Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Roland Barthes'dan Aşıklar hangi dili kullamr? Bir Aşk Söyleminden Parçalar Roland Barthes / Çcviren: Tahsin Yücel / Metis Yayınlan / 215 s. ^ ^ | İSMAİL MUMT Yeryüzünde herhalde hiçbir yazar yuktur ki aşk üstünc bir şeyler söylememiş olsun. Yalnız yazarlar mı? Bir biçimde insanı irdeleyen her etkinlik, aşka dair bir şeyler üretmiştir: Aşk, antropologlara göre cinsel bir tutkudur. Şairlerin özlemli ve duygulu şarkılarıdır. Psikologlara göre aşk, hem normal hem de nörotik olmaktır, yaratıcıdır ve yıkıcıdır. Filozoflara göre de aşk erkekler için başkadır, kadınlar için başka. Aşk tanımları saymakla bitmez. Ama herkes için iyiliğin ve kötülüğün, güzelliğin ve çirkinliğin başlıca kaynağıdır. Oysa ki aşk, ne onların soylediklerine indirgenebilir ne de bir söyleme sığar. Aşk üs A5k kucaklasması, bir sure, özne lcln, sevllen varlıkla tam bir bıricşme drnunu gerceklestlrir gibl olur Burada cinselllk de Ister ıstemez bellriverlr tune söylenenler olsa olsa yaşadığımız dil evreni içinde farklı bir ortak dil oluşturur. Aşkı yaşayanlar, aşk üstüne yazanlar bu dilin sozcuklerini, sözdizimini pek de farkında olmadan kullanırlar çoğu kez. "Bir aşk öznesi oluşturmak için, değişik kökenlerden parçaları 'bir araya getirdik" diyor Barthes. "Kimi düzenli bir okumadan, Goethe'nin "Werther 'înin okunmasından gcliyor Kimi ısrarlı okumalardan (Platon'un Şölerii, Zen, ruhçözümleyim, kimi Gizemciler, Nietzsche, Alman lied'leri). Kimi rastlantısal okumalardan geliyor. Kimi dost konuşmalanndan. Kimi de kendi yaşamundan." Barthes'ın 'Bir Aşk Söyleminden Parçalar' kitabı, aşkın o zengin, duygu dolu sözcük âlemini yansıtan özgun bir kolaj çalışması. Edebiyatın kalıntıdan damıtıîan tinsel bir aşk derlemesi de denebilir bu metin topluluğuna. Her parçanın tek başına anlamı ve öteki parçalarla kendiliğinden kıırulan ıçsel bağlantısı göz önüne alındığında oldukça eksiksiz bir aşk söylemı beliriyor karşımızda. Barthes'ın usta kurgusuyla işlenmiş, yüklü bir aşk söylemi. Bazen aynı bağlamda Nietzsche, Proust, Rousseau ve Baudelaire'ı yanyana görmek, okurlar için azımsanamayacak bir edebiyat şoleni. Tolstoy, günlüğünde, "tnsanlarınaşk dedikleri şeyi bilmiyorum" diye itiraf eder. "Aşk şimdiye kadar okuduklarım ve duyduklarım gibiyse, ben aşkı hiç tatmadım." I;akat günlüğünde bir başka anı şoyle başlar. "A'yı bir an gördiim. Tannm, ne çekici, ne güzel!.. Kendimi, bugün koskocaman, yaşlı ormanda bir budala, bir vahşi gibi hissettim. (...) Hayatımda hiç duymadığım Hayranlık, vurulup buyulenmedir ||ic" dlye bıllnir, ama sonra yenlden kurulabılir bir aşkla tutkunum ona. Ondan başka bir şey düşünemiyor, ölesiye ıstırap çekiyorum." Belki hepimızin zaman zaınan aşkın ne olduğu konusunda kuşkulan olmuştur. Tolstoy gibi, kendi kendimize aşklarımizın başkalarının aşkları ile onak niteliği olup olmadığını sorarız, kitaplara başvururuz. Barthes'ın 'Aşk Söyleminden Parçaiar'ı böyle bir başvuru kitabı olabilir; edebiyatta aşkın şaşılacak olçüde değişik biçimlerde, ama edebiyatın özü olarak var olduğunu gösteren bir aşk figurleri sözlüğü yerine geçebilir. Barthes'in kolajındaki alıntılar, La Rochefoucauld'un "İnsan, başkalarından duymamış olsa âşık olamazdı" ozdeyişini doğrulayan bir aynadan yansıyan biçimlere dönüşüyor. Banhes, kitabın oluşumunda çözümlemenin değil bir portrenin, âşık öznenin temel alındığını söylüyor "ama bu portre ruhbilimsel değil yapısaldır, sözün bir yerini sunar okumamıza, ötekinin (sevilen nesnenin), konuşamayan ötekinin karşısında, kendi kendine, açıkça konuşan birinin yerini." Aşkın, hayatın ken disi olmasma karşın gunümüzde aşk söylemi adeta "sürgünde" ama aşk her zaman bir bayram gibi beklenecek ve "aşık özneler sevilen varlıkla her karşılaşmayı bir bayram gibi yaşamaya" devam edecekler. C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 132 s A Y F A 8