30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

937 yılında SaintHenry'de (Marsilya) doğdu. Klasik bir liseöğrenimigördü. 1950 yılında ilk şiirlerini yazmaya başladı, aynı yıl uzun bir Kuzey Afrika yolculuğunaçıktı. 195 3 54 yıllan arasındaBirleşik Devletler'de bir burs için kaldı. Cenevre Üniversitesi'nde dilmaçlık üzerine öğrenim gördü. Paris'te Siyasi Araştırmalar Enstitüsü'nde okudu. 1962'de ilk kitabı Errance yayımlandı. 1968 yılında Paris'e yerleşti. Breton kardeşlerle (Jean, Michel) Poesie I dergisini kurdu. İlk beş sayının ardından SaintGermaindesPres Yayınevi'nineditörüoldu. 1970 yılından sonra gerek kendi kuşağından, gerek kendinden büyük birçok şairle tanıştı. 1966'da aldığı Marie Noel ödülünden sonra En soi fe Chaas ile Max Jacob ödülünü, Le Voyagenr Absent ile de Appolinaire ödülünü kazandı. Ayrıca, 1991 yılında Fransız Akademisi Şiir Büyük Odülü'nü aldı. Halen editörlük ve eleştirmenlik yaşamını Paris'te sürdüren ve 1991 'de tstanbul'da yapılan 1. Poesium'un iki Fransız konuğundan biri olmuş olan Orizet, Mallarme Akademisi sekreterliği, Şiir Evi sanatsal danışmanlığı ile birlikte birçok jüride üyelik görevini sürdürmektedir. • 1 Gözlerinin Müstahkem Odası Bizimiçin âşıkların yanaysız güldestesi, Nazırlayan: Cevat Çapan ]ean Orizet/ Şiirler/ Çeviren: Halil Gökhan fundalığın saldırdığı atlas ve başka birkaç çiçek korunması gereken; sevinçlerin sessiz ot amban sayfalararası gizli bahçe yangölgenin çalımlarından bir derleme ve gözlerinin müstahkem odası "Taşısın senin adını mutluluğum" Ve kadeh kaldırıyorum insanlık mucitlerinin belleğine oğullan bellek yitimi içer onların sahte kafatasları içinde ve sıram gelince içerim ben de ve unuturum geleceği tnce bıçaklardaki düşlerimle alışkanlıklarımızın titrediği birçok bildik heykelin profilini yeniden çiziyorum yeni canavann vargücüyle karniler patlıyor, boşalıyor sargılar Böyle değiştirilmiş yüzüyle muhteşem komplolarbakımından zengin casus âlemi kıra gidiyor yine nazik bulunçlarımızı yöntemlice kemiren bu karınca beylerini dağıtmak ve tahttan indirmek için Vampir toprak yüzünü gevşetmek dinlencemi haketmek için mızrağımı daldınyorum bağlıklan dağıtan kötü bağlanmışları sindiren buzdan titremeler içinde yazla birlikte ölüyorum 8 gözyaşartıcıoldu inancın gözyaşları hazzın döşemeleri darvadilerdeki eski kuyulara, denizkızlarına kavuştu " Artık hiçbir zaman güzel mevsim olmayacak" diyor Balzebuth'un kapıcısı ki çok geçmeden iznini kullanacak Dinginlik Denizi'nde 10 Beklerken yerleşiyorhakikati modası geçmiş yapı kafeslerinin pası altına karnı havada ölü balıkların ya da ergimesi kan ve katranın haftasonlarının simyası 11 tğne batmadığında titrer çelik çalarak insandan soluğunu sonra, ölümü yontmak gerekir 12 Yapraklann özsuyunda yazbenimleölür arılar ve rüzgârın ekinlerini öldürdüğü kertikler oğulyasında MontramandParis OrtakTitreşim O akşam açık artırma yapılmadı kendince yandı mum ortak bir titreşim için onun alevi ve soluklarımız arasına olandan başka hiçbir muamele olmadı Yaşamın, Bende, Demirli Ad olarak konmuş saçılmış kum üstüne yüzün balina gemisinin verandalan arasında gelgit değirmeninin kanallarına mika ve şist gözlerin ve eski paslı saçların kabaransudayada alçalansuda yaşamın, bende demirli Basılmış Toprak "tlerletneyle ulaşılan rahatlığın derecesi ne olursa olsun, onu dayanılır kılan yalnızca, gerçeğin yeniden şiirsel fethidir." JeanOnimus MaxPapart'a 1 Günlerin kurumdan maskesi boşluğu soymaya yarayınca basılmış toprak seniışıkhırzısından kuşlara yataklık edenden ve onların isli karnavallarından kim koruyacak? Mevsimlerin yüzüne yayılmış alnı açıkseçik, on bin yılın meyvesi bir ağaç, sınırlarını parçalamış mülkünü dolaşırken ölümü gözetlemek, onu götürmek için o insan olmak istiyorum 3 Batık şehirlerle besiye çekilmiş serin mezarların kıyısında bir çelik ve resim şöleninin toza dönen bir betonun önünde dünyanın sindiriminebakıyorum çiçeklerden geriye kalanı sayarak SAYFA 12 KötüGünler Taşısın senin adını mutluluğum gözlerin kemirsin boşluğumu senin fethedilmiş toprağın olayım Böylece uzun kuraklıklardan hiçkurtulmayan oeşsizgüloluruz Böylece yaşayabiliriz yüzü buruşmuş kalabalıklann ortasında zay ıf düşmeden ve dayanabiliriz çiğ ışığına kötü günlerin Kışımız Çoktan duman oldu ocak odunu gecedağıtıcısı çoktandır kül, bu çağdışı toz Ama sen, kışımıza göğüs germesini buecekmisin artıksız bir yanma için? CUMHURİYET KİTAP SAYI 225
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle