26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

olanağını elde ettik ve toplumumuzu içten içe çürüten, yıkan, kişiliksizleştiren bu tarihsel toplumsal olguları, böylelikle, bundan daha 15 yıl önce kuramsal düzlemde ortaya koyabildik. Çünkü, hep dendiği gibi, nasıl her şey "insan için" ise, kuram da, bilimsel çalışma ve değerlendirmeler de insan içindir; yani, bütün öbür düşünsel kuramlar gibi, kültür kuramı da insana yaşadığı kültürel süreçleri göstermeli, onların nedenlerini kavratrnalı ve değiştirmeye yöneltmelidir. ÖzellikJe 12 Eylül'le birlikte bilinçli olarak yürütülen "kültürsüzleştirme"nin hangi boyutlara vardığı, ya da kitle kültürünün ("arabesk kültür"ün) nasıl çarpık kültürleşme olarak toplumumuzda tüketim ekonomisi güdümünde egemen kültür biçimi haline geldiği, toplumumuzun her alanda kültür düzeyinin nasıl en altlara çekildiği apaçık ortadadır. Bu nedenle, kültürel süreçleri çokyönlülüğü içinde aydınlatan bir kültür kuramı, bizce varoluşsal bir önemdedir. Dilimize yaptığınız çevirilerde salt çeviriden öteye işlevsel bir amaçlılık da taşıdığınız görülüyor? Yukarıda da belirttiğim gibi, çalışmalarım birbirini bütünleyen bir özellik gösterir; hepsi aynı ortak bilimsel zemini oluşturmayı amaçlar. Özgün kuramsal çalışmalarım ile çeviri çalışmalarım, gerek niteliksel, gerek niceliksel olarak aynı alansal çalışmalardır, hepsi zorunlu olarak birbirini doğurmuştur, birbirini zenginleştirmiştir. Öte yandan, yine daha önce belirttiğim gibi, kuramsal çalışmalara başladığım dönemde felsefe, estetik, yazın kuramı ve kültür eleştirisi alanlannda çağdaş bilimsel yapıtlar çok azdı, çeviri olarak da. Bu nedenle, kendi etkinlik ve yaratımlarımla bütünlük taşıyan yapıtların çevrilip yayınlanmasını bir zorunluluk olarak gördüm, hatta kimi zaman, yalnızca çeviri ile yetinmeyip, çeşitli kitapların derlenip hazırlanmasını gerektiren yayımcılığı da üstlendim. Şunu da altını çizerek belirtmek gerekir, çeviri etkinliği, aynı zamanda bir dil etkinliği olarak, bilimsel kuramsal bir dilin (hem söylem biçeminin, hem de terminolojinin) yerleştirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Nitekim, kuramsal çeviri yayınlara giriştiğim 1970'lerde karşımızdaki başlıca sorun, Türkçede bu kuramsal dilin yerleştirilmesi, bilimsel terminolojinin Türkçe dilinin zenginleştirilmesi doğrultusunda kullanılması olmuştur. Çünkü, kuram, nasıl kendine özgü bir metodolojiyi gerektiriyorsa, kendine özgü bir dili de gerektirir; bu dil, kuramsal bilincin somut anlatım biçimidir. Dolayısıyla, çeviri, bu anlamda, dilselkuramsal bir etkinlik de olmaktadır; düşünsel ve dilsel üretimin ayrılCUM H U R İ YET KİTAP SAYI 220 maz bir bileşkenidir çeviri etkinliği. Bu anlamda, bir felsefe ya da estetik yapıtının Türkçeye çevrilmesi demek, Türkçede felsefe ve estetik yapmak demekti r aynı zamanda. "Tiyatro Kavramları", "Tiyatro Adamları" ve "Tiyatro Oyunları" gibi çalışmalannızda, tematik açımlamaların yanı sıra, eleştirel değerlendirmeler de görülüyor. Son yıllarda tiyatro yazını alanındaki çalışmalarınız için neler söyleyebilirsiniz ? Tiyatro alanındaki çalışmalarım, kuramsal eleştirel düzlemde, 1978'de yayınlanan Gerçekçi Tiyatro Sözlüğü'ne gider. Sözlük olduğu için de, hem tematik açımlamalar, hem de eleştirel değerlendirmeler kaçınılmazdı. Gerçekçi Tiyatro Sözlüğü yeni basımları gereksindiriyordu ister istemez, bunun da aşılmış bir düzlemde gerçekleştirilmesi en uygunuydu. (Yayınlanmasını iki yıldır beklediğim) Tiyatro Ansiklopedisi böylece ortaya çıktı. Bunu da Tiyatronun ABC'si, Tiyatro Kavramları Sözlüğü, Tiyatro Adamları Sözlüğü, 20. Yüzyılda Tiyatro ve Tiyatro Oyunları Sözlüğü (1. CiltDünya Tiyatrosu) izledi. Bunları da (yayına hazırlanan) Tiyatro Oyunları Sözlüğü (2. CiltTürk Tiyatrosu) ile Shakespeare Sözlüğü izleyecek. Bütün bu yayınlar, tiyatroyu özel yanlarıyla birlikte kuşatan bütünsel bilgisel çalışmalar. Nitekim, tiyatro yazını alanında, önceki dönemlerde, bilimsel bilgi dağınıklığı vardı; kavramların, kişilerin, süreçlerin estetik ve tiyatro bili mi bağlamında bütünleştirilip sistemleştirilmesi ve yine terminolojik olarak Türkçeye kazandırılmasıgerekiyordu. Bu bağlamda şunu da Delirtmek gerekir, benim bu yayınlarda tiyatro bilimi yazınına sözünü ettiğiniz katkım, aynı zamanda estetikçi ve kuramcı olmamdan kaynaklanıyor olmalı. Tiyatroya sanatsal estetik açıdan yaklaşılması, tiyatro kavramlarının bilimsel dramaturji açısından olduğu kadar, tiyatro estetiği açısından da değerlendirilmesine olanak sağladı. Kendi açımdan bakınca, özellikle tiyatro estetiğinin temellendirilmesi gerektiği kanısındayım. "Türkiye'de Tiyatronun Toplumsal Estetik Anaçizgileri" yazımda böyle bir başlangıç yaptığımı sanıyorum. • Bütün bu çalışmalarınıza baktığımızda, sözlüklerin yapıtlarınız arasında başlıca biryer aldığı görülüyor. Bunun özel bir nedeni var mı ? Konuların sözlük biçiminde sunulmasının yararı nelerdirsizce? Toplumların bazı dönemleri aydınlanma ve bilinçlenme dönemleridir. Bu dönemlerde toplumlar eskimiş yargıları, geçerliğini yitirmiş tanımları üstünden atarak, kendi gelişmesi yasallıklarına karşılık verecek bilgiye gereksinim duyarlar. Böylece, toplumun kendine ilişkin bilgisi, kendi "sözlüğü" değişime uğrar. Nitekim, Fransa'da toplumsal bilimlerin temellerini olduğu kadar, "Aydınlanma Dönemi"nin temellerini de "Ansiklopedistler"in atmış olması hiç de rastlantı de ğildir. Işte, Türkiyemiz de 1960'lardan sonra kendi içinde bu türden bir bilinçlenme ve aydınlanma sürecine girmiş bulunuyordu. Gelişen çağımızın gerisine düşmemek, çağımızı bilimsel olarak kavramak için düünsel alanda kavga vermek, yani topumun bilimsel ve dünya görüşsel "aklı"nı sağlıklı yoldan yenileştirmek ve geliştirmek, bunun için de gereksinim duyduğu yeni "sözlüğü" yaratmak gerekiyordu. Toplumumuz bir yandan "konvansiyonel" bilgilerin tutsaklığından kurtarılmalı, ama öte yandan, "bilgi anarşisi" içinde de yüzmemeliydi. Dolayısıyla, hem toplumun gereksinimini duyduğu nitelikçe yenüeşme doğrultusundaki konuları ortaya düzenli bir biçimde getirmek, hem de bunları sağlam bilimsel bilgi ve değerlendirmelerle, doğru tanımlama ve açıklamalarla vermek, okuyucuyu kavram karmaşasından kurtararak, dil ve terminoloji karmaşasını aşmak gerekiyordu. Böylece, daha önce sözünü ettiğim "ortak bilimsel zemin"deoluşturulacaktı. îşte, ("tiyatro sözlükleri" dışında) Materyalist Felsefe Sözlüğü, Felsefe Sözlüğü, Çağdaş Felsefe, Kültür Sözlüğü ve (4 ciltlik) Türk ve Dünya Edebiyatçıları gibi kitaplar hep bu bağlamda yer aldı. Bunların tümüne bakarak söyleyecek olursak, sözlük çalışmaları, kuramsaldüşünsel çalışmalarım ile (çeviri bağlamında sözünü ettiğim) dil uğraşının bütünleştiği, somut bir anlatıma kavuştuğu çalışmalar oldu.» Î A Z İ L \ Ş L A R ' I N L A R I Beştirl metodolojisl ESTETİKKÜLTÜRFELSEFE: Materyalist Felsefe Sözlüğü (çev. 1972, Sosyal Yayınlar), Gerçekçiliğin Tarihi (çev. 1976, Adam Yayınları), Estetik veSanat(çev. 1982, Altın Kitaplar; Estetik veSanat Dersleri, 1993, Imge Yayınevi), Kültür Sözlüğü (çev. 1983, Altın Kitaplar), Edebiyat, Barış ve Özgürlük (antoloji, 1984, Bilim ve Sanat Yayınları), Çağdaş Felsefe (der.çev., 1985, Altın Kitaplar), Edebiyat Estetiği (çev. 1986, Kuzey Yayınları), Günümüzde Sanatsal Kültür ve Estetik (1983, Cem Yayınevi), Gerçekçilik Estetiği (1986, De Yayınevi^, Türk ve Dünya Edebiyatçıları Sözlüğü (4. cilt, yay.çev., 1987, Remzi Yayınevi), Nâzım Hikmet: Sanat ve Edebiyat Ustüne (1987, Bilim ve Sanat Yayınları), Ulusal Kültür ve Sanat (1988, Cem Yayınevi), Tüm Yönleriyle Perestroyka (1988, Amaç Yayıncılık), Felsefenin Neresindeyiz? (1989, Cem Yayınevi), Sanat ve Edebiyat (çev. 1989, Ekim Yayınları), FelsefeSözlüğü(çev. 1992). TİYATRO Rasputin (oyun, 1966, TMTF Ödülü), Çağdaş Tiyatro (der.çev., 1966, Akşam Yayıncılık), Ecinniler (Camus, 1966; Can Yayınları), Matmazel Julie (Strindberg, 1967; Adam Yayıncılık), Hayaletler Sonatı (Strinberg, 1967; Adam Yayıncılık), Don Kişot (Lunaçarski, 1969; Can Yayınları), Çavuş Musgrave'in Dansı (Arden, 1969, Can Yayınları), Cendere (radyo oyunu, 1970, TRT Ödülü), Danton'un Ölümü (Büchner, 1973; Adam Yayıncılık), Allahın Ayısı (O'Neill, 1973; Can Yayınları), Gerçekçi Tiyatro Sözlüğü (1978, Kültür Yayınevi), Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü (Brecht, 1988, Boyut Yayınevi) Ateşli Sabır TİYATRO OYUNLARI SÖZLÜĞÜ (Skarmeta, 1988, Can Yayınları) Bir Tek Daha/ Dağ Dili (Pinter, 1988, Kavram Yayınları), Yıkılanlar (Beckett, 1991, Istanbul Radyosu), Oblomov (oyun, 1991, Boyut Yayınları), Muhteşem Gatsby (oyun, 1991, Boyut Yayınevi) Tehlikeli tlişkiler (LaclosBrenton, 1991, Can Yayınları), Küçük Burjuvalar (Gorki, 1992, Istanbul Radyosu), Tiyatro Kavramları Sözlüğü (1992, Boyut Yayınevi, Kültür Bakanlığı Ödülü), Tiyatro Adamları Sözlüğü (1993, Boyut Yayınevi), Casablanca(senaryo, 1993, Can Yayınları, çıkacak), Üç Silahşörler (oyun, 1993, Can Yayınları, çıkacak), "Üç Kızkardes" Reji Defteri (Stanislavski, 1993, Boyut Yayınevi, çıkacak), Tiyatronun ABC'si (1993, Simavi Yayınları), Tiyatro Ansiklopedisi (1992, Yapı Kredi Yayınları, çıkacak), 20. Yüzyılda Tiyatro (haz., 1994, Boyut Yayınevi), Tiyatro Oyunları Sözlüğü1. Cilt/Dünya Tiyatrosu (1994, Boyut Yayınevi), Shakespeare Sözlüğü (1994, Boyut Yayınevi çıkacak), Tiyatro Oyunları Sözlüğü2. Cilt/Türk Tiyatrosu (1994, Boyut Yayınevi, çıkacak). • J SA Y FA. 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle