30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Geceyi Anlat Bana"nın ilginç yazart... Diuna Barnes: Bir İJjuna Barnes'ın "Geceyi Anlat Bana"adılı önemli kitabı Türkçeye kazandırıldı. Barnes hakkında yazanların pek çoğunun birleştiği bir tanım bu: Bir "bilinmeyen". Yaşantısına dair bilinenlerin onu d^ha bilinmezleştirdiği söyleniyor. ILKNURIGAN akınlarda en önemli kitabı (Geceyi Anlat Bana, Çevircn: Aslr Biçer, Ayrıntı Yayınlan) Türkçeye kazandırılan Djuna Barnes hakkında yazanların pek çoğunun birleştiği bir tanım bu: Bir "bilinmeyen". Yaşantısına dair bilinenlerin onu daha bilinmezleştirdiği söyleniyor. Babası kafası karışık bir anarşist, kızının herhangi bir okula gitmesine kesinlikle izin vermiyor, tiim eğitimi evde veriliyor. On sekiz yaşında taşradan New York'a gittiğinde kendini kısa sürede basın çevresine kabul ettiriyor. Çeşitli gazetclere yazıyor, diploması yok ama yeteneği basit bir röportajı kiiçük bir sanat eserine çcvirmeye yetiyor. 1919'da, noktalanan bir evlilikten sonra 27 yaşında Paris'e gitmck üzere bir gemiyle ülkesinden ayrıldığında çeşitli Amerikan gazeteleriyle yaptığı anlaşmalarla parasal sorunlannı çözmüş durumda. Söyleşi yaptığı kişilerden ortaya çıkardığı alışılmışın dışındaki portreler büyük ilgi uyandırırken YvetteGilbert, CocoChanel gibi isimler Djuna Barnes'ın kendileriyle söyleşi yapmasından onur payı çıkarıyorlar. New York'tan Paris'e gelir gelmez 1920'lenn bohem hayatına tüm nızıyla giren doğuştan maceracı bu etkileyici kadın kısa sürede edebiyat çevrelerinde herkesi tanıyor, herkes de onu. Djuna Barnes, cntelcktüel kapasitesi, esprileri ve hoşsohbetinin yanı sıra, muhteşem gardrobu ve çarpıcı görünümüyle de Cafe Döme'dan bohem partilere, edebiyat çevrelerinin toplandığı salonlara kadar girdiği her yerde sarsıcı bir etki bırakıyor. Olağanüstü bir ifade gücüne sahip, akıllı vc aynı zamanda güzcl bir kadın. Ama Djuna Barnes yaratüğı tüm bu etkiye karşın bu yaşamı sevmiyor. Annesine yazdığı bir mektupta şöyle söylüyor: "Her zaman biraz melankoliye eğilimli biri olarak yaşam benim için en büyük dehşet. Yaşamı güleryüzlü, şen, sevinç verici bir şey olarak düşünemiyorum.yaşamak bana biraz çirkin vc hayasız görünüyor..." Y da da. Djuna Barnes'ın özel yaşamında kapılarını kapattığı dönem ya/.tnsal olarak da suskun kaldığı yıllar. 1936'da başyapıtı olarak kabul edilcn Nightwood'u (Geceyi Anlat Bana) yayımladı. 1940'daGreenvıchVillage'eçckildikten sonra ilk kez 1958'dc "Anthipon" adlı oyunla scsini yeniden duyurdu. Djuna Barnes'ın en verimli yılları Paris yılları. Röportajlar, portreler, dergilere yazıların yanı sıra, öyküler, ilk romanı "Ryder", sonra "Nightwood" bu kentte yazıldı. Birde 1928'deanonim olarak yayunladığı "Ladies Almanack" var. Bukitapta, Paris'te yaşayan Amerikalı ünlü milyoner Natalie Clifford Barney'in çevresindeki lezbiyen kadınlar anlatılıyor. Kendisi de lezbiyen olduğunu açıkça ilan eden Barney'in salonu kadınlara olduğu gibi erkeklere de açık ve dönemin pek çok ünlü ismi burada bir araya geliyor. Djuna Barnes, pek çok kişiyle burada tanışıyor. Büyük aşkıheykeltıraşThelma Wood'u da Natalie Barney'in çevresinden tanıyor ilk kez. Barnes'ın Paris'in ünlüleriyle tanıştığı yerler arasında Cafe Döme, Flore, Aux deux Magots gibi henüz Sartre adıyla birlikte anılmayan, ancak Djuna Barnes için büyük önem taşıyan bir başka yazarın uğrak yeri olan kafeler de var. Djuna Barnes, james Joyce ile bu ortamlarda karşılaşıyor. Joyce, "Ulysses"i ilk okuyanlardan biri olan Djuna Barnes için çağdaş yazarlar içinde en önemlisi. Joyce, Barnes'ın Paris'e ilişkin kaleme aldığı üç makalede dcöncmli bir yere sahip. Djuna Barnes, ünlü Joyce portresinde yazara şöyle bakıyor: Ve sonra, günün birinde Paris'e geldim. Küçük bir kilise olan SaintGermaindesPres'e açılan Cafe Aux deu Magots'ta oturuyordum. Başını hafif yukarıda ve eğik tutan, kızıl ve kara saçlarından oluşan hoş bir karmaşayı rüzgâra bırakmış uzun boylu bir adamın nemli sisin içinden süzüldüğünü gördüm.Uzerinde grimavi bir palto vardıbu genç bir görünüm veriyordu ona, biraz eteklerini gcriye savurduğu için, biraz da paltosunu tutan kemer, kalçalarınınbirkarışüzerineoturduöu için. Onu gördüğüm anda coşkulu hayranlarından birinin şu cümlesi geçti hızla aklımdan: "Çağımızda başka hiçbir yazarın olmadıgı kadar kendi duyarlılığının çarmıhına gerilmiş bir adam," ve kendi kendime, daha önce hiç yüz yüze gelmediğin bir adamı tanımak için tuhaf bir tarz.dcdim. LittU'Revieıvun U/ysses'ıyayımladığı için yasaklandığını duymuştu, yanıma oturdu, ben hikâycnin tümüne âşinaydım ve bir beyaz şarap ısmarladı. hemen konuşmaya başladı. "lşin acınacak tarafı", dedi, sözcüklerini uygunluklarına göre değil, eskiliklerine göre seçer gibiyı di,"okuyucu kitabımdan biröğüt bekle ı C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 2 5 4 JMMS Joyco poptrâtl Djuna Barnes, bunlan yazmış olmasına rağmen, yaşamda pek çok şeyi denemiş bir kadın. Başarılı bir meslek yaşamı, yoğun entelektüel ilişkiler, alkol, kokain, sayısız aşk macerası ve bir kadınla yedi yıl devam eden fırtınalı ilişkisi. Djuna Barnes, "en büyükdehşet" olaraknitelediği yaşam karşısında ccsur ve yalnız. Paris'teki hızlı yıllarında da, Nazi işgalinden kısa bir süre önce kenti terk edip New York, Greenvich Village'dc küçük biı apartman dairesine kapandığı yıllarS A Y F A 1 2 "öı büyük dehşer
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle