Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kitabı yayına hazırlayan Andreas Tietze'nin yaptığı araştırmaya göre kitabın yazarı Hovsep Vartanyan 1813te İstanbul'da doğmuş bir Osmanlı Ermenisiydi. Viyana'da okumuş, öğretmenlik yapmış ve Bahriye Nezaretindeki 25 yıl hizmetinden sonra burada paşa rütbesine ulaşarak Vartan Paşa olarak tanınmıştır. LGÜVENKAVA I "Akabi Hikyayesi" 1851 ydında Ermeni harfleriyle yazılmış I olan ilk Türkçe rom?n. Kitap, Avusturyalı ünlii Türkolog Prof. Andreas Tietze tarafından hazırlanmış. Roman türü ile Türk okuyucusu ilk ları mümkün değildir. Çünkü gerek Viçen ağa (Hagop ağanın babası) ve gerekse Beğdasar ağa (Akabi dudunun amcası) arasında laf taşıyan Fasidyan ve Baldcçı Hampar Cum gibi, bu evliliğe karşı olanlar vardır. Çeşitli olaylardan sonra iki sevgili birbirinden uzak düşer ve karşılıklı iftiralara uğrar sayfiye yerlerine ait pek çok ayrıntının yanı sıra erkekli kadınlı toplantılarla, günlük eğlencelere ait pek çok şeyi bulmak mümkündür. Konaklardaki kumar partileri, kadın ve erkekler arasındaki platonik ilişkiler, dedikodular bu dönemde yazılmış öteki romanlardan daha boldur. Bu arada romanın, gerek yazıldığı dönemlerdeki gerekse daha önceki siyasal ve sosyal kimi ayrıntılara da yer verdiğini söyleyebiliriz. Bunlar arasında birkaçını burada belirtmekte yarar görüyoruz: 1826 ydındaki Yeniçeri olayı: ".. .Canım öyle, kaç defa demişim yeniçeri vakasında yirmi beş yaşında idim, ondan beru on sene daha oluyor..." (s. 91) 1812 ydındaki büyük veba salgını: "... Validem ve benden genç bir hemşirem veba illetinden öldükten sonra pe derim Krikor aga kahrından dünyaya bakmaya isteyi kalmayub ve muhabbetini büsbütün bana virüb varietini faiz ile geçinmeye karar virerek işlerini dahiterkiyledi..."(s.98) Katolik Ermenilerin 1927 ydı sürgünü: "... MösiödıLongvilinyardımı de hisablari görülüb Bagdasar aganın Bogos agaye yirmi bin kese akçe borcu çıkub bir azını alarak bakisine vade kesilüb bir tahvile rast olunacag dcen. Katoliklerin sürgünü meydana çdcar.. .Bu mabeaynde ki nasıl söyledim ise, Katolik vakası zuhur itdi ise iki mdlet de bize hasim olduğundan büsbütün yalnız kaldık.."(s. 102). • Akabi Hikyayesi / Vartan Paşa I Hz. Prof. A. Tietze I istanbul: Eren Yayınalık ve Kitapçılık Ltd. Şt./1991. îlk romanımız Ermeni harfleriyle yayımlanmıştı. kez Tanzimat düneminde çeviri yolu ile karşı karşıya gelmişti. Bunu Namık Kemal'in, Ahmet Mithat Efendi'nin, Recaizade Ekrem'in, Samipaşazade Sezai'nin Nabizade Nazım'ın ve Halit Ziya'nın telif romanlan izlemişti. Ancak Prof. Tietze'nin önsözde de belirttiği gibi "Akabi Hikyayesi" 1851 yılında İstanbul'da "Mühendisoğlu" matbaasında basıldığında Namık Kemal lıenüz on bir, Recaizade Ekrem bey ise dört yaşında bulunuyordu (s. IX). Prof. Tietze'nin arastırmalarına göre kitabın yazarı Hovsep Vartanian, 28 Mart 1813'te İstanbul'da doğmuş ve yine, 1879 yılında İstanbul'da ölmüş olan bir Osmanlı Ermenisi'ydi. 13 yaşında Viyana'ya giderek orada Mekitarist okulunda okumuş, ülkeye dönunce İstanbul Nersessien okulunda birkaç yıl öğretmenlik y apmıştır. Daha sonra bu görevinden ayrılan Vartanian, tercüman olarak Bahriye Nezareti'ne atanmış, orada da 25 yıl hizmet yapmıştır Burada paşa rütbesine kadar yükselerek Vartan Paşa olarak tanınmıştır. Ermeni harfleri ile Türkçe olarak yazılan roman, Tietze'nin kayıtlarına göre, 195 3 yılında Karnig Stepaniyan tarafından Ermenice'ye çevrilmiş ve aynı yıl Yerevan'da (Erivan) basılmış, ikinci baskısi da 1979 yılında yapılmıştır(s.X). Akabi Hikyayesi Romanın konusu, İstanbul'da yaşayan Ermeni toplumıınun arasında geçen sıradan bir aşk öyküsüdür: Romanın erkek kahramanı Hagop, ilk görüşte tutulduğu Akabi duduyu sever. Bu sevgi karşılıklıdır, ancak kavuşmaC U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 150 lar. sonunda her ikisi de kendileri ile ilgili iftiraları öğrenmişlerdir ama geç kalınmıştır. Çünkü Akabi dudu daha önce zehir içmiştir. Az sonra ölür. Kısa bir süre sonra da 1 lagop ağa ölür. Romanın tumü okunduğunda, Shakespeare'den (daha çok da Romeo J üliet) esinlenilen konu ve ayrıntılarla beslenmiş olan yapıtında, yazarın amacının, bir aşk öyküsü anlatmak olmadığınıgörüyoruz. Roman, yazarı için olduğu kadar, bizim için de iki yönden önemlidir: Bunlardan birincisi, Fransız emperyalizminin ülkeye girişinin uzantısı olarak ve ilk aşamada Ermeni halkı arasındaki bölünmedir Akabi dudunun ailesi Ortodokstur. Romanda bunlar ıçın "Osmanlı" ya da "ıstanbullu" deyimi kullanılır. Bağdasar ağa, Akabi'nin annesi bir Katolik'le evlendiği için onu lanetlemiştir ve çocuğunu bir Katolik gibi yetiştirmesini önlemek için Akabi'yi daha beşikteyken bu evden kaçırmıştır. Kadın, yıllarca evlat hasreti içinde acı çekmiş ve kızını gördükten az sonra ölmüştür. Öte yandan Vinçen ağa Katolik bir ailedendir ve Bağdasar ağaya karşı bir öfkesi vardır. Bu koşullar içinde oğlunun bir Ortodoks kızla evlenmesi olanaksızdır. Vartan Paşa, bir yazar olarak kendi halkına olduğu kadar, içinde bulunduğu topluma da bu yönden bir uyarıda bulunmak istemiştir. Romanın ikinci önemli yanı, ayrıntıbolluğudur. Özellike insanların giyim, kuşamlarından yaşam biçimlerine, çeşitli Ermeni geleneklerine, İstanbul'un "Büyukdere" ve "Akbaba" gibi çeşitli Louls Dupre nın voyage a Athfenes â Costantlnople adlı seyahatnameslnden alınmıs bir gravur. 1800lerde Istanbulda vasavan Osmanlı Ermenllerl S A YFA 5