02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık Çocuklarda Büyüme Sağlıklı çocuk, hastalık belirtisi göstermeyen, yaşına uygun vücut büyümesi, fizyolojik olgunlaşma, ruh ve zekâ gelişimi gösteren çocuktur. Dr. Nihal Memioğlu – VKV Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü B üyüme döllenme ile başlayıp ergenliğin sonuna kadar devam eden bir süreçtir. Bu sürecin normal olması çocuğun sağlıklı olduğunun en önemli göstergesidir. Büyüme kapasitesi genetik olarak belirlenmiş olsa da beslenme, çocuğun genel sağlık durumu, hormonlar, fiziksel egzersiz ve psikolojik faktörler büyümeye etki eder. Bu nedenle büyüme yakından takip edilmeli, büyüme bozukluğu tespit edilirse nedenleri araştırılmalıdır. Sağlıklı bir çocukta büyümeyi etkileyen en önemli faktör yeterli ve dengeli beslenme olup, her büyüme döneminde ön plandadır. Doğum öncesi dönemde anne ve fetusun sağlığı ile annenin beslenmesi ön plandadır. Doğum sonrası büyümede, ilk iki yılda bebeğin beslenmesi en önemli etken olup bebeğin sağlığı ve özellikle tiroid hormonlarının normal olması gerekir. İki yaşından sonra genetik faktörler ön plana çıkar ve çocuk sonraki iki yıl içerisinde genetik kapasitesine uygun büyüme aralığına gelir. Çocuk bu dönemden ergenliğe kadar nispeten sabit uzama gösterir ve bunun sağlanması için tiroid ve büyüme hormonlarının yeterli olması ve sağlıklı olması gereklidir. Ergenlik çağında ise tüm bu faktörlere cinsiyet hormonlarının aktifleşmesi de eklenerek büyüme hızlanması sağlanır. Bu dönemde ergenliğe giriş zamanı ve ilerleme hızı nihai boyda çok önemli rol oynar. Cinsiyet hormonları büyümede hızlanma yaparken aynı zamanda da kemiklerin uzama plakları olan epifizlerin kapanmasına neden olur. Epifizler tamamen kapandığı zaman büyüme durur. Büyüme geriliğini saptayabilmek için öncelikle normal büyümenin ne olduğunu bilmek gerekir. Sağlıklı çocuklar arasında da genetik yapıya bağlı olarak boy ve büyüme temposu arasında farklılıklar vardır. Bu nedenle yaş için beklenen ortalama boy ve kabul edilebilir üst ve alt sınırlar belirlenmiştir. Irklar ve coğrafi bölgeye göre ortalama boylar faklı olduğu için, çocuk ait olduğu topluma ait ölçüler içerisinde değerlendirilmelidir. Her toplum için hazırlanmış büyüme eğrilerinde alt (% 3) ve üst (% 97) arasındaki boylar normalin varyasyonları olarak kabul edilirler. Ayakkabısız olarak doğru boy ölçülmesinden sonra, çocuğun büyüme eğrisindeki yeri belirlenir. Daha sonra bulunduğu aralığın genetik kapasitesine uygun olup olmadığı değerlendirilir. Büyümenin değerlendirilmesinde çocuğun bir yıldaki uzaması da (büyüme hızı) önemli bir parametredir. Büyüme hızının belirlenmesi, büyüme duraklamasını tespit etmek ve nedenine yönelik tedbir almada gecikmemek için çok önemlidir. Gelişmenin çeşitli dönemlerinde büyüme hızı farklılıklar gösterir. En hızlı büyüme anne karnında gerçekleşir, sonraki dönemlerde beklenen ortalama büyüme hızları şöledir: Doğumdan sonraki ilk yıl 25 cm, 2. yıl 12 cm, 3. yıldan ergenliğe kadar sabit olup yılda 57 cm.’dir. Ergenlikte toplamda kızlar 1620 cm, erkekler 2025 cm kadar uzarlar. Kilo takibi doğumdan sonraki ilk yılda gelişim değerlendirilmesinde çok önemli iken, sonraki yıllarda boya göre normal olup olmadığı değerlendirilir. BÜYÜMEYİ ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ FAKTÖRLER geli olması gerekir. Boy uzaması yeni doku oluşması ile olur. Vücuttaki hormon ve büyüme faktörlerinin bunu yapabilmesi için yapı taşlarına ihtiyaç vardır. Bu yapı taşları beslenme ile sağlanır. Besinlerin pek çoğu büyümek için gereklidir, ancak protein ve süt grubu gıdalar ön plandadırlar. Et, balık, tavuk, yumurta en önemli protein kaynaklarıdır, günde en az 3 köfte kadar et ya da bir yumurta yenilmesi önerilmektedir. Süt ve yoğurt öncelikle kalsiyum fosfor içerdiği için kemik gelişimi için olmazsa olmaz gıdalardır; ayrıca protein desteği de sağlarlar. Günde 2 su bardağı süt ya da süt ürünü tüketilmelidir; ergenlik döneminde ayrıca kalsiyum takviyesi de gerekebilir. Bunların yanı sıra taze sebze ve meyveden alınan vitamin ve mineraller, karbonhidratlardan sağlanan enerji, yağların hormon ve hücre yapımındaki etkileri ve enerji katkısı da büyüme işlemi için gereklidir. Bu arada büyümek için D vitamini, demir ve çinkonun da yeterli alındığından emin olunmalıdır. Çinko, badem, ceviz, fındık, et, kabuklu deniz ürünleri, tohumlu bitkiler, süt grubu gıdalarla takviye edilebilirse de, D vitamini gıdalarla yeterli miktarda alınamaz. Güneşten yeterince yararlanamayan günümüz çocuklarında D vitamini eksikliğine tahmin edilenden daha sık rastlanmaktadır. Eksikliği durumunda takviyesi yapılmalıdır. Tüm besin gruplarından yeterli ve dengeli olarak yararlanılması sağlanmalıdır. uyku için yardımcı olur. Yerçekimine karşı yapılan sporların boy uzamasına daha çok katkı yaptığı düşünülse de, çocuğun yaşına ve fiziksel kapasitesine uygun istediği bir sporu düzenli yapması büyümeyi destekler. Çocuğa oyun oynamak için ortam sağlanması ve teşvik edilmesi bile bunun için yeterli olabilir. Büyüme tamamlanmadan ağırlık kaldırma sporları yapılmamalıdır. Ayrıca, ağır aktivitenin çocuğun büyümesi için gerekli enerjiyi azalttığını unutmamalı ve beslenmesi buna göre düzenlenmelidir. Büyüme kontrolleri bebeklik döneminde sıktır, doktor büyüme eğrisi üzerinden değişimleri kolaylıkla fark ederek önlemleri alabilir. Oyun ve okul çocukluğu döneminde hasta oldukça doktora götürülen çocuğun büyüme kontrolleri aksayabilmektedir. Ancak okulda arkadaşlarından belirgin olarak kısa olan çocukların aileleri bu nedenle doktora başvurmaktadırlar. Büyüme eğrisinde boyu % 3’ün altında olanlar, önceki aralığına göre gerileyenler veya ailesine göre beklenen aralıktan daha geride olan çocuklar ileri incelemeye alınırlar. İncelemelerde öncelikle çocuğun beslenme durumu, kronik bir hastalığının olup olmadığı, tiroid hormon düzeyi, ergenlikle ilgili bir sorunu olup olmadığı değerlendirilir, kemik yaşı tayin edilerek büyümenin ne kadar tamamlandığı bundan sonraki büyüme kapasitesi belirlenir. Bunlarla ilgili bir sorun yoksa daha ileri testlere geçilir. YAPISAL BOY KISALIĞI Her şey normal olduğu halde kısa olan çocukta, genellikle normalin varyasyonu olan ailesel veya yapısal boy kısalığı vardır. Ailevi boy kısalığı olan bir çocuğun anne ve/ veya babasının boyu kısadır. Çocuğun boyu kısa ama yıllık büyüme hızı ve kilosu normaldir. Bu çocuklar genetik potansiyellerine uygun boya ulaşırlar. Yapısal boy kısalığı olan çocuklar 2 3 yaşa kadar normal büyürler, daha sonra büyüme hızları yavaşlar. Ergenliğe kadar kısa boylu ve zayıf olan bu çocuklar genellikle erkektirler ve ergenlikleri gecikir. Ergenlikle birlikte boyları uzamaya başlar ve 20’li yaşlarda büyüme tamamlanır. Ailede genellikle benzer büyüme özelliği gösteren birisi bulunur. Sonuç olarak, sağlıklı bir çocuğun genetik zeminine uygun büyüme göstermesi beklenir. Bunun gerçekleşebilmesi için gereken dört temel unsur vardır: • Yeterli ve dengeli beslenme • Düzenli uyku • Yaşına uygun fiziksel aktivite • Sevgi ve güven dolu psikolojik ortam. Çocuk sahibi olan aileler bu konulara önem vermeli, çocuk ve ergenin kötü bir alışkanlığının olmadığından emin olunmalıdır. Çocuğun büyümesinde duraklama varsa, bunun erken tespiti ve nedeninin belirlenmesi için hasta olmasalar da en az yılda bir kez doktor kontrolüne götürülmelidirler. BÜYÜME KONTROLLERİ NORMAL BÜYÜME Çocuğun kronik bir hastalığının olması büyümeyi ciddi olarak etkiler. Bağırsaktan gıda emilimini bozan çölyak ve benzeri hastalıklar, kronik karaciğer ve böbrek hastalıkları, vücuda yeterli oksijen sağlanmasını engelleyen kalp ve akciğer hastalıkları büyümeyi olumsuz etkiler. Ayrıca ağır tedavi gerektiren onkolojik hastalıklar ve kronik enfeksiyonlar da büyümeyi belirgin bozan durumlardır. Tedavi süreçleri yakından izlenmeli mümkün olan büyüme takviyeleri yapılmalıdır. Uyku, vücudun metabolizmasının dengelendiği, doku yenilenmesinin yapıldığı, hormonların yoğun bir şekilde salgılandığı bir dönemdir. Büyüme hormonunun da yoğun olarak gece uykusunda salgılandığı düşünülürse, yetersiz bir gece uykusunun büyümeyi ne kadar olumsuz etkileyebileceği tahmin edilebilir. Beslenme bozukluğu sanılandan çok karşılaşılan bir durumdur. Son yıllarda sebze ve meyve sevmeyen, fast food tarzı beslenme eğilimi gösteren, evde bilgisayar ve televizyon karşısında oturan, fiziksel aktivitesi az çocuk sayısında önemli bir artış görülmektedir. Bu da obezite, insülin direnci, tip 2 diyabet, erken ergenlik ve bunlara bağlı sorunlara neden olabilmektedir. Ayrıca gıdaların üretiminde kullanılan hormon ve kimyasallar bilebildiğimiz ve henüz bilemediğimiz sorunlara yol açmaktadırlar. Asitli içecekler fazla tüketilirse osteoporoz nedenidir; rafine edilmiş gıdalar bazı vitamin ve minerallerin eksikliğine yol açarlar. Bütün bunlar genel sağlığı ve büyümeyi olumsuz etkiler. Fiziksel aktivite epifizleri doğrudan uyararak ve büyüme hormon salgısını destekleyerek büyümeye katkıda bulunur, ayrıca çocuğun kendini iyi hissetmesini sağlar ve kaliteli bir BÜYÜMEYİ ENGELLEYEN KRONİK HASTALIKLAR BESLENME BOZUKLUĞU FİZİKSEL AKTİVİTE BESLENME NASIL OLMALI? Büyümenin her döneminde beslenmenin yeterli ve den CBT 1428 17 / 1 Ağustos 2014
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle