26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Son Araştırmalardan Bu bozukluklar moleküler açıdan da incelendi. Dalgaların beyinde dağılabilmeleri için uyarım ve engelleme arasında kesin bir dengenin bulunması gerekiyor. Alzheimer hastası farelerde bu denge plaklar tarafından altüst ediliyor, engelleme zayıflıyor. Bu sonuçtan sonra farelere, beyindeki engelleyici etkileri güçlendiren bir uyku ilacı verilmiş. Farelere çok düşük miktarda (standart dozun onda biri) Bezodiazepin verildiğinde, yavaş uyku dalgalarının yeniden doğru bir şekilde dağıldığı görülmüş. Bundan sonra yapılan testler ise farelerin daha iyi öğrenmeye başladıklarını göstermiş. Her ne kadar bu bilgiler uygun bir Alzheimer tedavisi için sadece bir başlangıç olsa da, bozuklukların erken teşhis edilebileceğini göstermesi açısından önem taşıyor. Ozon deliğinin genişlemesi mevsimlere göre değişiyor. Özellikle de yılın bu zamanında en büyük alana sahip oluyor ve bundan sonra az çok ufalmaya devam ediyor. Bilim insanları bu yılki durumu stratosferdeki hava akımlarının değişmesine bağlıyor. CBT 1494/6 Kasım 2015 Uluslararası bir araştırma ekibi Galapagos adalarında yeni bir dev kaplumbağa türü buldu. Ekvador çevre bakanlığından yapılan açıklamaya göre yeni tür adalarda 200300 kaplumbağa ile temsil ediliyor. Bilim insanları bugüne dek Santa Cruz adasında yaşayan iki kaplumbağa popülasyonunun aynı türe ait olduğunu düşünüyorlardı. Ancak genetik testler adanın doğusunda yaşayan kaplumbağaların farklı bir türe ait olduklarını gösterdi. Yale Üniversitesi biyologlarının yönetiminde gerçekleştirilen çalışma araştırmacıların, farklı kaplumbağa kabukların bulmalarından sonra 2002 yılında başlamıştı. Son bulguyla Galapagos adalarında yaşayan dev kaplumbağa alttürlerinin sayısı on beşe çıktı. Fakat bunlardan bazılarının soyları tükendi. Haziran 2012 yılında yüz yaşında ölen Chelonoidis abingdoni’nin son temsilcisi Lonesome George bunlara dahil. Pasifikte yer alan takımadalar dünya genelinde en fazla endemik tür barındıran yerdir. Adalar 1979 yılından bu yana Unesco’nun dünya mirası listesinde. Yeni bir kaplumbağa türü Ozon deliği yeniden büyümeye başladı Uyku yaşamsal önem taşır. Çünkü uyku sırasında beyinde her şeyden önce gündelik yaşamda yaşananlar işlenir. Özellikle de beynin gece ürettiği yavaş uyku dalgalarıyla (slow oscillations) öğrenilenler kalıcı hale gelir ve anılar uzun vadeli belleğe kaydırılır. Beyindeki dalgalar, beyin kabuğundaki sinir hücrelerinden oluşan ağda oluşur ve diğer beyin bölgelerine yayılır. Alzheimer bellek oluşumunu engelliyor Antarktik üzerindeki ozon deliği son verilere göre dokuz yıldan bu yana en büyük seviyeye ulaşmış. Açıklamalara göre ozon deliği 2014 yılına kıyasla 2,5 milyon kilometre kare daha büyük. Şu anki toplam 26 milyon kilometrekarelik büyüklüğüyle Kuzey Amerika’dan bile daha büyük bir alanı kaplıyor. 2007 yılında rekor büyüklüğe (27 milyon kilometrekare) ulaşan delik daha sonra küçülmeye başlamıştı. İnsanlar içki içerken genelde nerede duracaklarını bilseler de kendilerini kontrol edemeyenler var. Bu, alkol bağımlılığına kadar gidiyor. Almanya’daki Ruh Sağlı ğı Merkez Enstitüsü (Mannheim) bu kontrol kaybının ne şekilde oluştuğunu buldu. Bugüne kadar kontrol kaybı nedeninin ön büyük beyin kabuğunda yattığı biliniyordu. Beynin bu bölgesi gündelik yaşamdaki davranışların büyük bir kısmını etkiler. Örneğin konsantrasyonun çalıştırılması ve duyguların ve motivasyonların kontrolü gibi. Wolfgang H. Sommer yönetiminde çalışan ekip, farelerin beyinlerini incelerken, prefrontal kortekste çok özel bir sinir hücresi grubu saptamış. Bu küçük hücre grubu aşırı içme gibi bilinçsiz alışkanlıkları durdurmaktan sorumlu. Araştırmacılar bu nöronları “farkındalık hücreleri” olarak isimlendirmişler. İkinci aşamada farelerdeki farkındalık hücreleri devre dışı bırakılmış. Hayvanlar alkol almaya alışık oldukları bir çevreye bırakıldıklarında böylece daha fazla alkol ih Alkol tüketimi ne zaman bağımlılık haline geliyor ? tiyacı duymuşlar. Sonuçlar bellek içeriğinin geri alınmasında belli başlı nöronların etkinleştiğini gösteriyor. Bu sinir hücrelerinden bazılarının görevi uyarım yanıtını (bu durumda alkol) etkin olarak baskılamak. Bu şekilde bir durum, bilinçli olarak algılanıyor ve aşırı alkol içme gibi belli başlı davranışın değerlendirilmesi mümkün oluyor. Bu tür karmaşık bir görevi yerine getirebilmek için bazı sinir hücreleri işlevsel bir topluluk olarak bir araya geliyor. Alkole bağlı dürtüsel davranışlarda da işlevsel bir nöron topluluğu işliyor. Bu özel grubun bulunduğu yer sinirbilimcileri tarafından “bölge 25” olarak isimlendirilmiş. Bölge 25’deki uzun vadeli hasarlar alkol bağımlılarında saptanabiliyor. İnsan günde 70 ila 100 tel saç kaybediyor. Normalde bu kayıp görünmezdir. Çünkü saç köklerimiz ve saç folikülleri, saçların durmadan yenilenmesine ve yeniden uzamasını sağlar. Fakat yenilenme ve uzama aralıksız devam etmez, etkin büyüme ve dinlenme evreleri vardır. Saç kaybı dikkat çekici durumda olan insanlarda bile bu evreler devam eder. Ancak saç dökülmesinin nedenine göre büyüme evreleri o kadar azalır ki kellik ortaya çıkar veya saç folikülleri dinlenme evresinde kaldığı için saçların uzaması durur. Bundan büyüme evrelerini kontrol eden Janus kinaz (JAK) olarak isimlendirilen bir enzim grubu sorumlu. Columbia Üniversitesi bilim insanları şimdi bu enzimi engelleyen bir maddeyle, dinlenme evresinin bölünebileceğini ve büyümenin yeniden uyarılabileceğini saptadı. Gerçi sonuçlar fare deneyleriyle elde edilmiş fakat Kelliğe karşı yeni formül Çevreyi kirleten zehirler milyonlarca insana zarar veriyor Dünya genelinde 95 milyon kişinin sağlığı çevreye zarar veren en tehlikeli 6 zehir yüzünden tehdit altında. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kurşun çok fazla etkili oluyor. İsviçre Kızıl Haç Vakfı tarafından açıklanan Çevresel Zehirler Raporu 2015 ve uluslararası NonProfit Organisation Pure Earth raporu için Avrupa dışındaki 49 ülkede, çevreye zarar veren maddeler incelenmiş. Araştırmacılara göre Aids, tüberküloz ve sıtma gibi enfeksiyon hastalıklarının aksine, çevredeki zehirli maddeler gereği kadar ciddiye alınmayan bir sorun. Örneğin 2012 yılında kirli hava, temiz olmayan su ve kirlenmiş toprak yüzünden 8 milyon kişi yaşamını yitirirken, aynı yıl sıtma ve tüberkülozdan ölenlerin sayısı yalnızca bir milyon civarında kalmış. Madencilik faaliyetleriyle çıkarılan kurşun, otomobil akülerinin geri dönüşümünde de açığa çıkar. Araştırmalara göre dünya genelindeki en yıkıcı çevre zehri olan kurşundan 26 milyon kişi doğrudan etkileniyor. Kurşunlu havanın solunması veya kurşun içeren yiyeceklerin tüketilmesi sonucunda sinir sistemi zarar görüyor, kurşun yüksek oranda alındığında ölümcül olabiliyor. Cıva en fazla altın madenlerinde bulunuyor. Dünyada yaklaşık on milyon kişi geçimlerini altın madenlerinden sağlıyor. Cıva ayrıca kömür santrallerinde de ortaya çıkıyor ve termometre ve enerji tasarruflu ampullerin içinde de bulunuyor. Raporda 19 milyon kişinin doğrudan doğruya cıvadan etkilendiğinden söz ediliyor. Özellikle de tabaklanmış deri ve paslanmaz çelikten üretilen mutfak kapları da altı değerli krom içerebiliyor. Gelişmekte olan ülkelerde bu madde daha çok tabakhanelerden ve deri fabrikalarından kanalizasyona karışıyor. 16 milyon kişiyi tehdit eden bu zehir çeşitli kanser hastalıklarına yol açabiliyor. Radyonüklitler, uranyumun indirgenmesi sırasında, tıp teknolojisindeki radyolojik ürünlerden ve nükleer enerji üretiminde açığa çıkıyor. Radyonükleitler solunduklarında örneğin, kusma ve ateşle başlayan rahatsızlıklar ölüme kadar götürebiliyor. Ayrıca kanser riski de yükseliyor. On yıllardan bu yana tarımda pestisitler kullanılıyor. Bunlar yağmur suyuyla yer altı sularına karışıyor. Bulantı ve kramp gibi sağlık sorunlarına neden olan bu maddeler sinir sistemine de zarar veriyor. Özellikle de gübre üretiminde kullanılan kadmiyum, bakır madenciliği faaliyetlerinin de bir yan ürünüdür. Avrupa Birliği’nde 2011 yılından beri takı ve plastik üretiminde yasaklanmış olan kadmiyum her şeyden önce solunum yollarına zarar vermektedir. Kızılhaç Vakfı ve Pure Earth Organizasyonu dünya genelinde çevre zehirleriyle kirlenmiş 3200’ün üzerinde bölge saptamış. Hafif derecede kirlenmiş bölgelerin de eklenmesiyle bu sayının çok daha yüksek çıkacağını söylüyor araştırmacılar. Farelerle araştıran uzmanlar şimdi Alzheimer hastalığında bu sistemin bozulduğunu buldu. Farelerde de Alzheimer hastalarında bulunan beta amiloyid plaklar oluştuğu için, Alzheimer hastasının beynindeki süreçler izlenebiliyor. Ayrıca insan ve fare beyninde aynı uyku dalgaları bulunur. Bu plakların yavaş uyku dalgalarını bozduğu saptandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle