oy çıkarcılığı konusunda Özdeno^lu'nun yazdarında birçok görüntii vardır. Sözgclimi, "Ornıan atrını çıkaranlar, ülke ormanlarını fukara köylüdcn çok, bir avuç orman simsarına kestirip yakrırabilir ve bu felâketi Ncron sadizmi ile scyredcbilirler, hatta buna halkçılık da diyebilirler" (s. 100). Şinası Özdenoğlu 'nun yazılan Özdcnoğlu, siyasal partilerin hcr akşam tclevizyon ka nalında aynı sözlcri yinelc melerini de ge reksiz bulmak ta ve buııun vasal bir lemclc dayanmadığına değınmektedir. Ona göre, "TRT, devletın tiiralsız vc resmi orgıinı oldıığıı Iıalıle, hcr Taıı n'nın giinu, b ül t c ı ı l c ı i n i parti yönetimi organı oldıığıı h.ılde, her Tanrı'ııın güıüi, bii I tcıı ler i n i parti yönetici lerinin dcnıeç lcriyle doldurıı rak, lidcrlcr dcmokr.ısınin parasız rcklamcılığını y.ıp n ı a k t a d ı r " (s. 107). Gcrçcklen dc bu duru nı bizlcri b ı k 11 r m .ı k t a, aynı sözlerm çoğunlukl.ı as nı kişikı^v Min.iviııııcsi gına gııırmektc dir. Orada konıışmak için partilerin her gün basın toplantısı yapmış olması ıla ga riptir. Bırbirinin yinelenmesi olan bu ko nuşmalar, demeçler "egıtilnıcmiş halk kiı lelerini biiyük ölçiide talırik ctmckte, sos val barışı engellemcktc' dir. Özdenoğlu, böyle bir durunıun "359 sayılı ya.sayla saptannıış 'Görcv ve yayın esaslan'nın dışıııa çıkarak hcr gün suç" işlendiğiııi dc belirtmiştir (s. 121). Başka konular Önce İnsan Ölmak'taki yazılar üç böliimdc toplanmıştır: Oncc İnsan ()lam, Demokrasi Uğruna Savaşım, Bir Kcıımlistin Bakış,Acısıyla.. Bu bölümlcr de gösteriyor ki Özdenoğlu; toplumsal, sivasal, in sancıl konuları ele almıştıı. Yazıları oku yunca, onun, gerçekleri ne kadar vakmdan vc dcrinliğiııc izlcdiğini ve bunlaıı yazılarında çok güzel, anlaşilır bir dille anlattığmı bir kcz daha görüyoruz. Bazılarına göre, Özdenoğlu, seıt konuşur, scrt yazar. Bu, onun karakteıiılir; ama, bu yazılar daki dıırumlar, gerçek bir iıısanın, gerçek bir vazarm görüslerini nasıl güzel vc gcrçekıere değinerek ortaya koydıığunu göstcrmcktedir. "Çilcsini çcktiği, acılaıını paylaştığı, mutluluğunu düşlcdiği ülkcıni zin çeşitli konularını; bu sorunların içınde yaşamış biı insanm bakış açısıyla değerfendirmiş, sorunların yanı sıra çöziim ler de önermiştir. Bu kitap, yazarmın iıııgclediği değil. yaşadığı Türkiyc'dir." CJer g .eklcri yakındjn izlcmek için bu yazıları ç b ir kcz daha okıımak gcrckiyor. • Önce tnsan Olmak/ Ş/tnısı Özdı'nuğlı YdzılarDcnı'niı'lcr/ Ankarti 1WV 21S s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 274 Çıkarcılık sorunu kündür. Yönetim sorunları "Duygusal Türkiye" başlıklı yazısında, "amaçlamamız gereken, duygulu insan olmaktadır; duygusal degil" diyor. Oysa, ona göre, "duygıısallığın ilkel ve yenilmez geleneği sürüp gitmektedir ülkenıizde". 13u ilkcl duyuıısallık parüciliginıizdc dc yünctinıimizdc dc görülmektedir. "Unutnıayalını ki bu duygusallık; kaba ve hırslı bir particinin hedeflcrini şaşırmış silalılarıyla, zaıııan zaınan Atatüık dcvrinılerinc saldırmakta, calıil vc uyııtulmuş halk kitlclcri arasında başarı da kazanmakradır" (s. 61). Gcri kalmışlıgınıızın öncnıli bir ncdcııi dc, "duygusal plandan akıl planına gcçnıcyi^inıizdir. "Halk dalkavukluğu, sccmcnden oy almak pahasma yönetimdeki ilkclcrı çignemektir. Daha açık bir deyişlc: Iktidarların, lıalka dalkavukluk ctıncsi, kitlcnin hoşuna giden hcr şcyi SAYFA 8