Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AT ve FAYTONDAN yana... ‘Nostaljik’ faytonlar bu devirde ulaşım aracı olamaz Nostalji geçmiş bir çağa, geçmişteki yaşama duyulan aşırı sevgi ve özlemdir. Oysa faytonlarımız tarihi boyunca ve günümüzde de motorlu araç trafiğine kapalı, Doğal ve Kentsel SİT Alanı İstanbul Adaları’nın bahse konu değerlerinin ayrılamaz bir parçasıdır. Bu yüzden Koruma Kurulu, belediye ve diğer kamu kuruluşlarının yardımıyla düzen ve korunmaya alınmıştır. Adalar’da günde 35, yılda en az 1500 at mı ölüyor? Adalar İlçe Tarım Müdürlüğü kayıtları uyarınca gereğince önü alınamayan ruam salgın hastalığından geçtiğimiz yıl 140, bu yıl 41 at ölmüştür. Adalar Belediyesi tutanaklarına göreyse yılda 1015 at uyutulmak zorunda kalınmaktadır. Şimdiye kadar alınan resmi kayıt bilgilerine göre Adalar’da bir yılda ölen at sayısı en çok 200 civarındadır. Diğer iddialar temelsizdir, uydurmadır. Faytona binmezsek atlar yaşar mı? Atların insanla ilişkisi koparılırsa ne olur? İnsanın atla ilişkisi koparılırsa atlar yaşayamaz, evcilleştirilmiş olan at, tür olarak yok olur. Üstelik atların çalıştırılmayıp doğaya salınacağı ve türlerinin doğada süreceği de kuşkuludur. Binlerce yıl önce evcilleştirilen at türü insanla birlikte çalışarak gelişmiş, var olmuştur. Çalışmayan at, çalışmayan insan gibi başka bir türe evrilir. Çalışan insanın bakımı, emeği ve çalışmasının karşılığı ne kadar önemliyse çalıştırılan hayvanların da bakımı, emeği ve çalıştırılmasının karşılığı o kadar önemlidir. Faytona at koşan at sahibi işinin ehliyse bunu pekâlâ bilir, bilmiyorsa öğretmek ve denetlemek gerekir. Tıpkı insan bakımında ve emeğin korunmasında olduğu gibi çalıştırılan hayvanın bakımında ve emeğinin korunmasında da yasalar ve kamu kurumlarının dikkatli çalışmasıyla hepimizin ilgisi atların sağlığı, bakımı ve çalışmasının karşılığının verilmesi üzerinde olmak zorundadır. Adalar’da fayton işletmeciliğinin asıl sorunu nedir? Toplam 1200 at ve 277 faytonun bulunduğu Adalar’da bu işleyişin düzen ve denetimini sağlayacak bir yönetmelik halen yapılmış değildir. Bunun doğrudan sorumlusu Adalar Belediyesi’nin hazırlamış olduğu Fayton Yönetmeliği’ni bile onaylamayan İBB’dir. Kamu kuruluşları arasındaki kopukluk ve sorumluluğu üstlenmek yerine birbirlerine atma sorumsuzluğu yaşamın her alanına olduğu gibi faytonlara ve atlara da sirayet etmiştir ve zarar vermektedir. Fayton Yönetmeliği neden yok? Faytonlar ve atlarla ilgili bir yönetmeliğin yapılıp uygulanmamasının ardında yatan asıl neden, atlardan ve dolayısıyla faytonlardan kurtulunca emlak yağmacılarının “özgürleşecek” olmasıdır. Kentsel ve Doğal SİT Alanı İstanbul Adaları’nın ranta peşkeş çekilip motorlu araç trafiğiyle birlikte imara açılması istenmektedir. Devlet erkanından zevat geçerli yasa ve yönetmelikleri yok sayıp hiç çekinmeden Adalar’ı karaya bağlayacak köprü istemekte, Adalar’ın yaşanılabilir olması için ormanlarının üçte birinin imara açılması gerektiğini açıkça beyan edebilmektedir. Faytonları ve atları korumak Adalar’ı korumak mıdır? Evet, tarihi boyunca ve günümüzde de motorlu araç trafiğine kapalı olan Doğal ve Kentsel SİT Alanı İstanbul Adaları’nı atların ve faytonların varlığı korumaktadır. Adalar’da ulaşımı sağlayan fayton ve at arabalarını korumak Adalar’ın motorlu araç kullanımına açılmasını önleyici en önemli faktördür. Kullanılması kaçınılmaz olan ve son derece sınırlı tutulması gereken itfaiye, hasta ambulansı, güvenlik ve kısmen alt yapı hizmeti gibi kamu hizmetinde motorlu araç zaten fayton ve at arabası dışında ayrıca motorlu aracı gereksiz kılmaktadır. Ulaşımın artması ve mı? Adalar’daki uzak mesafelere daha kolay ulaşım sağlanması emlak ve turist vurguncularından başka kimsenin işine yaramaz, bunu talancıların dışında da kimse istememektedir. Dolayısıyla Adalar’ı faytonlar ve atlar korumaktır. Atlar faytona uygun mu? Kısmen de olsa yarış çıkması, malulen emekli, sakatlanmış atlar Adalar’a getiriliyor, faytonlarda ırk, mizaç ve huy olarak araba çekmeye uygun olmayan atlar kullanılıyor. Bu bir maliyet konusudur, fayton ve at arabası işletmeciliğinin iktisadıyla ilgilidir. Elbette haralarda üretilen fayton çekmeye elverişli atların kullanılmasına özen gösterilebilir, teşvik edilebilir, mali destek sağlanabilir, bu konu denetim altına alınabilir. Diğer tüm iş kollarında olduğu ve olması gerektiği gibi atlar ve atları çalıştıranlar sigortalanabilir, güvence altına alınabilir. Atlar bakımsız mı? Atların bakımı, beslenmesi ve sağlığı at sahibi ve atı kullanan tarafından çok iyi bilinmesi ve öğrenilmesi gereken bir konudur. İnsan bakım, beslenme ve sağlığında olduğu gibi bu iş hayvan dünyasında da cehaletle olacak iş değildir. Herşeyden önce kamu kurumlarının sağlaması gereken, at konusunda uzman veteriner hekim desteğine ihtiyaç vardır. Sürekli bir eğitim, klinik teşhis ve tedavi, salgın hastalıkların denetimi gereklidir. Bugünkü sorunların ve gereksiz at ölümlerinin başında bunların eksikliği gelmektedir. Ruam gibi tehlikeli salgın hastalığa yakalanmış atlara ısrarla düzgün bir tecrit yeri sağlanmıyor olması, Adalar’a sağlık kontrolünden geçirilmemiş kaçak at sokulmasının önlenemeyişi bu gereksiz kayıpları artıran nedenler arasındadır. Atlar sıcakta gün boyu mu faytona koşuluyor? Her faytonun en az 4 atı var, gün içinde dönüşümlü olarak faytona koşuluyor. Elbette at sahibi çalıştırdığı hayvanı kaybetmek istemez ama gösterilen ihtimam nihayet bir patronun işçisine dikkati kadardır. Bir atın hangi süreyle ne kadar çalışacağı, işe çıkacak durumda olup olmadığı hem ilgili esnaf odası hem de belediye ve ilgili kamu kurumlarının dikkati ve denetiminde olmalıdır. Ve elbette yasal bir düzenlemesi ve cezaî yaptırımları olan hayvanları korunma konusu hayvan zabıtasının olduğu kadar hatta bu görevlilerden daha fazla Adalar’daki gönüllü hayvan hakları koruyucularının ve nihayet atlarını seven ve izleyen Adalıların dikkatindedir. Atlara eziyet mi ediliyor? At süs hayvanı değildir, çalışma hayvanıdır, tıpkı insanın da çalışan bir canlı olması gibi. Atın doğası çalışmaya, fayton ve araba çekmeye uygundur. Her kurum ve meslekte olduğu gibi düzeni sağlayacak bir yönetmeliğin yürürlüğe konularak gereken denetimin yapılmasıyla İl ve İlçe Belediyeleri 5199 sayılı Hayvan Hakları ve 6383 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca ceza kesebilir, kesmelidir. Ahırlar yetersiz mi? Atlar için ahır her yerde ve her zaman gerekli değildir. Örneğin Avusturalya ve Yeni Zelanda’da 12 ay atlar açık alanlarda yaşamaktadır. Aslında at kazalarının yüzde 85’i ahırlarda oluşmaktadır. Yine de at ahırları her atı alacak sayıya ulaştırılıp bakım standartları sağlanmalıdır. Bunun ötesinde Adalar’da atlar için istirahat çayırlarına ve atların serbestçe dolaşabilecekleri padoklara gereksinim vardır ve Orman İdaresi’nin bu alanları tahsis etmesi gerekmektedir. Atlar ormanda kaderine terk mi ediliyor? Adalar’da tam zamanlı, yeterli ilaç ve malzemeyle techiz edilmiş at uzmanı veteriner hekim en kısa zamanda belediye ve ilgili kamu kurumlarında istihdam edilmelidir. Atların sağlık sorunları ehil ellerde çözülmeli, ‘umutsuz va kalar’ sokaklara terk edilmemelidir. At fışkısı pis mi kokuyor? At ve ahırların alınacak bütün tedbirlere rağmen koku ve sinek ürettikleri hakikati inkâr edilemez. Ancak bu halin modern hayatın her türlü ‘hava kirliliği’ ve ‘havadaki zehir’ine nazaran tercih edilir bir hal olduğu da akılda tutulmalıdır. At fışkısı çevre kirliliği mi yaratıyor? At fışkısı yollara saçılamayacak kıymette çok değerli bir gübredir. Veli Efendi’den çıkan at gübreleri Pamukova Elektrik Santrali’nde biomas olarak kullanılmaktadır. Adalar Belediyesi’nin her türlü biyolojik atık konusunda olduğu gibi bu konuyu da eğitim, teşvik ve dönüşüme uygun bir şekilde çözmesi gerekmektedir. Fayton kazalarının sorumlusu bilgisiz faytoncular mıdır? Motorlu araç trafiğine oranla ender yaşanan fayton kazalarına son yıllarda Adalar’da yasalara aykırı biçimde çoğalan akülü araçların da dahil olduğu motorlu araçlar ve sayısı 3000’e varan bisikletleri kiralayıp çoğu hayatında ilk kez bisiklete binen sürücüler neden olmaktadır. Faytonlar çok mu pahalı? At ve fayton bakımı masraflı bir iştir, faytonların sağladığı ulaşım hizmeti değerlidir ve o nispette de pahalıdır. Benzer mesafeleri aşan sair ‘ulaşım araçları’ ile kıyaslanması doğru değildir. Ayrıca TL’nın enflasyon ve devalüasyon oranlarıyla hesaplanacak olursa Adalar’da fayton ücretleri CBT 143415 /12 Eylül 2014 30 yıldır değişmemiş, ücretlerdeki artışlar hep bu oranlarla sınırlı kalmıştır. Nerede kaldı ki sanki faytonların mali baskı altında yok olmasını ister gibi İBB’nin bu işle ilgili kuruluşu UKOME Faytoncular Odası’nın yeni ücret tarifesine bir yıla yakın zamandır cevap vermemekte, savsaklamaktadır. Faytonlar kaldırılsın mı? Eksiklerinin giderilip hatalarının düzeltilebilir olmasıyla atların ve faytonların hayatımızın içinde olması mümkün. “Okullar olmasa eğitim ve öğretim ne kolay olurdu” sözünün yanlışlığındaki gibi çareyi Adalar’ı faytonlar, arabacılar ve atlardan temizlemekte bulmak da yanlıştır. Adaları faytonlar, arabacılar ve atlardan ‘temizlemek’ gayretkeşliğiyle neredeyse durumdan vazife çıkartmak çabasında olanlar, yaşanılan kötü örnekleri bütüne teşmil ederek bir süredir sürdürülen fayton düşmanı kampanyaya payanda etmeye çalışanlar var. Bilinçsiz bir şekilde bilgisiz ve göstermelik bir “hayvan sevgisi”yle Adalar’ı motorlu araç trafiğine ve bununla birlikte yeşil alanlarını imara açmak isteyenlerin bilerek ya da bilmeyerek peşine takılmış olanlar var. Her türlü sahte sevgi ve vicdan meselesinin temelinde bilgisizlik ve cehalet vardır. Bilgi zor edinilir, emek ister, öğrenmek ister, cehalet ve bilgisizliğin vicdanı ucuzdur. Adalar atları ve faytonlarıyla çalışmaya ve emeğe saygıyı hayvan sevgisiyle birlikte öğrenmenin yeridir. Adalar postası “Ada, At ve Biz...” Çalışma Grubu ULAŞIM