18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cumhuriyet öhcesinin en güçlü romancısı: Halit Ziya Uşaklıgil 18671945 yılları arasında yaşayan Halit Ziya Uşaklıgil, edebiyatın hemen her türünde yapıt vermiş bir yazardı. Romanlarında sosyal ve daha çok psikolojik konuları işleyen Uşaklıgil, çoğunda izlek olarak aşk, hayal kırıklığı, umut, özveri gibi duyguları kullanmıştı. REftKDURBAŞ ugiin Halit Ziya deyince aklımıza ne geliyor? "Tekniğinin kuvveti ve yarattığı roman dıliyle yalnız Serveti Fünun topluluğunun değil, Cumhuriyet'ten önceki Türk edebiyatının en kuvvetli romancısı." (Behçet Necatigil) Daha komprime söylersek Batılı anlamda bir roman dili kuran ilk yazarımız. Şöyle de sormak mümkün: Nedir Halit Ziya'yı önemli kılan? Yine kısa bir yanıt: Romanda bir dil kurması, yapı sorununu irdelemesi... Halit Ziya roman, öykü, tiyatro, mensur şiir, anı, söylev, edebiyat tarihi ve makale^ türlerinde yapıtlar vermiş. Bu uzun ve çeşitli yaz'ı hayatını üç bölümde özetleyebiliriz. Birinci bölüm, ilk yazılarını yayımladığı tarihten 1893'te İstanbul'a gelinceye kadarki dönem. Bu dönemde yazdıklannda Ahmet Mithat'ın ve Fransızcasının yardımıyla natüralist ve realist Fransız yazarlarının etkişinde kalmış. İkinci bölüm, Serveti Fünun topluluğuna girmesiyle başhyor ve 1901'de derginin kapatılmasıyla son buluyor. Bu dönem Halit Ziya'nın en tanınmış olduğu dönem. Serveti Fünun'da tefrika edilen roman ve öyküleri bunun kanıtı. Üçüncü dönem ise savaş sonrası ve Cumhuriyet'i kapsıyor. Bu dönemde Halit Ziva kendini tamamen yazmaya adamış, 9 cilt tutan anılarını kaleme almış, küçük öykülerini yazarken bir yandan da daha önce yazdıklarının dilini yalınlaştırmakla geçirmiş zamanını. Fethi Naci "Halit Ziya'yı Okurken" jöyle değerlendiriyor onu: "Halit Ziya'nın nesrimize getirdikleri hakkında konuşmak benim için çok güç. Çünkü bütün romanlarını 'sadeleştirilmiş' baskılanndan okudum. Bu baskılardaki dil, bugün anık eskimiş olsa bile sağlam bir dildir. Gerçi yaşadığı devrin ağır, durgun, cansız havası Halit Ziya'nın üslubuna sinmiş gıbidir ve kimi okurlara okunması güç gelecekse dilinden çok, bu üslubundan ötürü güç gelecektir. Ama romancılığımız Türk romanı deyince., P O R T R E H A L İ T Z İ Y A U Ş A K L I G İ L Serveti Fünun romancılarından Halit Ziya Uşaklıgil 1866'da tstanbul'da doğdu. Altı yaşında Mercan Mahalle Mektebi'nde başladığı öğrenimine Fatih Askeri Rüştiyesi'nde devam etti. 18731878 yılları arasında İzmir'de yaşaaı. Arkadaşlarıyla Nevruz (1884) ve Hizmet (1886) gazetelerini çıkardı. Izmir Rüştiye ve İdadisi'nde öğretmenlik yaptı, Osmanlı Bankası'nda muhasip olarak çalıştı. 1893'te Reji İdaresi'ne başkâtip olarak İstanbul'a geldi. 1896'da Serveti Fünun topluluğuna girdi. Meşrutiyet'ten sonra Darülfünun'da Batı edebiyatı okuttu. Hükümet tarafından 1913'te Fransa'ya, 1915'te Almanya'ya gönderildi. Cumhuriyet döneminde 1905'ten beri oturduğu Yeşilköy'Jeki köşküne çekildi. Basta Son Posta olmak üzere gazetelerde yazdı, anılarını kaleme aldı. 27 Mart 1945'te yaşama veda etti, Bakırköy'de Kartaltepe Mezarlığı'nda oğlu Vedat'ın yanına gömüldü. Roman: Sefile 1885, Nemide 1889, Bir ölünün Defteri 1889, Ferdi ve Şürekası 1894, Mai ve Siyahl897, A}kı Memnu 1900, Kırık Hayatlar 1924, Demirhane Müdürü 1884, Nesli Ahir 1909. Hlkiyr Bir tzdivacın Tarihi Muasakası 1888, Bir Muhtıranın Son Yaprakları 1888, Nakil (Dört cilt) 18921894, Küçük Fıkralar (Üç cilt) 1896, Bu muydu? 1896, Heyhatl896, Solgun Demet 1901, Sepette Bulunmus 1920, Bir Hikâyei Sevda 1929, Hepsinden acı 1934, Ajka Dair 1935, Onu Bcklerken 1935, thtiyar Dost 1937, Kadın Pençesil939, Bir Yazın Tarihi 1900, Bir Şi'ri Hayal 1914, tzmir Hikâyeleri Tiyatro: Kâbus 1918, Füruzan 1918, Fare 1924. Mensur Şiirler 1889, Mezardan Sesler 1889. Am: Kırk Yıl (Be5 cilt) 1936, Saray ve ötesi (Üç cilt) 1940, Bir Acı Hikâye 1942. Uytov: B Yapıtları Halit Ziya Uşaklıgil, sessizliği, Batı müzığını. kıtapokumayı, çiçeklerıyle uğraşmayı çok sever, temız ve tıtız giyinırdı Yazar başta Fransızcaolmaküzere, ingılızce, Almanca, Italyanca. Arapça ve Farsça bilırdi hakkında konuşabılmek için Halit Ziya'yı okumak şarttır. Yalnız romancılığımız hakkında konuşabilmek için de değil; usta işi roman okumak için Halit Ziya'yı okumak şarttır." (Yön, 5 Kasım 1965) Behçet Necatigil de Halit Ziya'nın sanatı için şunları söylüyor: "Uşaklıgil, romanlarında konularını çokluk aydınlar çevresinden seçtiği halde, küçük hikâyelerinde halk tabakalarına inmiş, daha sade ve tabii bir dil kullanmış, ama hepsinde şiirli bir hava katmasını, sağlam bir yapı kurmasını bilmiştir." (Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, 13. basım) Halit Ziya'nın sanatı üzerine yazılanların çoğunda altı çizilen şu genellikle: Dil ve yapı sorunu. Bu sorunlar üzerinde bugün de durup düşünmüyor muyuz? Fethi Naci'ye katılmamak mümkün değil, gerçekten de "Usta işi roman okumak için Halit Ziya'yı okumak şart." Hiç olmazsa dili anlamak, yapıyı çözümlemek açısından... D Birkaç Yaprak 1898. EMIyat terihl: Garptan Şarka Seyyalei Edebiye, Fransız Edebiyatının Numune ve Tarihi 1885, Hikâye 1889, Tarihi Edebiyatı Garbiyeden Fransız Edebiyatı Dersleri 1913, Yunan Tarihi Edebiyatı 1913, Latin Tarihi Edebiyatı 1913, Ispanyol Edebiyatı 1913, Alman Tarihi Edebiyatı 1914. Kenarda Kalmış 1924, San'ata dair (Iki cilt) 19381939 KOçfik blllmMl kitaplar: Kanun ve Fenni Velade 1893, llmi Sima 1888, Bukalemuni Kimya 1890, Hesap Oyunları 1890, Mebhasül Kıhıf 1890, Fransızca Muallimi 1890, Tuhfei Letaif 1890, Kanun ve Fenni Velade 1893. Halit Ziya Uşaklıgil anıldı Halit Ziya Uşakhgil, 14 Şubat 1991 tarihinde Istanbul Büyüksehir Belediyesi Kültür Işleri Daire Başkanlığı'na bağlı Atatürk Kitaplığı'nda yapılan bir toplantıda anıldı. Atilla Birkiye'nin yönettiği toplantıya Sami Karaören ve Şükran Kurdakul konuşmacı olarak katıldılar. Karaören ve Kurdakul'un bu konuşmalarının bir özetini sunuyoruz: alındığı için acemilikler içinde gelişiyor. Halit Ziya ise engin kültürü, öğrendiği Fransızca ile Avrupa romanını, özellikle Fransız romanını çok iyi kavramış dört dörtlük bir kültür adamı. O kültür ve yaradıhşından gelen yetenekleriyle romancılığımız da öykücülüğümüz de o parlak adı yapabilmeyi başarmış bir kimse. Ancak ben romancılığı üzerinde konuşmayacağım. Anıları üzerinde durmak istiyorum. Çünkü anılarının özelliği romancılığı kadar önemli. Anılarını öyle sıradan anılar olarak yazmamış, bir yazınsal değer içinde, belirli bir içerık, belirli bir üslup içinde yazmış. Yanı anılarına yazınsal bir değer kazandırmış. O güne kadar yazınımızda anı yazınsal değerde değildi. Halit Ziya ilk defa yazınsal değerde anılar yazmış oldu. Geniş kapsamlı, dopdolu, yaşamış, yasanmış, hcm siyasal nitelikte olanını nem yazınsal nitelikte olanım yazmış, anı türünün ve bunları 9 ciltte toplamış. Bu 9 cildin beşi 40 yılı kapsamakta. "Kırk Yıl" adını C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 54 Anıları üstune Samı Karauren, Atilla Birkiye, Şükran Kurdakul S A Y F A 18 Halit Ziya Uşaklıgil için romancılığımızın, modern anlamda Türkiye'de ilk kurucusu diyebiliriz. O güne kadarki roman anlayışı biraz ilkel, biraz Avrupa'dan yeni
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle