Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cemal Madanoğlu 'nun "Anılar'ında hepimize çok şeyler öğretecek değerler var. Bir tanıklığın anıları Madanoğlu Madanoğlu'nun "Anılar"ı Türkiyc Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla başlayan ve sonraki her dönemde de içinde yer alan onurlu biı askeri ve siyasi yaşamın; katıldığı, yönettiği, tanıklık ettiği olayların izlerinden örülü anıları biraraya getiren bir kitap. Behçet Bey'i Pendik İstasyonu'nda banliyö treninde bekler. Orada bi{ subaydan bilgi alır. Subaya, işgal subaylarına karşı kendisini koruyabileceğini söyler. Ertesi gün gelen dayısı O'na şöyle söyler: "Gel ulan köftehor, sen dün Mustafa Kemal Paşa'ya, ben seni idare ederim demi^sin, nasıl idareedersin?.. Bir debanaanlat!.." Meğer yardım etmek istediği subay Mustafa Kemal'miş... 1924'te Harp Okulu'na gider. Bitirır. BEHZAT AY emal Madanoğlu'nun (19111953 yılları arasını içeren 386 sayfalık "Andar"ını (Evrim Yayınları), yemek, uyku ve temizlik saatlerimin dışında kesiotisiz okudum. Oysa ki bu anıları Cumhuriyct'te tefrika edilirkcn okuduğum gibi, kimi bölümlerini de kendinden dinlemiştim. Buna karşin bu anılar neden kesintisiz kendini okuttu? Birinci bi, dili alabildiğine güzel; öztürkçe. Betimlemeleri, anlatış biçemi, birçok yazın adamınınkinden daha ilginç... İkincisi, yalana dolana değer vermemiş. Özeleştirisini de kıyasıya yapıyor, bu duyarlı insan, İlhan Selçuk un önsözde belirttiği gibi: "Asker Madanoğlu, kimi zaman olaylara ve insanlara bir sanatçı duyarlılığıyla yaklaşıyor; kendi benliğine dönük duran mantığı ise özeleştirinin acımasız yöntemini hiçbir zaman elden bırakmıyor." Ve üçüncüsü, 19111953 yılları arasındaki 42 yılda olan olaylar: Birinci Dünya Savaşı, Kurtııluş Savaşı, cumhuriyetin kuruluşu, devrimler, Kiirt başkaldırıları, İkinci Dünya Savaşı, çok partili donemegeçiş, Demokrat Parti'nin yönetimi alması... Kartal Rahmanlar'da çocukluk yılla rı... Padişah 5'inci Sultan Reşat döneminde kiliscdcki okula başlama, bırakma, Kartal Oğuz Alp Erkek İlkoku lu'nda öğrencuik. Babadan uzak (ana baba aynlar) çocukluğun ruhsal tepkileri. İlkokulu bitirince Kadıköy'e taşınırlar. Kadıköy Sııltanisi'ne başlar. O sıraıla İslanbul işgal edilmişür. O günleri anlalırkcn Madanoğlu bir yerde şoylc yazıyor: "Evde, okıılda, sokakta yaşadığım birçok olay, işgal kuvvetlerine, düşmana, emperyalizme karşı bilinçlenmeme yol açıyor. Daha çok küçüğüın; ama yüreğinıde bir jeyler oluşuyor:" Birinci Dünya Savaşı'ndan dönmekte olan dayısı Erkânı Harp Miralayı C 1927'de 20 yaşında ilk görev: Muğla Birinci Dağ Alayı Bu bölüme girerken, hangi koşullar altında büyüdüğüne de değinir: "Asker bir dayı ve ağabey ile eşinden ayrı bir anne elinde büyümüştüm. Babamdan uzaktım. Ağabeyim Ulusal Kurtuluş Savaşı'nın kahramanlarındandı. Yaralanmış 'malul gazi' olmuştu. Çok yakışıklıydı. Savaşımcı bir kişiliği vardı..." Muğla'da karşılaştığı Birinci Dünya Savaşı gazilerinden ofen kimi subayların içsel durumlarını güzelce anlatırken, özeleştirisini de yapmadan edemez: "Muğla'da iyi askerlik yapmadığımıbiliyorum." Muğla'dan sonra Niğde'ye atanır. Burada kendine geldiğini belirtir. Yoğun olaylar arasında, Doğu hizmeti başlar: Cizre hudut taburu makinelı tüfek komutanlığına atanır. Sonra Siirt'e atanış: "Diyarbakır'dan Siirt'e katır kervanıyla gittim. (...) Ve Diyarbakır'dan Siirt'e bcş günde ulaştık" diyor, ilginç olayları anlatırken. O güne değinki rütbelerini şöylece geçiştirir: " 1 Ağustos 1926'da Harbiye'den su bay olarak çıkmıştım. Asteğmenliğim 1 Şubat 1927'yedeksürdü, 30 Ağubtos 1930'da üsteğmen, 1934 yılının ağııstosundayüzhnşıoltlum Benim de iyi bildiğim Siirt'i, toplunı sal durumunuanlatır güzelce. Sonra, Sason'a, Sason'daki ayaklanmayı bastırmakla görevli olarak gön derilir. Vc yaklaşık üç yıl Sason dağlarında gerilla savaşına katılır. Ve bu süreci 113 sayfada betimler, insanlarıyla, dağlarıyla, dereleriyle, ç*:ışmalarıyla... Neden sonra ver elini İstanbul!... "Askerliğimin yeni bir dönemi başlıyordu îstanbul'da... Yıl 1937." Dayı kızı Ulviye'yle (geçen yıl rahmetli oldu, B.A.) evlenişini anlattıktan sonra, İkinci Dünya Savaşı yıllarının görünümünü, yankılarını, ülke ve ulusların durumlarını, savaşın açımlamasını (analizini) betimler. "Karaburun kıyılarına hu kez de dalga dalga ölüler vurmaya başladı. Bunlar batan gemıden atlayıp kurtulmaya çalışan yabancı üniformalı askerlerdi. Bu ölülerin su altında kalan yerleri olduldarı gibiydi, su yü/ündeki yerlerini deniz kuşları parçalayıp oymuşlardı. Üzerlerindeki belgelerden Rumen oldukları anlaşılıyordu..." Böyle anlatmasını sürdüren Mada noğlu, birdenbire, Savaş, insana yakışır bir iş değil. İnsanlığın doğal diizeni barışolmairder. îkinci Dünya Savaşı'nın Türkiye'ye yansınıasını anlatır. Çok partili dönenıe geçişi şöyle anlatmaya başlıyor: "Aralık ayının ilk günlerinde öğren ciler Tan gazetesini basıp baskı nıakinelerini kırmışlar. Daha som a iki gazeteyc yönelmişler. Ayrıca kimi kitabevlerine saldırmışlar..." Menderes, seçımde kendisini tutmayan generallere gözdağı verdiklen sonra, Mcclis'tc "tutmuş ve tutmamış devrimler" diye bir demcç verince, "KarşıAtatürkçülük bu demeçle başladıdiyedüşünüyoruz "der Madanoğlu Korı vıll.ırmı bir scrıı vendcn söz eder gibi betimler Avustralya'da Anzaklarm her yıl 2^ nisanda yaptıkları Çanakkale Savaşı'nı anma toplantısına Tiirk delegasyonu başkanı olarak k.uılır. Dönüşte Malezya'nın Borneo kentinde kaldığı otele gelen bir Müslüman din adamının öğütünu yazmadan edemez: "Sakın ola ki Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği yoldan şaşmayınız..." Ve sonra Türkiye'ye dönüş... Bu güzel "Anılar"ın ikinci cildi, sanırım daha ilginç olacak... • Anılar 19111953/GwJ Madanog Cemal Madanoğlu lu/Evrirn yayınevil'386 s. S AYF A 1 1 C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 1 5 0