Katalog

Vitrindekilep Bu ilişkilerin işleniş tarzı günümüzdeki bazı olaylan kavramak açısından büyük önemtaşır. Karanlığın Yüreği, yazarın roman boyutunda işlediği uzun biröyküsüdür. "Sömürgecilik" ve "ahlak" sorunlarıyla aynntılı biçimde hesaplaştığı en güçlü eserlerinden biri olarak tanınıyor. Karanhğın Yüreği, '80'li yıllarda yeni bir yorumla ele altnmış ve Francis Ford Coppola tarafından Vietnam Savaşı sırasında geçen bir öykü olarak Apocalypse Now (Kıyamet) filmine konu edilmişti. Sadece eserin yazıldığı günden bu yana gördüğü ilgi ve Coppola'nın filminin klasik niteliği gözönüne alındığında bile, yazarın ele aldığı ahlaki sorunların günümüzde de önemini koruduğu görülecektir. Sokaktaki Adam I Attilâ îlhan/ Bilgi Yaytnevi/ 232 s. Attilâ îlhan, "Sokaktaki Adam"da sert ve şiirli bir atmosfer içinde, çağdaş gençliğin buııaltmını, umutsuz öfkesini ve liaşkaldınşını, sürükleyici bir seı uvene bağlayarak işliyor. "Ne istemediğini bilen, fakat ne istediğini bilmeyen" Hasan, bunalım I çağı gençliğinin, kesin yadsımalar ve ağrılı kararsızhklar içindeki somut bir bileşkesidir. Attilâ Ilhan'ın öteki romanlan "Zenciler Birbirine Benzemez" ve "Kurtlar Sofrası"nın hareket noktasını oluşturan "Sokaktaki Adam", yazarın alışılmış roman tekniğini zorladığı akıcı bir üslup, görsel bir yaklaşımla kaleme aldığı ilk romanlarından biri. tstanbul'un Son Sürgünleri (1964'te Rumların sınırdışı Edilmesi)/ Hülya DemirRtdvan Akar/ lletişim Yaytnlan/230+8 s. albüm. Ittihat ve Terakki'den bu yana Türk devletinin azınlıklar politikasında önemli bir değişiklik olmad*. TürkMüslüman bir ulus devleti kimliğini benimseyen I Türkiye, bu kategoriler dışında I kalan yurttaşlanna "özel" bir tutum takındı. Lozan Antlaşması'yla tanınan azınlık hakları geçerliydi, ama yaşanan somut tarihin etkisiyle düşman güçlerin beşinci kolu olarak görülen azınlıkların üzerine Meni îhtikâr Kanunu, Varhk Vergisi, 67 Eylül Olayları, îmroz ve Bozcaada'nın Türkleştirilmesi gibi pratik adımlarla gidildi. Aynca, her zaman her yerde uluslararası diplomasi ve pazarlıkların "nesnesi" olan azınlıklar bu topraklar üzerinde de bu konuma düşmekten kurtulamadılar. 1964 Kararnamesi ile başlayan ve yaklaşık 40 bin Rum'un sınırdışı edilmesiyle sonuçlanan süreç, elimizdeki kitabın konusunu oluşturuyor. Kıbrıs'taki çatışmalar nedeniyle îstanbul'da yaşayan 12 bin Yunan uyruklu Rum'un sınırdışı edilmesi kararı, Cumhuriyet döneminin ikinci önemli etnik göçüne yolaçmıştı. Sınırdışı edilenlerin malvarhğına elkonmuş, yalnızca 20 kilo ev eşyası ve 22 dolar para çıkarmalanna izin verilmişti. Bu dönemde, Rumlara ait eğitim, kültür ve din kurumları da çeşitli baskılar altına alındı. Rıdvan Akar ile S A Y F A 14 Hülya Demir'in çalışmasında bu zorunlu göç monografik bir yöntemle anlatılıyor. Politik ve diplomatik zorunluluklar ne kadar geçerli olursa olsun, dünyanın etnikkültürel çesidilik bakımından en zengin yörelerinden birinde renklerin süratle azalışı ve geçmişteki renklerin süratle unutuluşu sessizce kullanılabilecek bir süreç değildir. Devletlerin politikaları, çoğunlukların veya azınlıkların şu ya da bu dönemdeki tavırlan hakkında her şey söylenebilir, ama bu kitabın konusu olan göçten öncesinin, 70 bin Rum'un yaşadığı Istanbul'u, bugünün 3.500 Rum'un yaşadığı lstanbul'una göre daha renkli ve zengindir. Akar ile Demir böyle bir bakış açısıyla hareket ediyorlar. 1782 Yılı Yangınlan (Harik Risâlesi 1196)/ Hazırlayan: Dr. Hüsamettin Aksu/ îlelifim Yayınları/ 71 s. + albüm Ahşapla yeşilin kucaklaşan güzelliği, Istanbul'a asırlar boyu şahsiyetini, "rengini" kazandıran unsurlardandır. Bu güzelliğin kızıl alevlerce kül edilip ortadan kaldırılması da ne yazık ki şehrin tarihinde zaman zaman rastlanmış bir feYantanbır» lâket. Elimizdeki kitap, 1782 yılı yaz aylarında Istanbul'u kasıp kavuran iki büyük yangının hikâyesini içeriyor. "Harik Risâlesi" adını taşıyan eser, 1802 yılında Derviş EfendiZade Derviş Mustafa Efendi tarafından kaleme alınmıştır. Derviş Mustafa Efendi o sırada îstanbul Şehremini'dir. Yangını bizzat görüp yaşayan yazar, gelecek nesillerin geçmişten ibret alması ve benzer felâketlere meydan vermemek üzere gerekli tedbirleri bulabilmesi umuduyla bu risâleyi yazmıştır. Yangın felâketlerinin Istanbul'dan hâlâ tam anlamıyla uzaklaşmamış oluşuna bakarak, yazann amacına ulaşamadığını söyleyebiliriz belki. Ama Istanbul'a, şehrin dokusu, havası, geçmişiyle ilgilenenlere 1782'nin büyük yangınlarını ayrıntılarıyla canlı bir şekilde anlatmayı başardığı kesin. Bu kitapta, iki asır önceki yangın felâketinin yolaçtığı büyük can kaybı, yarattığı korkunç tahribat, bir anda yok oluveren camiler, türbeler, saraylar, hanlar, hamamlar, konaklar, yangını söndürme mücadelesi içinde can pahasına uğraş veren zabitler ve askerler, devrin padişahı I. Abdülhamid'en (17741789) yangın mahallini ziyareti, devletin aldığı tedbirler, halka yapılan yardımlar, evsiz barksız kalanların Istanbul civarındaki yerleşim merkezlerinde iskân edilişleri... canlı tablolar halinde önünüze seriliyor. Çölde Aşk (Isveç'ten Dokuz Öykü)/ Btrgitla StenbergBodıl MalmatenDan MellınErnest BrunnerÂsa MobergCarina RydbergUlfFyllenbakan Hettrik StvahnPeter Kihlgard/Derleme. Gürhan Uçkan/ Kavram Yaytnlan/ 175 s. Kitaptaki dokuz öyküde, cinselliğin ve aşkın değişik boyutlarında, zirvelerinde, vahalarında dolaşıyoruz. Çölde Aşk, Ubatuta Palas, Fırtınadan Sonra, Zirvede Aşk, Öğlene Bir Sevgili AkşamaBir Sevgili, Nazarlık, Gazetede Bir Akşam, Tahta Döşeme, Tom ve Cherie elimizdeki kitabın öyküleri. Gazetemiz yazarlanndan Gürhan Uçkan'ın derlediği öyküleri keyifle okuyacaksınız. Shakespeare Sözliiğü/ Aztz Çahşlar/ MitosBO YUTYayınlan/216s. Shakespeare, tiyatro tarihinde en çok oynanmış ve yayımlanmış yazar olarak en çok başvurulan, en "klasik" ve en "çağdaş" tiyatro adamıdır. Aziz Çalışlar tarafından hazırlanan Shakespeare Sözlüğü, bu gereksinimi karşılayacak nitelikte bir "Shakespeare Tiyatrosu Sözlüğü" olarak çıkıyor karşımıza. Shakespeare Sözlüğü, yazarın tüm oyunlannın özetlerini, oyun kişilerini, o dönemin tiyatro oyuncu ve yazarlarını, oyunculuk sanatını, izleyicilerini ve tiyatro yapılarını kapsıyor. Tüm Shakespeare dönemi yaşamını, 970 madde başlığı ile yansıtan sözlük, bu nitelikte ülkemizde yayınlanan ilk çalışmayı da oluşturuyor. Shakespeare Sözlüğü, tüm tiyatroseverlerin ve aydınların kitaplığını bütünleyerek, önemli bir başvuru kitabı olmaya aday. Toplu Oyunları 1 (Eski Fotoğraflar, Gül Satardı Melek Hanım, Kâtip Çıkmazı, Maviydi Bisikletim)/ DinçerSümer/MıtosBOYUJ'Yayınları/ 240 s. Dinçer Sümer, yazar olarak şiir, öykü, roman, TV ve radyo oyunları dalındaki eserleriyle birlikte, bugüne dek yazdığı 10'un üzerindeki tiyatro oyunları ile de tanınıyor. Oyunları, Devlet ve ŞehirTiyatroları ile özel tiyatrolarda ve yurtdışında birçok kere sahnelenmiş, bu oyunlan ile ödüller almış olan yazar, halen Curnhurbaşkanlığı Sanat Danışmanlığı'nı sürdürmekte. Kitaptaki birinci oyun, yaşamı toplumsal çöküntüye uğratılan birkadının öyküsü olan: Eski Fotoğraflar. İkinci oyun Gül Satardı Melek Hanım, bir kıyı kasabasında tatil için gelenlerin dönmesinden sonraki yaşamı tartışmalı bir biçimde sunuyor. Üçüncü oyun Kâtip Çıkmazı'nda, dar bir ortamda yaşayan ve geleceği arayan genç insanların, bu ortamdan çıkış çabaları anlatılıyor. Son oyun 'Maviydi Bisikletim', tek kişilik bir oyun, çocukluktan gençliğe geçiş döneminde yaşanan, coşkulu ve kırılgan bir yaşam kesiti. Dinçer Sümer'in oyun kişileri bizden, birlikte yaşadığımız insanlar. Oyunlarda, bu insanların sorunlan, fazla iddiacı olmayan sevecen, sıcak, duygusal bir toplumsal çerçeve içinde sunuluyor. Günler Tepelerden Aşağı Koşan Vahşi Atlar MistM/Charles Bukoıvski/Çeviren: Barbee/Parantez yayınlanll2 s. Türk okuru Charles Bukowski'yi dilimize çevriler öykü ve romanlarından, senaryolanndan yapılan filmlerden tanıyor. Yakın bir tarihte yaşamını yitiren Bukovvski bu kez bir başka yönüylü; şair yönüyle geliyor karşımıza. Bukowski'nin roman ve öykülerini sevdiyseniz, elimizdeki kitabında yer alan şiirlerini de seveceksiniz. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 2 31