05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MUZAFFER BUYRUKÇU apıtının beğenilmesini, övülmesini, geniş bir okur kitlesine ulaşmasım, tekrar tekrar basılmasını ister yazar. Bu isteği gerçekleşirse ünlenecek, çevresindeki hay ran kalabalığı ve saygınlığı artacaktır. Kazandığı bu utku, aynı düzeyi tutturursa öteki yapıtlarında da sürecektir. Sözü dinlenen, güvenilen, aranılan, sorulan biri olacaktır. Yazarla okur arasındaki bu iletişim köprüsünü kurma görevini de edebiyatın rahminden doğmuş eleştirmen üstlenecektir. Ama eleştirmen, sadece bu aracılık işini yapan kimse değildir, aynı zamanda edebiyata, sanata, yazara yön verme gücüne sahip bir otoritedir Ataç gibi. Yeryüzündeki bütün akımları, ülkesindeki akımları, gelmiş geçmiş ve haIen gündemdeki kültürleri, yapıtlara yapıt özelliği kazandıran anlatım biçimlerini, yapı kurma tekniklerini, örgüleri, içeriklerin kaynaklannı ve niteliklerini bilendir. Yazarın hem yanındadır hem de karşısındadır; ama kesin olarak edebiyatın dostudur, savunucusudur. Işte bu yüzden yazarlık kadar zordur. Kitaplaşmış bir metni didik didik edeceksin, dilindeki eksiklikleri fazlalıklan, yapıdaki eksikJikleri fazlalıklan, gerçeklerin sergilenme olgusunu, tiplerin, karakterlerin durumunu ve daha bir sürü şeyi saptayacaksın, saptadıklarını yan tutmadan sergileyeceksin.. olacak gibi değil. Yapıtı eleştirilen yazar yüceltileceğini, alkışlanacağını düşündüğündenşaşırır, allak bullak olur, öfkelenir. Ya bu öfkesini içine gömer, duygusal kaos sona erince akılcı bir yaklaşımla eleştirmenin dediklerine eğilir; değindiği paragraflara, bölümlere, işaret ettiği yanlışlıklara bakar, eleştirmenin haklı olduğunu anlarsa susar. Yeni bir yapıt yaratırken uyarıları dikkate alır, eksiklikleri, fazlalıklan gidermeye çalışır. Ama bu çalışması, yapıtının beğenileceğinin, eleştirmence baştacı edileceğinin ölçütü değildir. Çünkü bu kez başka hatalar yapabilir, oir boşluğu doldururken başka boşluklar oluşturabilir. Eleştirmen genedikilirkarşısına, hesap sormaya hazırlanır ve iler tutar yerini bırakmaz. Yazar buna da ses çıkarmamalı, suçu kendinde aramalıdır, eleştirmende değil. Ama bizde, böyle, eleştirmenin düşüncelerini önemseyen, o düşüncelerden yararlanma yolları arayan, onu bir yardımcı, bir arkadaş gibi gören yazar çok azdır. Genellikle hoşgörülü değildirler, eleştirmenle tartışmaya, onu karalamaya bayılırlar, düşman ilan ederler, yok sayarlar, "Eleştirmen de kim oluyor?" derler. Eleştirmen kim oluyorsa kızmanın, köpürmenin anlamı ne? Neden yırtınıyorlar, hop oturup hop kalCUM HURİ YET KİTAP SAYI 231 Fethi Naci ve "Eleştiride Kırk Yıl"t Yıldırımlar ıdıran vıldız zar./ Ülkesinin insanlarını tanımayan bir yazar./ Yıkmaya çalışır gözüktiiğü yerleşik değer yargılarına boyun eğen bir yazar./ Yazar sorumluluğundan yoksun bir yazar. Güz Sancısı , neresinden bakarsanız bakın, kötü romana güzel bir örnek. Başka bir şey değil." Metinlerin üstünde an gibi çalışır Fethi Naci, bir tekvirgülbilekaçırmaz. 'Hayatımı Yazsam Roman Olur' yazısında, Nazlı Eray'ın 'Ay Falcısı' kitabını irdeler. "Nazlı Eray, roman yazmıyor, roman anlatıyor./ Ay Falcısı roman değil elbette, bir anılar salatası; roman olmaması bir yana 'edebiyat' değil; her edebiyat eseri bir yapıdır, oysa Ay Falcısı'nda yapı mapı yok! Ne mi var: Lâf lâfı açıyordu, konuşuyorduk.' Bu konuşma bari tatlı bir konuşma olsaydı! O da değil." Sait Faik'in tstanbul'una girer, oralarda dolaşır; Sait Faik'in öykü kaynaklarıyla, düşünceleriyle, tavırlarıyla ilgilenir; Oktay Akbal'ın, Yaşar Kemal'in sanatçılığını değerlendirir. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın o, nefis öyküsü 'Yaz Yağmuru'nu eleştirirken günahını, sevabını bir yana yazar. "Tanpınar, 'bir aşkın başlangıcı denen mucizeli şeyi ne güzel anlatır.' Koyu kestane renkli gözleriyle ona gülümsedi. Sabri, bir lâhza berrak bir pınarda yıkandığını sandı. Bütün varlığı bu kapanık havada, tıpkı bahçenin son gülleri gibi her türlü gerçek fikrini reddediyor gibiydi. Bir insandan ziyade bu bahçenin bir köşesinde bu güzel yaz gecesinden kalmış bir rüya olabilirdi./ Nerede ise ikisi de yalnız birbirlerini anlamak için doğmuş olduklarına inanacaklardıy Hakikatte şimdiye kadar rastlamadığı bir cazibenin tesiri altındaydı. Çünkü bütün bunlar başka şartlar altında yapmacık, son derece hissi, hatta budalaca şeylerdi." Benzetmeleri de sıralar Fethi Naci. "Sanki ev üçüncü şahıstı ve ondan kurtuldukları için birbirlerine daha yakındılar."' Yazarlar ve Eleştirmenler' yazısının sonunu şöyle bağlar: "Anlaşılan, bundan sonra ancak değerli eserler veren yazarlarla eleştirmenler arasında barış sürebilecek; o 'değeri yeterince anlaşılamamışlar' durmadan 'eleştiri yok!' diye feryada devam edecekler." Okuyun Fethi Naci'nin "Eleştiride Kırk Yıl"ını. Çok şey öğreneceksiniz ve unuttuklarınızı yeniden anımsayacaksınız. • Eleştiride Kırk Yıl/ Eleştiri Günlüğü/'FetbiNaci/' AdamYaymlanl175s. S A Y F A Fethi Naci'nin "Eleştiride Kırk Yıl" adlı kitabında, irili ufaklı 53 yazı var. Hepsi de edebiyata, edebiyatçılara ilişkin sorularla, düşüncelerle yüklü. Öykücülerin, romancıların yapıtlarında karşılaştığı kusurları, hataları, yanlışlıkları da sergiliyor Fethi Naci. kıyorlar? ni ve görmesini bilen bir ustaYukarıda da belirttiğim gidır. Işini ciddiye alan ve ortabi eleştirmenlik hem zordur ya eli yüzü düzgün bir yapıt İV. NACİ hem de bu işe soyunandan koyanlara, edebiyata, insana büyük bir özveri göstermesikatkıda bulunanlara saygısı, ni, sabırlı, dayanıklı, çelik irasevgisi sonsuzdur. Sevincindeli olmasını ister; siyasiler, den kabına sığamaz avlarca, devlet adamları gibi. Yapıtını yıllarca o sevinçle birlikte yabeğendiğin, övdüğün dosşar; ama edebiyatın arkasına tun, eleştirdiğin saklanarak sahtedüşmanındır. kârlık yapanlara, "Eleştiride Kırk göz boyayan 'esYıl" kitabında Fetnaflara, veryansın hi Naci, bu durunıu eder, yerin dibine içtenlikle açıklar. batırır, iğneli diliyle "Romancıların, hidelik değişik ruhlar, kâyecilerin, şairlebeyinler yaratır, zerin çoğunun benimkâ fışkıran tokatlarle ilişkileri bir çıkar la evire çevire bir ilişkisidir. Alışmıgüzel döver. Fethi şımdır buna, doğal Naci'nin iyi bir yasayarım. Düşündüpıta kötü dediği, ğiimü apaçık yazonu kasten ya da art maktan çekinmediniyetlerle aşağıladığim için bana darığı görülmemiştir. lan yazarların sayısı Belki, (belki diyo20'yi buldu. Ama rum) kimi yazarlara çok iyi dostlarım da edebiyat anlayışına var, ne yazarsam yakın bulduğu için yazayım, davranışlarında en küçük biraz daha duygusal davranabilir; ama (bir) değişiklik görmediğim insan arkadaşlık, dostluk bağları adına her dostlar bunlar. Onların dostluğu yetişeyden kutsal saydığı edebiyatı harcayor bana." Belki de kırgınlık yaratan maz, harcatmaz. Yeri gelmişken belirbu sorun yüzünden eleştirmenlerin teyim. Fethi Naci, edebiyatımızın hem bazıları eleştiri alanından uzaklaşmış, ülkemizde hem de dünyada saygı göredeneme yazmaya koyulmuşlardır. Tuceği, ilgi göreceği, değerli bulunacağı tuyorlar, insancıl bir konuyu ele alıyorbir düzeye ulaşmasım isteyen, yazarlar, işliyorlar bir yaratma tadı alarak ve lardan da o düzeyde yapıtlar yazmalarahat ediyorlar şununla bununla uğrınıbekleyenbireleştirmendir. raşmadıkları için. Ama Fethi Naci, deYazarlar ve eles ttrmeniep nemeler, anılar, incelemeler, makale"Eleştiride Kırk YıTda, irili ufaklı ler de yazsa eleştirmenlikle ilişkisini 53 yazı var. Hepsi de edebiyata, edebikoparmamıştır. Bütün edebiyatı ayrınyatçılara ilişkin sorularla, düşüncelerle tılarıyla görebileceği yüksek bir yerde yüklüdür. Öykücülerin, romancıların durmaktadır. Evet, yazdıkları yankılar yapıtlarında karşılaştığı kusurları, hauyandıran, tartışmalar başlatan, bazı taları, yanlışlıkları sergiler. Yılmaz Katanımları, bazı buluşları dillerden düşrakoyunlu'nun 'Güz Sancısı' romanımeyen, ödünsüzlüğüyle, cesaretiyle, dobra dobracılığıyla kimilerinin kornın içine dalar, önce diline göz gezdikulu rüyası olan Fethi Naci, edebiyatrir; sözcükleri, cümle bozukluklannı çıya, edebiyata yarar sağlayacak dubir bir saptar ve bir yargıya varır. "Dil rumları kurcalamayı sürdürmektedir. bilinci olmayan bir yazar, KarakoyunVe bu görev bilincinin etkisiyle hep lu./ Edebiyat dili ile edebiyat yapmayı gündemdedir, hep yıldırımlar yağdıbirbirine karıştırmış. Yılmaz Karakoran bir 'yıldız'dır. Bakmasını, görmesiyunlu, roman dilini bilmeyen bir ya ElBştirmenlerln görevl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle