Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
sın, yazarlara büyük paralar verirken, Lamartine, Chateaubriand, Hugo Vigny gibi ilk romantikler başarının basamaklarını tırmanırlarken, "herşeyden ve kendinden hoşnutsuz olan "Baudelaire ruhunu en büyük kayıtsızlıklarda gezdirmektedir. Küçük gazeteler onun yazdannı basmak istemezler. Evsiz, kütüphanesiz, yazar 1842 ile 1858 arasında ondört kez taşınır. 1855'dealtıkez otel değiştirir. I lâlâ resme tutkundur rahat zamanlarında resimler satın alır müzeleri gezer ve gerçekten yaratıcı bulduklarını övmeye cesaret eder. B A U D E L A İ R E Gazeteler: "Bütün gazeteler ilk satırından, son satırına dek yılgm kumaşlardır... Ve işte bu iğrenç aperatifle, uygar insanlar sabah kahvaltıla rına ba§larlar. Bu dünyada ki her şey cinayet kusuyor: Gazete ler, duvarlar ve insan yüzleri. Sat bir elin iğrenmeksizin bir gazeteye dokunabileceğini sanmıyorum" (Mon coeur mis â nu / Apaçık kalbimdekiler) Doğa: "Yeniden gözden geçirin, doğal olan her şeyi inceleyin, yalnızca çirkinlikler bulacaksınız. Cinayet doğuştan doğaldır. Kötülük çaba sarfetmeksizin yapılır, doğallıkla, kader bu; iyilik sanatın ürünüdür." (Çağdaş yaşamın ressamı) "Gökyüzünü ve ağaçları seve seve yeniden çizerdi" (Fanfarlo). Dostu Desnoyers ondan doğaya ait dizeler ibtediği zaman: "Bitkiler karşısında yumuşama yeteneğimin olmadığını gayet iyi biliyorsunuz. Tanrılann ruhlarının bitki^ lerdcyaşadığınaasla inanmam" der. Köpekler: 27Mart 1852'deannesine yazdığı bir bir gün evlerine gelirken onunla karşılaşmasını şöyle anlatır: "Baudelaire bende cübbesiz bir rahip izlenimi uyandırmıştı." Yeryüzündeki güzellik kavramının en büyük düşmanı olan gereklilik kavramı, her şeyden üstün ve her şeyi yönetiyor." N E L E R İ S E V I Y 0 R D U T Parfs örneğin Delacroix'nın 1845 Salonuna tüm eleştirmcnler saldırırken şair onu göklere çıkarır: "Mr. Delacroix tüm geçmiş ve gelecek zamanlann en özgün ressamıdır." Yazarına bir tek kuruş getirmeyen, gücünden hemen kimin yazdığı anlaşılan ınetin Baudelaire Dufays imialıdır. Baudelaire Paris kaldırımlarında şiirin peşinden koşar, biçim kusursuzluğuna bağlidır: "Biümsizlik sürgünüdür ama bu dünyada da düşsel bir cenneti bir an önce ele geçirmek ister!" Sone virtüozııdur, ama bir yandan da aynı güçlü istekle düzyazı şiirleri işler: "İçimizden hangimiz tutkulu günlerinde, şiirsel bir düzyazının düşlerini görmemiştir, ritimsiz bir müziğin ve ııyaksızlığın, oldukça esnek ama ruhumuzun coşkulu hareketlerine yeterince uyacak kadar kesintili, düşlerin yuvarlaklarına uyabilen, bilincin ürperişlerine yetişen?... (Spleen de Paris'nin önsözünden). önüne geçilmez gezginci, Baron Haussmann'nın 1859'dan itibaren değiştirmeye başladığı başkentin aşığı, dükkanların geç kapandığı kapalı alanlarda dulaşır. Göz alabildiğine politika ve s>anat tartışılan kahvelerden çıkmaz olıır. Alaylı bir gülümseyiş, dudaklarından eksik olmaz. mektupta Baudelaire uzun uzun Jeanne'dan yakınır: "Evdeki tek oyalanma aracım olan kedimi kovup, içeriye köpekleri sokuyor, onları görmek bile canımıacıtıyor." Noterler: 1851'deki Semaine Theâtrale'de, Baudelaire Emile Auger'nin bir komedisi olan Gabrielle'i Theâtre Français'de izler. Gabrielle tam sevgilisiyle kaçarken bir noter olan kocasına yakalanır, şairçok öfkelenir: "Bir noter! Şu erkeğinin omzunda kumrular gibi ağlaşan dürüst burjuvayı görüyor musunuz? Kendilerinden bahsettiği için yazarla yandaş olan şu noterlerin, yazarı nasıl alkışladıklarını görüyor musunuz, noterlerin borç içinde yüzen kopuklardan intikamır.ı nasıl da alıyor ve onlar da sanıyorlar ki yazarlık mesleği yalnızca ruhun şiirsel hareketlerini gelenekçilikçcrçevebindedüzenlemeyeyarar!" Antikite: 1850'lerde, Gautier, Banville, Le conte de I.isle'le birlikte edebiyatı bir neoclassicisme sarar. Baudelaire'in gözlemleri: "Bir süredir tüm Olimpos peşime düştü, bu yüzden çok üzülüyorum; tanrılann tıpkı bacalar gibi başımın üzerinde yerleri var." Ve Joseph Berchoux'nun ünlii dizesini yeniden ele alarak eleştiriyor: "Beni Yunanlılardan ve Romalılardan kim kurtaracak?" Dölleme: "Samuel Cramer üremeyi aşkın kusurıı olarak görüyordu, hamileliği de bir örümcek hastalığı. Bir yerde yazmış: "Melekler hermafrodittir ve kısırdır" (Fanfarlo). Kadınlar: Mon coeur mis â nu'de tüm kırgınlıkları ve öfkesine rağmen Baudelaire kimseyi harcamaz, özellikle de çağdaşlarını. Georges Sand hakkında şöyle der: "Aptal bir kadın, şişman ve geveze; duygusal derinliği kapıcı kadınlar ve besleme kızlar kadar. Annesi konusunda söyledikleri. Şiir konusunda söyledikleri. İşçilere duyduğu aşk. Bazı erkeklerin bu ayakyoluna tutulmaları, bu çağın erkeklerinin alçalmasının kanıtıdır. Birkaç sayfa sonra: "Neden düşünce adamları kızlan sokak kadınlarından dahaçok severler, aptallıkları aynıdır oysa? tşte üzerinde düşünül mesigerekenbu." Baudelaire /avallı Belcıka Elde bir tüfek Kimi zaman önünde bir bardak punçla çevresindekilere şiirlerini okur. Kötülük Çiçekleri'nin yayımlanmasinın karşısında büyük gazeteler çekilirler. Buna rağmen tohumlarını saçar. 1848de L'echo des marchands de vins (Şarap satıcılarının ekosu) de "Le vin de l'assassin"ni açıklar. Devrimler onun için küçük oyunlar ve genele karşı duyduğu nefretin açıklamalarıdır. 24Şubat 1848'deBuci'nin kavşağında "General Aupick'i vurmak lazım." diye bağırırken çıkar karşımıza. Aynı saatlerde üvey babası Ecole Polytechnique'in yöneticiliğini yapmaktadır, öğrencilerin isyancılara karışmalannı engellemeye çalışmaktadır. Theophile'in kızı olan Judith Gautier, SAYFA 10 Yapay cennetlar Coşkulu cumhuriyetçi çabucak ruhsal yalnızlığına geri döner. 1851'deki darbeden sonra Hugo sürgüne giderken, Baudelaire "toplumsal" olmanın tatiline çıkar. "Toplumsal mııtluluk için durup dinlenmeden çabalayan bütün bu girişimciler" olmaz olsun! 1849'da Baltimore'da nasıl olduğu bilinmeden bir derede ölen, Atlantik ötesinden bir kardeşi vardır artık Edgar Allen Poe'nun Olağandışı Üyküler'ini çevirerek yazarı Fransa'yatanıtır. Alkole gömülü ey derin şişe, esrar, afyon ve frengiden yıpranmış bir halde, Baudelaire düşler kurar ve kendini harabeder. ölümünden on yıl öncesinde yaşamı neredeyse bitmiştir. Onun dehasına inanan ilklerden Poulet Mallassis 1587'de, Kötülük Çiçekleri ilk kez yayımlanır. Tıpkı Madame Bovary gibi, bir ay sonra, kitap altıncı ceza mahkemesi tarafından geleneklere karşı olma ve kamuoyuna saldırı gerekçesıyle yargılanır. Eaubert aklanır. Her zaman "talihsiz" olan Baudelaire ceza alır. Kitaptan altı şiirin çıkartılması gerekmektedir. 1861 'dekibaskıya Baudelaire otuzbeş şiir birden ekleyecektir. "Bu aptallar benim umurumda değil, kitabım özellikleriyle ve yanlışlarıyla, Victor Hııgo'nun, Theophile Gautier'nin hatta Byron'un şiirlerinin yanisıra okuyucunun belleklerindeki yerine ulaşacaktır." Yoksulluk önemsizdir. Yazın yaşamındaki yarım başarısızlık da önemsizdir. Kadınlar da önemsizdir: (President diye anılan) ve isimsiz olarak O çok neşeliyeyi yazdığı sosyetenin sarışını Madame Sabatier'yi de terkeder. 1858'den itibaren hastalanmaya başlar "yerine getirme gücü artık yaratma gücünün seviyesinde değildir". Daha iyi tanınacağı (daha iyi ücretlendirileceğini sandığı küçük bir Belçika turıı şairin korkunç derecede umudunu kırar. Verlaine ve Mallarme gibi genç şairlerin kendisine duydukları hayranlığın tadını bile çıkaramadan ilk konuşma yitimi ve yarı felç başgösterir. "Efendim, Tanrım! bana birkaç güzel dize yaşmam için lütufta bulunun ki kendime insanların sonuncusu olmadığımı ve beni küçümseyenlerden daha alçak olmadığımı kanıtlayabileyinı" (Le spleen de Paris). 2 Temmuz 1866'da annesinin denetiminde şair Brüksel'e geri götürülür. Ve ne büyük çelişkidir ki Milli Eğitim Bakanlığı hastane ödemelerini üstlenir. Hastanede tamamen felçli, konuşma yetisiz onüç ay daha yaşar. Madame Manet ona Wagner çalmaya gelir. 51 Ağustos 1867,46 yaşında sabaha karşı ölür. Annesi Montparnasse mezarlığına gömülmesini sağlar. Hâlâ da General Aupick'in yanında orada yatmaktadır. MarieChrtstinejeannict (Çeviren: AyşeKurşunluOrtaç) CUMHURİYET KİTAP SAYI 126