Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ycct'k ve bunu hulacak ya da daha da kötüsii kitapta olabildiğincc aşırı ciddi şey!er görccekler ve ben si/.e bir ccntilmenin şeref sözünü vcriyorum, kitapta tek bir ciddisatırbileyok " Djuna Barnes'ın 20 yılını geçirdiği vc yaşamını dcrinden etkilcycn Paris hakkında yazdıkları arasında bu kcnte olan yakınlığını en çok hissettireni, belki dc New York'a geri döndükten sonra 1941 yılında kaleınc aldıgı "Sol Yaka Için Ağıt"tır. Yazıya şöylebaşlıyor: Ben, onun bana vermiş olduklarının dışındaherşeyimiverirdimyenidenozamanlarki haliylc Faris'te olabilmck için, sümüklüböcek kabuklarının tozu içindcki dökme demir ayaklı, üzerindeki o kötü ütülenmiş, ucuz pamuklu örtülerin eniyikapımın üzcrineyayıldığıbumasa örtüsünün buruşuk kenarı bir gün öncesinin Burgund'unu içmiştir bir bistro masasındaoturabilmck için, öniimde bir siirahi sofra şarabı, oval bir tabak içindc domatcs salatası, bir kâse tereotu çorbası, bir blanquettede veau, yeşil bademler sadece taksi kornalarının öfkeli ve kedcrli homurtularını, yemck ve sohbet etmek için iki boş saatleri olan büro memurlarının araya karışan hararetli konuşmalarını duyabilmek için olsa da. Unutulmaz, düşkün Paris! Seni kim, başka hiçbir şehrin sunamayacağı herhangi bir şey için sevmedi ki? Bu neydi? Güvercinlertünesin diyekollarını açmış granitten oyulma kraliçeleriyle, bir ip gibi dümdüz sıralanmış ağaçların altında oynayan çocuklarıyla Jardins du Luxembourg muydu, çemberleri ve topları sessizce ve sanki kcndiliğinden yuvarlanır gibi, özel bir gezintiye çıkmış insanlara doğru yuvarlayan kukla tiyatroları mıydı? Unutulmuşluğa gömülen, yine dc* taksi şoförlerinin ve serçelerin hatırladıSıbistrolarmıydi? Küçükbirbedeni dev bir tabutta dilsiz bir piyano gibi barındıran Napoleon'un mezar anıtı mıydı? Sirkler ve panayırlar, kitap standları ve sahaflar mıydı? Çılgın ve sinirlcri yıpratan caddelcr, benzersiz katedraller ve kiiçük kiliseler miydi? Müzeler, Cluny, Carnavalct ve Tha'ıs'nin (aslında Thais olmasa da) pas kırmızısı saçlarının tacı altında yüzünü göstermeden durduğu Guimet miydi? Yoksa ChampsElysees, terziler, parfıim satan dükkânlar, çiçek pazarı ve kuş pazarı mıydı? Tümü zamanla birlikte sıkı sıkı örülmüş; tütün, çikolata ve şarap ularak burnunuzda kokan bir zamanla. Djuna Barnes, Paris'ten aynldıktan sonra ölümiine değin New York'taki kiiçük daircsinde kabuğuna çekilmiş ve yalnız bir yaşam sürdü. Bu kendi seçimiydi, artık ne konferanslar vermek.ncfotoğrafçektirmeknedeedc* biyat toplantılanna katılmak istiyordu. Ürettiklerinin ardına çekilerek yaşamının sonuna kadar bir "bilinmeyen" olarakkaldı.B Geceyi Anlat Bana / Djuna Bdrr/es / Çei'ireıı: As/t Biçcıı / Ayrnıtı Yaymfon /I44s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 254 ELİZABETH POCHODA DJuna Barnes ve Paris G eceyi Anlat Bana, genellikle T.S. ILIiot gibi yazarların övgüleriyle hatırlanır. Hayli dolambaçlı ve anlaşılması güç bir metin olduğu için ya modernizmin gizli hazinelerinden biri diye degerlendirilip geçiştirilir ya da aşırı bir explication de texte'e (metin çözümlemesi) tabi tutulur. Eleştirmenleri bu anlamda çok zorlamasına karşılık, John 1 lavvkes ve Thomas Pynchon gibi yazarları derindcn ctkilemiştir. Lğerokurkitabaiçerdiğimizahaçısından yaklaşacak olursa romanın kapalılığına daha kolay nüfus cdebilir; çünkü ümitsiz, "cerrahi" bir anlamda muazzam komik bir romandır Geceyi Anlat Bana. Bütün bildik tepki verme yoilarını kapadığıhaldeokuruderindenetkileyebilmesi, biraz da paradoksal bir biçimde, iç acıtıcı mizah anlayışından kaynaklanıyor, Bu da şaşırtıcı bir şey değil, çünkü genelde kitabı bir arada tutan şey paradoks za ten... Ancak bütün cylemler bir hileye indirgendiktcn sonra karaktcrlere sempati duymamıza izin verilir. Kitaptaki ana olay olan Robin'lc Nora'nın görünüşte son derece dokunaklı olan aşkları da bir tür hiledir; Nora'yla birlikte yitirdikleri için ağlayamayız. Ancak bu aşkın ardındaki şiddet açığa çıkarıldıktan sonra sempatiduyabilirizona. Peki yazarın son derece bayagı, sıradan olayları anlatırken nefes kesici bir ustalığa ulaşan üslubunu nasıl yorumlamalı? Doktoru Robin'in parasını çalarken gören Felix şöyle anlatılır mesela: "Güvenliği elden bırakıp, sonu ölüme gidcbilecek çılgınca bir burgaca kendini kaptıran bir akrobatı seyrederken hissedilen türdcn bir mide kasılmasıyla, elin alçalışını, parayı alışını ve doktorun cebinin cehennemi derinliğinde gözden kayboluşunu izledi Felix." Anlattığı şeyin basitliğidüşünüldüğünde aşırı iyidir bu üslup; kasten abartılı tutulmuştur. Tıpkı Barnes'ın romanın başka bir yerinde "yeteneğin ancak uygunsuz göründüğünde göz kamajtırdığını çok iyi bildiklerini" söylediği sirk çalışanları gibi, kendisine bakanların gözlerini kamaştırmaya çalışır bu üslup. Mctnin birçok yerinde üslubun kendisini değersizleştirmeye.birhiçhalinegetirmeyeçalıştığını görürüz. Romancı ancak böylc yaptığında, romanın en iyi özelliklerini uygunsuzluga ittiğindc kendisine güzel ya/ma i/.nini verebilir. Bütün hareketleri hileye, her türlü üslııbu da şakacı bir maskeli baloya dönüştüren dehşet bu nahoş komedinin dillendirilmeyen zeminidir. Doktorun romanın önemli bir bölümünü oluşturan monologları adlandırılamayan bir gaddarlık üzerinde odaklaşır. Bu monologların muğlaklıkları da, kısmen dehşetin Nefss kesld mr uttakk sorgusuz sualsiz kabul edilecek kadar olağanlaşmış bir şey olduğu düşüncesinin sonucudur: Dehşet adlandırılamayacak kadar büyük, buna ihtiyaç duymayacak kadar da iyi bilinen bir şcydir... Barnes, kışisel üslubun geceninbilgisini perdelemeye çalıştığı pasajları büyük bir ustalıkla ve zekâyla işler. Üslup bir örtü gibi hepsi de kendi varokışlarının müzesi içincfe donup kalmış olan romanın kişilerininhareketleriniengeller... Roman da bize bir hile yapar: Anlatıyı parçalamayı, dünyayı büyük ölçüde dışlarken daha büyük ölçüde de kendi içine sığdırmayı amaçlayan bir yazı deneyine giriştiği halde, sonuç kapsayıcılık ya da özelliksizlik degil kendi benzersizliğine işaret eden bu egsantrik kitap olmuştur. Barnes'a göre kurmaca biçimleriyle deneylere girişmek boş bir heves degil, ahlaki bir zorunluluktur. Gerçekçi edebiyat tarzının, şiddeti, dehşeti ve uygunsuzluğu ucuz bir biçimde örten fazla tanıdıkbirgiysiolduğunudüşünür. Roman daha en başından başlayarak bizzat tarihe veonunla birlikte düz çizgisel anlatıya ve bellege, olay örgüsü ve kişileştirme unsurlarına saldırır. Bireyin geçmişini farklılaştıran, arıtan ve yücelten bellek, kişisel tarih için de halkların tarihi için dezararlı bir şeydir... Bütün tarihin şimdide mevcut olduğu, böylece insanlar ve dönemler arasındaki farkların evrensel bir acının bilinci içinde ortadan kalktığı Dantevari bir yolculuktur bu. Geceyi Anlat Bana da temel imge, tüm ayrımların silindiği, insani arzuların nihai boşunalıgının gözler önüne serildiği sirk imgesidir. Tarih bir eğlence; sirk de tarihi iptal eden birtarihbiçimidir. Barnes'a göre romanlar da anlattıklan zulümlerden ayrılamazlar. Sanatın betimlediği dehşeti, içerdiği güzellıkle aşabileceği düşüncesinin yanlış olduğunu ima eden bir romandır Geceyi Anlat Bana. • YaidrmTwentıeth Cenluıy Lıleraturedergistnm Mtiyıs 1976 sjyısında yaytmlanmij olan 'StyU'i Hoax. A Readmg of Djuna Barna's Nıghltvood' adlı yazıundan özetUyerek (mealen)çeviren AUGüniüı GECEYİ ANLAT BANA" İCİN NE DEDILER. Geceyi Anlat baıu Jiizvav iislubu pınn kapjlılığına ve kemılığıne sabtp. Otttz yıl önce bayalbtle edılcmeyecek bir larz bu Bu nılelıkle bir düzyazı yaratmı\ olınası modem romanın önemli bd\anUnndan btri, belkt de en buyükhaşansı anlatıyorçu'nkü Geceyi Anlat Bana bırkadınınyazdığt gelmijgeçmi} en büyük üçromandan btri. Dylan Thomas Geceyi Anlat Bana'yı 1930'larda okumuş ve çok elktlenmtpım Yırmına yüzyılın en büyük kıtapldnndan bırı olduğunu düşünüBir roman denemez buna, olay örgüsüyok yorum Hattaozamanlaronun ihtubunntakfybt, karaktcrler normal romanlarda oliuiu Itt ederekbır şeyler yazmaya bıle çalısmijtım. gfbı değifip gelişmıyorlar, ktrlı dağ lepele Tam anlamıyla benzerstz bir üslubu var: Bir nnde zekıce, lulkulu dıyalogLr geliftınyor cümle okudnğunuzda onu Djuna'nın yaztp lar.. E/ten pü'ften bir neur }/;r degUl karşt yazmadtg'ınıanUyabılıyorsunuz. mızdakı, son derece gerçek msanlann düşündüklertni, bnsettıklertnı ve yaplıklarını William Burroughs EdwinMuir SAYFA 13 J