Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Umberto Eco'nun romanına adını veren Foucault'nun Sarkacı, Paris'te bir müzede 121 yıldır sallanıp duruyor çok edebiyat açısından önem taşıyor. Çünku kilisenin tavanından sarkan ay" gıt, Gülün Adı'nın yazarı Umberto Eco'nun çoksatan ikinci romanına adını verdi: Foucault'nun Sarkacı. Eco'nun eski ve modern teknolojinin karmaşıklıkları arasında gezinen, "matrak" bir metafizik gerilim romanı niteliğindeki kitabı, nicedir unutulmuş olan Sarkaç'ı umulmadık bir anda edebiyalseverlerin ilgi odağına dönüştürdu. Şimdi, dünyanın dört bir yöresinden insanlar, bir zamanlann kilisesi, bugunün bilim müzesine akın ediyorlar. Paris'tek i Sanatlar ve Zanaatlar Konserva tuvarı içinde yer alan Ulusal Teknik Müzesi, Eco'nun romanıyla birlikte yeniden kentin ziyaret edilecek Uginç yerleriarasınagirdi. Peki, on dokuzuncu yüzyılın bir "garip" aleti, nasıl oldu da St. Martin des Champs Kilisesi'nin tavanında buldu kendini. Şimdilerde en eski uçakların, çüruyen kulustürlerin, suskun otobüslerin tozlu enkazları arasında, Umberto Eco'nun "birden hep birlikte yeniden işlemeye başlayacakmış gibi duran mekanik cesetler mezarlığı" diye tanımladığı yerde duran Foucault'nun Sarkacı oraya nereden ve niçin geldi ? Umberto Eco'nun ikinci romanına adını veren bu Sarkaç, Nantes'lı bir yayıncı ve tarihçinin oğlu olan Fransız fizikçi JeanBernardLeon Foucault'nun (18191868) adını taşıyor. Işığın mutlak hızının çok duyarlı bir biçimde ölçülmesine yönelik bir yöntem geliştiren Foucault, aynı zamanda Yer'in kendi ekseni çevresinde döndüğünü deneysel olarak kanıtlamıştı. 1850 yılında, ışık hızını, gerçek değerinden yüzde l'lik bir sapmayla ölçmeyi başaran Foucault, ertesı yıl da 67 metre uzunluğundaki tele bağlı ağır bir demir kürenin salınım harcketini inceleyerek Yer'in kendi ekseni çevresinde dondıığünü ıspatlamıştı. Foucault Sarkacı, uzun bir telle, bunun ucuna asılan ve herhangi bir düşey duzlemde serbestçe salınan ağır bir kütleden oluşan bir sarkaç, Sarkacın salınım düzlemi, Yer'in çevresinde dönmesinin etkisiyle, Yer'in yuzeyine göre dönüyor. JeanBernard Leon Foucault'nun sarkacının 28 ki Fransız fizikçi Leon Foucault sarkaç deneyiyle dünyanın kendi ekseni etrafında döndüğünü ispatlamış tı. Umberto Eco'nun eski ve modern teknolojinin karmaşıklıkları arasında gezinen bir metafizik gerilim romanı niteliğindeki "Foucault'nun Sarkacı", nicedir unutulmuş olan bu sarkacı yeniden gündeme getirdi. ransız fizikçisi JeanBernardLeon Foucault, sarkaç deneyiyle, Yer'in kendi ekseni çevresinde döndüğünü kanıtlamıştı. Şimdi, Foucault'nun Sarkacı, Paris'teki Ulusal Teknik Müzesi'nde Umberto Eco'nun deyişiyle "mekanik cesetler mezarlığı"nda. Eco'nun "Foucault'nun Sarkacı" romanının yayımlanmasıyla birlikte, son bir yılı aşkın bir süredir, edebiyatseverler eski kilisenin tavanından sallanan Sarkaç'ı ziyaret ediyorlar. 25 kilo ağırlığında bir bakır küre, Paris'teki bir on ikinci yüzyıl kilisesinin tavanında tam 121 yıldır hiç durmadan sallanıyor. Yıllardır St. Martin des Champs Kilisesi'ni ziyarete gelen meraklı turistler, görkemli, Gotik kemerli tavana bakıp bu acayip kürenin orada ne aradığını, oraya nereden geldiğini ve ne anlam taşıdığını soruyorlardı kendi kendilerine. Ama nerdeyse bir yılı aşkın bir süredir, St. Martin des Champs Kilisesi'ne farklı türden ziyaretçiler dadandı. Onların gözünde, bu aralıksız hareket eden kure, fizikten F Foucault'nun Sarkacı (Parls Ulusal Teknik Muzesl) lo ağırlığındaki demir kütlesi, 67 metre uzunluğundaki çelik bir telle Paris'teki Pantheon'un kubbesine asılmıştı, mekanik bir düzeneğin yardımıyla sürekli salınım hareketi yapıyor. Foucault sarkacının salınım düzleminin dönmesi, Yer'in kendi ekseni çevresinde döndüğünü kanıtlayan ilk deney oldu. Bir vakitler Kopernik ve Galile'nin kuramsal düzeyde savundukları görüşü, yıllar sonra Foucault ve sarkacı çürütülmez birbiçimdekanıtladılar. 18 Eylül 1819'da Paris'te doğan JeanBernardLeon Foucault'nun, çocukluk çağında, ilerisi için pek umut vermediği belirtiliyor bazı biyografilerde. Ama kimileri de, Foucault'nun haşarı ve aylak çoctıkluğunun, gelecekteki bilimsel diışlem uçuşlarının ilk belirtileri olduğunu ileri sürüyorlar. Okuldan atıldıktan sonra ilk ve orta öğrenimini bir özel öğretmenle tamamlayan Foucault sonradan tıp öğrenimi görmüş. Ne var ki, seçtiği cerrahlık uğraşı, kan görmeye dayanamadığı için çok kısa ömürlü olmuş. Deneysel fiziğe ilgi duyan Foucault, çok geçmeden Armand Fizeau'yla birlikte ısı ve ışık üzerine bir dizi araştırma başlatmış ve ışık konusunda dönemin önde gelen otoriteleri arasınagırmiş. Ama yine de, Foucault'yıı pek az bilim adamının ulaştığı yere getiren, o ünlü sarkacı. Foucault, sarkacıyla, çok karmaşık görünen bir kuramı anlaşılır kılmış. Yer'in kendi ekseni çevresinde döndüğünü kanıtlamak isteyen Fouca ult'nun bu alandakı diaştırmaları, 8 Ocak 1851 sabahı erken saatlerde Paris'te evinde doruk noktasına varmış. Evinde kilerin tavanından bir küre sarkıtan Fransız bilim adamı defterine şıı cümleyi not etmiş: "Küre Yerküre'nin gündelik hareketi yönünde dönüyor..." Foucault, sarkacını, Fransız Bilim Akademisi'nin saygın üyelerine gösterdiğinde, akademinin saygın üyeleri Foucault'nun deneyinin "sağlam" olduğuna inanmışlar. Çok geçmeden, sarkaç deneyi, o sıralar cumhurbaşkanı olan III. Napolyon'un kulağına gitmiş. III. Napolyon, Foucault'dan daha büyük bir sarkaç yapmasını ve Paris'teki Pantheon'un kubbesinden sarkıtmasını istemiş. Foucault da, halkı eğlendirecek, bu işle uzaktan yakından ilgisi olmayan insanların da merakını uyandıracak bir gösteri hazırlamış. Akın akın gösteriyi izlemeye giden Parisliler, Pantheon'un kubbesinden sarkan dev bir küreyle karşılaşmışlar Pandıeon'daki ünlü gösteri, Foucault'nun namının yayılmasını sağladı. 1855 yılında aygıtını göstermesi için Exposition Üniverselle'e davet edilen Foucault, aynı yıl Londra'da Kraliyet Derneği'nin Copley Madalyası'yla ödüllendirildi, Paris'teki İmparatorluk Gözlemevi'ne fizik asistanı olarak atandı. Bugün hâlâ Ulusal Teknik Müzesi'nde duran daha küçuk boyutlardaki sarkacı ise Foucault müzeye 1869 yılında armağan etti. S A Y F A 2 C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 124