Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bilim Tarihi CBT 1460/13 Mart 2015 14 Uzay yarışının ilk yılları ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki Soğuk Savaş döneminde gerçekleştirilen uzay araştırmaları ve yolculukları, uzay biliminin ve teknolojisinin gelişimine çok önemli katkılarda bulundu. OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu tanolturkoglu@gmail.com 4G İçin Geri Sayım Başladı... 4G’nin getireceği on misli hızlı veri iletişimi yeni bir sorunu da gündeme getirecek. Arta kalan zamanda ne yapacağız? Bakanlığın açıklamasına göre 4G ile ilgili ihale mayıs ayında yapılacak. Operatörlerin ihale sonrası hazırlıklarını tamamlaması da dikkate alındığında, yıl sonuna doğru 4G’nin son tüketiciye sunulabilir hale gelmesi bekleniyor. Peki 4G’nin öteki tüm teknik özellikleri bir yana biz tüketicilere ne faydası olacak? Bu soruyu tek kelime ile cevaplamak gerekirse; “hız”. Bazı istatistiklere göre örneğin 3G ile bir buçuk dakikada indirilebilen bir HD video klibi 4G ile 30 saniyede inebilecek. 10 saniyede inen bir müzik parçası 1 saniyede inecek. 25 saniyede yüklenen bir fotoğraf 1 saniyede inecek. Genelde hızın on kat artacağı söyleniyor; göreceğiz. Eğer bu sürat üretici süreçlerde kullanılacaksa müthiş faydalı. Ama vapurda, derste, tuvalette geçen sıkıcı zamanı renkli hale getirmek üzere tüketim amacıyla kullanılacaksa müthiş bir sorun da ufukta belirmiş durumda. Video klipler bu kadar hızlı indirilebilecekse arta kalan zamanda ne yapılacak? E mecburen başka video klipler seyredilecek. Başka müzikler dinlenecek, başka fotoğraflar yüklenecek. Doğal olarak bu hacimsel artış abonelerin data (veri) paketlerini artırmayı da beraberinde getirecek. Şu an nasıl ki veri iletimi için 3G öncesi dönem kağnı hızı gibi geliyorsa, belli ki 4G’den sonra şimdiki süper hızlı 3G de yavaş gelmeye başlayacak; kimse onun yüzüne bakmayacak. Cep telefonu faturalarının bu önemli sebepler vesilesiyle artmasına neden olacak 4G sadece operatörleri ihya etmeyecek; devlet de bundan kendine düşen payı başlangıçta hava parası kıvamında operatörlerden alacak. Tıpkı 3G’de olduğu gibi. Operatör firmalar bir yandan altyapılarını güncelleyip 4G ile uyumlu hale getirirken, diğer yanda da 4G hizmeti verebilmek için gerekli olan izin parası olarak birkaç milyar lirayı yine gözden çıkaracaklar. Bu ihale sadece Türkiye’ye özgü bir durum değil. Dünyada pek çok devlet benzer bir şekilde operatörlerinden belli bir meblağı önden tahsil ediyor, operatörler de fiyat politikalarını belirlerken bu kalemden devlete giden parayı da resme dahil etmek zorunda kalıyor. Örneğin İspanya’da yaklaşık iki milyar dolar, İtalya’da neredeyse dört buçuk milyar dolara gitmiş 4G. 4G ile birlikte operatör listesine bir yenisi daha eklenecek. Bakanlık dördüncü bir operatörlük lisansı vereceğini de açıkladı. Bu yeni operatör veri açısından sadece 4G altyapısı sunuyor olacak. Yani operatör şirketlerin kıyasıya süren rekabeti daha da kızışacak. Arzu edilir ki bu rekabet fatura bedelleri açısından son tüketiciye olumlu yansısın. Öte yandan 4G hızında veri iletişimi kurmak için sadece operatörlerin hazır olması yeterli değil. Son tüketicilerin ellerindeki cep telefon modellerinin de 4G uyumlu olması gerekir. Aksi durumda 4G’nin bir faydası olmayacaktır. Bugün Türkiye’deki akıllı telefonların ancak yüzde 10’unun 4G uyumlu olduğu söyleniyor (örn. iPhone 5 ve üstü, Samsung Galaxy S2 ve üstü). Bu da pek çok kişinin cep telefonunu değiştirmesi anlamına gelecek. Bir başka deyişle tuvalette video klip izlemek hiç bu kadar pahalı olmamıştı. Ama olsun; hızlı ya! Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com U zay yolculukları ve araştırmaları, insanlığın 20. yüzyılın ikinci yarısındaki en büyük atılımlarından ve başarılarından biridir. Her ne kadar bu başarılar, birbiriyle her alanda kıyasıya mücadele eden iki büyük devletin rekabet aracı ve konusu olmuşsa da, sonuçta bu dönemde edinilen bilgiler ve kazanılan deneyimler, bugün artık insanlığın ortak tarihsel mirası konumuna gelmişlerdir. Bugün artık bu iki devlet arasında Soğuk Savaş yok ve uzay araştırmaları ABD ve Rusya’nın da aralarında bulunduğu birçok devletin işbirliğiyle yürütülüyor. Uzay araştırmalarının öncüsü Sovyetler Birliği’dir. Sovyetler Birliği, uzay çalışmalarındaki başarıları, kendi sosyal sisteminin kapitalist sistem karşısındaki üstünlüğünün bir göstergesi olarak görüyor ve sunuyor ve bu nedenle de imkanlarını zorlayarak bu girişimlerini sürdürüyordu. Uzayın fethinde başlangıçta geriden gelen Yuri Gagarin ABD de, bu yarışı kabul ediyor ve Sovyetler Birliği’nden geride kalmayı bir prestij kaybı sorunu olarak görüyordu. (ABD’de uzay araştırmalarının hızlanması, Sovyetler Birliği’nin Sputnik uydusunu uzaya göndermesiyle başlamıştır). Uzay çağı, Sovyetler Birliği’nin 4 Ekim 1957’de Sputnik 1’i uzaya göndermesiyle başladı. Güçlü roketlerle fırlatılan Sputnik 1, dünya yörüngesine giren ilk uzay aracıdır. Bundan bir ay sonra, 3 Kasım 1957 tarihinde ilk canlı varlık, Layka isminde bir köpek, Sputnik 2’nin içinde uzaya gönderildi. Layka bir daha geri dönmedi. Fakat onun uzay yolculuğu, daha sonraki insanlı uzay yolculukları için bilgi ve cesaret kaynağı oldu. (Rusya 2008 yılında Moskova’da Layka için bir anıt dikti). 12 Nisan 1961’de, cesur kozmonot Yuri Gagarin, Vostok 1 içinde uzaya giden ilk insan oldu. Gagarin’in içinde bulunduğu Vostok 1, tekrar atmosfere girmeden ve paraşütle okyanusa atlamadan önce dünyanın etrafında bir tur attı. Dünya etrafındaki bu uçuşu sadece 1 saat 48 dakika sürmüştü. Fakat bu uçuş insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biri oldu. (Bir anda dünyanın en ünlü insanlarından biri olan Gagarin, ne yazık ki, bu uçuşundan yedi yıl sonra henüz 34 yaşındayken yeni bir uçağın test uçuşları sırasında geçirdiği kaza sonucunda öldü.) Gagarin’in uzay yolculuğundan sadece 23 gün sonra ABD’li astronot Alan Shepard uzaya gönderildi ve Shepard, 185 km. yükseklikte 15 dakikalık bir yörünge uçuşu gerçekleştirdi. Alan Shepard, uzaya çıkan dünyada ikinci, ABD’li ilk astonottur ve ayda yürüyen (1971) beşinci insandır. 1963’te de Valentina Tereşkova, Vostok 6 ile, uzaya giden ilk kadın oldu. 1965’te Rus Aleksey Leonov, uzay aracından çıkarak dışarıda adım attı ve bir kabloya bağlı olarak uzayda hareket etti. Uzay aracından 15 metre kadar uzaklaşan Leonov, uzayda yürüyen ilk insan oldu. ABD ve Sovyetler Birliği, her ikisi de aynı gezegenlere, Venüs’e ve Mars’a araştırma gemisi (sonda) gönderdiler. (ABD’liler 1973’te Mariners’i ve Sovyetler 1978’de Venera’yı). Ayrıca yine her ikisi de Ay’a sondalar gönderdiler. Daha sonra da ABD, Ay’a insanlar göndererek çok ileri bir adım attı. 17 Temmuz 1969’da üç ABD’li astronot Apollo 11 uzay aracı ile Ay’a doğru hareket etti. Üç gün sonra Apollo’nun kumanda modülü, Ay’ın etrafında dönmeye başlamıştı. Michael Col lins, kumanda modülünde kaldı, Neil Armstrong ve Buzz Aldrin, Ay modülü Neil Armstrong içinde Ay’ın yüzeyine indiler. 20 Temmuz’da Neil Armstrong modülün kapısını açarak Ay’a ayak bastı. Neil Armstrong, Ay yüzeyine ayak basan ilk insandı. Ay modülünün merdiveninden inerken ve Ay’ın yüzeyine ayak basarken, şimdi çok ünlenmiş olan şu sözleri söyledi: “Bir insan için küçük bir adım, fakat insanlık için dev bir sıçrayış!”. Sovyetler Birliği Ay’a astronot gönderemedi. Fakat ABD’nin Ay’a seyahatinden sonraki iki yıl içinde, ilk uzay istasyonu olan Salyut 1’i uzaya gönderdi. Sovyet uzay aracı MİR, uzayda 1986 ile 1999 arasında 13 yıldan fazla kaldı ve bu süre içinde dünya yörüngesinde 76.000’den fazla dönüş yaptı. Bu araç, birçok astronotun geçici mekanı oldu. Kesintisiz olarak 437 gününü uzay aracında geçiren Rus Valery Polyakov, uzay aracında kalma süresi rekorunu kırdı. ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki uzay yarışı, 1970’li yılların sonunda yavaşladı. Uzay yarışı her iki devlet için de çok büyük bir servete mal oluyordu. Ayrıca bazı teknolojik hatalardan kaynaklanan ölümlü kazalar, insanlı uzay yolculuklarını azalttı. İnsanlı uzay araçlarının geri dönmelerinin gerekmesi, mali ve teknolojik bakımdan daha büyük engeller yaratıyordu. Bu nedenle son yıllarda uzay araştırmalarında ve yolculuklarında insansız uzay araçları ağırlıklı bir hale geldi.