03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Us insanı, dfiş insanı Narziss ve Goldmund / Hermann Hesse / Çeviren: Kâmuran Şipal / Afa Yayınları / 398 s. / 15.000 TL. / Kod No: 011.104 SEZER ATEŞ AYVAZ Narziss ve Goldmund, Mariabronn Manastırı'nda filizlenen bir arayışın romanı; genç rahip adayı Narziss ve manastır öğrencilerinden Goldmund'un yazgısının serpilip gcliştiği bir serüven. Bir dostluk ilişkısinin birbirini içeren ve dıştalayan iki karşıtı Narziss ve Goldmund. Narziss sağlam, kesin ve aydınlık usun temsilcisi, sıkı bir düzen ve gorev anlayışının yetkin insanı, Goldmund bağımsız ve Hermann Hesse'nin romanı Kâmuran Şipal'in çevirisiyle Türkçede amaçtan yoksun yaşamanın hazlarına susamış düşsel insanın sanatçı kişiliği. İki arkadaş, dost ve karşıt; birbirinin sevgisine koşan, ama bu sevginin ayartıcı gücüne karşın kendi serüvenini yaşamaya yazgıli iki insan. Uzun ve acılı olacağı kuşkusuz yolculuklarının amacı nedir ve yazgıları? Hesse anlattığı tüm öykülerde insanlarını bir yolculuğa çıkarır. Kahramanların yaşamaya yazgılı kılındığı deneyimsel bir yasaın yolculuğudur bu. Kişiler kendi doğalarından gelen, özlerine uygun bir arayışı ve ancak bu arayışla mümkün olabilecek yaşamanın anlamını gerçekleştirmeye zorunludur. Doğaya uygun bir yaşam çızgisi gerçekleştirilebilecck tek amaçtır. Bütün insanlar barışa, özgür ve mutlu yaşamaya, karşıtlarıyla birlikte varolup kendini aramaya vazgılıdır. Bu gerçeğe gözünü kapatan insanoğlu, savaslara, birbirini kurşunlayıp öldürmeye gidebilir. Ne var kı amaç değişmemektedir 'her insanın yaşamı, onu kendine götüren bir yoldur, bir yol denemesidir, bir yol taslağıdır", kendi öyküsünü yaşayıp, kendini açıklayıp yorumlamak gereğinden kaçış yoktur. Yazgı; kendi öz amacına uygun serüven içinde kendini gerçekleştirmektir. Böyle bir amacın durakları erdemlerle döşenmek zorunda da değildir. Kısaca yol bir değil, çoktur. Narziss'in edimleri ne denli kutsal nıtelikler taşıyorsa, Goldmund'un olumsuzlanabilecek cylemleri günahlarla dolu yaşamı da aynı şekilde kutsaldır. Hesse'nin deyişiyle "Ermişlik mertebesine götüren en kestirme yollardan biri de günahkârlıktır" (s.42). 'Anlamsızlık, karmaşa, cinnet ve düşe çalan Iezzetler' insanın kendi yazgısının durakları olabilir. Bir kez günah dünyasına adım atıldı mı ardı gelir, kapı aralanmıştır artık. Tıpkı ilk günahta olcjuğu gibi gi/in ardı nda cinscllik, kadın ya da son kertede anne vardır. Hepimizin çıkıp geldiği derinlik, bizi yanına çağıran 'anne'dir. Kimimiz annemizin bizdeki görüntüsüniin peşi sıra bir serüvene atılır, Goldmund gibi düş'ün ardında öyküler yaratırız, kimimiz varlığımızı oluşturan ikinci halkanın baba soyunun peşi sıra bilinç ve 'us'un yol göstericiliğinde erdem ve görev anlayışını, gerçeği seçeriz. Birbirinin karşıtı bu iki yol aynı zamanda iki etkinlikte ifadesini bulur: Sanat ve b'ilim. Birbirlerinc benzemezliklerini kanıtlayan bu etkinlikler, iki insanda sembolize edilmiştir: Narziss ve Goldmund. Düşünce adamı Narziss şöyle özetler, "Usumuz sağlam ve kesin olam belli bir biçimle donatılmış olanı sever, yararlandıgı simgelere güvenmek, bel bağlamak istcr, olmakta olanı değil, olmuş olandan hoşlanır, olasıdan değil, gerçekten haz eder" (s.80). Us insanı Narziss'in yolu bellidir; düşünürlük, yol göstericilik, çöllerde uyanık yaşayarak ayrımları saptamak. Sıradan olmayan bir yazgının sahibi Goldmund ise us dışı güçleri denctleyemez sık sık iblisin kendisini yönlendiren çağnsına uyar. Btlirsizliklerden içerlere koşan annesi gibi bir hedef ve amaçtan yoksun yaşar. Hayatın zenginliğine, meyvelerdeki özsuya, sevgi bahçelerine, duyular dünyasındaki tehlikelerle birlikte güzelim sanat beldesine kavuşur böylece Düşsü dünya içinde kesiflere çıkan Goldmund gene de Narziss'in yol gösterici düşüncelerine muhtaı,tır. Amaçları birbirine dönüşmek olmayan Narziss ve Goldmund gibi bilim ve sanat da aynı yazgıya zorunludur sonuçta; insan yaşamını anlamlandırmak. Birbirlerini tanıyıp gerçekte nasıllarsa öyle görüp saygı duymak, birinin ötekinin karşıtı ve bütünleyicisi olduğunu bilmek, tıpkı Narziss ve Goldmund, us ve düş, kadın ve erkek, anne ve baba gibi kendini gerçekleştirmek olan yazgının serüvenini üstlenmek. O halde tüm etkinliklerin, karşıtların ve insanların üstleneceği erek bellidir, yazgının serüvenini yaşayıp, kendini, kendi benzemezliğini gervekleştirmek. Hesse'de kadındoğadüşsanat, erkekusgerçekbilim tcmalarımn ve bunları çerçeveleyip kuşatan yazgı kavramının süreklilik taşıdığı görülebilir. Tüm ikilemlere gerekli değeri ve önemi vermekle birlikte gönlü ölümü bile güzelleştiripkolaylaştıran sanattadır gene de. Hesse'nin seçimi bellidir, sanatın büyülü formlarıyla insan öykülerini resmetmek. Narziss ve Goldmund, bütün dinlerin,felsefesistemlerinin konu edindiği metafizik idealist anıştırmalarla yüklü yazgı kavramını sorgulamakta. İlkcağ, stoa ve Doğu düşünce gelışiminin anahtar kavramı Hesse'nin de sürekli ızleği. Buna rağmen, Doğu düşünce ve edebiyatına yakın olduğunu bildiğimız Hesse'nin söyleminin metafizik bir içeriğe ya da psikanalitik kuramlara gerı götürülebileceğini söylemek tek yanlı bir bakışın sonucu olur. Hesse ne kadar zengin olursa olsun bir kaynağa indırgenmeyecek denli çok yönlü, anlamı tek açıdan görüp değerlendirmeyecek kapsamda bir sanatçı. Onu, yapıtlarının içeriğınin bir senteze ve esas olarak arayışa adandığı söylenebilir. Sadece Doğu'dan, sadece Hint felsefesinden, sadece psikanalizden değil, Batı'dan, usdan yc düşünceden kaynaklanan bir arayış ve sentez çabası. İnsan yaşamını ve barışseverligi odak alan felsefesi onun öyküsüdür çünkü. D Hermann Hesse. Felsefesinin odak noktası barışseverlik (Andy Wartıol'un Hesse portresı) C U M H U R İ Y E T K İ T A ^ SAYI 1t S A Y F A 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle