Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tarih sonuna ulaştı: Rakipsiz modelde tehdit altınâa... J.C. CASANOVA rancis Fukuyama 1989'da "Tarihin Sonu" üzerine yazdığı makalesi ile niçin meşhur oldu? Hegel ve Kojeve'den esinlenerek ele aldığı felsefi teması komünizmin yıkılması ve artık liberal demokrasi vc kapitalist ekonominin dunyada iktidarı ele geçirdiği duygusunun ortaya çıkışına denk düşüyordu da ondan Bu yaklaşım onu haşarıya ulaştırdı. Ve kamuoyu için, konuyu derinleşürdiği bir kitap yazmaya mahkum etti. Pierre Hasner'ın fikir babası olduğu başlığı da zaten içeriğini anlatıyor. Tarih sonuna ulaştı: Demokrasi rakipsiz bir model oluyor. Ancak demokrasi, evrensel bir yavanlık, aşırı eşjtlikçilik tarafından tehdit ediliyor. Insanlar her türlü idealden vazgeçerek sadece maddi çıkarlar peşinde koşııyorlar. Eşitlikçi demokrasiyi içinden çökerten bir hastalık bu ve yazar modern toplumda bıınun işaretlenni bulmada hiç güçlük çekmiyor. "Amerikalılar için, vücutlarının sağlığı, kendilerinden önceki kuşaklan kaygılandıran moral sorunlardan çok daha büyük bir takınıı haline geldi. "Sağlığınızı koruyun" kurah ahlaki zorunluluk statüsü olarak yaşamımızdaki büyük boşjuğu dolduran tek $,ey Demokrasinin son durağı mı? F , Fukuyama'nın çalışması, bütününde, özellikle de yeni demokrasiler, ulusalcılıkların zayıflaması ve Asya üzerine bir dolu özgün, ilginç ve düşünce içeren zengin bir kitap. Çalışmanın felsefesini özetlersek, çağın kötümserliğine karşı, yüzyılın sonunda bir iyimserlik sunuyor diyebiliriz Ancak bu iyimserliği yine de kanıtlar vererek gelecek korkusu ile dengeliyor. üretimin artmasına, iş dağılımına vb. olanak veren fiziğin gelişmesinden doğar. Demek ki aynı doğal çıkarlarla ha reket eden tüm uluslar benzer yollardan geçmeliler. Komünizm ise böyle bir perspektif içinde yolunu şaşırdı. Doğal yol olarak, pazar, kapitalleştirme ve ozel mülkiyet kalıyor. Demokrasi sanayi olgunluğa denkse bile onun için gerekli de değildir. Otoriter bürokrasi de aynı biçimde ona eşlik edebilir. Peki demokrasinin zaferi neden? Çünkü insanlar birbirleri tarafından tanıntnak istiyorlar ve yalnızca bu rejim bu beklentiyi karşılıyor da ondan. Bu noktada her şey alt üst oluyor. Demokrasi, üçüncü boyutun gelişmesine, serpilmesine izin vermezse yozlaşabilir. İnsanları yurttaş, savaşkan, işinde şevkli, şair, sanatçı, tek sözcükle akıl dışı kılan "thymos" (tin ve tutkudan farklı olarak); yürek, özsaygı gibi kavramlardan oluşur. Bununla birlikte aşırıya da kaçmamalı, her şeye rağmen demokrat ve kapitalist kalmalıyız. Burada optimizm gölgeleniyor, ama yazar yurttaşları bü yük filozoflara dönmeye ve kültürel göreceliğe sırt çevirerek para pul işleri kadar iyi ve güzelden de konuşmaya davetediyor... Fukuyama'nın çalışması, bütunünde, özellikle de yeni demokrasiler, ulusalcılıkların zayıflaması, Asya üzerine bir dolu özgün, ilginç gözlem ve düşünce içeren zengin bir kitap olmuş. Politikacılara felsefeyi, felsefecilere de politikayı öğretecektir. Ancak bildikleri konularda her ikisinindehoşunagitmemeriskivar. • oldu." Fukuyama'nın felsefesini özetlersek, çağın kötümserliğine karşı (dünyadaki savaşlarla, Avrupa'nın yıkılışı, komünizmnazizim dehşeti, yahudi soykırımı, Gulag ile beslenen), yüzyıl sonu bir iyimserliği sunuyor Bu iyimserliği yine de kanıtlar vererek gelecek korkusu ile dengeliyor. XX Yüzyıl'ın dayattığı dersi ne diye bir kez daha gözden geçirme gereksinimi duyuyor yazar. Güçlü insanı kurmak isteyen güçlü devletlere ne oldu? Bütün bunlan açıklamak için Fukuyama filozoftarihçisi yerine konuluyor. Insanlık tarihi 2 güce dayanır: mant ıklı bir refaha ulaşma isteği ve karşılıklı birbirini tanıma. Zengınlik, doğanın sanayi tarafuıdan dönüştürülmesine, B İ 0 Francis Fukuyama Francis Fukuyama Amerikah. 40 yaşında. Devlet dairesinin yüksek düzey memurlarından olduğu için zaten dünyadaki güç ilişkilerinin gelişimi ile ilgili, 1989 yazmda National Interest (Ulusal Çıkar) dergisinde yayımladığı otuz sayfalık "Tarihin Sonu" adlr makalesi ile bir anda şöhrete kavuştu. Bu kısa inceleme hemen yirmi dile çevrildi ve dünyanın dört bir yanında tartışıldı. Sayısız tersine göriiş de üretüdi. Sonunda Fukuyama "Tarihin Sonu" demekle ne kastettiğini, bu gizemli tümceyi açıklamak için kocaman bir kitap yazdi:TARÎHÎNSONU. Hegel .Fukuvamanın yankılar uyandıran makalesıne esln kaynağı olmus CUMHURİYET KİTAP SAYI 150 S A Y F A 9