Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilim Tarihi CBT 1464/10 Nisan 2015 14 Bilim ve budalalık M OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu tanolturkoglu@gmail.com Budalalık, cahillikten mi yoksa dar görüşlülükten mi kaynaklanır? rindeki olası bir zeki varlık, dünya adlı bir uzak Osman Bahadır gezegende insanların binlerce yıldan beri birbirbahadirosman@hotmail.com lerini (“çeşitli” nedenlerle!) öldürüp durduklarını öğrense, insanları zeki varlıklar olarak mı, yokilan Kundera, Roman Sanatı (1986) adlı sa budalalar topluluğu olarak mı değerlendirir? ünlü denemesinde şunları söylüyor: Enrico Fermi, çok başarılı bir fizikçiydi. Fi“19. yüzyıl lokomotifi icat etti ve zikte ve matematikte çok büyük başarılara imza Hegel evrensel tarihin ruhunu yakaladığından attı ve yeni radyoaktif elementlerle ilgili buluşunemindi. Flaubert budalalığı keşfetmişti. Açık yü dan dolayı 1938’de Nobel Fizik Ödülü aldı. reklilikle şunu söyleyeceğim, bilimsel aklından o İkinci Dünya Savaşı sırasında New Mexico’da kadar gurur duyan bir yüzyılın en büyük keşfi Los Alamos’ta atom bombası üretme ve deneme bence budur. Elbette, Flaubert’den önce de bu çalışmalarına katıldı. Bu çalışmalara katılan ve dalalığın varlığından kimsenin kuşkusu yoktu Fermi’nin bir biyografisini de hazırlayan fizikçi ama bu biraz farklı anlaşılıyordu: Basit bir bilgi Emilio Segre, meslektaşı Fermi için şunları söysizlik, eğitimle düzeltilebilecek bir kusur olarak lemektedir: bakılıyordu ona. Oysa, Flaubert’in romanlarında “Amacın acımasız ve dehşet verici olmasına budalalık insanın varoluşundan ayrılamayacak karşın, bütün zamanların en büyük fizik deneybir boyuttur....Flaubert’in budalalığa bakışı için lerinden biri söz konusuydu. Fermi bütünüyle bu de en çarpıcı olan, en uğraşa gömüldü. Testin yaafallatıcı olan şudur: bupıldığı sırada yürütülen faadalalık bilimin, tekniğin, liyetlerin doğuracağı bütün ilerlemenin, modernliğin teknik sonuçları anlayan karşısında silinmez, tam birkaç kişiden biri, belki de tersine ilerlemeyle birliktek kişi oydu.” te o da ilerler! Flaubert, Fermi bu çalışmalahınzırca bir tutkuyla ra sadece bir fizik deetrafındaki insanların, neyi çerçevesinde katılkendilerinin daha zeki mış değildi. Çünkü atom ve külyutmaz olduklarını bombası Hiroşima’da ve göstermek için söyledikNagazaki’de kullanıldıktan leri kalıplaşmış deyişleri sonra da aynı yılın sontopluyordu. Bunlarla larına kadar çalışmasını ünlü bir “Basmakalıp sürdürdü. Yani kendisinin Fikirler Sözlüğü hazırlakorkunç bir katliama aracı mıştı. Biz de bu başlığı yapılmasının rahatsızlığını kullanarak, modern buduyarak hemen istifa etmedalalığın cehalet değil, di. (Bunu yapmış olsaydı basmakalıp fikirlerdeki bu kez çok saf bir budala düşünce eksikliği anladurumuna düşmeyecek miymına geldiğini söyle Gustave Flaubert (18211880) di?). Zincirleme uranyum yelim. Flaubert’in keşfi, tepkimesi mekanizmasını dünyanın geleceği için ilk kez anlayan büyük fiMarx’ın ya da Freud’un en sarsıcı düşüncelerin zikçi Lise Meitner, atom bombası çalışmalarına den çok daha önemlidir. Çünkü gelecek, sınıf katılması teklifini daha başlangıçta reddetmişti mücadelesi ya da psikanaliz olmadan da hayal (Lise Meitner’in mezar taşında şu yazılıdır: “İnedilebilir; ama bilgisayarlara kaydedilen, kitle sanlığını hiç yitirmeyen bir fizikçi”). iletişim araçlarıyla yayılan basmakalıp fikirlerin Bir meslek sahibi, işini çok iyi yapıyor olapek yakında özgün ve bireysel bütün düşünce bilir. Çok zeki ve alanında çok bilgili olabilir. leri ezecek, böylece Modern Çağ’daki Avrupa Fakat günümüzde artık herkesin yaptığı işin etkikültürünün özünü boğma tehlikesi taşıyacak bir lerini ve sonuçlarını yerel ve küresel ölçekte tartgüç halinde önlenemez bir biçimde yükselmesi ması ve kişisel konumunu, insanlığa olan genel olmadan hayal edilemez.” * hizmet çerçevesinde değerlendirmesi gerekir. Kundera haksız mı? Kundera budalalıklar İnsanlığa hizmetin derecesini ise yapılan konusunda herhangi bir örnek vermiyor. Bura işin, doğanın korunmasını ne kadar gözettiği da bizim elbette budalalığın tek tipinden değil ve insanların özgürlük ve eşitlik düzeylerini ne ama çeşitli türlerinden söz etmemiz gerekir. Çok kadar yükseltmiş olduğu belirler. iyi eğitim görmüş bir kimsenin bazı taşlaşmış Görüş açısının darlığı ile budalalık ilişki içindogmalardan hiçbir şekilde sıyrılamaması bu dedir. dalalık değil midir? Bilim dünyasında başarılı Dar görüşlülükten kurtulmanın yolu, bilimin, olmuş kimselerden birçoğu, insanlığın yıkımına felsefenin ve sanatın sorgulayıcı iklimine girmekyol açabilecek bazı davranışlarda bulunmadılar ten geçer. mı? Eski çağlarda insan öldürmek daha zordu. Günümüzdeki budalalıkların yıkıcılığı, eski Ama özellikle son asırda milyonlarca insan çağlardaki budalalıkların yıkıcılığından daha “yüksek teknoloji”nin yardımıyla ve çoğu zaman fazladır. görülmelerine bile gerek kalmadan kolaylıkla * Milan Kundera; Roman Sanatı, Can Yayınyok edilebildiler. Uzaydaki gökcisimlerinden bi ları, 5. basım Nisan 2014, s. 152. Internet 23’üne Basarken... Internetle geçen 22 senede onun işaret ettiği (dijital) mental dönüşüm ne yazık ki kamu yöneticileri tarafından idrak edilememiş durumda. Türkiye’de internet 12 Nisan itibarıyla 22’sini bitiriyor 23’üne giriyor. Hoş bir tesadüf olarak internetin tüm dünyaya yayılması da aynı yıllara denk geldiğinden, pek çok insan hâlâ internetin tüm dünyada 22 bilemedim 23 sene önce kurulduğunu sanıyor. Oysa internetin kuruluşu Devrim arabalarının yapıldığı yıllara kadar uzanıyor. Katedilen 22 senenin sonucunda Türkiye’de internet ne durumda? Internetin Türkiye’de birey, hanehalkı, kurum ve kuruluş bazında erişimi özellikle ADSL ile gelen hızlı internet erişim imkânları sayesinde dramatik bir şekilde arttı. Ancak yine de bugün Türkiye’de her iki kişiden birisi interneti kullanmıyor ve/ veya internet hakkında bir bilgiye sahip değil. Interneti kullanmayanların temel nedeni de “gerek duymuyor” olmaları. (Bu yıl onsekizincisi kutlanacak olan Internet Haftası’nda bu konu da ele alınacak). Internet, dünyada son yılların temel ekonomik ivmelendiricisi olan bilgi iletişim teknolojilerinin satılmasında bir araç olarak kullanılmakta. Bugün en son çıkan akıllı cep telefonlarını, tabletleri ya da benzeri cihazları satın alanları güdüleyen temel öge daha hızlı internet erişimi. Altyapıların gelişmesi de (2G’den 3G’ye, şimdi de 4G’ye) bunu destekliyor. Işık hızında internet erişimi istiyoruz. Peki neden? Sıkıntı bu soruyu sorunca baş gösteriyor. İş sürat ölçmeye gelince ABD’den, İngiltere’den, Almanya’dan daha hızlı bir altyapımız var. Peki bu altyapı ile ne yapıyoruz diye bakınca, kimse ortaya çıkıp, tüketmekten başka bir şey yapmıyoruz diyemiyor. Adı geçen ülkelerde altyapı hızları belki de Türkiye’nin gerisinde, ama o akıllı telefonları, tabletleri, daha hızlı altyapıları, o ülkeler icat ediyor. Sonuç; interneti daha hızlı ve daha çok tüketmek için kullanıyoruz. Üretim amaçlı kullanım sınırlı. Bir başka dertli konu ise erişim engellemeleri. Bir yanda en hızlı altyapıları kuruyoruz diğer yanda ise en kısıtlayıcı kanunları, düzenlemeleri benimsiyor; sansürcü ve yasaklayıcı bir modeli icra ediyoruz. Sadece 2014 yılı içinde erişime engellenen web site sayısı 20 binin üstünde. Toplamda ise bu sayı 70 binler düzeyinde. Erişim engellemesinde nicelik kadar nitelik de irdelenmeli. Sayının çok ya da az olması kendi başına bir gösterge olmamalı. Engelleme modeli, nedeni, bunun çok yönlü etkileri, bu unsurların gerisindeki mentalitenin ne denli güncel olup olmadığı nicel değerlerden çok daha önemli. Ülkemizde ne yazık ki günlük politik sebeplerle koca bir internet zaman zaman sansürlemeye çalışılıyor. Oysa bunun teknik olarak tam anlamıyla yapılamayacağı da tecrübe edildi (örneğin Twitter’daki FuatAvni vakası). Özetlersek, geçen 22 senede internetin işaret ettiği (dijital) mental dönüşüm ne yazık ki kamu yöneticileri tarafından idrak edilememiş durumda (internet hâlâ politik gücü sarsıcı ya da artırıcı bir medya aracı olarak değerlendiriliyor). Bunun etkisi vatandaşa da yansımış ki her iki kişiden birinin internete girme gereksinimi yok. Internetin, çağın aydınlanması, rönesansı olduğunu ise sınırlı bir grup idrak edebilmiş durumda. Görünen o ki üniversitelerin sosyal bilimler bölümleri bile bu mutsuz azınlığa dahil değil; bir tek iletişim fakülteleri interneti bir medya modeli refleksi ile irdeliyor.