28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık CBT 1497/27 Kasım 2015 17 Kanser Tedavisinde Beslenme Kanser, belki de çağımızın en korkulan hastalığı. Televizyonda, gazetelerde sürekli korkutucu kanser hikayeleri ya da mucizevi şekilde bu hastalıktan kurtulanların ilginç hikayeleri ve bu mucizevi yöntemlerin en başında da beslenme yöntemleri yer alıyor. faktörlerden biri sağlıklı kiloda olmaktır. Ancak beslenme her zaman tek başına koruyucu bir faktör değildir. Şeker kanser hücrelerini besler mi? Şeker vücuttaki tüm hücreleri besler. Ancak şeker tüketmenin kanser hücrelerini arttırdığına dair hiç bir veri yoktur. Bir yudum dahi şeker tüketmeseniz vücuttaki kan şekeri düzeyiniz hemen hemen hiç değişmez. Nasıl olur da hiç şeker tüketmeyen bir insanın kanında şeker olur? Çünkü karbonhidratlar vücudun enerji kaynağı olarak elzemdir ve sistemimiz başka kaynaklardan bunu üretebilecek şekilde programlanmıştır. Buradan şekerin “zararsız” ve “bolca” tüketilebileceği sonucu çıkmamalıdır. Şeker günümüzde obezitenin en önemli sebeplerinden biridir, önemli olan sağlıklı karbonhidratları şeker alıyoruz derken kurban etmemektir. Uzm. Diyetisyen Tuğçe Aytulu Onkoloji Diyetisyeni, VKV Amerikan Hastanesi, Beslenme ve Diyet Bölümü K anser tedavisi sırasında ameliyat, kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemler tek başına veya birlikte kullanılabiliyor. Buna ek olarak hastalar veya hasta yakınları en kolay kontrol edebildikleri kısım olan beslenme işini çok önemsiyor. Tedaviler sırasında doğru beslenme yöntemlerini bilmek hastanın tedaviyi rahat geçirmesi ve konforu açısından oldukça önemli. Ancak bazen hastalar veya yakınları sadece doğru beslenmeyle yetinmek istemiyor ve destek ürünler, bitki kürleri gibi yöntemlerden de fayda sağlamak istiyorlar. Ancak bunun gibi bilinçsizce veya kulaktan dolma olarak uygulanan yöntemler hastanın tedavisini daha da zorlaştırabiliyor. Örneğin kemoterapiye bağlı bulantı yaşarken bir de kaynatılmış bazı bitki suları gibi şeyleri içmeye zorlanıyor ve bu durumda bulantıları daha da artabiliyor. Hastaları, tedaviye destek olduğuna dair kanıtı olmayan veya içinde ne olduğundan emin olunmayan bitki özleri gibi ürünleri kullanmaya teşvik etmemek, zorlamamak gerekiyor. Çünkü bu tip durumlar bazen hastaya yarardan çok zarar getirebiliyor. Bazı bitkiler ve gıdalar bazı kemoterapilerle etkileşime girerek tedavinin etkinliğinin azalmasına veya artmasına sebep olabiliyor. Her iki durum da tehlikeli olabiliyor, zira hastaya özel milimetrik şekilde ayarlanmış dozlarda verilen bir kemoterapinin bilinçsiz kullanılan bitkisel desteklerle etkilenmesini eminim ki hiç bir hasta ve hasta yakını istemez. Örneğin greyfurt ve narın içinde bulunan bazı maddeler çoğu kemoterapi ilaçlarıyla etkileşiyor ve ilaçların etkilerini istenmeyen şekilde arttırabiliyor veya azaltabiliyor. Dolayısıyla kemoterapi alırken aynı esnada bol miktarda greyfurt ve nar suyu içmek yarardan çok zarar getirebiliyor. Kaynatılarak veya tablet formunda bilinçsizce kullanılan bazı bitkiler kanda bazı değerlerin (örneğin karaciğer enzimlerinin) artmasına neden olup kemoterapinin aksamasına bile sebep olabiliyor. Bu durumda her “doğal” olana “zararsız” demek yanlış olur. Bir çok ilaç da aslında bitkilerden elde edilmektedir ancak bu ilaçlarda doz, kullanım şekli, olabilecek yan etkiler bilinir. Hekimler bu yan etkilerle karşılaştıklarında ne yapacaklarını bilir ama bitkisel ürünlerde doz yan etki gibi önemli noktalar soru işaretidir. Bu sebeple bilinçsizce tedavi edici amaçlarla kullanılmamalıdır. Bitkilerle “tedavi etmek” mümkün mü? Kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların bitki kökenli olduğunu biliyoruz; BİTKİLER “DOĞAL” AMA “ZARARSIZ” MI? örneğin vinka alkoloidleri gibi...Ancak herhangi bir diyet modelinin herhangi bir kanser türünü tedavi ettiğine yönelik hiç bir kanıt yoktur. Elbette ki bazı kanserin önlenmesinde beslenme şekli önemli kriterlerden biridir. Kanser tedavisi sırasında da bazı yan etkilerin azaltılmasında beslenme önemli yer tutar. Kanser tedavisinden sonra da sağlıklı beslenmenin sürdürülmesi önemlidir. Örneğin menopoz sonrası meme kanserinin tekrarlamasını önlemede yardımcı KEMOTERAPİ SIRASINDA BESLENME Kanserden korunmak için beslenmede ne gibi değişiklikler yapılabilir? beslenme şeklini benimseyin. Haftanın bazı günlerinde et ürünleri yerine kurubaklagilleri tercih etmeye çalışın. • Günde en az 5 porsiyon her renkten olan sebze ve meyvelerden tüketin. Örneğin turunçgiller, koyu yeşil yapraklı sebzeler ve sarı kök sebzeleri karışık olarak gün içinde kullanın. Farklı renklerdeki sebze ve meyveler fitokimyasallar olarak bilinen sağlığı geliştirici öğeler içerir. • Her gün yüksek posa içeren gıdalar tercih edin; örneğin kurubaklagiller, tam tahıllı ekmekler, tahıllar • Özellikle hayvansal kaynaklı yüksek yağlı gıdaları sınırlayın. Az yağlı süt ve süt ürünlerini tercih edin. Düşük yağlı pişirme tekniklerini kullanın. • Her türlü sebze çeşidini içeren bir Buğulama,haşlama yöntemlerini deneyin. • Tuzlanmış, tütsülenmiş ve salamura gıdaları daha az tercih edin. • İdeal kilonuzu koruyun ve fiziksel olarak aktif olun. • Alkol alıyorsanız kontrollü miktarlarda tüketin. • Gıdaları güvenli ve sağlıklı yöntemlerle saklayın. • Marketten alışveriş yaparken gıdaların çeşitliliğine dikkat edin. • Dengeli beslenmediğinizi düşünüyorsanız bir diyetisyene başvurun. Diyetisyen sadece zayıflamadan sorumlu bir uzman değil aynı zamanda sağlıklı beslenmenin düzenlenmesi ve sürdürülmesinde sorularınıza cevap verecek bir danışmandır. BulantıKusma için öneriler: • Günde 3 büyük öğün yerine daha küçük porsiyonlardan oluşan 68 öğün yemeyi tercih edin. • Ağzınızdaki kötü tadı uzaklaştırmak için ağzınızı yemekten önce karbonatlı ılık suyla çalkalayın. • Baharatlı, acılı ve sıcak yemekler yerine yumuşak, oda ısısında veya ılık yenebilen gıdaları tercih edin. • Aşırı tatlı, yağlı, baharatlı gıdalar bulantınızı arttırır. Uzak durmaya çalışın. • Mümkünse sakin bir ortamda yemek yiyin. Huzurlu bir atmosferde yemek sizi sakinleştirir ve yemenizi kolaylaştırır. • Gün boyu yeterli sıvı aldığınızdan emin olun. Ağızda metalik tat varsa azaltmak için öneriler: • Şekersiz limonlu naneli şekerler yiyebilir veya sakız çiğneyebilirsiniz. • Yemeklerinizi fesleğen, biber, biberiye gibi baharatlarla veya sarımsak gibi lezzet vericilerle, barbekü sosu, ketçap gibi soslarla tatlandırabilirsiniz. • Metal çatal, bıçak yerine plastik malzemeler kullanabilirsiz. • Yemeklerinizi limon, sirkelerle birlikte kullanabilirsiniz. Ancak ağzınızda veya boğazınızda yara varsa bunlar sakıncalı olabilir. Dünya Robot Olimpiyatı biletini ‘Robistim’ kazandı Türkiye’de ilk kez Bilim Kahramanları Derneği tarafından düzenlenen ‘Dünya Robot Olimpiyatı’ (WRO) 1. Türkiye Turnuvası, geleceğin mucitlerini MEF Üniversitesi’nde buluşturdu. Gençlerin bilim ve teknoloji alanlarında kendini geliştirmelerini amaçlayan Dünya Robot Olimpiyatı’na, Türkiye’nin çeşitli illerinden 30 öğrenci katıldı. Öğrencilerin kendilerini ‘’geleceğin bilim insanı, mühendisi, girişimcisi ‘’ olarak hayal etmesine yardımcı olmayı hedefleyen Dünya Robot Olimpiyatı, lise öğrencilerine yönelik kurallı klasman kategorisiyle başladı. 3’er kişilik takımlar halinde robotlarını tasarlayan geleceğin mucitleri, Katar’da düzenlenecek olan Dünya Robot Olimpiyatı’na katılmak için mücadele etti. Oldukça eğlenceli ve rekabeti yüksek olan turnuvada genç mucitler zekalarını ortaya koydu. 1. Türkiye Turnuvası’na İstanbul Bilim ve Sanat Merkezi’nden katılan Robistim adlı takım, zorlu mücadele sonrasında birincilik ödülünü kazandı. Turnuvayı kazanan Robistim takımı öğrencileri Yağmur Yıldız, Deniz Aydın ve Ertuğrul Ömer Alkaya birincilik kupasını kaldırdı. On takımı geride bırakarak bi rinci olan Robistim, 68 Kasım 2015 tarihinde Katar’da düzenlenecek olan ‘12.Dünya Robot Olimpiyatı’nda Türkiye’yi temsil edecek.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle