17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

İngiliz psikolog Patrick Leman, “Tuhaf bir şekilde bazı komplo teorileri olayları, insanların güvenlik ve öngörülebilirlik ihtiyacını tatmin edecek şekilde açıklıyor. İnsanları en fazla rahatsız eden şey belirsizlik ve geleceğin tahmin edilememesidir” diyor. Leman ayrıca internetin yaygın kullanımına bağlı olarak komplo teorilerine geniş halk kitlelerine ulaştığına ve inananların arttığına dikkat çekiyor. Leman ve ekibi komplo teorileri konusunda yaptıkları çalışmalardan elde ettikleri bulguları şöyle sıralıyor: • Bir teoriye inanan insanların diğerlerine de inanma olasılığı yüksektir • Gelir ve inanma düzeyleri arasında güçlü bir ilişki vardır: İnsanlar zenginleştikçe komplo teorilerine daha az inanmaya başlar (Aynı ilişki eğitim düzeyi için de geçerlidir) • İstikrarsızlık insanları en fazla rahatsız eden olgudur. İnsanlar öngörülebilir bir dünyada yaşamayı tercih eder. Dolayısıyla bazı komplo teorileri insanların daha güvenli ve öngörülebilir koşullarda yaşadığı duygusunu perçinler • Komplo teorileri yeni kanıtların elde edilmesiyle zamanla evrim geçirir, mutasyona uğrar. lo teorileri ile ilgili makaleleri okumanın bile insanlarda güçsüzlük, yetersizlik hissi uyandırdığını ortaya çıkartmış. Sonuç olarak bu durum, politik katılım arzusunu baltalıyor. Öyle ki bu etki, komplo teorisi doğrudan hükümetlerle ilgili olmasa bile ortaya çıkabiliyor. Örneğin iklim değişikliği ile ilgili komplo teorilerine maruz kalan insanlar, çevre kirliliğini önleyecek bir yaşam şekline geçmeyi gereksiz buluyor, çünkü bunlara göre iklim değişikliği yalandır, çevre felaketlerinin nedeni insan değildir. İlginç bir şekilde aynı insanlar oy kullanmanın da bir aldatmaca olduğunu düşünüyor. Bunlara göre gücü elinde tutan elit kesim, bir şekilde seçim sonuçlarını manipüle edecektir (çok da yanlış sayılmaz.RO) Son çalışması British Journal of Psychology dergisinde yayımlanan Jolley, araştırmalarından elde ettiği sonuçları şöyle özetliyor: “İnsanlar komplolaraörneğin hükümetlerinin gizli bir gündemi olduğuna inandırılırlarsa maruz kaldıkça, eylemlerinin hiçbir fark yaratmadığı inancına kapılırlar. Böylece komploları hiç sorgulamadan kabullenme eğilimine girerler.” birden fazla komplo teorisine inananlar, bilimsel kuramları kabullenmeye yanaşmıyor. Örneğin iklim bilimcilerinin küresel ısınmanın yanlış politikalardan kaynaklandığını bilimsel olarak kanıtlamalarına karşın, iklim değişikliğinin bir komplo olduğuna inananlar bu kanıtları görmezden geliyor. Komplo teorilerine inanmanın yol açtığı bir diğer endişe sonuç da, dikkatleri bilimsel, siyasi ve sosyal gelişmelerden uzaklaştırmak ve başka yönlere çekmektir. Hükümetler, kamuoyunun doğru ve şeffaf bilgi edinme hakkını korumak ve taleplerine yanıt vermekle yükümlüyken, kamuoyu da kendisine sunulan bilgileri sağlıklı bir şüphecilikle karşılama şansına sahiptir. Ancak bu hak ve yükümlülük komplo teorileri için geçerli değildir. Avusturya kökenli Britanyalı felsefeci Karl Raimund Popper, komplo teorilerinin en önemli yanlışlığının, her olayı maksatlı ve planlı eylemler olarak değerlendirmesi olduğunu söylüyor. Dolayısıyla pek çok sosyal ve politik olayın gelişigüzel ve spontan bir şekilde ortaya çıktığı tezinin kabul görmediğine dikkat çekiyor. Aslında Popper bugün psikologların “atfetme hatası” olarak nitelendirdikleri olguyu uzun yıllar önce gündeme getirmişti. Bu, diğer insanların davranışlarını genellikle varolan koşullara bir tepki niteliğinde değil, maksatlı ve planlı eylemler olarak değerlendirme eğilimidir. Kuşkusuz bu eğilim, olaylara paranoyak bir gözlükle bakmak anlamına geliyor. KARMAŞIK OLAYLARA BASİT AÇIKLAMALAR GETİRMEK Komplo teorilerinin bir diğer işlevi de karmaşık olaylara basit açıklamalar getirerek, “dünyayı anlamlı” kılmaktır. Böylece insanlara geleceği tahmin etme ve olayları kontrol etme şansı tanır. Buna en güzel örnek iklim değişikliğidir. Bazı insanlar, çok sayıda kanıta karşın küresel ısınmanın insan eliyle oluştuğu iddiasını kabul etmez, çünkü bilim adamlarının önlerine koyduğu olası senaryolar duygusal ve bilişsel olarak kaldıramayacakları kadar vahimdir. Dolayısıyla bunun bir komplo olduğu kabullenmek, insanları psikolojik açıdan rahatlatır. GERÇEKLERDEN RAHATSIZLIK DUYMA BİLİMİ REDDETMEK VE DİKKATLERİ BAŞKA YÖNLERE SAPTIRMA POLİTİK KATILIMI ENGELLİYOR Kent Üniversitesi’den psikolog Daniel Jolley ve Karen Douglas yaptıkları bir araştırmada yalnızca komp CBT 13729 / 5 Temmuz 2013 Kent Üniversitesi’nden psikolog Karen Douglas ve Robbie Sutton, belirsizlikten kurtulma dürtüsünü kabul etmekle birlikte başka bir olguyu daha işaret ediyor. Sutton ve Douglas’a göre komplolara inanmak psikolojik bir projeksiyon yani yansıtmadır. Başka bir deyişle insanın kişisel görüşlerini başkalarına yansıtmasıdır. Amerikalı bilim tarihçisi, akademisyen, bilim kurgu yazarı ve Skeptic isimli derginin editörü Michael Shermer, insanların komplo teorilerine inanma nedenlerini şöyle sıralıyor: • Belirli bir kalıbın veya düzenin bulunduğuna inanma rastlantısal gürültü içinde anlamlı sesler keşfetme merakı gibi... • Gizli örgütlerin varlığına inanma dünyanın küreselci bir gündeme sahip bir seçkinler topluluğu tarafından yönetildiği inancı • Doğrulama önyargısıhalihazırda inandıklarımızı destekleyici deliller arama ve bulma • Olayın vuku bulması sonrasında açıklayıcı destek arama sonradan yapılan açıklamalar arasından rahatlatıcı olanları seçme eğilimi. Komplo teorilerinin içinden bazılarının zaman içinde doğru çıktığı görülür. Aslında hükümetler insanların düşündüğü kadar sık yalan söylemese de, sürekli olarak gerSon günlerde ilginç bir şekilde komplo teorileri ile çek niyetlerini saklarlar ve “kıvırtırlar”. Benzer şekilde hübilimi reddetme arasında bir ilişki olduğu ortaya çıktı. kümetlerin yaptıkları açıklamalarla ilgili sağlıklı bir kuşPsychological Science dergisinde yayımlanan makalesin kuculuk, demokratik ve modern toplumların doğal tepde Stephen Lewandowsky ve ekibi, bilimi kabullenme kisidir. Daha genel olarak, eleştirel düşüncenin gelişimi ve komplolara inanma eğilimi arasındaki ilişkiyi ortaya açısından da çok yararlıdır. Bu noktada dengeyi doğru kurmak önemlidir. Başka çıkarttı. Araştırmalarından elde ettikleri sonuçlara göre bir deyişle komplo teorisyenleri ve kuşkucuların ortak bir zeminde buluşup, kamuoyunun önünde konuyu tartışTarih boyunca dünya kamuoyunu etkileyen bütün büyük olaylar, komplo maları gerçeklerin su yüzüne çıkmateorileriyle açıklanmaya çalışılmış ve pek çoğu da delil yetersizliğine bağlı sında önemli bir rol oynar. olarak bugüne dek bilinmezliğini korumuştur. Time dergisi bugüne dek dünDerleyen: Reyhan Oksay yayı etkileyen en önemli 10 komplo teorisini şöyle sıralıyor: *Kennedy’yi gerçekten Lee Harvey mi öldürdü? Yoksa bir komploya mı Kaynak: 2010 European Molecular Bikurban gitti? ology Organization, vol 11, no. 7 *11 Eylül saldırılarını ABD derin devleti organize etmiş olabilir mi? http://www.scientificamerican.com/ article.cfm?id=moonlandingfakedwhy*Uzaylılar Dünya’yı ziyaret etmiş olabilir mi? peoplebelieveconspiracytheories *Paul McCartney aslında ölmüş olabilir mi? http://www.nickpope.net/conspiracy*Dünyayı birkaç gizli örgüt mü yönetiyor? theoriesthegoodthebadandtheugly.htm *insanlar Ay’a gerçekten ayak bastı mı? http://www.time.com/time/specials/ *İsa Magdalalı Meryem ile evlenmiş olabilir mi? packages*Yahudi Soykırımı bir efsane olabilir mi? http://www.bermudatriangle.org/html/ *AIDS virüsünü CIA yaymış olabilir mi? gianquasar.html *Uzaydan gelen sürüngenler insanların bedenlerini ele geçirip Dünya’yı http://warp.povusers.org/grrr/conspiyönetiyor olabilirler mi? racytheories.html http://www.time.com/time/specials/packages KOMPLO TEORİLERİNİN HİÇ Mİ YARARI YOK? YAKIN TARİHLİ 10 KOMPLO TEORİSİ PSİKOLOJİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle