25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN SON ARAŞTIRMALAR Yamyam dev köpekbalığı balonu, daha sonra ise bir roket motoruyla 55.000 m yüksekliğe çıkarıldı. Paraşütün doğru açılmaması yüzünden araç dünyaya dönüşünde denize düşmesine rağmen, NASA deneyden yine de memnun kaldı. “Uçan fincan tabağı” biçimindeki LowDensity Supersonic Decelerator (LDSD), Hawaii’deki Amerikan askeri üssünden bir futbol sahası büyüklüğünde bir balonla önce 36.000 m’ye çıkarıldı. Bu seviyede LSDS balondan ayrıldı ve roket motorunun yardımıyla ses hızının 3,8 katı bir hızla 54.900 m’ye fırlatıldı. Fakat dönüşte aracı frenlemesi gereken 36m genişliğindeki paraşüt tam olarak açılmadığı için LDSD denize düştü. NASA tekniği geliştirmek için iki test daha yapacak. NASA ileride Mars’a bol miktarda yük taşımak istediği için yeni iniş teknolojisi üzerinde çalışıyor. Aracın dünyaya inişinden yaşanan soruna rağmen, NASA 150 milyon dolarlık testin sonucundan yine de memnun kaldığını bildirdi. Şu sıralar Avustralya’da büyük bir heyecan yaşanıyor. Üzerinde bir izleme cihazı bulunan bir beyaz köpekbalığı, dev bir köpekbalığı tarafından yendi. Üç metre uzunluğundaki beyaz köpekbalığını izlemek isteyen bilim insanları, 2003 yılında bir izleme cihazı takmışlardı. Köpekbalıklarının insanlardan başka düşmanları olmadığı için de kayboluşunun nedeni uzun bir süre anlaşılamamıştı. “Shark Alpha” olarak isimlendirilen beyaz köpekbalığının üzerindeki izleme cihazının hareketi ayrıntılı bir şekilde belgelenmiş. Buna göre köpekbalığı birkaç gün sonra uzun bir mesafeyi çok hızlı bir şekilde yüzmüş ki bu da araştırmacılara göre takip edildiğini kanıtlıyor. Köpekbalıklarının avlarını yakalamak için bu kadar uzun bir zaman harcamadıkları bilindiği için Shark Alpha’nın takip edilen hayvan olduğu sanılıyor. Shark Alpha daha sonra köpekbalıkları için çok hızlı sayılan bir sürede derinlere sürüklenmiş. Sadece birkaç saniye içinde balık 580m derine çekilmiş. Ayrıca izleme cihazının ölçtüğü çevre sıcaklığı da birdenbire 7 dereceden 25 dereceye çıkmış ki bu da bir hayvanın midesine işaret ediyor diyor araştırmacılar. Biyolog Dave Riggs, “Smitsonian Channel” için çekilen bir belgeselde, beyaz köpekbalığının büyük bir olasılıkla dev bir türdeşi tarafından yenmiş olması gerektiğini söylüyor. Hem de tek lokmada çünkü izleme cihazı birkaç gün sonra dev köpekbalığının dışkılarıyla suyun üzerine çıkmış. Riggs, derinliklerden gelen dev köpekbalığı vakası doğru ise o zaman bu hayvanın genetik bir bozukluğa sahip olması gerekir. Bu mutasyon veya “gigantizm” (aşırı miktarda büyüme durumu) köpekbalığını türdeşlerinden daha büyük hale getirmiştir. kendilerine çekerek, sıtmanın daha kolay yayılmasına izin verdiği için tercih ettikleri görüşündeler. Aynı etkinin mikrop taşıyan insanlarda da işlediği sanılıyor. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi’nde Mark C. Mescher ve ekibine göre sivrisinekler hasta fareleri özellikle de enfeksiyonun 1020’nci gününden sonra daha çekici bulmuş. Kan örneklerini analiz eden uzmanlar, hastalığın bu evresinde kanda çok sayıda gametosit bulmuş. Gametositler sıtma hastalığı etkeninin önemli bir biçimidir. Bir sivrisinek, hastalık taşıyan bir konakçıyı sokup kanını içerek gametosit aldığında, sıtma başkalarına da bulaşabiliyor. Yoksa gametositler ölüyor ve parazitlerin yaşam döngüsü bozuluyor. 2005 yılında gerçekleştirilen bir araştırmayla da Kenya’da, gemtosit evresindeki sıtmaya sahip olan çocukların sivrisinekler tarafından daha fazla sokuldukları görülmüştü. Bunun nedeni o zaman bulunamamıştı. Son araştırmada hastalık sürecinde beden kokusunun değiştiği anlaşılmış oldu. Bilim insanları bir gaz kromatografisiyle fare sıtması kokusunu inceleyerek dört farklı madde saptamışlar: 1) 3metil bütrik asit 2) 2metil bütrik asit, 3) heksanoik asit 4) tridekan. lunabilir. Fakat gezegenin eğik dönüş ekseni, mevsimler arasında büyük farklılıklara işaret ediyor. Şayet Gliese 832c’nin üzerinde Dünyamızınkine benzer bir atmosfer varsa, orada yaşam mümkün olabilir ama büyük kütlesi yüzünden daha yoğun bir atmosfere de sahip olabilir ki bu durumda daha fazla sıcaklık yakalayarak bir tür süper Venüs, yani yaşam için çok fazla sıcak olabilir. Bununla birlikte Gliese 832 yine de öte gezenlerin dünyaya benzerliğini açıklayan “Earth Similarity Index”/Dünyaya Benzerlik İndeks’inde üçüncü sırada yer alıyor. Mars’a iniş için “uçan fincan tabağı” A m e r i kan uzay ajansı NASA gelecekteki Mars inişleri için bir tür “uçan fincan tabağını” test etti. Araç geçen cumartesi Hawaii’den önce dev bir helyum Dünyamızın sadece 16 ışık yılı uzaklığında yer alan Kırmızı Cüce Gliese 822 aslında astronomlar için hiç de yabancı değil. 2009 yılında araştırmacılar, yörüngesinde dev bir gaz gezegeni tespit etmişlerdi. Gliese 832b, bir dolaşımı dokuz yıl içinde tamamlıyor ve Jüpiter’den daha soğuk. Bir Kırmızı Cüce, Güneş’ten çok daha az enerji yaydığı için, yaşanabilir bölge, yani sıvı suyun varlığını mümkün kılan sıcaklıklar, güneş sistemimize kıyasla daha içte yer alır. New South Wales Üniversitesi’nde Robert Wittenmyer ile çalışan ekip, bu cüce yıldızın etrafında ikinci bir gezegen keşfetti. Bu gezegen Gliese 832’nin etrafında daha içte dönüyor ve bir dönüşü on altı gün sürüyor. Dünyamızın beş misli kütlesine sahip süper dünya Gliese 832c bir kaya gezegeni. Kırmızı Cüce, Güneş’ten daha zayıf ışıdığından süper Dünya, dar yörüngesine rağmen, Dünyamızın, Güneş’ten aldığı kadar ışın enerjisi alıyor, diyor astronomlar. Bu yüzden de üzerindeki sıcaklıklar dünyamızdakine yakın olabilir ve sıvı su da bu Komşu bölgede dünyamızın ikizi var İlk çokhücreli resif ustası Bundan yaklaşık olarak 600541 milyon yıl önce Edikara (Ediacaran) devrinde bedenleri çok hücreleri dokulardan oluşan ilk organizmalar gelişti. Henüz katı iskeletleri veya kabukları bulunmayan bu canlılar solucanlara, medüzlere veya deniz kalemlerine benziyordu. Fakat bu devrin sonunda durum değişmişti. Fosil buluntulardan anlaşıldığı üzere bu devrin sonunda aşağı yukarı 550 milyon yıl önce sert kireç kabuklu ilk havyanlar ortaya çıktı. Sert kabuklu çokhücrelilerin ortaya çıkışı ve hızla yaygınlaşmaları, evrimin en dramatik gelişmelerinden biridir diyor Edinburgh Üniversitesi’nden Amelia Penny. Çünkü bu şekilde organizmalar büyüme ve savunma için yepyeni olanak PNAS dergisindeki araştırmaya göre sivrisinekler, sağlıklı farelerden ziyade sıtma mikrobu taşıyan farelerin kokusuna doğru uçuyor. Hayvanların beden kokusu, sıtma mikrobu taşıyıp taşımadıklarını gösteriyor. Özellikle de hasta fareler, kanları çok bulaşıcı olduğu için çekici geliyor, diyor böcek araştırmacıları. Uzmanlar, tek hücreli sıtma parazitleri, konakçılarının kokusunu, bulaştırıcı sineklerin en iyi zamanda Sivrisinekler sıtma mikrobu taşıyanları tercih ediyor 165 milyon yıllık sinek larvası Sinekler sadece sinir bozucu olmakla kalmayıp, asalak olarak da konakçılarının dokularından beslenirler. Kuzey Çin’de bulunan tuhaf bir fosil aynı durumun dinozorlar zamanında da geçerli olduğunu gösterdi. Uluslararası bir ekip bu bölgede, göğsü heybetli bir vantuz biçiminde olan bir sinek larvası buldu. Jura devrine ait larva bu vantuzla bir konakçıya tutunarak, tuhaf ağız aparatlarından oluşan iğnesiyle kanını emebiliyordu. Günümüzde benzer beden yapısına sahip hiçbir böcek bulunmuyor diyor yeni fosili eLIFE dergisinde tanıtan Çin Bilimler Akademisi’nden Bo Wang. Yaklaşık 2 santim büyüklüğündeki sinek larvası yaklaşık olarak 165 milyon yıl önce günümüz Orta Moğolistan’daki bir göller bölgesinde yaşıyordu. İnce taneli tortul kayacında fosil olarak tüm ayrıntılarıyla korunagelmiş. Bunun dışında binlerce başka böcek ve sayısız semender kalıntısı da bulunmuş. Fakat ilginç bir şekilde bu taşlaşmış su dibinde bugüne kadar balık fosili ortaya çıkmamış. Wang ve arkadaşları bu yüzden Jura devrine ait göllerin çok özel bir ekolojik sistem oluşturduklarını ve sineklerin, çok az düşmanı bulunduğundan kolayca çoğalabildiklerini düşünüyorlar. Ancak araştırmacılar parazit sineğin başkalaşımdan sonra yetişkin sinek olarak ne şekilde göründüğünü ve ne şekilde yaşamış olduğunu bilemiyorlar. CBT 1426 6 /18 Temmuz 2014
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle