Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir tarihçinin, Nadir Devlet'in gözüyle "Çağdaş Türkiler" Türkilerde değisim süreci na dikkat çekiyor. Türkilerin nüfus oranı %20 iken eğitim görenler arasndaki oranları %10. Bilim adamlarının sayısı ise göreceli olarak en çok Özbekler, Tatarlar ve Azeriler arasında... Türk kökenli cıımhuriyetlerde 12 devlet üniversitesinin ve 120.000 yüksek öğrenim gören talebenin olduğu söyleniyor. [Ancak içinde bulunduğumuz yıl içinde üniversite sayısınm en azındanÖzbekistan'daTürkiyc'de'olduğu gibibirdenarttığınısöyleyebiliriz.] Kitapta dikkat çeken bir bölüm de kültür politikalarının eğitim çerçevesinde değerlendirilmesidir. Yani eski Sovyet sistemirîden arda kalan anlayış tümüyle ortadan kalkmamış ve kalkması da hayli zaman alacak. Dolayısıyla kültürün eğitim işlevine büyük önem veriliyor, ancak tabii bu bağımsız cumhuriyetlerde şimdi milli değerlere ağırlık verilerek yapılıyor. Parti ve halkla uyumluluk prensibinin önemli kalıntıları olduğunu ve bugün de hızlı bir biçimde çoğulculuğa geçişin gözlenemeyeceği oldukçaaçık... En önemli bölümlerden biri olan etnik ve demografik yapı Nadir Devlet'in de işaret ettiği gibi görece en belirgin bir biçimde dil grupları çerçevesinde oturtulabilmektedir. Kültürdiluluscoğrafya beraberliği Yazara göre ırkcoğrafya beraberliği daha net bir biçimde ortaya çikmaktadır. Özellikle bu bölümde demografik eğilimler ayrıntılı istatistiklerle veprojeksiyonlarla sunulmaktadır. Kitap daha sonraki bölümlerinde tek tek bölgeleri ve cunıhuıiyetleri ele alıyor. İdilUral, Kafkasya, Orta Asya (Baıı Türkistan), Sibirya ve Doğu Türkistan ve sonra da ulus devlet olarak uzun yıllardır yaşayan bazı ülkelerdeki Türk toplulukları kısaca anlatılmaktadır. Tabii ki en önemli bölüm SSCB'den ayrılan Türk kökenli cumhuriyetler ile ilgili bilgilerdir. Türklerin yaşadığı en büyük bölge olan İdilUral bölgesi değerlendirildikten sonra Tataristan üe ilgili bölüm özellikle ayrıntılı olarak ele alınmıştır.. Türk dünyası içinde Tatarların "aydınlanma" hareketine katkıları gözö Nadir Devlet'in "Çağdaş Türk Dünyası" adlı kitabı 1989 yılıhda basılmıştı. Kitap Türk Cumhiyetlerle ilgili farklı bilgiler içeriyordu. Türki cumhuriyetlerdeki önemli değişiklikler, Nadir Devlet'in yeni kitabı "Çağdaş Türkiler" adı altında yayımlandı. Ancak bu kitap "Doğuştan Günümüze İslam Tarihi" serisinde yayımlandığı için "Çağdaş Türkiler" küçük bir alt başlık gibi duruyor. Bu nedenle de bir çok kişi kitaptan yararlanamıyor. BUSRA FRSANLI BEHAR adir Devlet'in, Çağdaş Türk Dünyası adlı kitabı 1989 yılında Marmara Üniversitesi tarafından basılmıştı. Bu kitap daha 1989 yılında Sovyet sistemi içinde farklılıklarıyla varolan ancak çpğumuzun tamamen yeni tanımak durumunda olduğu Türk dünyası hakkında farklı alanlardan çeşitli bilgiler içeriyordu. 1989'dan 1993'eçokşey değiştivebazıları tamamen bazıları ise kısmen bağımsız olan Türk dünyasındaki bu önemli değişiklikler Nadir Devlet'in yeni kitabı Çağdaş Türkiler adı altında yayımlandı. Kitap, bir önceki Çağdaş Türk Dünyası kitabının yapısına sahip. İlk bölümde BDT'nin yapısı ve özellikleri üzerinde duruluyor, 12 Cumhuriyet, 20 muhtar cumhuriyet, 10 muhtar oblast ve 8 muhtar okruğ temel ansiklopedik bilgilerle okuyucuya sunuluyor. Ikinci bölümde eski Sovyet sistemini ele alan yazar bir noktaya dikkatleri çekiyor: Türk kökenli halkların temsil gücünün daima nüluslarına oranla düşük olduğu gerçeği. Yerli liderlerin temsil oranının daima düşük olduğunu vurguluyor ve öne çıkanlar arasında bugün de etkisini tazeleyen geçen ay Azerbaycan Milli Meclis Başkanı olan Haydar Aliyev'i sayıyor. Eski Sovyetler'de yasama, yiirütme ve yargı hütünlüğünün sisteme damgasını vuran ve bugün de etkisini sürdüren çok belirgin bir özellik olduğuna işaret ediyor. Üçüncü bölümde bugün üzerinde en çok bilgi gereksinimi duyulan bir konu, bu ülkelerin ekonomik potansiyeli gözden geçiriliyor. Eski sisteme göre 20 ekonomik bölgeye ayrılan Sovyet topluluğunun özellikle Orta Asya ve Kafkasya'da izlenen ekonomi poliSAYFA 10 N tika ile bağımlılığı artnran bir özellik taşıdığı belirtiliyor. Dördüncü bölüm Türk kökenli topluluk ve cumhuriyetlerin eğitim alanındaki durumları ile ilgili. Bu noktada da özellikle Türki alanlarda ana dilin kullanım oranının düşük olduğunu öğreniyoruz. Ana dilde eğitim en çok Azerbaycan'da sonra da sırasıyla üzbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan ve Kazakistan'da. Yazarın verdiği bilgiye göre örneğin Kazakların % 86'sı Rusça eğitimgörmektedir. Milliyetlere göre eğitim üzerine yapılmış araştırmaların sonucunda da siyasal temsilde görülen bir orantısızlık var. Yazar bu nünde bulundurulduğunda bu önem kolayca anlaşdabilir. Bu bölüm, örneğin Azerbaycan'dan ve diğer Türki cumhuriyetlerden daha etraflı bir biçimde ele alınmıştır. Özbek halkınm tarihi de, Özbeklerin Orta Asya Tiirklerinin mücadelesinin ve siyasal gelişmelerin Sovyet sistemi içindeki diğer Türkilerden nasıl farklı olduklarının altını çizme bakımındaıı ipuçları vermektedir. Özbek hanlıklarnın tarihi ve Rus işgalinden sonraki mücadeleler bu uzun süreli kimlik savaşını özgün biçimiyle gözler önüne sermektedir. Rusların dil ve kültür alanındaki faaliyetlerini en sistemli ve yoğun bir biçimde sürdürmek istedikleri bölgenin de Taşkent, Bııhara, Semerkant gibi şehirler olması dikkat çekicidir. Yazar bu çalışmaların özellikle 1980'lerde bile güçlü bir biçimde devam ettiğini vurguluyor. Özellikle bu beş Türk kökenli cumhuriyette dil konusundaki benzerlik ve ayrılık yani lehçe farkı mı dil farkı mıyönündeki görüşleri tamamen tarafsız bir şekilde değerlendiren bu eser bilimsel değerlendirmeler ışığında, doğal olarak Türk kökenli farklı ülkelerin daha kolay ve hızlı anlaşması arzusunudataşımaktadır. Kanımca kitabın önemli bir zaafı "Çağdaş Türkiler"in hayatlannın her alanı hakkında bir fikirverecek bilgileri içermeye çalışma çabasınm ve hızla yayına hazırlama kaygısının yarattığı maddi hatalardır. Bu "talebi karşılama" çabası ansiklopedik özelliklerin ve hatla yer yer haber bülteni özellikle rinin öne çıkmasıyla, daha kalıcı çözümleme gücünü gölgede bırakıyor. Yazarın bazı konulardaki etraflı de ğerlendirmeleri üzerinde odaklaşmayı engelliyor. Nadir Devlet'in bazı konulardaki isabetli değerlendirmeleri dolayısıyla yeterince vurgıılanmamış oluyor. Ayrıca yazarın her bölünıün so nundavermiş olduğu zenginkaynakça "notlar" adı alııtıda yayımlandığından okuyucu haı gi kaynağın text içindeki hangi bilgiye ışık tuttuğunu anlayabilmek için hayli vakit kaybede bilmektedir. Ancak kitap, güncelansiklopedik ozelliğine paralel olarak en son bilimsel toplantıları, siyasal ve sosyal gelişmeleri içermesi bakımın dan konu ile ilgili tüm araştırmacıların başvıırması gereken bir kaynak. Bu konuda aşırı hızla üretilen kaynaklar arasında ise özel bir yere sahip. Kitap, . Türki cumhuriyetlerdeki yoğun ve karmaşıkdeğişimsürecininözelliklerinihakkıylayansıtmaktadır. • Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi (Çağdaş Türkiler) / Pruf. Dr. Nadir Devlet I Çağ Yayınlarıl 608 s. CUMHURİYET « f> ı • \ '< \ • KİTAP T SAYI H 181 ;r M * '« r ' x •. ' ı fı ' j "