Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YENİ ULUSLARARASI EKONOMİK DÜZENE DOĞRU (2/3): Yeni Ekonominin Yeni Trendleri Cenan Torunoğlu, Stratejist, Ekonomist, “Story Teller” cenan.torunoglu@gmail.com Y eni Uluslararası Ekonomik Düzene Doğru başlıklı çalışmamın ilk yazısında, değişim ve yapısal gelişmeden söz etmiş ve, Dünya ekonomisinin, 2008’den bu yana, küresel anlamda ilk krizini yaşadığını belirtmiştim. Yine ilk yazımda, konuyu üç aşamada irdelemek istediğimi ifade etmiştim. 1) Değişim ve Yapısal Gelişme 2) Yeni Ekonominin Yeni Trendleri 3) Küresel Kurumlar ve Kurumların Dönüşümü Konuyla ilgili ikinci yazımda, geleceğe bakacağım ve yeni ekonominin yeni trendlerinden söz edeceğim. Dünya trendlerini inceleyen çeşitli kurum ve kuruluşlar var. Ancak, bu kurumların mutabık oldukları altı ana trend bulunuyor. 1) Yeni ekonomilerin ortaya çıkması ve yükselmesi 2) Artan ve yaş alan nüfus 3) Büyüyen orta gelir grubu 4) Hızlanan kentleşme 5) Artan enerji ihtiyacı 6) Çevreye etkinin önemi Bu trendleri tek tek irdeleyelim. 1) Yeni ekonomilerin ortaya çıkması ve yükselmesi: İlk yazımda, özellikle 21. yy’ın ilk on yılında, ekonominin merkezinin hızla doğuya kaymakta olduğunu belirtmiş ve öne çıkan ülkelerden söz etmiştim. Dünya Gayrı Safi Milli Hasılasının yapısındaki değişim beklentisi, bu kaymanın devam edeceğini gösteriyor. Halen, %30 düzeyinde olan AsyaPasifik Ülkelerinin Dünya ekonomisindeki paylarının, 2050’de %47’ye ulaşması bekleniyor. Buna karşın, aynı dönemde, Avrupa’nın payının %33’den %19’a, Amerika’nın payının ise %32’den %26’ya gerilemesi öngörülüyor. Bu dönemde, Çin ekonomisinin 2030’ların başında, ardından da Hindistan ekono misinin Amerika Birleşik Devletleri ekonomik büyüklüğüne ulaşmaları ve geçmeleri de öngörüler arasında. Yine bu dönemde, Endonezya, İran, Türkiye, Meksika, Mısır, Vietnam, Güney Afrika gibi ülkelerin güçlenerek büyükler ligine girmesi de beklentiler arasında yer alıyor. 2) Artan ve yaş alan nüfus: Dünya nüfusu ile ilgili, gerek nicelik gerekse nitelik bakımından beklenen gelişmelerin de doğuya kayışı doğrular yönde olduğu görülüyor. 2011’de 7,1 mil yar olan Dünya nüfusunun, 2050’de 9,7 milyara çıkacağı hesaplanıyor. 2,6 milyar ilavenin 1 milyarı AsyaPasifik, 1,1 milyarı ise Afrika’da olacak. Avrupa nüfus artışı sadece 100 bin kişi. Nüfusun niteliksel gelişimine bakılırsa, gelişme beklentisinin de doğu ülkelerini daha avantajlı hale getirdiği görülüyor. Avrupa hızla yaş alan bir nüfus yapısına doğru giderken, AsyaPasifikte, özellikle 2030’lu yıllara kadar genç ve üretken nüfusun artacağı hesaplanıyor. Ancak, 2030’lu yıllardan sonra AsyaPasifikte de nüfus yaş almaya başlıyor. Afrika’da ise, genç ve üretken nüfusun sürekli artacağı beklentisi bulunuyor. 3) Büyüyen orta gelir grubu: Orta gelir grubu, ekonominin gelişmesi için önemlidir. Çünkü asıl tüketici orta gelir grubudur. Önümüzdeki döneme baktığımızda, Dünyada orta gelir nüfusunun büyüyeceği görülüyor. 2009’da toplam Dünya nüfusunun %30’u orta gelir nüfusu iken, 2030’da bu oranın %60 olacağı hesaplanıyor. Başka bir deyişle, 20 yıl içinde, tüketici nüfusa 3 milyar kişi ilave olacak. Bu ilavenin hangi bölgede olacağı da önemli. Yine beklentilere göre, bu ilavenin yaklaşık %90’ı AsyaPasifik bölgesinde gerçekleşecek. Amerika ve Avrupa ülkelerinde, orta gelir grubunda kayda değer bir gelişme beklenmiyor. 4) Hızlanan kentleşme: Ekonominin gelişmesini harekete geçiren bir başka unsur da kentleşmedir. Beklentilere göre, önümüzdeki dönemde Dünya nüfusu hızla kentleşecektir. Aslında, bu olgu, orta gelir grubunun gelişmesi ile de doğru orantılıdır. 2011 verilerine göre, Dünya’da 3,5 milyar kişi kentlerde yaşamaktadır. Bu da, toplam nüfusun %50’si düzeyindedir. Beklentilere göre, 2050 yılında, kent nüfusu 6,2 milyar ile %65’e ulaşacaktır. 2,7 milyar ilave kentlinin bölgelere göre kırınımına bakarsak, en büyük payın yine AsyaPasifik ülkelerinde olduğunu görüyoruz. İlave kent nüfusunun 1,4 milyarı, yani yaklaşık yarısı bu bölgede olacak, ve kent nüfusu %41’den %62’ye çıkacak. Diğer önemli bir gelişme de, Afrika ülkelerinde. İlave kent nüfusunun 0,8 milyarı, yaklaşık üçte biri de bu bölgede ve %40 olan kentsel nüfus %56’ya yükselecek. Gelişmiş ülkelerin ağırlıkta olduğu Avrupa ve Amerika’da ise, kentsel nüfus %7580 düzeyinde, ve 40 yıllık dönemde kayda değer bir kentsel nüfus artışı beklenmiyor. 5)Artan enerji ihtiyacı: Ekonominin önemli konularından biri de artan enerji ihtiyacı. 2010 yılında, toplam 384 Quadrillion British Thermal Unit (QBTU) olan enerji ihtiyacının, 2030 yılında 506 QBTU olması bekleniyor. Bu ilave enerji ihtiyacının da %90’nının gelişmekte olan ülkeler kaynaklı olacağı belirtiliyor. Sadece %40’ı da, Çin ve Hindistan kaynaklı olacak. 6) Çevreye etkinin önemi: “Blue map” senaryosuna göre CO2 yayılımının azaltılmasına yönelik ana teknolojiler geliştiriliyor. Karbon tutma ve depolama, yenilenebilir enerji, nükleer, güç üretiminde verimlilik ve farklı yakıt kullanımı, farklı yakıt kullanımı ve yakıt ve elektrik verimliliği üzerinde duruluyor. Bu teknolojilerin dengeli kullanımı ile, CO2 salınımının asgari düzeye indirilmesi için çalışılıyor. Yeni ekonominin yeni trendleri irdelendiğinde de, Dünya ekonomisinin ekseninin doğuya, özellikle de AsyaPasifik bölgesine kaydığını görüyoruz. Bu tespitten sonra, kurumlara bakma gereksinimi oluşuyor. Ekonominin ekseni kuzey batıya kayarken hangi kurumlar ortaya çıkmıştı? Şimdi de eksen doğuya kayarken, bu kurumların anlamı nasıl değişiyor? Yeni küresel kurumlara gereksinim var mı? Bu soruların yanıtlarını da gelecek hafta yayımlayacağım son bölümde, Küresel Kurumlar ve Kurumların Dönüşümü bölümünde ele alacağım. Kaynaklar 1)Avrupa Enerji Ajansı Raporu 2)McKinsey GEP 3)International Future’s Forecast, 4)World Population Prospects: The 2010 Revision, UN 5)OECD Wolfensohn Center for Development 6)The world in 2025, Rising Asia and SocioEcological Transition, 2009 European Commission 7)Global trends 2025: A Transformed World, November 2008 NIC 2008003 8)The world economy in 2050: a tentative picture, December 2010 CEPII 201027 9)IMF, WEO, April 2013 10)Foreign Affairs Magazine, Ocak / Şubat, 2010 CBT 1368 15 / 7 Haziran 2013