Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kişilik kazanması ve degişim süreci içinde Cağdas Amerikan siiri didüşünceçizgisi dışındaki herşeyiyadsıyordıı. ()rneğin 50'li ve 6O'lı yıllarda sesini duyurmaya başla yan gerçeküslücülük henüz emekleme aşamasındayken değişimden yana olmayanlarca tümiiyle başarısız olarak nitelendirildi. ünlarca, geleceğin inançları aranırken geçmiş yok edilmiş, huzursuzluk bir yaşaın tarzı olmuştu. Oysa, sanattaki anarşinin, diktatörlüğün getirdiği başarılı kısıtlamalardan çok daha iyi oldıığu anlaşılmıştı artık ve tutııcu yazınla özgüryazının yolları ayrılmıştı. Aslında, daha önce Amerikan şiirindeki yavaş değişimi kanıllayan ve tutııcu şiirle aynı çizgide olmayan iki önemli şiir kitabı yayımlanmıştı. Robert Lowell'ın "Lord Wcary'nin Şatosu" (1946) ve Richard Wil bur'un "Güzel Değişimler" (1947) adlı şiir kitapları. Lowell'ın şiirleri, giiçlü bir baskı altında büyük bir gücün algJandığı, gergin bir anlatım yoluydu; simgeler çok önem kazanmıştı. Wilbur'un şiirlerinde ise olağanüstü bir incelik göze çarpıyordu. Zekâsıyla zihinsele, yoğunluğu ve karmaşıklığıyla da altı duyuya birden seslenen şiirler yazmıştı. Tutkular yoktu şiirinde, yapnıacık da. Bu iki şairi yıllar boyunca taklit edenlerçokoldu. 50'li yıllardaysa ses uyumu önemsendi; Jung'un da etkisiyle mitoslar ön plana çıkmaya ve nerdeyse "anlamsızlık" tek amaç olmaya başladı. Aynı yıllarda Marksist şiirler de yazıldı, ama Kenneth Feasing dışında başarı elde edebilen çıkmadı. Lowell ve Wilbur dışında tutucu şiirden değişik bir çizgiye yönelen ve Amerikan şiirine gelenekselin dışında katkıları olan bir şair de W. Carlos Williaıns'ıır. (18881963) Ses uyumu yerine görsel bilincin önemli olduğunu ilk vurgulayan odur. Şiirleri halk dilindeydi ve betimlediği "insan', ayakları yere basan insandı ve gördüklerine nefretle, tiksintiyle, sevgiyle ve düşünceyle tepki gösteriyordu. Amaç, sözcükleri belirli kalıplara oturtmak değildi. Tutucu şairler bile Williams'ın değerini yadsıyamadılar. 50'li yıllardan başlayarak şiir doğaçlamaya yöneldi. (ieçmişe değinmeden yaratabilmeye ya da değişik kalıplar bulmaya. Robert Creeley ve Robert Duncan, bu akımın öncüleri oldular. 60lı yıllarda "Beat Kuşağı" şairleri de ünlenmeye başladı. "Devinim Resmi" deniyordu bıına ve şiirler son derece canlıydı; özellikle John Ashbery'ninkiler. Amerikan şiirine yeni bir düşgücü egemen olmaya başladı. Kaynaklar larklıydı, ama şiirGeorgTrakl ve Fablo Neruda nınyoğunluğunayakınbirniteliğeyöneliyordu. Düşgücü mantığa ve biçime üstün gelmeye başladı. İmgeler ön plana çıktı. Dizeler sessizdi, dil de yalın. Orneğin Sylvia Plath'ın (19321963) kısa yaşamında ürettiği şiirlerdeki imgelerin olağanüstü derinliği ve içedönüklüğü günümüze dek "Itiraf Şiiri"nin en güzel örneklerini oluşturur. İmgeler ve içe dönüklük giinümüzde de geçerlidir, ama bir şeyi itirat etmek çabası önemini gittikçe yitirmektedir. Ote yandan, Etheridge Knight örneğinde oldıığu gibi siyah ırkın Amerikan şiirine kendi sorunlarını ve düşünce çizgilerini vurgulayan katkıları da yadsınamaz. Günümüzde şiir, genelleştirilebilinecek bir yaşamı öznel imgelerle açıklar, çekilen acılarla değil. Bu evrensel öznellik bj| 1. Dünya Savaşı sonrasinda Amerikan şiiri, T.S. Eliot'un ve Ezra Poundun önemli etkisi yanı sıra üniversitelerin ve yazınsal çevrelerin egemenliği nedeniyle, uzun süre tutuculuktan kurtulamadı. Şiirde aranan ironi ve mizahtı. I İRtS KANTEMİR . Dünya Savaşı soıırasında Amerikan şiiri T. S. Eliot'un vc Ezra Pound'ıın önemli etkisi yanı sıra üniversitelerin ve yazınsal çevrelerin egemenliği nedeniyle, uzun süre tutuculuktan kur tulamadı. Şiirde aranan hakışım, zekâ, ironi ve mizahtı. Şairler inançlarını yitirmiş bir dünyayı şiir yolııyla irdelemeyi amaçlıyorlardı. Yeni inançlar bulma peşindeydiler, atna telseteyi, tarihsel geçmişi ve dilbilimi gözardı etmeden. Amerikan şiirinin kişilik kazanması ve değişimi hızlıolmadı. Aslmda20.yüzyılınyarısınadek, Amerikan ve İngiliz şiiri arasında büyük bir ayırım da gözetilmedi. Eliot, Aiken ve Pound Londra'daydılar. New York'ta da Mina I.oy, Wallace Stevens ve E. E. Cummings gibi şairler yazınsal bir ortam yaratmış lardı. Tııtiicu şairler güçlüydü, nitelikli şiirler üretiyorlardı ve bu tür şiirler hâlâ da üretiliyor. Ekinsel açıdan onlann yanında sesini duyurabilmek kolay bir iş değildi. Birkaç devrimci şair deortaya çıkıp es kiyi yıkınak için savaş vermiyordu. Üstelik o yıllarda bu tür şiirleri eleştirenler geçerli bir yenilik öneremi yorlardı ve bir geleneğin tümiiyle yıkılıp yerine veni hirgeleneğin kurulınası, şiiri bir gelenekten kurtarıp başka bir geleneğe itmek olataktı. Ama kesin olan, luiucuşiııııuluşunselolasılıklaııkısıtlaılıgıvdı k u ı Sylvıa Plath (sağda) Sözcükler BALTALAR Vurunca çtnlar odun Ve yankılanır Yankılar gezinir Tavlasından çıkmış atlar gibi. özsııyu Sanki kabaran gözyaşı, sanki Kayanın üzerinde Yansısını yenilemeye Çabalayan su Damlar ve geri döner, Beyaz bir kurukafa, Kuru yeşilliklerce kemirilen. Yıllar sonra Rastlarım onlara yolcla Kuru vc binicisi/. sözcükler Yorulmak nedir bilmez nal sesleri. Oysa Su birikintisinin derinliklerinden Devinimsiz yıldızlar Yönetir bir yajamı. Sylvla Plath (193219631 Robert Lowell gi ve deneyimi paylaşmayı amaçlayan eski iletişim yönteminin yerini almıştır. İnsanlar en iyi imgeler yoluyla anlaşabilirler. Bu tür şiirleri okuıken, imgele ri soyutlamalara dönüştürmeye çalışmak yanlıştır. Okuyucunun bu şiirlere açık oiması, clizelerin kendi sini kavramasını sağlaması ve de kenılilerine özgü bir dille duygularını anlatmalarına izin \ermesi gereklidir. Bu tür şiirde şair dişavurumcu bir ressam gibi düşgücünü ve saptırmayı duygularını açıklamak için kullanır. Bir sözcüğü kullanırken "Burada 'büyük' mü yoksa 'kiiçük' mii daha iyi gider? " diye düşünür. " 'Dağ ını yoksa 'ova' mı?" Bu tür bir duraksama, bu yöntemin diiz mantığa sığamayacağını ve de kullanım seçeneklerinin özgürlüğünü gösterir Ama bundan, olasılıklar arasından seçilenin öbüründen bir ayrıcalığı olmadığı anlamı çıkmaz. Şair ya da okuyucu dış dünyaya açılıp, kullanılan sözcüğün doğru olup olmadığını denetleyemez, yalnızca kendi iç dünyasında doğru olup olmadığını denetleyebilir. Şairin evrensel öznelliğini anlaması okuyucunun öznelliğinın yoğunlıığuna bağlıdır. voruma değil D S A Y F A 4 CUMHUHİYET KİTAP SAYI 6 2