05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Prof. Erim'den biryapıt: Mitolojiden Masallar Tanrılar, yarı tanrılar, insanlar Mitolojiden Masallar Müzehher Erim Engin Yayıncılık / İst. 1992 EB0ALA10VA açıyorum, "Basatın Tepegözu Öldürdiiğü Boyu" öyküsü. Karacaoğlan'ı açıyorum,: Bir millet de tepesinde gözii var / Deve tabanına benzer izi var." Kavafis'i açıyorum, "îthake"de Kiklopslar'la karşıîaşıyorum. Hindeli'nden Yunanistan'a kadar yüzyıllar boyu kavimden kavime, dilden dile geçmiş masallar ya da mitolojik öyküler. Prof. Müzehher Erim, bunun bilinciyle yola çıkarak yazdığı çok yararlı kitabı Mitolojiden Masallar'da "Bü yük Ayı ile Küçük Ayı"dan "Ağlayan Kayanın Masah"na "Kral Midas"tan "Herakles'in Serüvenleri"ne kadar 31 masalı bir araya getirmiş. Masalların başlıkları bile Müzehher Erim'in mitolojiye hangi perspektiiten baktığını belirgin bir biçimde gosteriyor: "DafneDefne'nin Masalı", "KiparissosServi'nin Masalı", "HiakintosSümbüTiın Masalı", "Ekho ve Markis sos Yankı ve Nergis'in Masalı", "ArakhneÖrümceğin Masalı", vd.. Melih Cevdet Anday da yazdığı kimi mitolojik şiirlerinde benzer bir tutum içindeydi. Masalların dili çocukların da rahatlıkla okuyabileceği yalınlıkta olduğu gibi özel adların yazılışında izlenen ilkenin de uygun olduğu kanısındayım. Hiakintos, Kiparissos, Ekho, Filemon, Piramos'da olduğu gibi. "Eu" çift sesliyle ilgili şu açıklama var kitapta; "'Eu' çift seslisi eski Yunancada "ev" olarak okunur. Bu yüzden kitapta bu çift sesliyi 'ev' olarak doğru okunuşuyla yazdım.(Evridike'de olduğu gibi) Kitabın bir başka ilginç yanı da masallarla bir bütünlük olıışturacak biçimde serpiştirilmişşiirler. RobertFrost, 1 Iamlin GarIand, Longfellow, Sara Teasdale, Walter de la Mare bu şairler denbazıları. Ayrıca yazann 4 şiiri de var "Mitolojiden Masallar"da Tanrılar, yarı tanrılar, insanlar üçgeni arasında geçen karmaşık olayların ço cukların da rahatlıkla anlayabileceği biçimde popülerleştirilmesi kitabın değeri için gösterilebilecek ölçütlerden biri kanımca. I N C E L E M E Ibrahim Yıldız dördüncü şiir küabını yayıladı Guzel konuşmak için Gençler İçin Söz ve Diksiyon Sanatı / Nüzhet Şenbay / Yapı Kredi Yayınlan / 150 s. Doğan Kardeş Kitaplığı'ndan yayımlanan "Söz ve Diksiyon Sanatı" 3. basımına ulaştı. Günlük yaşamımızda düşünce ve duygulanmızı doğru olarak ifade edebilmek için çaba harcamamız gerekiyor. Bu nedenle Şenbay'ın kitabı hem gençler, hem de yetişkinler için son derece yararlı. Ünbay, yapıtında önce konunun önemine değiniyor. Sonra da sırasıyla Konuşmacı, Konu, Konuşma Üzerinde Temel Çalışmalar, Sözlii Anlatımı Sağlamak, Söz ve Diksiyon Sanatı Terimleri Sözlüğü başlıklarıyla dilin doğru kullanımına yönelik açıklamalar yapıyor, örnek alıştırmalar veriyor. Şenbay girişte şöyle yazıyor: "Hiçbir konuşmacı önce kendi fikirlerini düzenlememişse dinleyicilerin üzerinde egemen olup onları arkasından sürükleyenıez. (...) Konuşma kusurlarınız üzerinde dikkatle durup alıştırmalar yaparak çalışmaya başlaymız..." Toplumun Teni'nde gezinmek Toplumun Teni / İbrahim Yıldız Sorunlarımıza kafa yorar Yıldız; yaralarımızı kaşır şiirleriyle: cahilliğin karanlığı olmasa geceneki geceden başka "Gölgeli Gerçek" adlı şiirde on bir sözcükle koca bir felsefeyi anlatır ve eleştirir: "eskidcn cl açardık gökyüziine uyurdıık ay'dan nur yağardı üstümüze giineşi unuturduk" İbrahim Yıldız, farkındadır güneşin unutulduğunun, unutturulmak istendiğinin. Ama güneşi balçıkla sıvamanın olanaksız olduğunu da haykırır durur. Yaradılışında olan, ama insana yakışmayan kin, nefret, inat uzağındadırşairin. Yıldız'ın şiirlerinin de semtine uğramaz: "çıkarıp atsak içimizden inadı denizaşırı bir yere koysak nasıl öpüşiiyorlar şaşırırdık kıyıda su ve toprak" İnsanın çiğ süt emdiğini bilir İ.Yıldız. İnsana sevgisini eksikmeden, aklıyüreğinegalipgelenleri iğneler: ateşi göstermek yakışır mı hiç sevgi gül açarken bir yanda insan bunlar, her şey yaparlar cennetin/cehennemin kapılarını kaparlarda sen neyaparsın kitekbaşına" Toplumcu gerçekçilik her zaman şiirimizin gündeminde. Bir, toplumcu gerçekçi şairler var, bir de kendilerini toplumcu gerçekçi sayan şairler. İbrahim Yıldız, kimileri gibi toplumcu gerçekçi olduğunu bas bas bağıran değil, şiirleriyle dilegetiren bir şair: "nerede karanlık varsa dilimle yakarım onu çiçek açar içimde aydınlık hep resmini çizerim insanoğlunun sevgi mürekkep" Böyle şiirleri, bu şairi sevmezsek kimi seveceğiz, kimi okuyacağız? Okursanız, "insan kokusu" bulacaksınız İbrahim Yıldız'ın şiirlerinde. Zaten "insansız yaşanmıyor ki". Biçem Yayınlan, 1992 FAHRETTİN N. MİTTEfl İki yılda dört şıir kitabı: Kıyıda Bir İbrahim, Doruktaki Koltuk Boş, Işığın ToplumunTeni geldi. Sevginin, insanın, insanlığın harmanladığı, güzelliklerin, acıların, sıkıntdarın dile getirildiği şiirlerle dolu Toplumun Teni. Şair, toplumun teninde gezdirir bizi. İnsanın yaşadığı olumlu olumsuz her şeyi buluruz Yıldız'ın şiirlerinde. Ama özünde kendi yüreğindeki gibi sevgi vardır ve bölüştürür sevgiyi: "delik/deşik damladamlakan bölüşsek ...sevgi terlesek hep" Kanının ardından C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 2 5 S A Y F A 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle