Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Behzat Ay, 19151924 yıllannt arasının önemli günlerini kronolojik bir sırayla anlatıyor. Canakkale'den laik Cumhuriyet'e kurtulus destanı Çanakkaledtn Laik Cumhuriyet'e MUZAFFERUYGUNER ehzat Ay, Çanakkale Savaşlan'ndan başlayan ve laik Cumlıuriyet'imizin ilan edildiği tarihe kadar olan bir döııeminolaylarını, gelişimini çeşitli tarihlcrde yazdığı yazılarmda ortaya koynuıştu. Büyük bir böliimü Cıımhııriyet gazetesi'nde daha önceleri yayımlanan bu yazılarını Canakkale'den Laik Cumhuriyet'e adlı kiiabında bir araya getirmiştir. Vaktiyle okullarımızda verilen, üzclliklc yüksek öğrenimde öze! bir önem gösterilen İnkılâp Tarihi deslerinde bu konular işlenirdi. Yüksek öğrenim yılımın son smıfında ikcn Prof. Fethi Çelikbaş bu dönemi çok güzel bir anlatınıla bize aktarmıştı. Hele, Anıasya Genelgesi ile ilgili yorumunu bugün bileanımsarım. B Behzat Ay, Çanakkale Savaşları'ndan başlayan vc laik Cumhuriyet'imizin ilan edildiği tarihe kadar olan bir dönemin olaylarını, gelişimini çeşitli tarihlerde yazdığı yazılarında ortaya koymuştu. Büyük bir bölüğü daha önceleri yayımlanan bu yazılarmı Canakkale'den Laik Cumhuriyet'e adlı kitabında bir araya getirmiş. Cîörevi zaten padişah vcrmiştir; Mustafa Kemal, kaçıp da Samsun'a çıkmış değildir. Samsun'a çıkış tarihinden sonra îstanbul ile bağlar kopmuştur. iîehzat Ay, bundan sonraki günlerde, aylarda, yıllarda olanları bir bir ele alıp ortaya koymuş, değerlendirmiştir. Erzurum ve Sivas Kongreleri'nin hangi koşullarda ve ne zorluklar içinde yapddığını bir kez daha okuyoruz bu kitapda. "Çıkarlarını kirli bir tahtın, çürümüş, çökmüş ayaklarına sarılmakta bulanlar"a karşı da savaş verilmiştir bu Behzat Ay, kitabına ikinci başlık olarak Tarihimizde önemli Günler ve Atatürk tümecsini koymuştur. Bu, bir bakıma kitabın da bir özetidir. Belirtilen iki tarih arasındaki olaylar, daha çok Atatürk'ün çevresinde ve odağında ele alınıp değerlendirilmiştfr. Za. ten, baştaki sunu yazısında da bunu belirtmiş, şöyle demiştir: "On yıllık tarihimizin (19151924) önemli günlerini yazmadaki amacımın birincisi; sözlerine, yazdıklarına, Söylev'ine dayanarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün neolupne olmadığının bir kez daha anımsanması, belleklere kazınması.. ikinci amaç ise, yine ü'nun Söylev'ini bitirirken söylediği şu önemli sözlerini yakın tarihimizin olaylarıyla vurgulamaktır: ".. Baylar, bu söylevinıle, ulusal varlığı sona ermiş sayılan • büyük bir ulusun, bağımsızlığını nasıl kazandığmı; bilim ve tekniğin en son ilkelerine dayanan ulusal ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugüıı ulaştığımız sonuç, yüzyıllardan beri çekilen ulusal yıkımların yarattığı uyanıklığın ve bu sevgi yurdun her köşesini sulayaıı kanların karşılığıdır.' Bu sözler, bir bakıma bu kitnhında bir özetidir. Çanakkalc Savaşları, bir bakıma kurtuluşumuzun bir başlangıcıdır. ürada kazanılan utku, daha sonra da kazanılmiştır. Ordaki utku, bir bakı ma güç kaynagı olmuştur. Atatürk, SaÜh Bozok'a Sofya'dan yazdığı Aralık 1914 tarihli mektubunda "Ben, Almanlar'ın savaşı kazanacaklarına kesinlikle inanmıyorum" diye yazmıştır. Bilindiği gibi, Almanlar savaşı yitirmig, S A Y F A 10 biz ise sotıuna kadar direnen güçlerimizlc kazanmış bulunuyoruz. Deniz savaşlarından sonra karadan yapılan çıkarmalara karşı Mustafa Kemal'in başarılı yönetimi ve askerlerimizin büyük inanç gücü ile başarıya ulaşılmıştır. Ay'ın da belirttiği gibi, "..sanki Kıırtuluş Savaşı'nın bir denemesi, sınanıası niteliğinde bir savaştır yapılan. Mazlıım ülkelerin emperyalistlerin saldırılarını göğüsleyebileceklerine ilişkin bir ders" (s. 17). Ay, bu savaşları çok güzel bir yöntemle anlatmış, başarının gizini sergilemiştir. 19 mayıs öncesi günlerde İstanbul'daki konusmalar, varılan bazı kararlar kitapta belirtilmiştir. Ali Fuat Ccbescn' ile Mustafa Kemal şu karara varırlar: "Çıkar tek kurtulus yolu, bir ulusal direniş yolu yaratmak. Ordu ile ulus elele vermeli ve birlikte hareket etmelidir." Bu yol, zaman içinde çizilir. Ulusal direnişin Anadolu'da başlatılması ve oradan yönetilmesi kararı zaman içinde oluşur. Ali Fuat Cebesoy'un babası İsmail Fazıl Paşa, Mustafa Kemal'e Anadolu'da görev verilmesi için İçişleri Bakanı Mehmet Ali Bey'i işlemiştir. III. Ordu Müfettişliği göreviyle, geniş yetkilerle donatılmış karamame 2 Mayıs 1919 tarihinde çıkar. Mustafa Kemal de 16 mayısta yola çıkar. Bu yola çıkış ve Samsun'a varış sırasinda bazı olumsuz durumlar da görülür. Behzat Ay, bu konulara da değinmiştir. Son yıllarda, bir de Vahdettin'in tenekeler dolusu altınla gönderdiği sözleri çıkmıştır ortaya. Bunu, yüksek okulda arkadaşım olan, sonradan DTCF'nin tarih bölümünü bitirerek bir yüksek öğrenim kurumunda larih öğretim görevlisi olarak çalışan bir sınıf arkadaşım dasöylemişti.Ona, dedim ki, "Sen tarihçisin. Tarih laflar la değil belgelerle tarih olur. Bul belgeIeri ve bu sözlerini kanıtla". Bugün de bu laflar söylenip durmakta, belgesellik ise havalarda buharlaşmaktadır. yıllar boyunca. Atatürk'e göre, durum böyledir ve O, başka bir zaman da "Egemenlik, güçle, erkle ve zorla alınır" demiştir. Türklüğün ve Türk'ün egemenliği de böylece sağlanmış; padişah ve halifenin eğemenliğine son verilmiştir. Behzat Ay, kitabının ikinci bö'liıınünde , laik Cumhuriyet'in kurulmasına karar veren Atatürk'ü anlatan yazılarına yer vermiştir. Laik Cumhuriyet'in kurulmasına karar veren Atatürk'ü bugün dini kaldırmakla suçlayanlar vardır. Karagüçlerin sesi hep duyulmaktadır. Bosna Hersek'e bile güç göndermekte karar veremeyen İslam ülkeleri ile nasıl birlik olunıır, onların yaşamına özenilir. Alpaslan Işıklı, İslâm ve Demokrasi adlı yazısında (Mülkiyeliler Birliği Dergisi, sayı: 149, Kasım 1992) şunları yazmıştır: "Ülke yönetimine talip olanlar, bu soruların yanıtlarını karanlıkta bırakmamaya özen göstermek zorundadırlar. Müslüman etiketini taşımak veya kendini halifeliğe nanızet görmek kitlelerin gözünde, kişi veya grup diktatöryası eğilimleri taşımamanın güvencesi olmaya yetmez." Daha sonra ise şu satırlara yer vermiştir yazısında: "Elbetteki solculuğu ve Atatürkçülüğü gardropçuluğa indirgemiş olanlarla; kiza, Kuran'dan öğrenebildikleri turbanın nasıl bağlanacağı veya sakalın nasıl bırakılacağı gibi konulardaki bilgilere saplanıp kalmış kesimler arasında, anlamlı bir diyalog ve dayanışma beklemek hayaldir." Atatürk, Türk'ün egemenliğini sağlamak, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak için çalışanların öncüsüdür. Beşikten mezara kadar bilim diyen Kuran'ı biryana bırakıp "gâvur icadı" teranesini yineleyen; ama her gelişen araçtan yararlanan ve böylece propagandayapan kişileri unutmamak gerekiyor. Behzat Ay, bir kurtuluşun destanını yazmıştır bir kez daha. Bu kurtulus savaşımını iyi özümsemek gerekiyor. Son zamanlarda görülen aykırı düşüncelere kapılmaınak, gerçeği görmek gerçek bir insan, gerçtk bir kişi için önemlidir. Kuran da böyle yazıyor bunu, insanlık da böyle koşullandırıyor. • Canakkale'den Laik Cumhuriyet'e / Behzat Ay I Broy Yayını I htanbul 1992 / 121 say/a. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 150