23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Bir Demet Özlemi Gürhan Uçkan'm üçüncü şiir kitabı Paranın dayanılmaz cazibesi ' Faik Başbuğ kitabında ekonomideki soygunu, vurgunu bir döneme, hatta çok çeşitli dönemlere ışık tutacak soyguncu insan tipini kurguluyor. Faik Başbuğ'un Tekin Yayınevi tarafından yayımlanan kitabı çok değişik bir düşünceyle kaleme alınmış. "Devleti Nasıl Soyuyorlar" gibi alışılmışın dışında bir roman adı konmasına karşın, kitap gerçek bir roman... 21. yüzyıla hazırlanan iş dünyası insanının, entrika macera ve eiz dolu düşünce yumağının romanı... Kitapta akıcı bir dille insan olgusu işlenmiş, ekonomi soygununu ve vurgunu çok çeşitli açılardan sergilemeye çalışan bir dönem ve çok dönemlere ışık tutacak soyguncu insan düşünce ve tipi, merak uyandıracak şekilde kurgulanmış... Paranın gücü, paraya tapanların ve paradan kaçanların heyecan dolu ürperten yarışları... Kitap kendi bütünlüğü içinde gösteriyor ki en kolay kazanç kapısı denilen, hatta kamuovuna vurgun diye yansıtılan kolay para kazanma kapılan hiç de öyle değil... En soğuk korkuların yaşandığı soygun tünellerinin ucundaki para çok bol belki ama aynt zamanda da çok ölümcül yaşam turlarına dayalı... Satırlar arasında bu olgu zevkle ve merakla izlenebiliyor. Özetle, vefa ve vefasızlık nerede başlıyor, çıkar 21. yüzyıla hazırlanan iş çatışmalan insanları nerelere dünyası insanının, sürüklüyor, entrika, macera ve giz yanıtı işte burada... "Devleti dolu düşünce yumağının Nasıl Soyuyorlar"ın satırları romanı arasında.. "Biz bu işten anlayan üç arkadaştan bir jüri oluşturacağız. Bu jüri sizin patronun verdim dediği paralarla, diğer kişinin borcu ve iddia ettiği ödemeleri dikkate alacak ve sonunda bir noktaya varacağız. Biz buna rajon kesme diyoruz." "Korkarak ve titreyerek gİrdiğimiz villadan yine sekiz on kolcu dazlak refakatinde, ama bu kez özgürlüğe kavuşmanın hoş hisleri arasında, büyük bir coşku içinde ve koşar adım çıkıyoruz. Ne de olsa, sonu bilinmeyen ama karanlık yanı çok ağır basan bir meçhul villa konukluğudur ziyaretimizin gerisinde yatan." "Lüks içinde yaşama, bollukları paylaşma ve ekonomik modelin sürekli kaymağını yeme yarışında, hiç kuşku yok ki en mahir kesim öncc bir işadamı ve gerisinde gizlenmiş dcvlet kademelerinde yer aian itibarlı bürokrat teknokrat karışımı kişiler" gibi sayısız görüntülenişler kitap sayfaları arasında yudumlanırkcn insan ve işadamı denilen şeytan tüm yönleriyle zevkle izlenebiliyor. Kâh düşünerek kâh üzülerek kâh gülümseyerek... Sallh Acun Devleti Nasıl Soyuyorlar / haık Başbuğ / Tekin Yayınevi 206 s. / 7.000 TL. / Kod No: 117.250 Geleceğin özlemi insan' Bir Demet Özlem / Gürhan Uçkan Kavram Yayînları / 7500 TL /, CKK Kod No: 189.016 YAVUZMYDAR Kitaba adım veren şiirinizde, altında ço&unluğu yabancı kentlerin adı olan şiirlere karşı çıkıyorsunuz. Neden bu? Okura, altına parlak bir kentin adı atılan şiirlerden gına geldiği düşüncesindeyim. Bir ozanın, tanınmış bir Avrupa kentine gidip ünlü bir lokantada kafa çekmesinin, okurumur.a niçbir şey vermediğine inanıyorum. "Bir rakı daha söyle filanca.." gibi dizelerin, kendi yaptığı her işi yazınsal bir olay olarak gören megaloman kişilere özgü olduğu görüşündeyim. Kımsenin kafayı bulması, kimse için ilginç olamaz. Ayrıca bir Parisli, Berlinli... Öyle, bir İstanbulludan Ankaralıdan olağanüstü farklı değildir. Buralardaki emekçiler de, aynen bizimkiler gibi, sabah akşam çalışarak ekmeklerini kazanıyorlar. Bu çabanın verimlilik oranı, yasal haklar yönn oldukça değişik ama, insamn emeğinin değeri, eğer nesnel bir terazide tartılırsa, hep aynıdır, aynı olması gerekir. Şiirlerinizde, yazılarınızda, ülkemiz okuru için koruduğunuz çok özel bir doku var. Bu nasıl oluyor bunca yıl sonra? Bana burada İsveçli dostlar sorarlar, bunca yıl sonra kendimi nasıl duyumsadığımı. Yanıtım hep aynıdır: Her an yurtdışınaa! Uyumsuzluk sorunu değil bu. 17 yıldır yalnız İsveçlilerle çahşıyorum. Uyumsuz olsam, uzun sürmezdi bu. Ama, ülkemde yayımlanan tek bir yazımın verdiği mutluluk, buradaki nefis yapraklı dergilerde yayımlanan bir çalışmamın verdiği duyguyla asla kıyaslanamaz. Yazın dünyasında, biz yurtdışı Türkleri biraz geç akla gelivoruz ama, umudumuz hiç değilse benim umudum ner an ülkemiz insanındadır. Son birkaç yıldır, bu konuda epey soluklu adımlar atıldığını görüyor, seviniyorum. "Bir Demet Özlem'Mn kapağındaki fotoğrafları siz çekmişsiniz ve kapak düzenini Şili)i sanatçı Rolando P^rez yapmış. Nasıl bir işbirliği bu? Güzel bir işbirliği. Rolo, yani Rolando, benim çeviri romanım olan, Marta Traba'nın Güneyde Söyleşiler'in de kapağını yapmıştı. Yeni bir çalışmamızın kapağını da şu anda yapmak üzere. Sağlıklı dünya görüşüne sahip, ortak özlemlerin insanı kendısi. Uluslararası dayanışma anlayışımızın güzel bir örneğini oluşturuyor bu işbirliğimiz. Günümüz Türk şiiri konusunda ne düşünüyorsunuz? Bana kalırsa, şiirimiz çok güzel bir yolda ilerliyor. Dönenler, sol adına sağdan vuranlar arasında, mis gibi bir şiir doğuyor. Ad vermeyeyim; hakiizlık olur. Ama çok umutluyum. Hasan Hüseyin, Nâzım Hikmet boşuna yazmamış o güzelim şiirlerini... Son olarak; yazar, ozan, araştırmacı ve gazeteci Gürhan Uçkan'ı bundan sonra ilk hangi renkte göreceğiz? Araştırmacı, gazeteci rengimin sürdüğünü göreceksiniz. Ne ki kafamdaki sırada yeni bir öykü kitabı var. Bakalım, başkalarının güzel çalışmalarını ön plana çıkarmaya azıcık ara verirsem, güze yetişecek yeni öykü kitabım. Ardından, İsveçli öykücüleri tanıtmaya yönelik bir programım var. Bakalım artık... D S A Y F A 5 Gürhan Uçkan, 1972'dcn beri İsveç'te yaşıyor. Araştırma, röportaj ve haber türü yazılartnı, çeşitli yayın organlarından yıllardır izliyoruz. Çeviri romanı, şiir antolojisi ve araştırma kitabı var. Bunun dışında, iki öykü toplamı, iki şiir kitabına imzasını atmış durumda. Geçenlerde kendisinin üçüncü şiir kitabı, Bir Demet Özlem yayımlandı. Neden bir demet özlem? Ben insanı, demet demet özlem olarak görüyorum. Çiçekler gibi, rengârenk, özlem dolu olarak. Kimi, kaygısız bir geleceğe güvenerek yaşayacağı günlcrin özlemini çekiyor; kimi de yazarak, çizerek peşinde koştuğu bir geleceğin. Ben, insanların ortak özlemlerde birleştiğine inanıyorum. Biz yurtdışında yaşayan yazarlar, sürekli olarak, sulanmış bir vatan özlemi tanımının gölgesindeyiz. İnsan, memleketinde de dışında da birçok özlemi paylaşabilir. Sürünülmeden yaşanan bir Türkiye; 12 yaşındaki çocuklann yazları köle anlaşmasıyla kiralanmadığı bir Türkiye; kitaptaki bir şiirimde yazdığım gibi "çağı bir yana bırakıp / kendileri atlayanlar"ın kökünün kurtıtulduğu bir Türkiye. Ben bu çalışmamda, gerçekte seraları dolduracak özlemleri, bir demette toplamaya çalıştım. Özen gösterdiğim bir yön, tüm kitabın yalnızca kavga şiirlerı içermemesiydi. İnsanın makine olmadığını bıliyorum; zaman zaman bir başına durup, bir şeyler algılayıp, onları dile getirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu nedenledir ki, kitapta çeşitli bölümler var. Gürhan Uçkan: "Şiirimiz çok güzel bir yolda ilerliyor. Mis gibi bir şiir doğuyor." CUMHURİYET KİTAP SAYI 18
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle