24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM ÖDÜLLERİ TEKNOLOJİPOLİTİK Baha Kuban baha.kuban@gmail.com MEF OKULLARI’NDAN GELECEĞİN GENÇ BİLİM İNSANLARINA ÖDÜL MEF Eğitim Kurumları tarafından tüm dünyada ve Türkiye’de fen bilimleri alanındaki yetenekli lise öğrencilerinin önünü açmak amacıyla düzenlenen “23. Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması”nın ödülleri sahiplerini buldu. MEF Eğitim Kurumları tarafından 1992 yılından bu yana düzenlenen “Uluslararası Araştırma Projeleri Yarışması”nın ödül töreni, 7 Mayıs 2014 tarihinde MEF Okulları Ulus Kampüsü’nde gerçekleştirildi. Türkiye genelinden 65, yurtdışından ise 24 projenin finale kaldığı yarışmada nanoteknoloji Soma’da yaşamını yitiren maden emekçilerinin anısına... Soma’yı Eriyen Buzullara Bağlayan Çizgi ! ve biyoteknoloji gibi yeni uygulamalara yönelik projeler öne çıktı. Projelerde bu yıl en fazla dikkat çeken, öğrencilerin geçen yıllara oranla daha fazla gözlem yapmaları ve yaratıcılıklarını artırmaları oldu. Yapılan ön değerlendirme sonucunda 162 öğrencinin hazırladığı 89 projenin sergilenmeye değer görüldüğü yarışmada, jüri üyelerinin ortak görüşü projelerin neredeyse tamamının sanayiinin ihtiyaçlarına cevap verecek yeni teknolojilerle donatılmış olduğu idi. MEF Eğitim Kurumları’nda okuyan öğrenciler dışında tüm gençlerin katılımına açık olarak gerçekleştirilen yarışmanın 23.’sünde, öğrencilerin yaşadıkları bölgelerin farklı ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştirdikleri gözlemlendi. Örneğin, Isparta’dan katılan öğrenciler kekik, Gemlik’den katılan öğrenciler ise zeytinden yola çıkarak proje üretirken, askeri okullardan katılan öğrenciler can güvenliği odaklı çalışmalara yöneldiler. Fizik: İzmir Büyükçiğli Özel Türk Koleji Anadolu Lisesi. Manyetik Kuplajla Hareket Aktarımının Uygulanması ve Geliştirilmesi Kimya: Konak Vali Vecdi Gönül Anadolu Lisesi, İzmir. Zno Nanopartikül İle Birleştirilmiş Zeytin Çekirdeği ve Chladophora Prolifera Ekstresi Eklenmiş Termoplastik Poliüretan’dan Oluşturulan Dişi Bakteriyal Selüloz İçi Heparinle Kaplı Biyouyumlu Antimikrobiyal Yapay Damarlar Biyoloji: Tekirdağ Belediyesi Anadolu Öğretmen Lisesi. Ganos Dağı OrmanlıUçmakdere Güzergahı Bitki Atlası Yarışmaya yurtdışından katılan projeler arasında fizik alanında Slovenya, kimya alanında Polonya, biyoloji alanında ise Makedonya birincilik ödülünün sahibi oldu. YARIŞMADA BİRİNCİ OLAN PROJELER (ULUSAL) landı, Bu ocaklar özellikle yeni gelişmekte olan İç Moğolistan bölgesinde yer alıyordu. Hu Jintao ve Wen Jiabao (çalışma hayatına jeolog olarak başlamış) sosyal sorunlara öncelik vermeye başlayınca, madencilik şirketlerine baskı yaparak güvenlik önlemlerini arttırmalarını sağladı. CBT 1418 9 /23 Mayıs 2014 Aynı zamanda kömür fiyatlarındaki artış bu yatırımların finanse edilmesini kolaylaştırdı. Hükümet ayrıca tazminat miktarlarını o kadar arttırdı ki, şirketler kaza maliyetlerinin altından kalkamayacakları için kaza olmaması için ellerinden geleni yaptılar. Hükümet ayrıca, kırsal bölgelerdeki küçük madenleri ya kapattı ya da birleştirerek tek bir çatı altında toplanmalarını sağladı. Madencilikte uluslararası uzmanlıktan yararlanılmaya başlandı. Örneğin Yeni Zelandalı Dave Feickert bu konuda çok önemli bir rol oynadı. Çin’deki bu iyileştirmeler sosyal etmenlerin de bir sonucu olarak ortaya çıktı. Örneğin önceden sınırsız gibi görünen işgücü arzı sıkılaştırıldı. Eme 2000’DEN SONRAKİ BÜYÜK DEĞİŞİM ğe getirilen bu kısıntı özellikle kıyılardaki ihracata yönelik üretim yapan fabrikalarda hissedildi. Madencilik bölgelerinde ebeveynler tek çocuklarının yaşamının maden kuyularında son bulmaması için eğitimine önem verdiler. Öyle ki 2000’li yalların başlarında kömür uzmanları Çin’in kömürünü bundan 20 yıl sonda kimin çıkartacağı konusunda kaygılanmaya başladı. ÇÖZÜM TEK DEĞİL Çin örneği, madencilikte güvenliğin sağlanmasında tek bir çözümün bulunmadığını gösteriyor. Ancak kömür madenciliği sektöründe standartlarda ve güvenlikte çok sayıda gelişme ve iyileştirme mümkün. Kuşkusuz, ilk etmenler gazın yok edilmesi veya açık ocaklara öncelik verilmesi gibi teknolojik ve örgütsel nitelikli. Ancak en önemli önlem, devletin bu konudaki kararlılığı ve üretim miktarına değil güvenliğe öncelik tanınması. Şirketlere güvenli üretim için teşvikler sağlanırken, gerekli yatırımlar için olanaklar arttırılmalı.. Türkçesi: Reyhan Oksay Kaynak: http://phys.org/news/201405chinashownsafetyrapidly.html “ ... bugün, ticaret ve sanayinin olmadığı bir dünyayı hayal edebilir miyiz ? Mecliste bugün görüştüğümüz düzenleme, her türden uluslararası rekabetin gemi azıya aldığı şartlarda, işletmelerimize ve şirketlerimize ölümcül bir darbe indirecek, maliyet artışları nedeniyle rekabet gücü yok olacak, ülkenin ekonomik büyümesi ve refahı ciddi zarar görecektir...” Yıl 1844! Soma’daki iş cinayeti sonrasında devletin ileri gelenlerinin 2014 Türkiye’si ile kıyasladıkları dönem! Britanya Parlamentosu’nda ucuz çocuk emeğini yasaklayacak olan ‘1844 Fabrika Kanunu’ görüşülüyor ve işverenleri temsilen, belagatı ile meşhur Sir James Graham, yukarıdaki sözleri kayda geçiriyor (bkz. ‘Hansard Tartışmaları’, 3. Seri, 18301891 arası Britanya Parlamentosu Tartışmaları). ‘Rekabet, verimlilik, maliyetler...’ , kapitalizmin uzun öyküsünde belki en fazla duyduğumuz sözcükler; dün İngiltere’de, bugün Türkiye ve ABD’de... Belli ki sistemin ‘fıtratında’ var! ‘21. Yüzyılda Sermaye’ kitabı kapış kapış satılan Thomas Piketty de, eserinde kapitalizmin ‘fıtratında’ eşitsizlik yaratmak olduğunu yazmış! Cumhuriyetçi Parti’nin farklı kanatlarında temsil edilen ABD sağı, iklim değişikliği ile ilgili olarak, en başta iklim biliminin sonuçlarına saldırmayı seçti. Paravan dernekler kurup, sahte raporlar yayımlatarak küresel iklim değişikliğinin büyük bir sahtekârlık olduğunu ilan eden patronlar çetesi, küresel ısınma ‘yalanının’, ABD ekonomisinin rekabet üstünlüğünü yok etmek için tasarlanmış bir uluslarararası komplo olduğunu öne sürdü. Akıl almaz gibi görünen bu siyasi konumu hâlâ kısmen savundukları görülmekle birlikte, yerkürenin sermaye sınıfının, daha akıllıca olan ve kısaca, ‘hiçbir şey yapmadan yapıyormuş gibi görünme’ siyasetini genel olarak benimsediğini söylemek mümkün. Bunun istisnaları da kuşkusuz var. Ancak, çeşitli çaplardaki ekonomik krizler zaman zaman bu maskeyi de indirmiyor değil. Türkiye basınında da epeyce yer alan, Batı Antarktika buzullarındaki önlenemez erime ve kayıpların küresel iklim değişikliği ile doğrudan bağlantılı olduğu yazıldı çizildi. İki bağımsız uzman grubunun yayımladığı bilimsel makaleler, buzul bilimcilerin onyıllardır kaygıyla dile getirdikleri sonuçları yalnızca teyid etti. Aslında bu sonuçlar, ABD Ohio Devlet Üniversitesi’nden ünlü buzul bilimci John H. Mercer’in taa 1978’de yaptığı gözlemleri doğruluyordu. Bu görüşlerini dile getirdiği yıllarda meslektaşları tarafından dışlanan Mercer, Batı Antarktika buz katmanlarının ‘aşırı hassasiyetine’ işaret etmiş, insan faaliyetinden, yani temelde fosil yakıt yakmaktan kaynaklanan seragazı salımlarının yol açtığı küresel ısınmanın, bu kütlelerin hızla erimesine yol açarak deniz seviyelerini önemli ölçülerde yükselteceğini söylemişti. Mercer, 1987 yılında yaşama veda etti. Bugün meslektaşları 3 metreye yakın deniz seviyesi artışlarının artık kaçınılmaz olduğunu belirtiyorlar. Bu esnada ABD sağı, ABD Çevre Ajansı EPA’nın, Obama’nın da desteklediği iklim değişikliği ile ilgili, aslında biraz da ‘sade suya tirit’ kararlarına savaş açmakla meşgul. Aynı teraneyi işitiyoruz yine; “ABD ekonomisine büyük bir darbe, hatta düpedüz Marksist önlemler!...” Bunların çok satan kitaplar listelerinden, Piketty’den bile haberleri yok anlaşılan... Dünyanın artık enerji üretmek için kömüre, petrole, doğalgaza ihtiyacı olmadığı kanıtlanadursun, insan yaşamı ve yeryüzündeki tüm doğal yaşam için muazzam bir tehdit oluşturan fosil yakıtlara dayalı sınai faaliyetler, sürgit yinelenen ‘rekabet, verimlilik, ekonomik büyüme....’ sloganları eşliğinde sürüyor. Dünya nüfusunun %1’inin, üretilen tüm zenginliğin neredeyse %50’sine el koyduğu bir düzenin yaratıcısı kapitalizm, kendi hareket yasalarına aykırı davranabilir mi? Kapitalizmin şaşmaz mantığı, Soma cinayeti ile eriyen buzulları aynı çizgide buluştururken insanlaşmanın yolu öfkelenmekten geçiyor...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle