28 Mart 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ali Cengizkan, 7. şiir kitabını yayımladı: Sürek Avınâa Dünya GÜLTEKİN EMRE li Cengızkan, yeni ve yedinc ı şiir kitabı Sürek Avında Dünya, yayımlanmadan once, tek şiirlik iki kitapçıkta, HiçbirŞey Eskisi Gibi Olmayacak ve Orman ve Bahçe, yeni şiirlerinden tadımlık da olsa örnekler sunmuştu okurlara. Tek şiirlik kitapçıkJar 240 tane basılmış ve Ali Cengizkan'ın imzasıyla şiirseverlere armağanedilmişti. Sürek Avında Dünya'daki şiirlerde, şiirini iyıce olgunlaştırmış bir Ali Cengizkan nuluyoruz, ne güzel! Ali'nin şiirindeki dııyarlıgın yanında, giderek zenginleşen bir atardamar, öyle süzülmüşbiralayvarki.şiırleriokumayadoyamıyorsunuz. Şiirden şiire geçerken, dışardaki sesleri, savaşlan, insanlığın halini, dünyanın geçirmekte olduğusarsıntıları, ülkeleri, insanlan, siyasal çalkantıları, ekonomik çıkmazları, özgürlükJeri ellerinden alınmış insanlan, geleceğin karanlık yüzünii, umudun yediği dayakları, insanlar arastnda düğümîenip kalmış ilişkileri, çözümsüzlükleri düşünüyorsunuz, hüzün ve karamsarlığın yüreğinizi sıkıştırmaya başladığı bir anda, son derece zekice bir espri, bir imge, bir dize, gırgır sizi rahatlatmaya yetiyor. Şiirlerin, imgelerin, dizelerin büyüsünden kurtuTmanız hiç de kolay olmuyor Sürek Avında Dünya'yı okurken. Uğraklar V8 Uğraçlar Sürek Avında Dünya'nın üçüncü ve son bölümü Uğraklar ve Uğraşlar baş lığını taşıyor. Bu bölümde Soluksuz Şiirler yer alıyor, yani düzyazı şiirler. Bu bölümdeki şiirlerde anlatı egemen değil; öyküler, öykücükJer yok, düzyazının bağrından geçen şiirler var. Orman ve Bahçe şiirinde Ali Cengizkan, "düzyazı"yı şöyle ele alıyor: "Oysa bahçe bir düzyazı gibi, düzenlenmesi hiçbir zaman bitmeyen bir düzyazı, sözcükleri ölen, toprağın kendini gübreleyen/ virgülleıini sakarhkla koyan, kendini öğle güneşinde sulayan ve/ meyvelerini hep kışın eren, yenmeyen meyvelerini kışın veren/ bir düzyazı gibi bahçe, kadınların hep aşık olduğu, kadınların hep/ âşık olduğu ama erkeklerin pişmanlık duyduğu ve yalnız kaldığı/bir düzyazı gibi bahçe kendini kazarak ve yazarak avutur." Yaşamın sorgulanması mı bu yoksa? Şiir, bizi, yaşamın ortasına mı taşıyor? Olümlere alışamadığımız, sevmelere doyamadığımız, acılardan kopamadığımız, ışıklara ulaşamadığımız bir dünyanın izi değil mi sürdüğümüz Ali Cengizkan'la birlikte? Ne diyor o Orman ve Bahçe şiirinin sonunda? "Omrümün ortasında karanlık bir ormanda uyanırken, tanrım ne/ çok ışık var yürünecek, fidan var dikilecek, ölüm var görülecek." Yaşamın özüdebuolmalı. Ali Cengizkan'ın şiirlerini okumaya doyamayanları sevince boğacak bir kitap Sürek Avında Dünya. • Sürek Avında Dünya/ Ali Cengizkan/ Şiir/ Ümit Yaytnalık/ Ankara/ 95 s A Dünyanın peşindeki şair: Ali Cengizkan Jürek Avında Dünya"daki şiirlerde, şiirini iyice olgunlaştırmış bir Ali Cengizkan var. Yirmi sekiz şiirin yer aldığı kitap üç bölümden oluşuyor. mah mıdır? "îç yüzü"müzle nereye bakarız, ya da bakmalıyız? Zaman, arada bir de olsa, getirir insanın önüne çocukluğunu; "Gelip giden/ Çocukluğu/ tnsanlığın". UygarlıkJarın geçirmekte olduğu çocukJuğa ne demeli peki? Büyüyemeyen bir dünyada hep çocuk mu kalacak insanlık? Savaşları yenemeyen bir insanlığı nasıl değerlendirmeli? "Ufuksuz yaşamın" "Açık denizleri" nerededir? Yüreklerde mi, tarihe mi gömülü, yoksa yaşanan anlarda mı? "Geçici ve hüzünlü/ Kalıcı ve güçlü" duygularla sarsılırız Ostia Antica bölümündeki şiirlerle. Antik'likten ne anlayorsak, o işlenmiştir fosil olarak Ali'nin bulduğu taşlara. Şiirleri bütünleyen resimlerin etkileyiciliğini de unutmamak gerekiyor. Sürek Avında Dünya'nın ikinci bölümü Otağlar/ Odalar/ Odlar adını taşıyor. Bu bölümdeki şiirlerde Ali Cengizkan, parçalanmış bir dünyanın içinde dolaşıyor sanki. Her şey paramparçadır bu bölümdeki dizelerde, ne var ki, bu parçaların biraraya gelmesiyle müthiş renklibirdünyayaaçılırki, şiirler, "Yaşamın penceresi" ne götürür bizi. Gözalabildığine uçurumlarla dolu bir ortamda ofmanın tedirginliğini de hissediveririzhemen. "kendi uçurumunun ortasına" dalıveren insanlar oluveririz birden. Sonra, sırayı ölüm alır şu unutulmaz dizeyle: "Olüm babamdı ceplerinden her gün bir şey çıkan". Babasız kalan bir çocuğun acıları, kırgınlıkları, küskünlükleri, umutları yer yer boyverir dizelerde. "Acıyı kim neyler", "Acı, yığından bir tel çeker gibi" çekmişse bizi kendisine? Acı, neyle silinir, neyle yenilir? Acı, yaşamın gerçek tadı mı yoksa? Acı, Ali Cengizkan'ın şiirinde bir süs değil, aksine yaşamın kendisi olarak beliriyor. Acı, parçalan birbirine yapıştınyor, bütünlüyor kırılan duyguları.dünyaları. Zamana karşı diranme Sürek Avında Dünya, üç bölümden oluşuyor: 28 şiirin yer aldığı birinci bölümün başlığı Ostia Antica adını taşıyor. Ali Cengizkan 'ın Italya/Roma günlerinin izlerini taşıyan ve esin kaynağı olan şiirlerde küçük suluboya fırça darbelerini görmemek olanaksız. Kısa, neredeyse naiku duyarlığı ve tekniğine yakın şiirler, bizi, bir başka ülkeden, uygarlıktan bize, bizlere taşı yor. Tersini de düşünmek olası, bizi, bizleri bir başka ülke ve uygarlığa taşı yor ilk bölümdeki şiirler. Ali Cengizkan'ın taş imgesi hem bir geçmişi, tarihi imlerken, hem de sabrı ımîediğini diişunüyorum. Taş, nice uygarlıkları, tarihleri gözümüzün önüne sererken, bir yandan da zamana karşı diklenmenin de örneğini oluşturur "Bir taş/ dedi ki bir taşa/ Duyuyor musun/ Ustümdeki yumuşak ayağı/ Ne kadar yaşlı/ Ne kadar genciz biz" Insannereyegidersegitsin.çocuklu ğu da peşinden gelir. Öyle ki, "Rüzgâr bir düştür/ Serin terkisinde uçarız" dizeleri de, bize, zamanın nasıl hızla geçtiğini gosteriyorgöstermesine, am.ı "yaşamın" "tüfü" nerede peki çocuk luktan başka? Insan, "Geri dönüp dönüp" bakabilir mi hep kendine? Bak CUMHURİYET KİTAP SAYI 220 S A YFA S
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle