03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Belgelerle soğuk savaşyılları Kapitalist Devlet Sorunu 40'ların Cadı Kazanı / Uğur Mumcu / Tekin Yayınevi / 204 s. / 900 TL. / CKK KodNo: 117.249 MÛR9İT BAUBANLILAR Uğur Mumcu '40'ların Cadı Kazanı adlı kitabını anlattı ^~ y G E Ç M I Ş I N G E L E C E Ğ I "40'ların Cadı Kazanı" adlı kitabınızda belgelere dayanarak 4O'lı yılları anlatıyorsunuz. Hangi Belgelerdcn yararlandınız ve bu belgelere nasıl ulajtınız, anlatır mısınız? 40'ların Cadı Kazanı adlı kitap şu kay naklara dayanıyor: 1 Alman ve Amerikan gizli belgeleri, 2 Hasan Ali Yücel Kenan Öner, IrkçıTık Turancılık, Sabahattin Ali Adsız davası gibi dava dosyaları, 3 O dönemi yaşayanlartn yazdıkları anılar, 4 Gazete koleksiyoniarı, 5 Meclis tutanakları, 6 Bakanlık müfettiş raporları vb... Alman ve Amerikan eizli belgeleri üzerindeki gizlilik kalktı; isteyen bu belgeleri inceleyebilir. Dava dosyaları, bir araştırma sırasında rastlantı sonucu elime geçti. Dosyalardan biri ele geçince öbürlerini de bulmak zaman aldı, ama sonuçta hepsini de okuyabildim. Bir hukukçu dostum da IrkçılıkTurancdık davasında sanıkların savunmalarını verdi. Öteki kaynakları bulmak kolay. Bulmak kolay da bunları okuyup derlemek zaman işi tabii. 40'ların Cadı Kazanı, şubat ayı içinde gazetemizde de tefrika edilmişti. KiupU yeni bölümler var mı? Gazetedeki dizi 14 günlüktü. Bu yüzden bazı konuları diziye alamadım. Bunları, kitapta işledim, örneğin Nâzım Hikmet'in devrin Emniyet Genel Müdiirü Şükrü Sökmensüer ile görüsüp komünizmden vazgeçmesi... Bu, çok önemli bir olaydı. Ben, bu konuyu, Dİrkaç kez Şevket Süreyya Aydemir'den dinlemiştim. Aydemir, bu olayı, Yön dergisinde Doğan Avcıoğlu ile yaptığı bir konuşmada da anlatmıjtı. Ancak Sökmensüer'in aynı konuda bir açıklaması yoktu. Tarih araş tırmacısı An İnan bu konuyu hem Aydemir hem Sökmensüer ile konujmuş; konuşmalar da banda alınmış. Kitapta bu bölüm var, ayrıca Nazilerin Abdülhamid'in oğlu ile yaptıkları pazarlıkların belgeleri, Sabahattin Ali'nin Atatürk'e nakaret suçundan mahkum olduktan sonra cczaevi çıkışında Atatürk'e yazdığı övgü dolu şiir, DTCF olaylarının ayrıntıları, IrkçılıkTurancılık davasında örneğin Reha Oğuz Türkkan'ın yaptığı savunma... Haşmet Orbay ve Omer İnönü olayları... Başka ilginç olaylar da var. Örneğin, IrkçılıkTurancılık davasında işkence yaptığı savıyla hakkında soruşturma açılan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı hakkında soruşturmaya yer olmadığı kararı veren kim, biliyor musunuz? İhsan Sabri Çağlayangil! 4O'lı yılların "demokrasimizin olusma kosullan" açısından önemi nedir sizce? Ayrıca 4O'lı yılların cadı kazanında kaynayan en önemli olaylar ve kişiler hangileri? Önemi şurada: 4O'lı yıllar. İkinci Dünya Savaşı ile soğuk savaşın yaşandığı yıllar. Türkiye çok partili ya$ama soğuk savaş koşulları ile girdi. Bunca gelişmeye karşın Türkiye kendisini bu koşullardan sıyıramadı. 40'ların cadı kazanında kaynayan olaylardan en önemlileri, Sabahattin AliAdsız davası ile IrkçılıkTurancılık davası ve bunu izleyen Hasan Âli YücelKenan Öner davası. O dönemin sanıkları ve bu sanıkların yandaşları 70'li yıllarda iktidar koltuklarına oturdular; 80'li yıllarda da üniversite yönetimlerini ele geçirdiler. Bu dönemin hiç kuşkusuz cn önemli adamı diplomasi valsi ile Türkiye'yi savaş dışında tutmayı başaran Cumhurbaşkanı İnönü'dür. Türk Milli Eğitimi'ne unutulmaz damgalarını vuran Hasan Âli Yücel ve İ.Hakkı Tonguç, bu dönemin en önemli kahramanlarıdır. Yücel ve Tonguç, bu yüzden sağcılann ve gericilerin boy hedefleri oldular. Inönü de bu iki kahramanı sağcılara ve gericilere kurban etti! Kitapta, 4O'lı yılları ve olayları olgulara ve belgelere dayanarak açıklamaya çalıştım. D MEÜN CCVDET ANDAY Bu ilginç kitabın adını yazımın basjığına aldım. Konuyu, Marxıst yazınımızda bunca ayrıntı ile inceleyen bajka bir yapıt bilmiyorum. Arka kapaktaki tanıtım yazısının ilk tümcesi, bu durumun sadece bize özgü olmadığını da gösteriyor: "Kapitalist devlet sorunu, Marxist siyaset teorisinde }imdiye kadar gcreğinden az incelenmiş bir konudur". Işte İletişim Yayınları, yazılı bir tartışmanın ışığında Türk okuruna sunduğu bu konu ile çok gerckli bir işi yerine getirmi; olmaktadır. Tarttşma, Nicos Poulantzas ile Ralph Miliband arasında bajlamakta ve Laclau'nun her iki yana yönelttiği cleştirilerle sürmektedir. Nicos Poulantzas, Yunan asılh bir Mancist; Ralph Miliband bir tngiliz Marxisti. Ernesto Laclau'ya gelince, Arjantin doğumlu bir Marxist o da. Elimizdeki kitabı Sayın Yasemin Berkman çevirmiş; yayına hazırlayanlar ise Sayın Murat Belge ile Atilla Aksoy. Hazırlayıcılar önsözde diyorlar kı: "Çoğu zaman bu tip makaleler, izleyenlerin konuyla oldukça yakından ilgili olduftunu varsayarak yüksek bir teorik düzeyde yazılmı; oluyor. Başka kaynaklarda ayrıntılı biçimde geliştirilmiş görüşlere şâylece bir de&iniliyor; böylece, bu çcşitten bilgiler açıklanmaktızın, yorumlanmasına geçilmi; oluyor. Derlemeyi yaparken, konunun uznıan olmayan okurların bu gibi durumlarda sıkıntıya dü;cbileceğini göz önünde bulundurarak cerekli yerlerde açıklayıcı alt notlar eklemeyi uygun bulduk." Böylece de çeviri yapıt gerçektcn yararlı bir başvuru kitabı . değerini kazanıyor. Büyük bir ilgi ile okudum ve kitaplığımın en kolay bulacağım yerlerinden birine koydum onu. Sadece Mancizmle ilgili olanlara değil, eenel olarak devlet ve siyaset konulannı merak edenlere içtenlikle salık veririm. Ancak dilimizin, bu tür incelemelerin çevirisinde yer yer vetersiz kaldığını görmek elbetif üzücüdür. Bu durum bizim henüz bu konuda ayrıntılı düşünme a$amasına gelmediğimizi, kimi kavramları en kaba biçimleriyle edinmekte bir sakınca bulmadığımızı göstermektedir. İjte nollardan birine göz atmak bu durumu açik seçik görmemiri sağlıyor: "llerideki sayfalarda görülecefei gibi özellikle Poulantzas, Türkçedc 'egemen' sınıf veya 'hâkim' sınıf kelimeleriyle karsıladıgımız kavramda bir farklılajmaya giderek 'eeemen sınıf (hegemonic class), 'hâkim sınıf (dominant class), 'yönetici sınıf (ruling class) ve 'hükümran sınıf (governing class) kavramlannı bir arada kullanmaktadır. Bu kavramları çevirmekte güçlük çektik, çünkü bulduğumuz karjılıklar Türkçede genellikle özdc} kullanıma sahıp. Bu nedenle, kelimeler kendileri, aradaki anlam farklarını doğrudan dofiruya göstermiyorlar. Tartısan yazarlar da kunandıkları ou farklı kavramları açıklamadıkları için bizim buraya uzun bir not dü;memiz gerekti." Bir zamanlar, "Bizim zor yazılara gereksememiz var" diye yazmış ve okurlardan olumsuz tepkiler almı^tım. Bunlann ıçinde, "Tam okurumuzla yazanmız birbirini anlamağa ba;larken, bizi zora koymağa ne hakkınız var!" diye yazanları da anırasarını. Kimsenin işini zorlajtırmak ıstememıştim oysa; dil yetersiz kaldığında düşünmekten ve anlamaktan vazgeçmek gerekecekti. Yeni sözcükler, yeni kavramlar bulmak ise yanında birtakım güçlükler getirecekti elbet. Benim dediğim ise basitle yctinmeyeüm anlamına geliyordu. Düsünmek basit bir süreç değildir. İşimiz gittikçe güçlejiyor. D Kapitalist Devlet Sorunu / R.MİIİbınd, N. I'oulıntzas, E.Laclau / Çevircn: Yasemin Berkman / lletijım Yayınları S A Y F A $ CUMHURİYET KİTAP SAYI 1»
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle