Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
www.iku.edu.tr BİLİM KÜLTÜR VE EĞİTİM Uzaya gönül vermiş gençler Her yıl NASA tarafından düzenlenen “Bir Günlük Cassini Bilim Adamı Makale Yarışması’na ”(Cassini Scientist For a Day Essay Contest) CassiniHuygens robotik uzay aracının çalışmalarından esinlenerek katılıyorlar. Övgü Taner, Öykü Taner ve Emin Emre Babayiğit U zay, uzay çalışmaları ve keşifleri çocukları ve gençleri her zaman etkiliyor. “Büyüyünce ne olacaksın ?” sorusuna pek çok çocuğun “Astronot” diye yanıt verdiğini duymuşsunuzdur. Harçlıklarını biriktirip teleskop almayı hedefleyen geçlerle de karşılaşmışsınızdır. 50’li yaşlarda olanlar için Uzay Yolu (Atılgan), 40’lı yaşlardakiler için Uzay 1999 (As Üssü Alfa), 30’u yaşlardakiler için Savaş Yıldızı (Galactica) ve nesiller üstü Yıldız Savaşları (Starwars) tüm dünyada çocukların hayal dünyasının gelişmesinin temel bileşenlerinden olmuştur. 2013 yılında Kültür2000 Fen Lisesi öğrencileri NASA Ames ve Ulusal Uzay Topluluğu (NSS) tarafından düzenlenen Uluslararası Uzay Yerleşkesi Yarışması’nda dünya ikincisi oldu. Bu başarı ile motive olan gençler, her yıl NASA tarafından düzenlenen “Bir Günlük Cassini Bilim Adamı Makale Yarışması’na ”(Cassini Scientist For a Day Essay Contest) CassiniHuygens robotik uzay aracının çalışmalarından esinlenerek katılıyorlar. Danışman öğretmenleri Selin Tataroğlu gözetiminde Övgü Taner, Öykü Taner ve Emin Emre Babayiğit NASA tarafından belirlenen üç görevden biri olan Satürn’ün en büyük 3. uydusu olan Iapetus hakkında bir makale yazdılar. Gençlerin, yarışmaya katıldıkları bu makaleyi “orijinal hali ile” Sizlerle paylaşıyoruz. Bilime gönül vermiş bu gençlerin gelecekte çok daha büyük çalışmalarla bilime katkı sağlaması dileği ile… de bulunan volkanik bir oluşum ve ya volkanizma hareketleri sonucu ortaya çıkan hidrokarbonun gezegen yüzeyini kaplamasına neden olduğu düşünülmektedir. Bu volkanik hareketlenmeye neden olan şeyin ise solar radyasyondan kaynaklanan kimyasal reaksiyonların neden olduğu düşünülüyor. Free Space Settlement projeleri her geçen gün daha fazla gündeme gelmekte ve bu konuda yapılan çalışmalar artmaktadır. Bu çalışmalar ve yaşamsal ihtiyaçların karşılanması için her türlü araştırma ortamına uygun ve kendi kendine yetebilecek uzay is mızı buradan yürüteceğiz. Iapetus’da hidrokarbon olduğu ortaya çıkmıştır. Hidrokarbonlardan olan metan yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak kullanılacaktır. Kurmayı planladığımız gözlemevinde metandan elektrik enerjisi üretmeyi düşünüyoruz. Bu sistem oldukça az enerji üretmesine rağmen mühendisler bu sistemi 2 yılda 6 megawatt enerji üretebilecek kapasiteye ulaştıracaklardır. Iapetus’un 3/4’ünün buz olduğunun bilinmesi bilim adamları için çok önemli bir bilgidir. Bilindiği gibi su insanların yaşaması için en temel ihtiyaçtır. Peki biz suyu nasıl kullanacağız? İnsanların ihtiyaçlarının karşılanmasında ve suyun elektrolizinin yapılarak hidrojen elde edilmesinde kullanacağız. Hidrojeni de yıldızların protonproton nükleer füzyon reaksiyonuyla enerji üretmede kullanacağız. İKİ TEORİ CBT 1398 13 / 3 Ocak 2014 Satürn’ün en büyük 3. uydusu olan Iapetus ilk defa 1671 yılında Giovanni Cassini tarafından keşfedilmiştir. 1977 yılında da Satürn ve sisteminin araştırılması amacıyla fırlatılan Voyager uzay aracı Satürn çevresinde değişen yörüngeleri izleyerek gezegen ve çeşitli uyduları ile ilgili gözlemlerine başlamıştı. Iapetus en çok 2 ton rengiyle bilinse de keşfedildiği zamandan bu güne fiziksel özellikleriyle ayırt edici olmuştır. Iapetus’un bir yüzünün hep aydınlık, diğer yüzünün ise hep karanlık olduğu bilinmektedir. Bunun nedeni ile ilgili kesin bir bilgi olmamakla beraber 2 teori mevcuttur. İlki, gezegenin yüzeyinin sürekli kendini yenilediği ; diğeri ise gezegen IAPETUS tasyonlarının kurulması esastır. Iapetus’un sahip olduğu özellikler ise bu ortamı bize münkün kılmaktadır. Hızına ulaşamayacağımız bilimsel ilerlemeler bize yapay yerçekimi, atmosfer ve basınç oluşturma gibi konularda yeterli bilgi birikimi vermektedir. Yapılması gereken şey evrene yoğunlaşmaktır, çünkü evren, onun bütünüyle okuması, tamamen anlaması ve nihayetinde yeniden yazması gereken kozmik bir romandır! Biz bilim adamları olarak Iapetus’un yüzeyine bir gözlem evi kurarak Iapetus üzerindeki araştırmaları Iapetus’un dikkata değer bir diğer özelliği ise Ekvatoral sıra dağları olmasıdır. Gezegenin Satürn’e dönük olmayan yüzün ekvatorunda 10km boyunca uzanmaktadır. Bu dağların oluşumunu konu alan 2 teori vardır. İlki, Bazı bilim adamları bu dağların Iapetus’un önceleri daha hızlı dönmesinden kaynaklanan merkez kaç kuvveti sonucu oluştuğunu düşünmekte. Diğerleri ise gezegenin bir halka veya bir asteroid ile çarpışması sonucu ortaya çıkan materyallerin birikmesi ile oluştuğunu düşünüyor. Özet olarak araştırmalarımı zı Iapetus’a yöneltmeye karar verdik. Çünkü Iapetus’un yüzeyinde keşfedilmeyi bekleyen birçok gizem var nasıl oluştuğu kesin olarak bilinmeyen sıra dağlar, karanlık ve aydınlık yüzey gibi . Sonuç olarak Iapetus’a kurulacak bir gözlem evinde hidrokarbonlardan enerji elde edebilir, buz kütlelerinden su ve suyun hidrolizi sonucu hidrojen elde edebiliriz. Böylece araştırmalarımıza yetecek enerjiyi sağlamış oluruz. Kim bilir belki araştırmalarımız esnasında yapacağımız keşifler ve bulacağımız materyaller sayesinde yaşama uygun bir ortam bile yaratılabilir. Bu düşüncelerden yola çıkarak Iapetus’un gizemlerinin araştırılmasının, insanlığa ve bilime ilerde daha yararlı olabileceğini düşünüyoruz. Her şey olabilir; Evrenin kuralı budur! Bize düşen ise olasılıkları sıralamak ve bunları anlamlandırabilmektir.