29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ordularına karşı savaşan şairi Akgün Akova'nın üçüncü şiir kitabı olan "Baba Bana Bağırma", bir ameliyat odasının kapılarıyla açılıyor. Ameliyat masasında yatan çocuğu kapıda yaşamın kolay Dozulan bir oyun olduğunu bilcn oyuneakları bcklcmcktcdir. Akgün Akova hastanesinde nöroloji, psikiyatri, çocuk, ortopedi gibi bölümler vardır, ama morg yoktur. Çünkü o, şiire hayat öpücüğü vererek onu ayağa kaldırmasını çok iyi bilir. SUNAY AKIN "Baba Bana Ba&ırma" Ak&ün Akova'mn üçüncü kitabı nın fotoğrafı takılacaktır. Ayrılık, biraz da denizde balık olup, kulelere bakmak değil midir zaten?" Akgün Akova şiirlerinde halkı açlıktan ölürken yemek tarifleri anlatan SLI danlı bir aşçı komikliğine düşmüyor!.. Gebze'de oturan şair, Relah Partisi'nin seçimleri kazanmasından önce belediyenin olanaklarını kullanarak yüzlerce insanın izlcdiği cdebiyat söyleşileri düzenliyordu. Birilerinin "belediye şairi" demelerini duyar gibıyim!.. Yerel yönetimlerin halkımızın kültür yaşantısı üzerindeki etkisinin ne olacağını Sıvas katliamında görmedik m\'Ş. Ankara'da heykellerin yıkılmasından bir parça olsun alınacak ders yok mııdur?.. Yaşanılan acı gerçeklerdcn sonra "belediye şairi" tanımlaması halk düşmanlığından başka bjr şey değildir! Çünkü, yerel yonetimler halka nizmet için vardır... Ve halkımızın faşizmin, scriatın kucağına itildiği günümüzde Akgün Akova gibi hiçbir maddi ya da manevi karşılık almaksızın belediyeleıin olanaklarıyla pisliğe karşı barikat oluşturmaya çalışan şairlere, gerçek şairleıe ihtiyaç vardır. Düşüncenin anasını "belle diye" zorbaların karşısında suskun kalmaktansa Belediye şairi olmak çok daha onurludur!.. Akgün Akova yeni şiir kitabında örgiitlcr kuruyor. tşte bunların bir kısmı: "Öpüşen Çiftleri Alkışlama Ekibi", "Çocuk Kalmışlar Derneği" "Anılarını Yerlerden Toplayanlar Derneği", "Tarihöncesi Şiir Müdürlüğü". Ûüşen bir uçaktan, 14 Kasım 1991'de yirm ibin canlı koyun ile Boğaz'ın sularına gömülen Rab Union 18 adlı vapura, IETT biletlerinden, llacı Şakir sabununa, Büyük Millet Meclisi'nden, Dondurulmuş Hayvanlar Müzesi'ne Akgün Akova'nın şiiri bir çekirge gibi sıçrıyor. Evet, Baba Bana Bağırma, Akgün Akova'nın üçüncü şiir Tcitabı... Çelarge bir sıçradı, iki sıçradı, üç sıçradı... Bundan sonra mı?.. Dört, beş, altı dokuz, on, onbir! Erisin Tezcan, Akgün'e "Bakgün Bakova" adını takmıştı. Gün ışığında aydınlanan eve genişliğince şiirler yazan Akgün'e bazı adlar da biz takalım: Elinde çekiç ve çivi ile yeni seslere tabut hazırlayanların dilindeki adı: Çakgün Çakova... Bir maç tenkidi ibi şairterin adlarını üçbeş cümleler e art arda sıralayan karga sesliler dilindeki adı: Gakgün Gakova... tslamcı şairler üstünde at yarışlarındaki gibi "iddia" oynayanlar için adı: Hakgün Hakova... "Ecnebi" şair özentilcrinin ağızlarındaki adı: Jakgün Jakova... Şiire temiz bir yürekle bakanlar için adı: Pakgün Pakova... Yağmurlu bir havada açılan şemsiyelerin renkliliği gibi kendi dışındaki şürleri de sevebılen şairlerin ellerindeki adı: Şakgün Şakova... Sıvas katliamını kınamak yerine "rövans"tan söz eden kanlı dillerdeki adı: Yakgün Yakova... Şiir okurunun yüreğindeki adı: Akgün Akova...." Baba Bana Bağırma / Akgün Akova / Cem Yaytnları / 96s. SAYFA 11 A kgün Akova'nın ilk şiir kitabının adı olan "Sansürttiirme Şair Abüüü"nün adı birçok yerde yanlış olarak çıkmıştır. Ama, Akgün'ü en çok doğıım günü pastasının üstündeki yazıda yer alan tashih üzmüştür!.. Şairin eşi pastanın iistünc "Iyi ki doğdun 5jair aDÜüü" yazılmasını ister. Doğıım günü pastası masaya getirildiğinde mum ışıkları arasından şu yazı okunur: "Iyi ki doğdun Şakir abi"... Ikinci şiir kitabı olan Pcpctyc çevresinde çıkarılmak istenilen gürültü ile "aykırı' şair kartvitizine sahip olmak istcycnlcri harcamak için şu İKİ dize bilc yeter: çocuklar biriktirilir dukuz ay ömiir boytı harcanmak içın Akgün Akova'nın üçüncü şiir kitabı olan "Baba Bana Bağırma", bir ameliyat odasının kapılarıyla açılıyor. Ameliyat masasında yatan çocuğu kapıda yaşamın kolay bozulan bir oyun olduğunu bilen oyuncaklan beklemektedır. Akgün Akova hastanesinde nöroloji, sikiyatri, çocuk, ortopedi gibi bölüm;r vardır, ama morg yoktur. Çünkü o, şiire hayat öpücüğü vererek onu ayağa kaldırmasını çok iyi bilir. Işte bunun en güzel örneği: Akgün Akova E koşup Mezopotamya'yı geçiyoruz salt adını sevdiğimiz için dcnız kuvvetlcrine katılan köpekbalıklartnt açlıktan kanını mafyaya satan adamlan çocukların ınnmak içın yaktığt cadılart geçiyoruz 333 ordularına karşı ara tokaklarda sava$ıyor dudaklarımız 3 33 ordularına karşı savaşan şairi daCUMHURİYET KİTAP SAYI 284 ha yakından tanınıak için arka kapağa bir göz atalım: "Bu kitabın yazarı, 1962 yılında, adı ve soyadı ile uyaklı olsun diye, Akyazı'da doğdu. Çocukluk devrinde ayı oynatıcısı olmak istedi. Tefin işkence aleti olarak kullanıldığını sonradan öğrendi. Haritalarda günlerce göçmen kuşların gittiği yerleri aradı. Onlara yazdığı mektupları göndereceği adresleri bulamadı... Çok cinayet işlecli, elini şiire buladı. Okuyup da ctkilendiği tüm şairleri ve scvdiği dizeleri bir bir öldürdü. Kendi oldıı... 'Insanları seve ceksin' sözünü benimsese de, bazen şu aralar sık sık hayvanları insanlardan daha çok takdir etmektcdir." Evlerinde katlcdilen insanlar için Inci Asena'nın Adam Sanat'ta yayımlanan güzel bir şiirini anımsıyorum. "Sivil" yaşamın uğradığı bu can"sıkı"cı olay karşısında Akgün Akova da dut yemiş bülbül gibi susmuyor: sonra gidip sokaktan izlesem hücre evi baskınını "ölü olarak clc gcçirilirkcn tvrörhtler" alkış tutsam çelik yelekli poIh ekiplerine sonra ırnatı kanı çayımt yudumlayarak scçim sonuçlanm dinlesem 80 sonrası şiiri üzerine oldukça "iddia'u konusanlar Islamcı şiiri "ilerici" olarak tanımlarken Akgün Akova laf ile yürütülen peynir gemisinin kaptanı olmak yerine kara çarşaf giydirilmemesi için Kız Kulesi'ne doğru kürek çekilen sandalın içindeydi. Baba Bana Bağırma'nın "Şiirin Elinden Kaçanlar" bölümünde içinde umudun saklı olduğu Pandora'nın kutusuna yani Kız Kulesi'ne rastlıyoruz: "Ben ise, tuhaf ışlerin şairi olarak Boğaz Köprüsü'nde sarı taksiyi durdurup kendini boşluğa bırakan bir intihar müşterisinin ardmdan, içgüdünün karşı konulmaz hcyecanıyla Kız Kulesi'ne koşarım. Bilirim ki, suyun ycni konuğunun cansız gövdesi, kendini akıntının kollarına bırakmadan önce, Kız Kulesi'nin etrafında birkaç kez volta atarsa, işin içinde aşk var demektir. Aşk, kavuşamayan sevgililcr basamağındadır burada ve tuzun dişlerine bir kızın ya da delikanlı 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle