Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PROF. DR. GURSEL AYTAC ttila tlhan'ın, şairliği, romancılığı, senaristlığı yanı sıra, denenıeci olarak da edebiyat ve düşünce dünyamızda onemlı bır yeri var. "Hangi Sağ", "Hangi Sol", "Hangi Atarurk", "Hangı Batı", "llangi Scks", "Hangi Edebiyat" adlı deneme kıtaplarına şım di "llangı Laiklik"i ekledi. Kdebiyatın düşünce ağırlıkh kısa türü olan "deneme"nin çağdaş yazarlarımız arasında büyiık temsilcisi olduğunu bu "Hangi..." serisiyle kanıtlıyor. Kalıplara iti bar etmeyip kendi özgün düşüncesini ortaya koyma, deneme türünün en be lirgin özelligiyse, Attila tlhan tam bir deneme yazarı. Düşünce, ülkemizde ne yazık, hâlâ sağ ve sol kamplaşmasının yıllar boyu adeta kemıkleştirdiği kalıplar dizisinde "tutuklu". Kant'ın o ıınlıı Aydınlanma emrı, "Kendi aklını kullanmaya cesaretin ol.sıın!", gerçı ta 18. yüzyılda söylenmiştir, ama insanlık bir yerde düşünce tembelı olduğu ıçm başkalarının fikirlerine inanmaya, bizzat duşunmektcn daha çok ıtıbar etmiştır O kadar ki, bu tutum, eleştiriyi ilke edıncn akılcı dünya görüşünde bile akılcı düşünürlerin yazdıklarına, söyledıklerıne yüzdeyü/ güvenmek, "inanmak" anlamında yinc bir düşünce tembelliğıne döniişmüştür. "Hangi Laiklik", altmış sckiz deneme yazısını on konu öbeğinde topluyor. lşledikleri konular hakında bir fikır ver mesi bakımından bunlann başlıklarını sıralamak isterim: "Tahta Atın Gizli tşlevi", "Batıyı Asıl Ürküten Ne?", "Yozlaşma Nasıl Başlar?", "Kemalist Kime Derler?", "Gaziyi Neden Sevmezler?", "'Yiıkselcn Değerler' Masalı", "Kızımız Haç Taşıyor", "Retah'ın Çıkmazı", "Laıklık'te Çıfte Standart", "'Siyasî ts lam' Neden Başjırısızr1" "Hangi Laiklik", Attila îlhan'ın deneme kitaplarını henüz bilmeyen okurlarında onun "Hangi Atatürk', "Hangı Batı" baslıklı kitaplarını da okuma isteği uyandıracaktır, çünkü yazar burada A "Hangi Laiklik", AttiJa îlhan'ın deneme kitaplarını henüz bilmeyen okurlarında onun "Hangi Atatürk", "Hangi Batı" baslıklı kitaplarını da okuma isteği uyandıracaktır, çünkü yazar burada ele aldığı konuları, sözünü ettiğimiz iki deneme kitabında daha ayrıntılı bir biçimde işlemişti. Okuma istegl uyandıran yazılar Deneme yazarı Attila İlhan cle aldığı konuları, sözünü cttiğım ıkı deneme kitabında ATTHÂ daha ayrıntılı bir biçimde işl lemiştır. "llangi Laiklik"te vurgulanan esas düşünce su: Laiklik, inancın, eğer bireylerin kişisel dunyasına bırakılıp bıınak arışılmaması demekse, bu ılke Turkıye'de inancın her türune, hatta inançsızlığa da tanınmalı: " 1 ürkiye'de 'gerı kalmıs olan', ne yazık kı 'ılerıct aydınların bır knnıı; çun kü laıklert 'demokratık' deg'ıl 'tolattter' (yanı 'yasak<,ı'), yanı bunlar hâlâ Mıllf $ef dnnctnınırı o dıkcn^iz gül bahçesı 'alajrangalıg'ını' özluyorlar / ] Şerıat'a geçıt clhette yok, elinde dıyalek/iğın kı lıcı, dıne dayalt her dünya gbru\u ılc ya\aklar çerçeveunde \~nnuna kadar çafa çat muıadele edcceksın, ama hın yıllık Islam ulkcfi yıırdunda Ilırıslıyan/ığı hoşgorup, kendi dınıne yasak koyamaz un, bakın nc diyorum, athee yanı dinsız bır komünıst bıle olsanız, t'ğer dcmokrasiyc ınanctnız varsa, c&er demokratsanız, bu böyledır." (s. 233) Attila îlhan'ın denemelerindeki edebi özelliklere kısaca değinmek ıçin onun onsöz yerine yazdığı "Nefei> Ncfcse"yc bakalım. 1990 yıhnda kaleme alınmış dört sayfalık bu yazı, 1965'ten başlayarak 1990'a kadarkı çeyrek asırlık bır Türkiye panora mabinı siyasal, kültürel ana çizgileriylc vermeyı başanyor. Attila tlhan, şairromancı kinıli^ini, denemelerinde okuyucunun dıkkatinı çekecek ve onu bir düşünce yazısının ağır havasına yavaş yavaş, ustalıkla sokacak giriş cümlelerin de göstcrir. "Ncfes Nefese" de şöyle başlıyor meselâ' Yabu özlemi)im.' O yanar döner stiyle}ilerın anaforun "Hangi Laiklik" ve... da, kafa kafaya vcrıp nasıl da kaybolur1 duk. Ne günlcrdı anlar " (s. 11) Türkiye'nın altmışlı, yetmişli, seksenli yıllardaKİ görünümferini, kilometre taşı oncmindeki siyasal olayların altını çizerek verdigi bu yazıda giriş cümlelerin den sonrakı ılk paragraf yine şairane bir tasvirle başlıyor ve ardından, altmış lı yılların o, sanatdüşüncc saltanatı, tarkedilir bir özlemle anılıyor: "J965, Parıs'ten henüz dünmuştum, Izmır: Şarap rcngı güneş, bağıra çaSıra Kör/ez'e ytkılır, ^ehrın camlarındakt olanca aydınlığı, vahşı bır \ehvelle alıp giderdi Edebiyat henüz ölmemı^, resım iftabstz; Yeştfçam bafina geleceklerden habersiz, yerden alıyor gokte ytyor, cunku televızyon yok, ama transistortu el radyolarında, Türkçe hafif batı müzığt patlamatf Hümeyra, Barış, Selda, Şcnay ve Derkant, orlalığı ktrtp geçırıyorlar " (s. 11) 70'li yıllar, "Fena halde Ankara", 80'li yıllar, "şehri dil ârâyi lstanbul" cümleleriyle başlayan ve Attila tlhan'ın söz konusu on yılları geçirdiği şehri çıkış noktası yapan memleket ve hatta dünya panoramalarında sunuluyor. "NeFcs Nefese"'nin 1990 Türkıyesi'nı karakterize eden son satırlan ise şöyle: "Ne kırsal kalabılmij, ne şehırlı ola btlmıs toplumsal keumın, butün bunlara karşı, o son derece 'arabesk' tepkısı, Yeştlçam Sıneması, Gazıno altkülturü, Magazın baunı derken, arsız bır \arma şık gıbi, toplumun bütün katlarım <;arıyor 7 990, hoşgeldın ikı gö'züm! Hayrct, askeri miidahale lafı pek yok' Türkiye, otuz yıl direndiklen sonra, 'Sıstem'ın ona dayattığı ekonomtk ve toplumsal 'modelı, sonunda kahul etti de, yoksa ondan mı?" (s. 14) Attila tlhan, "Hangi Laiklik"te, obur kitaplarında oldıığu gibi, bılinçli ve kendince didaktik Dİr tutumla, arkaik bir Türkçe ile vazıyor. Turkçenin kelı me hazinesini daraltmaınak için eskinin bazı tcrim ve deyişlerini yaşatmak, ama çoğu zaman da yeniye açık olabilmek, onun düşünce dünyasında olduğu gibi dil konusunda da bağımsız tutumunun belirtisi. • Hangi Laiklik lAltılâ ilhan /Bılgt Yayınevi 7 247 s. SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP SAYI 271