Katalog

leriyle yazmayı sürdürdüm. Bu güçlükler, yazın yaşamına yeni atılanlar içinbugün desürüyor. Sizce taşra dergilerinin yazınımıza katkıları neler? Kcndi olanaklarıyla çıkan taşra dergilerini, diğerlerine göre daha çok seviyorum. Gerçek yazının taşra dergilerinde bulunduğunu ve orada gelişeceğini umuyorum. Oralara yazı verenler, ticaret yapmıyorlar, her şey kendi katkılarıyla gerçekleşiyor. Yalnız taşra sanatçılarının birlcşmeleri gereğine inanıyorum.Taşra benim canım ciğerim. Rir değer görülünce sahip çıkılmalıdır. Yazarlar unlenince ne uldum delisi olmamalıdırlar. Sanat ödülleriyle ilgili görüşlerinizi belirtirmisiniz? Yarışmalarda seçici kurul mafyası var. Bugün artık danışıklı dövüş haline gelmiştir ödül dağıtımı. Vcrilen ödüllerin yerini bulmadığı inancındayım. Seçici kurııllarda sürekli aynı kişileri görüyoruz. Seçici kurul üyeliği ekmek kapısı olmamalıdır. Bııgünkü yarışmalar yazınımıza yarardan çok zarar veriyor. Çok yönlü ularak özenle çalışıyorsunuz, biraz da yapıtlarınızdan söz eder misiniz? îlk şiir kitabım "İlk Defa"ydı. Sonra "Beyaz Şiirler" çıktı. İçinde İlk Defa'dan seçtiklerim de vardı. Yakında "Alaca" adlı şiir kitabım çıkacak. Şiirlerim yayımlandığında, özellikle "Kaptan" şiirim için Nurullah Ataç "Bu yaşta bu şiiri yazan şairden çok şeyler beklenebilir" anlamında sözler söylemişti. Suut Kemal Yetkin de birkaç şiirimi Fransızca'ya çevirip Tercüme Dergisi'nde yayımlamıştı. "Grizu" adlı öyküm de Prof. Willy eliylc Almanca'ya çevrilip yayımlandı. Ünlu eleştirmen Asım Bezirci, hazırladığı Türk Romanları seçkisine Rezil Dünya'dan bir bölüm almıştı. tkinci baskıdan çıkardığı için özür dilemeye geldiğinde "iyi yapmışsın" dedim. "Nesnel bir eleştirmen olarak onu birinci baskıya nasıl almışsınız" diyerek şaşırdığımı da belirtmiştim. Maksim Gorki, bir,fırıncının yanında çalışırken şiirler yazar. Bunu farkeden fırıncı onu şiirleriyle birlikte ünlü eleştirmen Korelonko'ya gönderir. Eleştirmen şiirleri okuduktan sonra Gorki'ye "Bekar mısın?", "Böyle aşk şiirleri yazacağına evlensene" der ve öykü yazmasını öğütler. Gorki de öyküde başarılı olur. Bunu eleştirmenlerin tutarlı ve yönlendirici olmaları için anlattım. "Keşke yayımlanmasaydı" dediğim yazı ve şiirlerimi yeni baskısı yapılan kitaplarımdan çıkarıyorum. Kurtuluş Savaşı günlerini anlatan " Ateşi Yakanlar" romanımdan sonra son romanım C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 8 1 "Güller Kanıyordu" basıldı. "Tota" yayımlanmış ilk oyku kitabınıdı. Basılacak kitaplarım şunlar: Ilgaz Teyze Öldü (öykü), Voli (roman, Türkiye'de ilk defa söyleyebileceğimiz polisiye kamuilajı altında toplumsal roman), Cevahir Ana (öykü), Ölen Toprak (roman), Çamur (roman), Lambikisler Ölmeli (roman), Kavanozdaki Adam (oyun, Türkiye'de ilk bilim kurgu, roman olarak çıkacak), Lilalo (oyun). Zaman örümcek ağında sinek yumurtası tartıyor Geleceğe kimler kalır bilemeyiz. Kitaplarımın çok okunmasından mutluluk duyuyorıım. Şiirden kopmadun. Sahte dostluklardan iğrendiğim için geride kaldım. Okurlarımıza şürlerinizden birini sunsak iyi olur diye düşünüyorum, ne dersiniz? Çok sevinirim, bu, eylül 1985'te Hiirriyet Gösteri'de yayımlanan "Ama" şiirim olabilir. AMA Bırigüneşisörtdürüvermişiçimde Ama turküler karanlthta gorebilir, Kag'iilıkalemıdealdılarelitndvn, Ama postact birgun kaptmı çalabiltr Mcktup yerıne elınde Bir avnç s ıcak yıldızla... ölülerinsana ba^ka negönderebılır'' Kimsenin kuyusunu kazmayan, kinv senin kanına girmeyen, kimseyi darıltmayan, ellerinden her gece y ıldızlar ka yan, toprağı gelin eden, ozanyazar Faik Baysal'a bu söyleşi için teşekkur ediyor, başarılarının sürckli olmasını dilıyorum. Niceelli yıllara... Çeşitli düşünürlerden "Kapüaliztn ve Din" ilişkileri Maddi'nin maneviyatı Ağaç Yayıncılık'ın "Alternatif Üniversite" dizisinde yayımlanan kitap Sombart'tan Weber'e, Hill'den Marx'a birçok düşünürün görüşlerini sergiliyor ZEYNCP ANKARA çoklukla güdük kalmış bir araştırma metnidir. Ycterlidir. Fazlasına gerek yoktıır. Çünkü fazla ışık göz kamaştırır. "Kapitalizm ve Din", Ağaç Yayıncılık'ın "Alternatil Üniversite Kitaplan" kategorisindc yer alan bir ürün. Üniversitelerdeki tek boyutlulıığun karşısında, çoğulcu ve eleştirel bir yaklaşımı hedefleyen çabaların bir halkası. Aynı zamanda, kurumsal eğitimle halk arasındaki kopııkluğu giderme kaygısını da taşıyor. Bilim ve kültürün yalnızca yerleşik kurumsal eğitimin tekelinde olmadığı iddiasıyla yola çıkdmış. Seri boyunca, kolay okunabilen, insanın ilgi duyabileceği bütün konuları kapsayan bir yelpaze amaçlanıyor. Bu İtitapta, W.Sombart, M.Weber, C.Hill, K.Marx ve J.Cohen'in görüşlerinin Türkçeleştirilmiş metinleri yer alıyor. Mustafa özel'in "Kapitalizm, Hıristiyanlık ve Yahudilik" başlığı altındaki yazısından sonra, Sombart'ın "Kapitalizm Öncesi İktisadi Görüş", Weber'in "Modern Kapitalizmin Gelişmesi'nde Din ve Diğer Faktörler"; Hill'in "Protestanlık ve Kapitalizmin Doğuşu"; Sombart'ın "Kapitalizmin ve Manevi Kaynakları: Felsefe ve Din"; Marx'ın "Yahudilik ve Kapitalist Zihniyet" ve Cohen'in "Rönesans İtalyası'nda Rasyonel Kapitalizm" başlıklı metinleri sıralanıyor. Bazı bölüm sonlarındaki dipnotlar ve en sondaki referanslar, kitabın oluşma evreni hakkında ipuçları vermekte. Din olgusu, içide bulunduğumuz ta S istemli bir çabayla aynı noktada tutulmaya ya da o noktanın yalnızca etrahnda bir tur atmasına izin verilen toplumlarda bilimsel araştırma yapmak, deveye hendek aşırmaktan güçtür. Böyle toplumlarda ister öğrenci, ister öğretim elemanı olsun üniversite camiasındaki kişiler, bilimsel araştırmanın hiçbir sürecinde yeterince ve gereğince özgür değildir. Sorunlar işin başından kendini jilet keskinliğinde hissettirir. Projenizi hangi konuda seçeceğinizden tutun, verileri toplarken; varsa istatistikleri çözümlerken, yorumlarken; yargı ve önerilerinizi geliştirirken, elinizi kolunuzu çeşitli şekillerde tutuklayan engellerle karşdaşırsınız. Sonuçta elinizde kalan, rihsel gerilere doğru yüründüğünde yaşanan bazı kesitlerde oldıığu gibi oldukça hareketlilik içeren bir görünüm vermekte. Kapitalizm ve din ilişkisinde çeşitli düşünürlerin görüşlerinin serimlendiği, kapitalizmin özellikle Protestanlık ve Yahudilikle bağlantılarının tartışıldığı bu kitapla yeni bir bakış açısı kazarimak ya da s>ahip olıınan açıyla birlikte varolan bilgileri değer lendirmek mümkün. Kitlele~i dalgalandıran, bazı cemaatlerin yaşamını belirleyen inançların, çoğu kez bir gereksinmeden doğduğu bilinmekte. "Thomas Adams bu gibi insanlar için 'tncil hususunda çok ateşlidirler', diyordu, 'İncil'i severler: Ama kimdir bunlar? İncil'e inandıkları için değil, onu hissettikleri için severler: Onunla ortaya çıkan serveti, huzuru, hürriyetı. "Kapitalizm ile din arasında doğru dan bir üişki olabileceği, hele hele din gibi 'manevi' bir ilkeler bütünün kapitalizm gibi son derece 'maddidünyevi' bir sosyoekonomik oluşuma kaynaklık edebileceği inanılır gibi değil. Ama hakikatbudur." Bilim heyeeanıyla dilediğince okuyup uygarca tartışabilen ve insanlığı daha yukarılara çekecek üniversitelerin ütopya olmadığı günlere ulaşmak dileğiyle. • Kapitalizm ve Din / Turkçeleştiren: Mustafa Özel/Ağaç Yaytncılık 1127sayfa/tstanbul,1993. SAYFA 5