Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Uzay Araştırmaları GÜNCEL HABERLER Bingöl’e düşen göktaşı, azalan Perseid göktaşı yağmuru ve TÜBİTAK Ulusal Gökyüzü Gözlem Şenliği CBT 1489/2 Ekim 2015 15 Mars’ta sıvı halde su bulundu 1– Bingöl merkeze bağlı Sarıçiçek köyüne 2 Eylül 2015 Çarşamba gecesi saat 23:05’de havada iken parçalanan ve çevreyi aydınlatacak şiddette ateş topu türünden göktaşı düşmüştür. Göreni ve işiteni bol, tanıklarına ve kamera/mobese kayıtlarına internetten ulaşılmaktadır. İstanbul Üniversitesi öğretim üyeleri, TÜBİTAK göktaşı projesi ekibi (Türkiye Meteor Takip Sistemleri ve Ağı’nın Kurulumu: Ulusal Çarpma Kraterleri ve Meteoritleri Veritabanı’nın Oluşturulması; http://turkmet.net) ve NASA’dan bir uzman, olay yerine yakın meteoroloji istasyonundan dikey rüzgar verileri ile birlikte oldukça önemli gözüken göktaşı olayı üzerine çalışmalarını sürdürüyorlar… 2– “Perseid göktaşı yağmuru bu yıl daha az görüldü” haberi medyamızda geniş yer aldı. Gerçekten TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi eteğindeki Saklıkent’te 2000 metrede ve en güzel/karanlık gökyüzünde olması gerek(beklen)enden ancak beşte biri (saatte 20 kadar) kayan göktaşı sayılabildi (TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi uzmanı Kadir Uluç raporladı ve Ethem Derman fotoğrafladı). Aytıntılı haber için adres: http://www.tubitak.gov.tr/tr/haber/ meteoryagmuruperseidbuyildahaazgoruldu. 3– Gökbilim meraklılarına açık TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Gökyüzü Gözlem Şenliği’nin 18’incisi bu yıl 2023 Ağustos 2015 tarihleri arasında Antalya Saklıkent’te gerçekleştirildi. Ayrıntılı ve görsel bilgi için adres: http://senlik.tug. tubitak.gov.tr. B ilim insanları yıllardan beri Mars’ın yüzeyinin alt katmanlarına hapsolmuş donmuş su bulunduğunu biliyordu. Bilinmeyen, bu suyun ne kadarının sıvı halinde bulunduğu ile ilgiliydi. Şimdi, NASA’dan bilim insanları Mars’ta sıvı halinde su bulunduğunu gösteren sağlam kanıtlara erişmiş bulunuyor. Bu keşif, Mars’ta gürül gürül akan nehirlerin veya devasa denizlerin olduğu anlamına gelmiyor. Bilim insanlarının bulduğu, yanaklardan süzülen göz yaşlarının geride bıraktığı izler gibi yamaçlardan akan suyun geride bıraktığı koyu renkli çizgiler. Gezegen bilimciler bu izlerin akan suların yaratmış olduğunu varsayıyor. Bu izleri ilk kez 2010 yılında tespit eden Georgia Tech’ten Lujendra Ojha bugüne dek bu izlerin sular tarafından oluşturulduğuna ilişkin somut bir kanıtın bulunmadığını belirtiyor. 28 Eylül tarihinde online yayımlanan Nature Geoscience sayısında Ojha ve meslektaşları “dumanı tüten tabanca” gibi bu izlerin sıvı halindeki sular tarafından oluştuğunu kesin olarak kanıtlamış bulunuyor. NASA, Mars’ın yüzeyindeki koyu renkli, yaklaşık 100 metre uzunluğundaki izlerin gezegende sıvı halde bulunan suyun kesin kanıtları olduğunu belirtiyor. Suyun bulunduğu yerde yaşamın da bulunacağı fikrinden hareketle, bilim insanları şimdi yaşam izlerinin peşinde... Ekip bu bilgileri yörüngedeki Mars Keşif Aracı’ndaki CRISM cihazı sayesinde elde etti. Mars Keşif Aracı (MRO) bugüne dek gezegenin yüzeyini her gün saat 15.00 civarında gözlemledi. O saatte gezegen en kuru ve en sıcak halinde bulunduğundan su buharlaşmış oluyordu. MRO’nun suyu buharlaşmadan önce tespit ede ne kadar su bulunduğunu bilmiyor. Ojha bu konuda şöyle konuşuyor: “Şu anda büyük bir gizemle karşı karşıyayız. Belki de Mars’ın içindeki donmuş su eriyor ve dışarı sızıyor. Belki de yeraltı sularının oluşturduğu ağ yüzeye çıkan suları besliyor. Şu anda NASA’nın üzerinde durduğu açıklama, havadan nem kapma olgusuna dayanıyor. Başka bir deyişle tuz, Mars’ın atmosferinden nemi kapıyor ve suyu sıvı halinde getiriyor.” Ojha ve ekibi bu izlerin her Mars yazında oluştuğunu ve kış ayları geldiğinde yavaş yavaş silindiğini ve gezegenin yüzeyinin tuz ile kaplanmış olduğunu da tespit etti. Bu da sıvı suyun istikrarlı bir halde kalabilmesinin yolunu açmış. Başka bir deyişle suyun kaynamamasını veya donmamasını sağlamış. Ojha ve ekibi bugüne dek Mars’ın yüzeyinde suyu akarken görememişti. MEVSİMSEL DALGALANMALAR memiş olması yüzünden bilim insanların suyu akarken görme şansını elde edememişti. Yine de su geride belirgin bir kimyasal iz bırakmıştı. “Mars’ın yüzeyinde ne akıyorsa geride tuz bırakıyor” diye konuşan Ojha, “Biz bu buharlaşmanın görsel bir imza olduğunu düşünüyoruz” diyor. CRISM cihazının gönderdiği verileri inceleyen bilim ekibi, tuzların (magnezyum perklorat, magnezyum klorat ve sodyum perklorat) kristal yapılarının içinde su moleküllerinin bulunduğunu kesin olarak tespit edebildi. Her halükârda bu bulgular Mars’ta yaşam olduğu olasılığını akla getiriyor. Bu da insanoğlunun gezegende koloniler oluşturabilme hayalini güçlendiriyor. NASA şimdiden bu suyu ilerde yerleşmek durumunda kaldığımızda kullanmayı planlıyor. Bu durumda bilim insanları H2O içindeki hidrojen ve oksijeni kullanarak roket yakıtı yapabilirler veya seralardaki bitkileri sulayabilirler veya Dünya’dan gelenlerin su ihtiyacını karşılayabilirler. NASA’da görevli John Grunsfeld, Mars’ta su kaynağı olduğunu bilmelerinin gelecek planları açısından çok önemli bir bulgu olduğunu söylüyor. Kaldı ki Mars’ta sıvı su bulunduğunu bildikleri için yaşam için en uygun yerleri daha kolay tespit edebilecekler. Ve 2020 yılında devreye sokacakları bir sonraki Mars aracının nereden örnek toplayacağını planlayabilecekler. Bu da uzun vadede bilim insanlarının yaşam izlerini bulmalarını sağlayacak. NE ANLAMA GELİYOR? SU NEREDEN GELİYOR? Ekip suyun nereden geldiğini veya http://www.theguardian.com/science/2015/ sep/28/nasascientistsfindevidenceflowingwatermars http://www.wired.com/2015/09/nasasaltyliquidwateronmars/ http://www.cnbc.com/2015/09/28/ternasa.html http://www.bbc.com/news/scienceenvironment34385359