02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Müfit Akyos mufı[email protected] 8 BilimEkonomi CBT 1440/24 Ekim 2014 Üniversite Sanayi İşbirliği… Yine, Yeniden Üniversite sanayi işbirliğinde sınanmış yöntemler yerine birlikte inşa etmeyi esas alan yenilikçi yaklaşımlara gerek vardır… Üniversite Sanayi İşbirliği (ÜSİ) konusunda söylenmemiş ne olabilir ki yine yeniden denebilsin. Üniversite Sanayi İşbirliğinde Sanayi Kesiminin Beklentileri ve Sorunları (Dr. Atilla Yardımcı, Elif Bilgehan Müftüoğlu, TOBB, Ankara, 2014) konuyu sanayici gözüyle irdelemek amacıyla yapılmış bir çalışma. Rapor anket yöntemi ile sanayicilerin görüşlerinin toplanması ve 365 OdaBorsa, 38 Teknokent Yönetici Şirketi, 51 Türkiye Sektör Meclisinden görüş ve önerilerinin alınmasıyla derlenmiş. Raporda, “toplam 246 farklı görüş/öneri bütünleştirilmiş ve 5 ana başlık altında gruplandırılarak, 14 temel soruna ilişkin 61 çözüm önerisi oluşturulmuştur. Bu çözüm önerilerin[den] 4 adet eylem önerisi sunulmuştur.” Raporda sorun olarak belirtilenler içinde daha önceden söylenmemiş hemen hiçbirşey yok. Ancak yine de raporda “Sanayinin … bilginin para ödenmesi gereken değerli bir varlık olduğuna dair bilinçlen[mesi]” gerektiğinin içtenlikle ifade edilmesi ve “Ankete katılan 266 firmanın %76,69’u üniversitelerle herhangi bir işbirliği projesi yapmadıklarını belirtmişlerdir” bulgusu, sanayicilerin belirttikleri sorunların ve tesbitlerin değerlendirilmesini gerektirmektedir. Önerilerin ve çözümlerin çoğunlukla “kamudan talep etmek” biçiminde şekillenmiş olmasının nedeni önceki benzer çalışmaların çoğunda görüldüğü gibi konuya “bulunulan konumdan” bakılmasıdır. Talepler tek yanlı olsa da sanayimizin özellikle ARGE, yenilik vb konularda (bilgi girdisi de denilebilir) üniversitesiz olunamayacağını hissetmekte olduğu biçiminde iyimser bir çıkarsamadan hereketle devam edebiliriz. Çalışmada vurgulanan iletişim ve güven eksikliği, kurumsal yetersizlikler vb sorunların giderilmesi için “Üniversite Sanayi İşbirliği Koordinasyon Kurulu, Bölge Teknoloji Platformları” gibi yapılanmalar önerilmektedir. Ancak bu yapılanmalarda biraraya getirilmek istenen kurumların boyut, konum ve işlev farklılıkları ve ulusal yenilik sisteminin ilişki ve işleyişlerinin dikkate alınmaması işlevsiz kurumların ortaya çıkmasına neden olacaktır. Konunun çok yönlülüğü ve karmaşıklığı ‘birlikte inşa etme, ağyapılaşma’ kavramlarından hareketle yenilikçi çözümler gerektirmektedir. Raporda konunun “bölgesel” düzleme çekilmesi ve çözümün bu düzlemde aranması olumludur. Bu bağlamda üniversitelerin ‘bölgeye gömülü bir varlık (asset)’ olarak ele alınması ve tarafların ‘eşgeliştirme (iki varlığın birbirlerini etkileyerek karşılıklı olarak evrilmeleri)’ kavramına uygun olarak strateji, amaç ve araçları bölgesel yetkinliklerden hareketle birlikte inşa etmeye çalışmaları ÜSİ’ye katkısı olacak yenilikçi bir yaklaşım olacaktır. ‘Eşgeliştirme’, arayüz kurumlarının (farklı yapıların ilişki ve işbirliği kurmalarını kolaylayan kurumlar) tarafların ‘kendi topraklarında’ ve kendi kurallarıyla (son örneği teknoloji transfer ofisleri) kurulup işletilmesiyle ortaya çıkan “bizim dilimizle konuşmuyorlar, bizi anlamıyorlar vb” şikâyetlerin giderilmesine de katkıda bulunacaktır. Bölgesel düzeyde üniversitenin ‘teknoloji çekimi’, sanayinin ise ‘teknoloji itkisi’ işlevini yüklenmesinin oluşturacağı arztalep ortamı, başta bölgenin örtülü talebinin ortaya çıkartılması olmak üzere iletişim, güven, işbirliğinin geliştirilmesine de katkı sağlayacaktır. Raporun en önemli eksikliği finansman konusuna yeterince yer vermemesidir. Bölgesel ve ulusal düzeyde ARGE, yenilik ve teknolojinin hâlâ bir yatırım alanı olarak görülmemesi ve buna ilişkin ‘piyasaların’ oluşmamış olması önemli bir eksikliktir. Raporda aksi iddia edilse de oluşturulan araç ve kaynaklarla kamu hâlâ en büyük fonlayıcı rolündedir. Bölgesel düzeyde oluşturulacak yatırım ve risk sermayesi kurumları üzerine modeller geliştirilmesine ve uygulamalara gerek vardır. Raporun Sunuş bölümünde yer verilen değerlendirmesinde TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu da “2000 öncesinde, sanayi üretimi en büyük ülkelerden biriydik. Şimdi ise ilk 15 içinde yer almıyoruz… Sanayimizi dönüştürebilmek için üniversitesanayi işbirliği kritik öneme sahip… Siyasetçisi, bürokratı, akademisyeni, iş dünyası el ele verip doğru politikaları tasarlamalıyız” diyerek, tarafların işbirliği yapmaları gerektiğini vurgulamaktadır. TÜRKİYE VE İRAN: Ekonomi ve ARGE Bayram Ali Eşiyok, [email protected]> Türkiye ile İran ekonomilerine ilişkin GSYH ve kişi başına GSYH büyüklüklerini gösteren tablo incelendiğinde, 2013 Grafik: Türkiye ve İran’da Nüfus yılı itibariyle İran’nın kişi başına geliri Türkiye’nin %35.9’na karşılık gelirken (tablodaki son sütun), İran’nın ulusal geliri (GSYH’si) Türkiye’nin ancak %37.1’ne karşılık geliyor . Başka bir ifadeyle, 2013 yılında İran’nın kişi başına geliri 3,132 dolar olarak tespit edilirken, Türkiye’nin kişi başına geliri 8,717 dolar olarak gerçekleşiyor. Diğer taraftan, 2013 yılında İran’nın GSYH büyüklüğü yaklaşık 243 milyar dolar ile Türkiye’nin ulusal gelirinin (653 milyar dolar) oldukça altında kaldığı görülüyor (2005 Grafik: İran ve Türkiye’nin Yüzölçümü (Bin KM2) sabit fiyatları ile). 1990 yılında yaklaşık 102 milyar dolar olan BİLİM VE TEKNOLOJİ İran’nın GSYH büyüklüğü 2013 yılında yaklaşık GÖSTERGELERİ 243 milyar dolara yükseliyor. Tablonun ikinci sütununda gösterilen kişi başına gelir düzeyine 1.Yüksek Teknoloji içerikli ihracatın Toplam göre ise İran’nın 1990 yılında 1,801 dolar olan İhracat İçerisindeki Payı kişi başına geliri 2013 yılında 3,132 dolara çıkıTablo: Yüksek Teknoloji İçerikli İhracatın Toplam İmalat Sanayi İçerisindeki Payı (%) İRAN TÜRKİYE 1997 0.15 2.14 2001 1.11 3.87 2002 1.53 1.79 2003 1.67 1.93 2004 1.86 1.90 2005 2.49 1.47 2006 6.31 1.85 2007 .. 1.89 2008 .. 1.62 2009 .. 1.74 2010 4.46 1.93 2011 4.12 1.84 Kaynak: World Bank, 2014. Türkiye ve İran’da GSYH Büyüklükler ve Kişi Başına Gelir Tablo: Türkiye ve İran’da ARGE/GSYH (%) İRAN 1997 2001 2002 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 .. 0.6 0.5 0.7 0.6 0.7 0.7 .. 0.7 .. .. .. TÜR. 0.5 0.5 0.5 0.5 0.5 0.6 0.6 0.7 0.7 0.8 0.8 0.9 Grafik: Türkiye ve İran’da Kişi başına GSYH (2005 SABİT FİYATLARI İLE) (USD $) Grafik: İran ve Türkiye’nin GSYH Büyüklükleri (2005 Sabit Fiyatları ile) (USD $) yor. Bu bulgulara göre, gerek GSYH büyüklüğüne ve gerekse de kişi başına GSYH değerlerine göre Türkiye’nin belirgin bir üstünlüğü izleniyor. NÜFUS Tablo: Türkiye ve İran Nüfusu (Milyon Kişi) 1990 İran Türkiye 54.5 52.4 1995 64.1 57.5 2000 63.9 64.3 2005 69.4 68.6 2010 74.3 73.0 2011 75.2 74.0 Türkiye ve İran’a ilişkin yüksek teknoloji Kaynak: World Bank, 2014. içerikli ihracatın toplam imalat sanayi içerisindeki payını gösteren tablo incelendiğinde İran’ın toplam imalat sanayi ihracatı içerisindeki yüksek teknoloji ihracatında çarpıcı artışlar izleniyor. İran’da 1997 yılında %0.15 olan yüksek teknoloji ihracat payının izleyen yıllarda hızla artarak 2011 yılında %4.12’ye yükseldiği görülüyor. Türkiye’nin 2011 yılında yüksek teknoloji içerikli ihracat payının %1.84 olduğu göz önüne alındığında İran’nın Türkiye’den daha iyi bir başarım ortaya koyduğu anlaşılıyor. 2012 76.1 74.9 2013 77.1 76.5 Kaynak: IMF, World Economic Database, April 2014. 2013 Tahmin 2. ARGE/GSYH Oranları Bilim ve teknolojik gelişmeyi önceleyen en temel parametrelerin başında gelen ARGE/GSYH oranları incelendiğinde, İran ile Türkiye arasında önemli bir farklılaşmanın
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle