Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bir zamanlar Eminönü Işte Loksandra'nın İstanbulu'ndan bir görünüm: Eminönü! Tarih 1800'lerin sonu. Galatasaray öğrencisi Haşim'in ilk şiirleri dergilcrdc boy göstermeye basjamıs, ellisini geridc bırakmış Ahmet Mithat Efendi, bir yandan roman yazarken bir yandan da Tercüman'ı Hakikat'i çıkarmaktadır. Tevfik Fikret, Galatasaray'da hocadır. Nâzım henüz doğmamıştır. Eski Gümrük Fminliği'nin önündeki bu küçük mcydan, halk ağzında önce "Eminlik Önü", daha sonra da "Eminönü"ne dönüşmüştü. Eminönü o zamanlar da trafiğin düğüm noktasıydı. Başarılı tüccarların mağazaları; arabacılar vc at kiralayanların durakları burada idi. Hminönü atlı tramvayların da son durağı idi. Gümrükten çıkan m.ıllar bu meydandan geçer, dükkanlara götürülürdü. Ana larafından İstanbullu, baba tarafından İdralı olan Maria Yordanidu, işte bu İstaııbul'u anlatıyor kitabında. İstanbul'da Amcrikan Kolcji'nde okuyan Maria Yardanidu, daha sonra Batunı'a gidecek, bu arada patlak veren Birinci Dünya Savaşı nedeniyle beş yıl Rusya'da yaşamak zorunda kalacaktır. Sonra Yunanistan'da bitmez tükenmez bir yasam savaşı, ta 65 yaşıııa kadar. İlk kitabı Loksandra'yı 1%3'te, altmış altı yaşındayken yazacak, 1%5'tc Kafkasya Tatili, 1978'de Çılgın Kuşlar Gibi, 1979'da Dünya Dönüyor ve son olarak da 1981 yılında Bizim Aviu adlı kitaplarını yayımlayacaktır. •7 n; c Çaedas kadırunsa, klasik rolünden kopnıası ile sınıllı toplumda kendine yeni ve kadınca bir rol bulamadığını, dolayısıyla hızla erkeklejrneye basladığını, kadınlığına yabancılasıp, erkeğc öykündüğü oranda da kadın olarak mutsuzlastığını ekler sonra da. "Kocam ve çocuklarım için yasayabilmek, onları sevip okşamak, bakıp beslemek karşılığında mesleğimi de şu binlerce drahmilik maasımı da seve seve terk ederdim" dedi ve tartışmada kadın psikologlardan biri ve feministlerimiz çıldırayai'dılar. Kadının ya da genel olarak insanın doguştan gelen "bi(ilmis rolleri" var mıdır? "Kadının doğası" ya da "erkeğen doğası" diye iki terim varsa, kadının ve erkegin giinümüz toplumlarındaki yeri ne ölçüde doğaları ile çakışmakta, nerelerde çelişmcktedir? Tartısır dururuz bu soruları. Maria Yordanidu, son yıllarında kızının evinde yaşadı, oturduğu koltuktan günde birkaç kez kalkıyordu. ("îeri kalan zamanında bir yandan 99'luk tespihini çekiyor, bir yandan da "düşünüyorum" diyordu. Çoğu insanın "yaş yctmiş, iş bitmiş" dedigi bir çagda yazmaya basladı. Tam 66 yaşında, ömrünün son yirmi üç yılına beş kitap sığdırdı ve gıttı. "Tanığı olduğum ya da bana aktarılanl.ırdan bildiğim şeyler benimle birlikte ölmesin diye yazmaya basladım" derdi hep. B.ıskaları öğrensin diye, başkaları için yazdı yani. "Başkaları için" bir şeyler yapmak, başkaları için yaşa' mak, kendini başkalarıyla ilişkilerde bulmak insancıllığı yaşadığımız dünyada marjinallerdeyse dc ölmedi hepten. Yine Loksandralı tartısmalarıınızdan biriydi. "...lîen, bir erkek ve yarım düzine sümüklü velet için yaşayaıagını ve onlar da keyıflerine bakacaklar, öyle mi?" diye bağırmıştı grubumuzun feministlerinden biri. "...Hayır sekerim" diye başladı 'klasikçilerden' biri, "Kocan ve çocukların da senin için ve başkaları ıçın yaşama kültürünü edınmış olmalılar, senın o rolü oynayabilmen için." Yarının toplumlarını yaratmaları umuduyla kurulan düzenlerin Doğu Avrupa'da yıkıldığı, gerı kalan yerlerde de çatırdadığı günlerden geçiyoruz. Hayal kurmaya ve yarını tartışnıaya daha bir hızla devam edeceğiz şimdi. Loksandra'yı okuyun bir, sonra da söylcyin bakalım, yarının insanı neleri barındırmalı yüreciğinde? D LoksandraBir tstanbul Düsü / M i r i a Yurdanidu / Çcviren: Osnıan Bleda / AUn Yayıncılık. Maria Yordanidu "Loksandra>'day htanbuVda yaşamış ninesinianlatıyor Başkaları için yaşamak FRANGO KARAOÛLAN ATİNA unanlıların sıcak ve nostaljik duygularla sevdiklcri, dizi filnı yapılıp üç kez tclcvizyonda da gösterilen, "Loksandra" adlı romanın yazarı yaşamıyor artık. 1989 biterken o d.ı bilirdi u?un, ilginç, oldukça çileli ve dopdolu yasamını. Son kez televizyon için yapılmış bir söylcşidc gördüm. Gidcrayak hâlâ "kadın" konusunu tartışıyordu. Maria Yordanidu, 1897'de y.ıni Ahdülhamit dönenııııde İstanbul'da dogmuitu. Rornanının kahraınanı olan nınesı ıse, Abdülmecıt dönemınde gençhğını sürüyordu. Kendı yasamını daha sonrakı eserlerınde yazdı. İlk eseri Loksandra'da 19. yüzyıl bajı kadınlarından basladı, ninesinden. I'elevi/.yondaki söyleşide, profesyonel devrimcı olan ve keııdi deyınıı ile "onu hep istismar eden" kocasından sözederken kadının "erkek toplumu" ile ilijkilerinden de şikâyet ediyordu. Loksandra'da "başkaları için yaşayan kadın"ı anlatmıştı. Mutlu, huzurlu, dengeli, doygun ve bira/ da satçaydı bu "prototip". Orta yaşlılığına kadar yaslı ebeveynlerine bakmak, kardeşlerini büyütüp evlendirmek için didinip durmuştu. Sıra kendine geldığınde de çocuklu bir dula varmıs, onun çocukJarını da, ltenaisininkilerle birlikte büyütmüstü. Hem de muazzam bir şefkat ve sevgiyle. Bir yandan da, 19. yy. İstanbul'unda yaşamıstı. "Loksandra"da mekân İstanbul. Zaten yazarı Maria Yordanidu da İstanbullu. Geçen ay ölen Yordanidu, 1897'de doğmuştu. Yordanidu, "Loksandra"da, mutlu, huzurlu bir kadını anlatıyor. Sosyologlarımız, psikologlarımız ve çeşitli mesleklerden feministlerimiz habire tartışırlar Loksandra'yı. "Klasik kadın"ın Yunan edebiyatındaki bu en mükemmel örneğini. "... Loksandra mutludur. Çünkü kendine ilişkin net bir tanımı vardır. Kadınlığımn bılincindedır, erkeği de onun kadınlığının bilincindedir ve birbirlerine karşı büyük bir sevgi ve saygı beslerler. Loksandra ne köledir, ne de ikinci sınıf insı.n. Her şeyden önemlisi yaşamla ilişkileri çok canlıdır" der kımı. Y Maria Yordanidu 9 3 yaşındaydı. Ûmrünün son 23 yılına beş kitap sığdırdı ve geçen ay yaşamını yıtirdı. CUMHURİYET KİTAP SAYI 2 S A Y F A 13