24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rek görülen vc yü/lcrcesi basılıp dağıü lan, çcviri yapıtların ilk sahifelerinde bıılunan, yazımtzın ıçerısınde dc sizlere sun dıığumuz, II (iumluırhaşkam Isıııet lııö nü'nün başyazısı ilco döncıniıı Milli Iiği tinı Bakaııı Hasan Ali Yüccl'ın onsozlcrinin yapıtların yenilcncn ıkıncı baskılann dan çıkarılması hangi yasal kurala, hangi ckinsel değer yargısına, hangi basın 'adabına uyar bilintnc/. Böyle bir uygunluğun hulunmadığı ortada nlduğuna gö ıe, hangi zihniyetin, hangi niyete bağlı nir değerlendirmenin yoz düsünccsi olur bu nıelinlerin kitaplann sayfaları arasından sökülüp çıkarılması. Açıklanması olanaklı değildır. Açıklanması olanaklı değiklir çünkü; Büyük Larousse 'önsöz' maddesinde ay ncn: "Onsöz: Bir yapıtın yazıhş amacını bclirtmek, ıçerığini tanıtmak vb. içın yapıtran önce ycr verilen tanıtıcı yazı. Diba ce, giriş, mukaddcme" diyc bclirlemiştir. Türkçe Sözlük'te 'önsöz' için "Bir yapıtın amacını, konusunu, işlcniş, biçimini, açıklayan, kimi kez hazırfamada emeği geçen kişileri belirten yazı" tanımlamasını yapmıştıı. Âçıklanması olanakh değildir çünkü: (19388) Sayılı Rcsmi Gazctc'de yayımlanan "Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Odcnecck Telit ve Işlcmc Ücretleri Hak kıtıda Yönetmelik"in 5. maddcsindc "Basılmış olan cscrin bibliyografya, içindckilcr, önsöz, indcks vc uipnot bölümleri metinden sayılır." kuralı bıılunmak tadır. Başta Kültür Bakanlığı olmak üzere, tüm gclcnckli, tutarlı yayın kuruluşlarımız, yayınladıklan yapıtların yeni baskılarında, önceki baskılarda yer alan ön sözlcri, yinelenen baskılarında korumaktadırlar. Ornek gcrckirsc, Kültür Bakanlığı yayınları arasında birinci baskısı 1987, ikinci baskısı ise 1993 ytlında yapılan Orıder Göçgün'ün "Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Romanları ve Romanlarında Şahıslar Kadrosu" adlı yapıtının ikinci baskısında, birinci baskıdaki önsöz de korunmuştur. Büyük Larousse Ansik lopedik Sözlük'tc bclirtildiği gibi, ycnidcn basılmaları durumunda, Abdülnak Hâmit'in Makber Onsözü, Ahmet t Iaşim'in Piyalc Onsözü, Orhan Veli'nin Garip ünsözü bu yapıtların bütünlüğü içinden çıkarılması olanaklı nııdır? Sonuç olarak; Tıirk ckin vc yazın tarihinde yeri büyük bir dızinin yayın nedenlerini, yayın amaçlarını, yayın ilkelcrini, güniin ko^ulları içinde veren vc bu scçkin ckinscl ctkinliği basjlatan iki devlet adamının, Ismct Inönü'nün vc Hasan Ali Yüccl'in tarihc malolmuş yazılarının, bu yapıtların ikinci baskılann dan çıkarılması, olsa olsa, bilimsel bir eksikli cylcmin yanmda, ondan da önemlisi, dünümüzü yadsıyan, oncminc inanılıp yeni baskılarının yapılmasının bcnimsenmesi yanında, kimi çağrı^ımlar nedeniyle, aşağılık duygusunun üzüntü vcrcn göstcr gcsindcn ba^ka bir şcy olamaz. Düzcltilmelidir. • (VMrthÇcvın, 1991 Yaz, Sayı 16 (2) FI1 {Fedvratton Intcrnatıonal de 'l'raduolvursj Ulu\ltmırıiu Çevirmcrılcr hederasyonn) 0) Mıl/ı Uğt/ıw Biiktırılığı Kültür Küap larıt Katalolu V)')i CUMHURİYET KİTAP SAYI 268 Ihsan Topçu ve "Gökyüzünü Yitiren Kuş" "Cıfllık tasıvıcı" bir saip Özellikle "Gökyüzünü Yitiren Kıaş"la îhsan Topçu, bir "çığlık taşıyıcısı" olarak çıkiyor ortaya vc şair kimliğini iyicc pekiştiriyor. FAHRETTİN DEMİR G Önsözler ünümüz insanı bir kuşutılnıışlığı yaşıyor. İnsanı saran, kıskıvrak bağfayan ilişkiler ağı, en olıım suz anlamda, tüm silahlarını boşaltıyor insanın üstüne. İnsan, sınırları çizilmemiş, ktıralları konulmami!; bir bombardıman altındadır. İnsanı şartlandıran, insaniliktcn ıızaklaştıran bir "medya"bombardımanı ya da bu yolla sağla nan cılgınca bir tükctim bombardımanı tüm kuralsızhğıyla bircyi sürülcştiriyor. Bu bir kişiliksizieştirme bombardımanıdır aynı zamanda. İnsanın beynine "binlerce atlıyla" dcğil ama, radyolarıyla, gazetelcriylc, tcfcvizyonlarıyla, dcterjanlanyla, şampuanlarıyla...dayanmışjar. Bu ortamtla şair bireyin insani olana arka çıkması, sürüleşmeyme muhalif kimlik oluşturması bekfenmeli degil midir? Bu noktada lhsan Topçu, bir "çığlık taşıyıcısı" gibi görüyor kendini. İnsanı çürütcn, yozlastıran vurdumduymazlıkların batağına karşı insanın, bireyin, diri yanına çağrı çıkarıyor. "Üç maymun"u oynamaya lcarşı çıkmaya çağırıyor: "binlerce atlıyla dayandılar beynimc çığlıklar yırttı kulaklarımı yüreğim talan" (Çığlıga Dönüşürken) ya da, "bu kuşaltılmışlığımızla kim kale kim insanı yitirmis, bu beyin benim mi/ ah yaşamak her saniyenin ucunda bir susturucu" (Dünden Bugüne) Tüm şiirlcrindc bclircn ortak bir çı£lık yırtıyor şairin göğsiinü. lnsansızlaş tırmaya, yozlaşmaya, sürülesmeyc karşı şiirin sağaltıcı gücünü cepneye sürme telaşı görülüyor İhsan Topçu'ua: "naydi yükseltelim ateş dansımızın yalazlarını gelinciklerimizi kanatmayalım" (lin gin Dcnizlerdc Batmak) "Haydi" ijiirindeki "sonsuzluğu gör düm bir damla sııda" ciizcsi, bircysclliğin SDIISUZ Dİanaklarını bütün içinde arayan bir şiirscl söylemin ya da lhsan Topçu'nun şiirinin anahtarını sunuyor bize. Aynı siirin i/.lcycn dizeîcrinde ise bütünlcyici bir öğcnin imgcsi btliriyor: "bizi kcndimiz bckliyi)! haydi tutuştu zaman" di/elcriylc bütün lcijcrck bir insan j imgesi boyvc riyor. Bireyin sonsuzlucunda insanı yakalaına ba^arısına tanık nluyoruz. Bu noktadan bakıldığında, im gc anlayiiji açısından, Topçu'yu Necatigil çizgisinc koymak yanlış ol maz, sanırım. Çünkü Topçu'da öyle göstcrişli, çarpıcı bir söylcyiş yok. tnsanı alıp götürcn imgelere de rastlanmıyor. Sadc, yalın bir söyleşiyle şiiriıı tümünden çıkan bütünlcyici bir imge anlayışına sahip. İlk kitaplarda (Üçüncü Mevki Duygular, 1969; Yarınsız Sayfaiarı Yırtıyorum, 1975, Arayış Yol Arıyor, 1990) Topçu, daha coşkun bir söyleyişe sahip. Köpürcn bir denizin kıyıyı döven dalgaları gibi sert dizeler, son kitapta (Gökyüzünü Yitiren Kuş, 1994) daha durgun, denizin fırtına sonrası durulması gibi sakin ve uyumlu dizclerc bırakmış yerini. "Arayış Yol Anyor'Vla, "Yakar yıkarım onursuzluğu utancı kahpeliği" derken, "Gökyüzünü Yitiren Kuş/'ta, "tüm yalvaçlar yeniden gelseler yeryüzüne olur a insana sevgi sunan tnsanı özgür kılan tek kitapta anlaşsalar" gibi yıımıışak bir söyleyişe ulaşmıs. "Arayış Yol Arıyor"da sözcükler daha scrt ve vıırgıılu. Sert ünsüzlerin çokça bulundugu sözcükjerin seçimi yol açıyor bıına sanırım. Ornekse, adı geçen kitapta "Çocuk ve Gclecek" adlı şiirin şu dizcleri: "tükenmez çelişkilerimizc dönerek sırtımızı kangrenleşiyor topallığımız" "Gökytı/tıniı Yitiren Kuş"un ikinei bölümünıı "şiir iızcrine" şiirler olııştııruyor. Bunlarda İhsan Topçu, bir anlamda kendi şiirinin çcrçevesini çiziyor. Bunu şiir üzerine şiirlerin başlıklannda da görebiliriz. "Şiirim Ozgürlük", "Şiirim Dirilten Soluk", "Şiirim İnsan", "Şirim Çağrı", "Şiirim Yarın", "Şiirim Başkaldın" ve sonuçta kitaba da adını veren "Şiirim Gökyüzünü Yitiren Kuş." Topçu'ya göre şiir, "duvarlarını yıkıldığı sözcük ülkesi"dir. Güne sığmayan düş"tür. Bir ozan için, "şiir üzerine" şiir yazmak, sanırım kolay dcğil. Çünkü bir şairin poetikası şiirlerinden çıkar. Poetilca şiiri dcğil, şiir poctikayı önceler. Şair şiirleriyle kurar poetikasını. Ama yine de kimi şairlerimiz "şiir üzerine" şiir yazmayı deniyorlar. Bu, şiir anlayışının ortaya konulması anlamında cleğil, ama genel anlamda şiiri değerlendirişleri olarak algılanmalıdır. Bir de "dörtlemeler"i var ihsan Top çu'nun. Özellikle bu "dörtlemeler"cfe, şiire yüklediği düşünsel boyutu felsereyle ilmiklendirmeye çalışıyor. İnsanın milyonlarca yıllık serüvenini iki dizeyle özetlivor: "bilmecc yumağının nerede ucu dön dolaş sanki aynı yerdeyim" Özellikle "Gökyüzünü Yitiren Kuş"la İhsan Topçu, bir "çığlık taşıyıcısı" ola rak çıkıyor ortaya ve şair kimliğini iyice pekiştiriyor. • Gökyüzünü Yitiren Kuş/ ihsan Topçu/ 60 s / ts/cmc adrcsi PK 17 41950 Degtrmenderc, Kocaeli. Tel (262) 4261661 SAYFA 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle