27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

R Goethe konulu bir roman Lotte Weimar'da Gürsel Aytaç / Ara Yayıncdık / 324 s. 0 M A N Sovyetler Birligi'nde iç savaşın tarihi Bolşevik Devrimi Sovyetler Birligi'nde Iç Savaşın Thomas Mann / Çeviren: Tarihi 1 / Gorky, Molotov, Kirov, Voroşilov, Zhadanov, Stalin Çeviren: Alaattin Bilgi / Yurt Yayın / 208 s. ^ Thomas Mann'in 1929 yılı Nobel Edebiyat frdülü'nü alan "Lotte Weimar'da" romanımn konusu, yıllar önce Türkçeye kazandırılmış olan Goethe'nin "Genç Werther'in Acıları"ndan yola çıkıyor. Goethe'nin sözkonusu romanımn konusu okurların bildiği gibi kendi hayatından yola çıkıyordu. Goethe'nin kişiliğine ve eserlerine büyük ilgi duyan Thomas Mann elimizdeki kitabında Goethe'nin çevresindeki kişileri ve hayatına girmiş kimseleri anlattıktan sonra Goethe'yi sahneye çıkartıyor Goethe "Genç Werther'in Acıları"nı, arkadaşının nişanlısı Charlotte'ye duyduğu aşkı, o sjralar yine bir yasak aşk yüzünden canına kıyan bir elçilik sekreterinin intiharı ile birleştirerek kurmuştu. Thomas Mann, Charlöhe'un kocası öldükten sonra Goethe'yi ziyaretini çok anlamlı bulduğıı için romanını bu konu üstüne kurmuştur. Gharlotte'un romanındaki karşılığı ise Lotte. (adeqııatio) veya tekabül, denldik (correspondance) dersek, bilgimizebu bakımdan "doğru" (hakiki) diyebilir miyiz? Locke'a göre bügimizin kaynağı olan duyumlar, nesnelerin birer kopyası değillerdir, onlar sadece nesnelerin iizerimizdeki etkileridir. Dolayısıyla bilgimiz ile nesnesi arasında bir ııpuygunluk ve bir tekabül, dehklik yoktur. Yalnız Locke, bazı duyumları gerçekliğin kopyaları, bazılarını ise sadece özneyeait saymakla, realizm ileempirizm arasında bir köprü de kurmak ister. Gerçekliğin kopyaları olarak birinci nitelikler, büyüklük, form, durum, hareket, uzam ve zaman olarak sıralanırlar ki, bunlar Aristoteles'ten Descartes'a kadar, zaten daha önce de sıralanmış olan niteliklerdir. Locke'u geleneksel realizme ve örtük olarak geleneksel tözilinek öğretisine bağlayan yön burada kcndini gösterir. Ikinci nitelikler ise renk, ses, koku, tat gibi nesnelerin bizde bıraktıkları etkiler, öznel etkilenimlerdir. 4. Kitapta bilginin sınırları konusunu ele alan Locke, bügimizin kaynağını duyumlarda bulan görüşüyle tutarlı olarak, nesnenin bizden bağımsız hali, kendiliği üzerine bir bilginin olamayacağını, dolayısıyla özneden bağımsız CUMHURİYET K İ T A P SAYI 124 "Sovyetler Birligi'nde İç Savaşın Tarihi", üç ciltlik bir dizinin ilk kitabı. 1917 Bolşevik Devrimi'ni anlatan birinci cilt Gorky, Molotov, Voroşilov, Kirov, Zhadanov ve Stalin'in editörlüğü altında Sovyet tarihçileri tarafından yazılmış. tlk kez 1936 yılında basılan kitap 19î7'de İngilizce olarak da yayımlanmış. Rusya'nın Birinci Dünya Savaşı'na hangi olumsuz koşullarda girdiğinin anlatımıyla başlayan kitap 'Lenin'in sürgünde kaldığı İsviçre'den Başkent Petrograd'a dönüşü ve Bolşevik Parbir bütünlük olarak "varlık"ın bir biliminin, bir ontolojinin ve bir metafiziğin olanaksızlığını göstermeye çalışır. Doğruluk (hakikat), bilgi ile nesnesinin upuygunluğunda değil, tasarımların (idelerin) tutarlı olarak birbirleriyle olan bağıntısında aranmalıdır. Locke buradan hareketle, metafizik, teoloji, ahlak ve siyaset ile epistemoloji arasına bir sınır çizme denemesine de girisir ki, bu, onun epistemolojiye koyduğu ikinci görevi, yani teolojik, metafiziksel, ahlaksal ve siyasal inanç, kanı ve yargılarımızın kökenlerini görme ve bügimizin değeri ve sınırları açısından niteliklerini gösterme görevini yerine getirme girişimidir. Tekil bir terim olarak kullanıldığında "epistemoloji", bugün de Locke'un çerçevelediği şekilde, bilginin kaynağı, değeri (doğruluğu) ve sınırları gibi sorunları ele alan bir temel (ve bazılarına göre: En temel) felsefedisiplinidir. Fakat Locke'un bize sunduğu kendi özel epistemolojisi, empirisit/nominalist bir bilgi görüşünden hareketle geliştirilmiştir. Felsefe tarihi, adı konulmamış bir halde Locke'tan önce ve adı konulmuş olarak Locke'tan sonra, çok sayıda bilgi görüşünden hareketle geliştirilmiş kuramlara sahiptir. Bu olguyu tisi tarihinde önemli bir yeri olan 1917 Nısan Kongresi'yle sona eriyoı Bilindiği gibi Nissın kongresinde Lenin'in sunduğu "Nisan Tezlerı Türkçede daha önce ya yımlanmışu. Yun Yayın tarafından kitaba yazüan "Önsöz"de şöyle deniliyor: "Sovyetler Birligi'nde son yıllarda tanık olduğumuz siyasi gelişmeler toplumsal yaşamda saydamlaşma, ekonomide yeniden yapılanma adı altında ozetlenebileeek, Kruşçev'le başlayıp Gorbaçov'la noktalanan karşıdevrim süreci göz önüne alınınca, bu ülkenin yakın geçmişinin ayrıntılarıyla bir kez daha incelenmesinde yarar olduğu düşüncesine ulaşmaktayız. Devrimin lideri Lenin'in ve Stalin'in bütün izlerini silmekte sembolleşen antikomünist histeri, kısa sürede birliğin parçalanmasına ve dağılan ifade etmek üzere, günümüzde çoğul bir terim olarak "epistemolojiler"den söz edilir. Rasyonalist, idealist, empirist, nominalist, sezgici, realist, materyalist, v.b. epistemolojiler olduğu gibi bu temel "iznTlerin bazılarını bir arada içeren karma epistemolojiler de vardır. Ayrıca bilgi olanağını yad&ıyan septisizm, agnostisizm gibi "izm"ler yanında, özneyi kendi içine kapatafı solipsizm gibi bir "izm" de bıılunur. Felsefe tarihi, bu "izm"lerçokluğu içinde, bilgi konusunda sürdürülen tartışmalar ve hatta "izırTler arası savaşlarla doludur. Locke'un epistemolojisi, bu tartışmalara ve savaş lara empirist/nominalist cepheden çok güçlü bir şekilde katılan ilk geniş kapsamlı bir epistemoloji olma onurunu taşır ve Ockhamlı William ve Hobbes'tan Hume ve Berkeley'e ve onlardan geçen yüzyılın pozitivizmine veyüzyılımızınneopozitivizmine kadar uzanan ve genellikle tngiliz felsefesine özgü kalan bir uzun gelenek içerisinde önemli ve ivmelendirici bir yer tutar. Locke, modern epistemolojinin yanmda, 18. yüzyılda gelişen felsefi liberalizmin de kurucusudur. Onun ana eseri olan tnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme, siyaset ve ahlak felsefelerine ilişkin eserleri arasında önemli yer tutan her parçanın, uluslararası sermayenın sömürü alanı haline gelmesine yol aç mıştır. Ama bu konuda son sözün henüz söylenmediğini, çelişkilerin alttan alta işlediğini de unutmamak gerek." Yönetim Üzerine İki Deneme ve Tolerans Üzerine Mektuplar'da dile getiri len pek çok düşünceyi içerir veya haber verir ve bu eserlerin, dolayısıyla onun felsefi liberalizminin anlaşılması bakımından da öncelik ve önem taşır. Öyle ki, Locke'un siyaset felsefesi, kendi epistemolojisinden gelen temellere dayanır ve epistemolojisindeki empirizmiyle tam olarak uyuşrnayan bir rasyo nalizme kapı aralasa da genel niteliğiyle epistemolojik bir renk taşır. Ülkemizdeki siyaset felsefesi çalışmalarının son yıllarda artmış olması memnunluk verici olsa da bu çalışmala rın çoğunda epistemolojik temellendiı me kaygısının pek az yönlendirici olduğunusaptıyoruz. Yönetinr Üzerine İki înceleme ve Tolerans Üzerine Mektuplar'ın da Türkçeye kazandırılmasinı bu açıdan gerekli buluyoruz. tnsan Anlığı Üzerine Bir Deneme'nin, telif ve çeviri kitaplarıyla felsefe dünyamıza ciddi ve verimli katkılarını sürdüren Vehbi Hacıkadiroğlu'nun büyük bir çabanınürünü olan özenlive olgun çevirisiyle kazandırılmış olmasınısevinçlekarşılıyoruz. S A Y F A 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle