08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Devlet kuramı üstüne Poulantzas'dan bir kitap Sınıf ilişkileri, iktidar ilişkileridir Siyasal tktidar ve Toplutnsal Sınıflar / Nicos Poulantzas Çevirenler: Şen Süer L. Fevzi Topaçoğlu / Belge Yayınları, îst. 1992 / 200 s. MIMTBEfBI Marksizmin kendi içinde, iktidar, sınıflar ve özellikle de devlet teorileri her zaman önemli yer tutmasına karşın, bunun teorik olarak temellendirilmesi yüzyılımızın ortalarına doğru gerçekleşmiştir. Bunda da yolu açan diğer felsefi ve düşünsel disiplinlerin etkisi altında gelişen 'devletin kavramsallaştırılması' çabası oluyor. Toplumdaki sınıfsal yapılardan, özellikle de ekonomik kaynaklı eşitsizlikleri yok etme ya da etkisiz kılma çabası üzerine kurulu devlet tahlilleri yapan eserler arasında en ayrıntılı ve en zengin olanlardan biri de, yapısal etkili Fransız Marksisti Nicos Poulantzas'ın "Siyasal tktidar ve Toplumsal Sınıflar>>ıdır. 60'ların kıta Avrupası'nda, prestiji azalan KP'lerin yanısıra 68 geleneğinin etkisi altında yetişen genç kuşak teorısyenlcr arasın da, ekonomik ÜStyapl ve politik teorilere yonelık bır . , ügi göze çarpı kırmış, siyasal yor. SBKP'nin olgUİaim gençliği arasında umut kırıcı olarak algdanması, politik SOÎIinuna dflckat „].„,•,.:,. çeKmıştır. angajmanın bir uçtan, diğer uca kaymasına yol açar. Çin komünizmine doğru yol alan bu mutasyon içinde, Batı solu kendini yeni bir özerklik alanı olarak sunabilmekten uzaktı. Politik olarak bir özerklik sağlanamamıştı ama, kendi dilini yaratmadaözellikle yapısalcı etkiler yoluylaAlman felsefi geleneğinin etkileri kırılarak, hayli garip bir yöne doğru mesafe aündığı söylenebüir. Bu dönemde ortaya çıkan eserlerdeki dil, gitCUMHURİYET KİTAP SAYI 132 tikçe özelleşen, içine dönen bir yapı kazandı. Bir yanda zıt kutuplaşma, öte tarafta içrekleşme (esoterik) eğilimleri, yapısal ilişkiler değiştirilemediği sürece yeni eğilimler yaratamıyordu. Yeni bir yaratı yolunda, eski kuşak kendini daha yüksek ölçüde tüketme rizikosu taşırken, yeni kuşağın önü biraz daha açıktır. örneğin Althusser ve Balibar'ın öğrencisi olan Yunan göçmeni Poulantzas kuşağın önde gelenlerinden birisidir. Poulantzas'ın ilk önemli çıkışı yaptığı eseri ise 1968'de yazdığı "Siyasal tktidar ve Toplumsal Sınıflar"dır. Poulantzas'ın Avrokomünizmin arefesinde yazdığı bu kitap, varolan politik çizgiler karşısında soyut bir eleştirelliğin yanı sıra, gösterdiği bazı özelUklerle Mao çizgisine yakmdır. Bunlar Maoizm paralelliğinde yürütülen 'ekonomizm eleştirisi' ve kültür devrimine duyduğu yakınlıklardır ki etkileri "Faşizm ve Diktatörlük" te daha belirgindir. Ne var ki kültür devrimi, Avrupa gençliği ve aydınının merceğinden kınlarak ve Çin'deki gerçeğinden soyutlanıp, albeni ile geçti. Poulantzas bu etkilerle, Miliband ile giriştiği polemikten, devlet ve sivil toplum karşıtlığı içinde, ikincisine sürüklenerek çıktı. Poulantzas'ı buraya sürükleyen, PostAlthusser politikada ve teoride, ideolojiye yapılan vurgunun abartılması ve 68 ile kültür devrimi arasında bağlantı kurulmaya çalışılmasıydı. Oysa bu Miliband'ın işaret ettiği üzere 'sol sapma' özelliği göstermekteydi. Avrupa sol düşüncesi içeribinde devlet sorunu, çeşitli yollardan likididasyona uğradı. Poulantzas'da da, Althusser'e yakın bir biçimde, tüm kapitalist sistem içinde eriyen, egemen sınıflar karşısında 'göreli özerldiği' bulunan bir devlet şeklinde sunulan bir sorun, sonuç itibart ile sivil toplumcu tezlere varmasına karşın, bazı ortodoks yanları da içeriyordu. "Siyasal tktidar ve Toplumsal Sınıflar", Leninist geleneğe bağlıdır, fakat Aldıusscr'ci söyleme sahiptir. Poulantzas'ın sosyalizme geçiş konusundaki muglaklığı, "Siyasal tktidar ve Toplumsal Sınıflar "da belirgin bir biçimde ortaya çıkar. Gençi, aynı konuda F.K.P.'ye yönelik imalan vardır ve sürekli olarak eleştirilerini sol'dan yapmaktadır, fakat kitap, büyük ölçüde kuramsal manevralarla doludur. Bunlardan en belirgin olanı, klasik altyapıüstyapı tanımlamasını kırarak elde ettiği, 'siyasal olguların başatlığı sorunu'dur. Poulantzas burada, üretim ve sömürü ilişkileri ile devlet arasına büyük bir mesafe koyar: "Devletin topyekün rolünde, ekonomik işlevinin egemenliği, genel bir kural olarak, bir toplumsal oluşumun düzeylerinin eklemlenmesinde egemen rolün politik düzeyde olmasına yol açar ve bu basit olarak özgün politik sınıf mücadelesinde devletin doğrudan işlevliliği dar anlamında değil, ancak belirtilrrjiş olan anlamdadır. Bu durumda devletin ekonomik işlevlerinin diğer işlevlerıneolan egemenliği, muhafazakâr unsur olma işlevinin bir oluşumda 'belirleyici rolü' kusağının vansıtan Poulantzas. elinde tutan düzeyde Kendl1979 gunü.politik seruvenınlParls te Intlhar etmlştı3 Eklm 43 vaşında iken ekonomik düzeyde özgül müdahalesini gerektirmesi bakımm zaman ve her durum için geçerli değildan devletin 'egemen rolüne" politik dir. olan topyekün rolüne uyarlaşık olma Poulantzas, PostAlthusser gelenezorundadır, yani bağımlıdır." (s. 45) ğin en önde gelen teorisyeni olmasıyla, Bu Poulantzas için, tekelci kapitaliz tüm bu geleneği çağdaş sosyalizmin pomin ayırt edici özelliğidir ve kapitalizm litik sorunlarına yöneltmesiyle, Marköncesi üretim biçimlerinde özellikle de sizmin bir parça kıyıda köşede kalan Asya tipi üretim tarzı kendini gösteren sorunlarına da yetkin bir şekilde el atabaşatlıkpozisyonları ilebirbenzerlik ta bilmesiyle özel bir öneme sahiptir. Kısa süren yaşamı boyunca, kendi kuşağışır. Althusser ve Balibar için, ekonomi nın politik serüvenini yansıtan Pouson tahlilde belirleyicilik özelliğini taşır lantzas, 3 Ekim 1979 gunü, 43 yaşında ken, bu belirleyicilik Poulantzas'da her iken Paris'te intihar etmişti. Nüket Esen derledi Kara Kitap'ın kitabı Kara Kitap Üzerine Yazılar Derleyen: Nüket Esen / Can Yayınlan/286s. Orhan Pamuk'un "KaraKitap"ı, Nnktt HJIPII edebiyatımızda üzerinde hemen hemen en çok tartışılan romanlardan biri. Nüket Esen elimizdeki kitapta Kara Kitap üstüne yazılan yazıları bir araya getirmiş. Esen "önsöz"de şöyle diyor: "Ben Kara Kitap üzerine k\KA Kİ1A»' yazılan yazıları bu kitapta yan yana getirirken rornana yöneltilen eleştirel bakışın çeşitliliğini ön planda tuttum. Benim için önemli olan kitabın yarattığı bu çeşitliliği art arda vererek günümüz Türk romanı eleştirisinin panoramik bir görünümünü sunmaktı. Umuyorum ki, ileride edebiyat tarihimizi yazanlar, bu derlemeyle, yalnızca Kara Kitap hakkında bilgilenmezler, aynı zamanda günümüz eleştirisinin durumu konusunda da bilgi edinirler. Bu yüzden bu derlemeye yalnızca doğrudan Kara Kitap üzerine yazılmış yazıları aldım. Kara Kitap'taıı çok Kara Kitap üzerine yazılmış yazıları konu edinen yazıları almadım." S A Y F A 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle