Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Duvar olgusu ANADOLU'DA insanın doğa DUVAR karşısında etkenkonuma geçmesiyle kcndi evrimini yaşamaya başlamış ve yerleşik düzene geçişinden itibaren insanoğlu, daha iyi koruyan, daha iyi yalıtan, daha dayanıklı, daha mükemmel duvar malzemelerini geliştirmck için her yolu dcnemi^tir. Elimizdeki kitap Türk Ytong Sanayi A.Ş.'nin 30. kuruluş yılı nedeniyle bir kültür hizmeti olarak duvar olgusununyurdumuzdaki 12 bin yıllık evrimini anlatmak amacıyla hazırlanmış. Kitabı hazırlayan Nezih Başgelen'e ellerine sağlık demek düşüyor bize. OAöl.AR BOYTNCA OKTAY EKINCI Nezih Başgelen'den "Çağlar Boyunca Anadolu'da Duvar" Uygarlığın "kanter içinde yazılan belgeseli... gelen'in "Çağlar Boyunca Anadolu'da Duvar"ını, çekilmeli bir köşeye, dalıp gıtmeli uygarlıkların derınliklerine; kanter içinde yükselen yapılardaki bin lerce yıllık "yürek çırpınışlarına"... Arkeolog Nezih Başgelen bu olanağı bizlere sunarken, doğrusunu isterseniz güçlü bir duvar da sanki kendisi örmü$, uygarlığa kazandırmış. Kitabının"örgüsü",o örgü ıçındeki ayrıntılaıı, ve yine aynı örgüyu "sağlamlaştıran" harçları, harpu^taları... öylesine özenli, öylesine sağlam ki, Anadolu'nun eşsiz kültür zenginliğini doyasıya anlatabilmek ıçın, ancak böylesine ona bağlı ve böylesine ondan "esinlenerek" volaçıkılabilirdi. Nezih Başgelen de tıpkı binlerce yıldır bu /enginliği yaratan yapıcılar gibi, "zor işe" sevgiyle başlamış, ustalıkla tamanılamı^. Günümüzden onbin yıl öncesinde, Diyarbakır'ın Ergani ilçesi yakınlarındaki Çayönü yerleşmesinden başlattığı gezıntisini, Anadolu'nun "insan eli âzım Hikmet, bir yandan duvar örüp, bir yandan turkii çağıran yapıcıların şiirıni şöyle yazmıijtr "Tiirkü söyler gibi yapılmıyor yapı, Bu iş biraz daba zor..." O ZÜI işin ürünü olan yapıları da aynı şiirindc ^oyle tanımlamıştı: "Bir yiirck çarpıntısı var her putrelinde, her tuğlasında, her kerpicindc, Yükseliyor, yükseliyor yükseliyor yapı kanter içinde..." Yapıcılar çağlar boyunca nasıl tiirkü söyleyip, yapılar da kanter içinde nasıl yükscldilerse, insan uygarlığı da öylesi turkulerle ve oylesi kanier içinde ser pilıp, geliştı, binlerce yıl oncesinden, giınümüze dek ıılajtı; ve bu "zor iş", kimbilir daha kaç binlerce yıl yıne kanter içinde sürup, gidetek... Denebilir ki uygarlık tarihi, aynı anda yapıcıların ve onların türkülcrinin tarihidir. Yapılar is>e, bu tarihin kımi zaman ne dcnli zor, kimi zaman da ne denli ustalıkla yazıldığının kanılları, belgeleridir. İnbanoğlu, barınabilmek için ağaç kovuklarını ya da mağaraları artık "ilkel" sayıp, kendisine bir mekân, bir ev, bir yuva kurmaya başladığında; ya N ni "uygarlaşmaya" karar verdiğinde, önce duvarını yaptı. Yaptığı için de "yapıcı"oldu... Derken o duvarlar kimi yerde bir tapınağa, kimi tepede bir kaleye, kimi yamaçta bir kente, kimi kentlerin çevresinde de surlara dönüştüler. Ve, her biri, her yerde, her zaman, her biçimde, uygarlığın da tanığı oldıılar. İşte bu nedenle, her kim ki, insanoğlunun binlerce yıllık yaratıcı serüvenini öğrenmek, "hünerli ellerin ve yaratıcı aklın" yeryüzunü nasıl "Diinya" yaptığını görnıek, bilmek isterse, düşmeli Anadolu yollarına; ve, en eskısi Batman Suyu V adisi'nde Hallan Çemi Tepesi'ndeki İ.Ö. 8300 yıllarında örülen dııvarlardan başlayarak, incelemeli çağlarboyunca yapıcıların Anadoluda yarattıkları görkemli örnekleri... Ya da, buna hem zamanı, hem de olanağt yoksa; almalı eline Nezih Baş değen" hemen her köşesine uğrayarak ve yine "insan eliyle yaratılan" hemen her çağını ya^ayarak sürdürüyor Bu saygılı ve "bilgi yüklü" gezi sıra sında ise Çatalhöyük'un kerpiç duvarlarından Hititler'in ıısta taşçılarına; antik çağın ilk "planlı" kent duvarlarından, tuğlataş ve ah^abın Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarında kazandırüan "uyumlu birlikteliğine" kadar; emeğin, alınterınin ve yaratıcılığın bu topraklardaki akıl almaz serüvenini tam bir "uygarlık belgeseli" olarak gözler önıine seriyor... Çağlar Boyunca Anadolu'da Duvar, 1982'den bu yana, on yıl içinde 120'ye yakın belgesel yayını gerçekleştiren Arkeoloji ve Sanat Yayınları'nın bir ürünü. Nezih Başgelen bu ürünü yaratırken, metin danısmanlığını Uğur Tanyeli yapmış. Kitabın basımını ise, Türk Ytong Sanayi AŞ, îO. kurulu^ yıldonümünün anısına bir kültür hizmeti olarak üstlenmiş. Bu anlamlı güçbirliğine binlerce teşekkürler. Kültür mirahinın korunmasının, salt geçmişe ait zenginlikleri geleceğe aktarmak için değil, bu mırası yaratan akıl ve beceri birikiminin de "kesintiye uğratılmadan" surdürülme sı yönünde gerekli ve "zorunlu" olduğunu, bir kez daha bilince çıkarttığı için... Kitabı elinize aldığınızda, hem bu ülkenin insanı olarak gururlanacak, hem de Nâzım'a bir kez daha hak vereceksiniz.B Çağlar Boyunca Anadolu'da Duvar/ Nezih Başgelen/ Arkeoloji ve Sanat Ya l C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 196 S AYFA