03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, ikinci kitabını yayımladı. Tüpkiye gerçeği ve özlemler ZEHRA İPŞtaOfiLU pılabilır mı? Kültür kimliğimizi hangi etkenler belirlemekte? Arabesk kültür mü Türk Islam scntezi mi halk sanatı mı, yoksa sanat ve bilim dünyasına aydınlarımızın, bilim adamlarınıızın, sanatçılarımızın ürünleri mi? Jale Baysal bu yazısında bugün giderek güncellik kazanan "milli geleneklerimiz", "manevi değerlerimiz", "örf vc adetlerimiz" gıbi hesabı verilmemiş, içeriği belirsiz tammlamaların yaratabileceği tehlikelere işaret ederek, çağdaş dünya kültürü içinde yer alabilmemizin, ancak dcmokrasi, adalet ve insan özgürlüğünü temel alan çoğulcu hir hümanizma anlayışına bağlı olduğunu vurguluyor. Şara Sayın "Kültür Kimliği Sorunu" yazısında aynı soruna daha geniş bir bakış açısından yaklaşarak kültürel kimlığın birçok çevrelerce savunulduğu gibı donmuş, durağan bir olgu olmadığını, tarihsel ve loplumsal ortam ve koşullara göre sürekli bir değişim içinde kendını yenıleycrek geliştiğini belirtiyor ve kültürün evrensel buyutunun yadsınarak darbir ulusçuluk anlayışıyla sınırlandırılmasının sakıncalannı dilegeüriyor. Nazan tpşıroğlu'nun "Çağdaş Kültür Politikası"yla hesaplaşmasını içeren yazısı ise kültürün tüm toplumsal olgularıyla, ekonomisiyle, düşünme biçimiyle bilim, sanat ve iş dünyasıyla bir bütün, bir yaşam bıçımı olduğuna işaret ederek, bu anlayışla yürütulecek olan kültür politikasının odak noktasının insan bakları oldıığu vurgulanıyor. Bu yazıda "kültür bütünlüğü" anlayışından oldukça uzak olan ve "her politikamn tenıelinde kültür politikası" olduğunu anlamamakta nercdeyse direnen politikacılarımıza olduk ta sert bir eleştiri getiriliyor. Kiıabımızda yer alan yazılardan kimi nesnel bir durum saptaması düzleminde gelişirken, kiminde de çeşitli çözum önerileriyle çağdaş bir yaşam düzeyine ulaşmanın özlcmı duyumsanıyor. Yine konuya göre yazılardan kimi aşırı olumsuz ve karanlık bir dünyayı yansıtırken, kiminde bir umut ışığı beliriyor. İlkine örnek olarak kitabın en çarpıcı vazılarından biri olan "Türkiye'de İnsan Hakları: Bir Ornek Olay" (Bülent Tanör) verilebilir. Aynı şekilde özellikle din konusunu içeren yazılar "Türkiye'de Devletin Din Politikası" (Jale Baysal), "Türkiye'de Dinsel Yayınlar" (Aysel Ekşi), "Köktendinci Çocuk Yazınına Eleştirel Bir Yaklaşım" (Zehra Ipşıroğlu) hiçbir çıkış noktası olmayan karanlık bir ortaçağ dünyasını yansıtıyorlar. Olumsuz yönleri ağır basan bu yazılar, bizi yine de umutsuzluğa düşürmemeli, çünkü sorunları tüm gerçekçiliğiyle ortaya koyma ve onlarla hesaplaşmadan kaçmama, bir şeyleri değiştirebilmenın belki de tek yolu. Bu bakımdan eleştirel ve özeleştirel yaklaşım tüm yazıların ortak çkgisini oluşturuyor. Olumsuz yönleri ağır basan yazıların tersine özellikle sanat bölümünde yer alan yazılarda, örneğin "Resim Sanatında Çağdaşlık Bilinci" (Ferıt Edgü), "Çağdaş Türk Besteciliği" (İlhan Usmanbaş) yapıcı ve çağdaş bir dunyanın pırdtı Iarını seziyomz. Kitabımıza K I T A P T A N B i R B Ö L Ü M Aydınlarımız ve demokrasl üzerlne bir deneme Türkiye piyasasında "bilgi ve kültür sermayesinin" fazla bir değer taşımaması; sahiplerine ne fazla bir saygınlık ne de onemli bir gelir getirmesi, aydınlarımızı demokrasiden "yabancılaştıran' bir etken olabilir. Ben felsefi etkenin; 1980 öncesinde yaygın amidemokratik düşünce akımlarının yeterli bir eleştirisinin ve özeleştirisinin yapılmamış oluşunun, en az ötekiler kadar önenıli bir açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Daha önce çoğulcu ve özgürlükçü demokratik düzenin bir aldatmaca olduğunu savunanlar, bugün neden "daha çok" demokrasi istiyor? Daha önce bir piyasa ckonomisinin yalnızca talıakküm ve sömürü getirdiğini savıınanlar, neden bugün devletçiliğe karşı çıkıyor? Dünku gorüşler neden "yanlış'lı ve bugünkü gorüşler neden "doğru"dur? Bu ve benzeri sorular tartışılmadan; son yırmi otuz ydın muhasebesi yapılmadan; aydınlarımız arasında demokrasi anlayışının kök salmasının; güçlü bir demokrasi kültürünün gelişmesinin; Türkiye'de demokratik düzenin sağlaın bir entelektüel temele dayanmasının zor olacağını düşünüyorum. Kişilerin gerekçelerini açıklama gereğini duymaksızın, bunun entelektüel anlamda hesabını vermeksizin, kolaylıkla fikir değiştirdikleri; öte yandan, fikir dcğiştircn insanların (bu sanki felsefi değil de ahlaki bir meseleymiş gibi) "davaya ihanet eden dönekler" olarak suçlandıklan bir ortamda, benim burada önerdiğim türdcn bir entelektüel muhasebenin yapılmasınııı hayli güç olduğunu biliyorum. Ama bir işin güç olması, onu nc olanaksız ne de gereksiz kılıyor. Çağdaş Kültürümüz (OlgularSorunlar) ÇYDD Yayinı2 / Cem Yayınevi, îst. 1991 512 s./ 35.OOOTL. / CKK Kod No: 022, 559* "Çağdaş KültürümüzOlgularSorunlar" Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin ikinci yayını. Prof. Dr. Jale Baysal, Nazan Ipşiroğlu, Doç. Dr. Şeyda Ozil ile birhkte uzun surcden beri uzerinde çalışarak yayıııa hazırladığımız bu kıtap, otıızüç değerli yazarıımzın katkısıyla gerçekleşti. "Çağdaş Kültürümüz" kiıabında kültürel kimliğımiz irdelenmeye çalışılarak çağdaşlaşmayı engelleyen temel etkenlerle bir hesaplaşmaya gidiliyor. Düşünme geleneği, hukuk düzcni ve insan hakları, bilim ve eğitim, politika, sanat ve kültür olmak üzere beş bölümden oluşan kitabımızın özelliği, hem sorunlann dcğişik açılardan incelendiği her bölümüıı kendi içinde bir bütürıü oluşturması hem de kültür kimliğı teması çerçevesı ıçındc tek tek bölümler arasında birbirini tamamlayan bir bütünlük ulmaM Böylece nkuyucu, kitabı bir bütün olarak baştan sona okuyabileceği gibi ilgilendiği konuya ve alana göre dikkatini tek bir bölüm üzerinde yoğunlaştırma yolunu da seçebilir. Giriş bölümünde yer alan yazılar, kitabın belkemiğini oluşturuyor. Jale Baysal'ın "Kültür Kimliğimizin Araştırılması ve Çağdaşlaşmanın Engelleri" yazısı hepimizin kafasını öteden beri kıırcalayan çeşitlı sorularla yaklaşıyor konuya. Türk kültür kimliği diye kesin bir tanımlama ya Kltapta, Ferıt Edgu, Cığdem Kağıtcıbası ve Murat Belge'nln makalelerl de yer alıyor. S A Y F A koyduğumuz rcsimler de bu bağlanıda yorumlanabilir. Sanatın hiçbir kısıtlama ve baskıya gelemeyeceği, ancak tam bir özgürlük ortamında gelişebileceği... Toplumumuzun sanat yaşamında yeni başlayan bir geleneğin çok kısa bir süre içinde nasıl filizlendiğıni göstermek istedik. Ne yazık ki kısıtlı olanaklarımız nedeniyle az resim ve siyah beyaz baskıyla yetinmek zorunda kaldık. Yine de döıt sanatçı kuşağın yapıtlarını bir araya getirebildik Kitabımrzdaki kimi yazılar ise farklı görüşleri savunduklarından, okuyucuyu birlikte düşünmeye ve tartışmaya çağırıyorlar. Buna en güzel örr.eği "Aydınlarımız ve Demokrasi Üzerine Bir Deneme" (Şahin Alpay) ve "Laikliğe Karşıt Siyasal AkımlarUzlaşma Zemini" (Aysel Çelikel) yazıları veriyor. Her iki yazının da kendi içinde bütünlüğü ve tutarlılığı olduğunu, her iki yazarın da kendine göre haklı görüşleri olduğunu düşünerek, değcrlendirmcyı okuyucuya bırakıyoruz. Yine kimi yazıda Atatürk ve Atatürkçülük yazıların çıkış noktasını oluştururken, kiminde Atatürk dönemine de eleştirel bir yaklaşım getiriliyor. Sonuncusuna "Politik Kültür" (Murat Belge) yazısı örnek veriyor. Atatürkçü olmak demek onu mitleştirmek, tanrılaştırmak demek değildir. Herkes ve her şey eleştirilebılir, önemli olan eleştirel yaklaşımın bizi karanlığa ve umutsuzluğa doğru değil, aydınlığa, yapıcılığa doğru yönlendirmesidir. Ortaöğretim sorunlarını ele alan ilk kiıabımız "Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim" daha çok eğıtimcilere besleniyordu. Bu kitap ise "düşünen" herkese seslenerek çok daha geniş bir okuyucu kitlcsıne yönelıyor. D CUMHURİYET K İ T A P SAYI S 8 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle