29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

nellikle XV. yüzyıl Italyan Rcnaissance'ında gerçekleştiği ilcri sürüliir. Ancak XII. yüzyıla kadar da geri gitnıek mümkündür. Nasıl ki XIV yiizyılda iyitc sıı yüzii nc çıknıı ııoıninalizın XI. ve XII. yüzyılda bile söz konusuysa, bireyliöini öne çıkara rak sorunlarla uğraşan, bakış açılarını dönüştüren insanlar da söz konusudur ortaçağda. Ozellikle XIII. yüzyıldan başlayarak, Avrupa insanının dış dünyaya, deney alanına, doğaya yönelişi belirginlik kaza nır; yaşanan dünyanın degeri keşfedilir. Bıı durum artık önlenemeycn bir ilerleyişlc sonraki yüzyılların kültür yapısında cn tcnıcl özgül ayrım olıır. Gerçeklik alanına dönüş; insanın ve bıı dünyanın de£er kazanması Renaissance'ta 'hümanizm' olarak keskinlcşir; insanı vc bu dünyayı 'peyse, iştc o olarak' deöerli görmek (örncğin, Boccaccio'da oluuğu gibi) büyük önenı kazanır. İnsan, erdemleriyle, kusurlaııyla kavranır. Bu yaklasımın sanattaki yansımaları dikkat çekicidir. YctenekJeri sonsuzca gcliştirilmiş bir insan tasarımı söz konusudur artık. Bu yaklaşım, 'uomo üniversale' deyişinde cn iyi anlatımını bulur. Genellikle Leonardo da Vinci 'uomo iinivcrsale'ye örnek olarak verilir. Petrarca da öyledir; şairdir, filozoftur, teologdur, sanatçıdır... Rabelais de öyledir. Hatta Bacon ve Descartes da birbirinden oldııkça r'arkh ilgi alanlarının temsilcisi değil midir? Ügilileri sonsuz bir biçimde zenginleşen yeni insan sanatta da yeniliklerin yapıcısı, yaratıcısıdır. Aslında yapıp ettiklcıiyle insan 'yeni insan' olmuştur. Yeni izleklcr, ycni yaklaşımlar, ycni amaçlar, yeni sunııs bıçimlerı; biitün bu yenilik lerin ortak nitelig'i modern olıışudıır. Biiyük ölçüde keııdine dayalı bir varlık olaıak bütüıı bıınlan gerçekleştiren aslında modern insaudır. Modemlik ile yenilik, vcnıçağ b.ışl.ırmd.ı örtüşmekte; ama günümüz için böyle bir öıtüşmedcn söz etmck mümkün dcğil gibi görürıüyor. Cıünümüzün vüksclcn tlegerleri (!) modernyenı bırlıktclığını eııgclliyor; tam tersine modern knrşıtı tııtıımlar 'yeni' olarak niteleniyoı. Postmodernite, Sivil Toplum ve îslam Islamın postmodern blolu •• ^ •• Postmodernite, daha çok hareket cdcbilcn tekerlekli bir platform gibi. Işte bu platformu gcri geri çekiştirerek yön vermek isteyen îslamcı okumuşlar, ellerine iyi kâğıt geldiğini seziyorlar. Pcki, acaba, postmodern bir blofle oyunu kazanabilirlcr mi? SUREYYA EVREN okumuşlar arasında umııtla karşılanmıştı. Bilimin iktidarında açılan çatlaklardan kendi iktidarlarının sızacağını umuyorlardı. Vc talep arzını doığurdu. Crnest Gcllncr'in Postmodernizm lslam ve Us'u (Temmıız 1994) yayımlanmış, Akbar Ahmcd'in Postmodernizm ve îslam'ı yayımlanmak üzercykcn bir kitap da Iletişim Yayınlan'ndan gcldi: Ali Yaşar Sarıbay'ın Bilgi veHikmet, Birikim, tslami Araştırmafar,Dergâh gibi dergileıde yazdığı yazılar ile Sarıbay'la yapılmış bir söyleşiyi içeren Postmodernite Sivil Toplum ve lslam... Postmodernite Sivil Toplum ve lslam, ö/.cl olarak hazırlanmış bir kitap olmadığı için; postmodernitenin, sivil toplum ya da Islam'ın "neliği" üzerinde durmaktan çok, günümüzdc ncdcn avnı koltukta üç karpuz gibi düşünüldüklcrini incelemiş. Postmodern durum, adı üstündc modern sonrası dönemi işaret ediyor vc modernc gönderme yapmadan, modernden larkının altını çizmeden tanımlanamıyor, kendi başına ayakta duramıyor. () yüzdcn dc postmodernizm bir "izm" dcgil. Doğrultusu vok, manifestosu yok. Kimse postmodernizmi temsil edemivor. Elimizde belirtiler var, veriler var, naşlıklar var ama yön yok. Postmodernite, daha çok harcket edebilen tekerlekli bir platform gibi. Istc bu platformu geri gcri çekiştirerek yön vermek isteyen Îslamcı okumuşlar, ellerine iyi kâğıt geldiğini seziyorlar. Pcki, acaba, postmodern bir blöflc oyunu kazanabilirler mi? Evet, bu bir blöl. Fllerindeki kâğıt o kadar iyi değil. Postmodernitedc kimi premodcrn değerlcrin yenidcn okıınıı yor olması, postmodernin premodcrnc denk düştüğünü göstermez. Insanlık bulıarlı treni bilc bulamamışkcn Allah vc peygamberlcrc inanmak başkadır, uzay gemilerindcn, aydınlanmadan, sosyatizmden, Darwin'dcn, Niet/sclıe'den, liinstein'dan sonra Allah'a vc pcygamberlerc inanmak başkadır, dcmode bir deyimle "diyalektik materyalizm gereği". Nasıl prcmodcrnden moderne geçi şin kilit Kavramı "biliın'sc, modernden postmoderne geçışın kilit kavramı da 'antibilim'dir. (Uer dcvriınci sanat akımının işc karşı sanat yapmakla başla nıası gibi, diyebiliıiz). Batı moderniz minin geliştirdigi akıl kavramı dağılmıştır. Binlcrce kılcal damarla vücııdun en ücra köşesine dahi kan pompalayan postmodernite bu dağınılclığın rulıu tlur. Bir kaos distopyasıdıı vc "Bunalım dönemlcrindc kaynaklara dönmek adettcııdir." fnsanın akla güvcnsizligi; kendine güvcnsizliöe, gidcrek sonradan edindiği tüm aeğerlere gii\ensi/.liğe yol açıığı içindir ki bugün ılıinyanın dört bir yantnda insanlıgın doğuşlan getirdiği değerleri, yani dini ve ırkı sahiplcndiğini göriiyoruz. Heniiz bebckten nüfııs kâğıdına ve 'kadcrine' yazılan (örncğin) Müslünıanlık ve Tiirklük, zamanla kişinin dalıil olnıaya çalıştıuı ycganc yapılara döııüşiiyorsa, bıında hir kendi istcncindcn vazgcçmc saptarnak olasıdır. Postmodernite ile lslam arasındaki, Ali Yaşar Sarıbay'ın çözmeden bıraktıgı ve 'gerilinı' dediği uyuşmazlıklar, duruma sonradan kazanılmayan değer olarak lslam gözlüklcıiylc bakarsak anlaşılabilir sanıyorum. • Postmodernite Sivil Toplum ve lslam/ Ali Yaşar Sartbay / lletişim YayınIan/2l6s. SAYFA 13 G Insana yaklaşım İşte nıodernlığin yenılıklc örtüştü^ü Kenaiss.ınce ve sonraki döncnılerde, özııe olarak insan alabildiğiııc öne çıkıyor. Yazar ycni oluşumlardaki iarklılığı şu düşünırlerle bclirginleştirıyor: "Bu çer çeveıle, ijCşitli goriinümleri ve özellikleri ile incelenen söz konıısıı ılöncmlerin fclsefcsi vc sanatı, cn genel olçütlere indirgenerck üç ana özcllik a l t ı n d a t o p lanabilirsı*, bıınlan 'dine kıırşı tutuın', 'in saııa yaklaşım' ve 'doğaya yaklaşım' olarak alabilir vc döncnılcrin felsefeleri vc sanatlarını bıı ölçürler çerçevesinde karşılaştııabilir, beıı/.eılik ve paralclliklcri daha net görebilme ve loparlayabilme olanağmı elde edcbiliriz" (s. 157). Bu tutum vc y.ıklaşımhırın ıçinde cn öncnılisi, cn belirleyıcı olıinı, kuşkıısıı/ 'iıısaıuı yaklaşım'dır. Tck tck felseli söylcmleıin de var olana ilişkin vakl.ışımlarında, beninıscnen insjn tas.ınmı, cn ctkili yön lendiricidir. Bu, felsek* sanat ilişkilerini s.ıpt.ımada da vazgeçilmez olandır. • Ortaçağ'dan Yeniçag'a Felsefe ve Sanat/ Engin Ahyürck I Kıibala Yayıncvi iinümüzü irdclcycn tartısmaların vazgcçilmez kavramı naline gelen 'postmodern' üzerine ülkemizde yayımlanan ilk kitap Necmi Zekâ'nın hazırladıfiı Postmodernizm (1990) olmuştıı. Zekâ'nın bir yazısıyla açılan kitap, konunun ağır topları diyebileceğimiz lameson, Habermas ve Lyotard'tan nirer makalc içeriyordu. Bıı tartışma davctiyesi adrcsini buldu vc kaynak metin çcvirileri peş pcşc gün yüziinc çıktılar: Lyotard'ın Postmodern Durum'ıı (1990), ITabermas'm Ideoloji Olarak Teknik ve Bilim'i, Jamcson'ın Postmodernizm i (1994), ürkek okuru konuya yakınla^tıran kıvrak saptamaları ve yorıımlanyla Gilbert Adair'in Postmodernci Kapıyı tki Kere Çalar'ı (1993), Agncs llellcr vc Fcrcncc Fchcr'in politik arenayla etkilcşimlerin altını cizen Poslmodern Politik Durum'u (199i) ve Mebnıet Kii(,iik'ün yirnıiyc yakın çcviri makalcyle oluşturtlıığu Modernite versus Postmodernite'si (1993). İlk lelif kitabıysa 1994'te knrşıladık. Ancak Zeynep Sayın'ın Kötiilük Tekilcilik Postmodernizm i (F.kiııı 1994) postmodcrnızmden çok kötülük kavra nıının dönüijiimlcrini inccleycn kısa dcnemelerden kıırulmııstıı. Gözlerini iyinin vc kötunüıı ycni naline çcvirmckle kıymetini ileride bilcccğimiz bir başlan gıç yapıyordu bclki ama "Pcki ya Tür kiyc vc pohtmodcrnizm?" diyc baijlayan sorular yanıtlarını başka kapılardan bulnııiijlardı bilc. Bu kapılardan biri epey şa^aahydı ve Osmanlı tarzıydı. Içeri atlımınızı atıp "Postmodernizm..." diye lısıldadı^ınızda gözlcri ışıldayan pek çok yandaş buluyorsunuz: îslamcı 'okumuşlar' ya da müslüman demokratlar... Postmodernizm vc lslam tartışmalannı başlatan ilk kıvılcım belki de arjarşist bilim tarihçisi Feyerabend'in Ozgür Bir Toplumda Bilim adlı kitabuun Pı nar Yayınları tarafından Bilim Kilisesi adıyla yayımlanmasıydı. Bilimin tcoridc vc pratikte tıkandıöı yerleri göstererck modcrnizmc ağır darneler indircn Feyerabend'in çalışması, anlaşılan Îslamcı mı s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 264 Islamlyet de kendi kültürünü anyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle