27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP ÇÖZÜM: LİSEDE OLGUNLUK SINAVI Özel dershanelere olan ihtiyaç nasıl ortadan kalkar? 1980’li yıllardan bu yana eğitimin tartışma alanlarından biri olan özel dershaneler, son günlerde gündemin ilk sırasına yerleşti. Ancak bu kez dershanelerle ilgili tartışmalar, iki kutuplu eksende ve siyasi zeminde yapılıyor. Konuyla ilgili son kararın Eylül 2015’e ötelenmesi, tartışmanın uzayacağını göstermekte. Bu süreçte özel dershanelerle ilgili doğru bir değerlendirme yapabilmek için, konuya eğitim ekseninden bakılmalı. Prof.Dr.İsa Eşme, isae@esme.org CBT 1395 18 / 13 Aralık 2013 nce özel dershanelerin kuruluşundan ve gelişme sürecinden söz edelim. 1964’te üniversitelerarası merkezi sınav uygulamasına geçilmesiyle sınav yarışı süreci başladı ve adaylar, okullarında hiç tanımadıkları test sınavları konusunda destek almak üzere arayışlara girdi. Bu boşluğun farkında olan özel girişimcilerin etkisiyle, dershanelerin kuruluşu, 1965’de çıkarılan 625 sayılı “Özel Öğretim Kurumları Yasası” ile sağlandı. 1970’li yıllardan itibaren yükseköğretime olan taleple arz arasındaki makasın açılmasıyla dershane sektörü giderek büyüdü. Başlangıçta, üç büyük il başta olmak üzere 12 ilde açılan özel dershaneler, 1980’li yıllara doğru diğer illere de yayıldı. 1990’lı yıllardan itibaren, sayısal olarak büyük bir gelişme gösterdiler ve liselere paralel kurumlar haline geldiler1. 2013 yılı itibarıyla, özel dershane sayısı 3.680, öğretmen sayısı 51.522, Özel dersanelere devam eden öğrenci sayısının yıllara göre dağılımı bu kurumlara devam eden öğrenci sayısı 1.280.297’dir. Özel dershane gerçeği Türkiye’ye özgü değil. Eğitim kademeleri arasındaki geçişlerin rekabete dayalı merkezi sınavlarla gerçekleştiği ve üniversite öncesi eğitim kademelerinde, okullar ve bölgeler arasında eşitsizliğin bulunduğu ülkelerde, bizdeki gibi özel dershaneciliğin yaygın olduğu görülür. Özellikle Güney Kore, Japonya, Hong Kong ve Tayvan gibi Doğu Asya ülkeleri bu anlamda ilk sıradadır. Özel ders ve dershaneciliğin son yıllarda Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri de dâhil birçok ülkede yaygınlaşmaya başladığı biliniyor 2. Eğitime destek hizmeti diyebileceğimiz özel ders alma konusu PISA raporlarında da yer almaktadır. 2006 raporunda, özel ders alanların OECD ortalamasının, fen bilimleri için %34, matematik için %46,6 olduğu bilgileri yer almıştır. Kuruluş amacı, öğrencilerin bilgi eksikliklerini gidermek, onlara hızlı düşünme ve hızlı soru çözme becerisi kazandırarak sınav başarısını arttırmak olan özel dershaneler bu amacında ne kadar başarılı? Üniversite giriş sınavlarında, daha önce yerleşememiş öğrencilerin sınav başarısının, sınava ilk kez girenlerden daha yüksek oluşu, bu adayların dershaneden aldıkları eğitimle ilişkilendirilmekte ve bundan, dershanelerin öğrenci başarısında etkili olduğu sonucu çıkarılmaktadır. Öte yandan, dershanelerin öğrenci başarısına katkıda bulunduğunu gösteren araştırmalar var 3. Özel dershanelere yönelik öğrenci görüşleri bu anlamda önemli sonuçlar vermektedir. Bir saha araştırmasına göre, öğrencilerin %64’ü, dershanedeki eğitimi daha kaliteli bulurken, %7,1’i okuldaki eğitimi, %22,8’i her ikisindeki eğitimi kaliteli bulmakta 4. Bu sonuçlar, öğrencilerin sınav başarısı için özel dershanele Ö zın önemli bir bölümünde kalite sorunu yaşandığını, kalite açısından okullar arasında büyük farklılıklar bulunduğunu, ulusal ve uluslararası değerlendirmeler göstermektedir. Ancak kalite yönünden en gözde okul öğrencilerinin tamamına yakınının dershanelere devam ettiği de bilinen bir gerçek olduğuna göre bu sorun tek başına dershanelerin büyümesinin nedeni değildir. Dershanelerin varlığına gerekçe olarak gösterilen etkenlerden biri de sınavlardaki soruların, okul müfredatıyla örtüşmediği iddiasıdır. Üniversite giriş sınavlarında, bilgi ve kavrama gibi alt düzey düşünme becerileri yanında, uygulama ve ayrıştırma gibi daha üst düzey düşünme becerileri de ölçülmeye çalışılır. Üst düzey düşünme becerilerini ölçen soruları müfredat dışı soru olarak algılayarak giriş sınavlarının yalnız bilgiyi ölçecek içerikte olması, öğrencileri ezbere teşvik edeceği gibi, sınavların daha nitelikli adayı seçme hedefiyle örtüşmeyecektir. ri bir ihtiyaç olarak gördüklerini ortaya koyuyor. Özel Dershanelere Yönelik Eleştiriler: Türkiye’de özel dershanelere yönelik eleştiriler genel olarak üç başlıkta toplanıyor: i Eğitime destek hizmeti veren kurumlar olmanın dışına çıkarak, öğrenciler için okulların önüne geçmeye başladılar. iiBir üst eğitim kademesine geçişte fırsat eşitsizliğini arttırıcı etki yapıyorlar. iiiÖzel dershanelerde eğitim etkinliklerine yer verilmemekte, öğrencinin kendini ifade edebileceği, araştırma ve düşünme temelli öğrenme yerine ezberci öğretim teşvik edilmekte. Bu eleştirilerin ilkinin sorumlusu özel dershaneler değil, geri planda kalan okullardır. Özel dershanelerin, eğitimde fırsat eşitsizliğine yol açtığı tespiti görüşü üzerinde durmak gerekir. Ülkemizde, eğitimde gerek coğrafi bölgeler, gerekse ailelerin gelir grupları açısından büyük bir fırsat eşitsizliği olduğu ve bunun eğitime yansıdığı PISA ve TIMSS gibi uluslararası raporlarla da ortaya konulan bir gerçektir. Ancak fırsat eşitsizliğinin ilk sorumlusu özel dershaneler mi? Dershaneler kapatılırsa eğitimde fırsat eşitsizliği giderilecek mi? Özel dershanelerin, dar gelirli ailelerin üstün başarılı çocuklarını burslu statüde okutarak onların başarılarına katkıda bulunduğu, bu yolla fırsat eşitsizliğini azaltıcı etkilerinin de olduğu göz ardı edilmemeli. Özel dershaneler eğitim etkinliklerine yer vermiyor da okullar yer veriyor mu? Bu sorunun yanıtını da okuyuculara bırakalım. Özel dershaneciliğin Türkiye’de olduğu kadar yaygın ve etkili olduğu örneklere dünyada rastlamak zordur. Türkiye’de özel dershanelere olan talebin yüksek oluşunun başlıca nedeni, üniversiteye olan taleple arz arasındaki uçurumun büyük oluşudur. ÖSYM tarafından her yıl açıklanan yerleştirme sonuçlarına göre, üniversiteye başvuran her 100 adayın yaklaşık 20’si lisans, 25’i önlisans programlarına yerleşirken, yarıdan fazlası açıkta kalmaktadır. Ülkemizde ortaöğretimi bitirenlerin sayısı ile yükseköğretim kontenjanlarının birbirine yaklaştığı, sorunun daha önceki yıllarda üniversiteye yerleşemeyenlerden kaynaklandığı, bu kitlenin zamanla eritilmesiyle sorunun çözümleneceği en yetkili kişilerce dillendirilmekte. Bu, gerçekçi bir tespit değil. Her yıl bir milyona yakın aday açıkta kalmasına rağmen bazı lisans programlarının boş kaldığı biliniyor. Türkiye’de üniversiteler arasında büyük bir kalite farkı var. İki milyona yakın adayın hedefi, herhangi bir lisans programına yerleşmek değil, ilk 100 bin, hatta ilk 50 binde yer alan programlardan birine yerleşmektir. Sonuç olarak adaylar arasındaki yarış, mezuniyetinde kendisine getiri sağlayacak gözde programlara girme yarışıdır. Dershanelere olan aşırı talep bu yarıştan kaynaklanmaktadır. Özel dershaneler, bu yarışın sebebi değil sonucudurlar. Bu yarış olduğu sürece özel dershanelere talep olacaktır. Görsel ve yazılı basın aracılığı ile yapılan değerlendirmelerde, özel dershanelerin varlığı; okullardaki eğitim kalitesinin düşük oluşu ile ilişkilendirilmektedir. Okullarımı TALEP NEDEN YÜKSEK? Dershanelerle ilgili tartışmalarda, sınav sistemi değiştirilerek ya da öğrenci seçmede merkezi sınavdan vazgeçilerek dershanelere olan ihtiyacın ortadan kalkacağı yönünde görüşler var, MEB ve YÖK’ün bu yönde çalışmaları olduğu dile getirilmektedir. Yükseköğretime geçiş sistemi değiştirilerek, dershanelere olan talep ortadan kaldırılabilir mi? Türkiye bunu geçmişte denedi. 1999’a kadarki uygulamada üniversiteye giriş, 9.sınıf öncesi müfredata dayalı ÖSS adı verilen birinci aşama ve lise müfredatına dayalı ÖYS denilen ikinci aşamadan oluşmaktaydı. 1999’da dershaneye olan talebin ortadan kalkacağı beklentisiyle, ÖSS korunarak ÖYS’nin kaldırılmasına ve ortaöğretim başarı puanının etkisinin yüzde ondan yüzde yirmilere çıkarılmasına karar verildi. Ancak sonuç beklenildiği gibi olmadı. Dershane sektöründeki büyüme daha da arttı. 1999’da 1.864 olan dershane sayısı, 2002’de 2.568’e, 2005’te 3.986’ya yükseldi. “Sınavda nasıl olsa soru sorulmuyor” gerekçesiyle, öğrencileri lise eğitimine motive etmede büyük sorun yaşandı. Daha açık bir ifadeyle lise eğitimi felç oldu. Bunun üzerine YÖK 2005’te üniversite giriş sınavında yeni bir düzenleme yaparak, lise müfredatı sınav kapsamına alındı ve ortaöğretim başarı notunun etkisi azaltıldı. Bu deneyim yetkililere, sınav sisteminin dershane faktörü nedeniyle değiştirilmemesi gerektiğini öğretti. Özel Dershanelere İhtiyaç Nasıl Ortadan Kalkar? Özel dershanelerin kapatılması gerektiği yönündeki açıklamalar çoğu kişinin kulağına hoş gelebilir. Ancak kapatılma kararının getireceği eksilerin ve artıların iyi düşünülmesi gerekmekte. Dershanelerin yasa ile kapatılmasının bir örneği, Güney Kore’de yaşandı. Güney Kore, 1980’de özel dershaneleri kanun gücüyle kapatmıştı ancak ortaya çıkan mahsurlarının görülmesi üzerine 2000’de yasaklamaya son verildi. Çözüm elbette, okullara paralel kurumlar haline gelen dershane yapılanmasına seyirci kalmak değil. Çözüm, temel eğitimi de kapsayan köklü bir eğitim reformundan geçmektedir. Bu reformun en önemli halkası, birçok gelişmiş ülkede olduğu gibi, lise sonrasında “lise bitirme” ya da “olgunluk sınavı” uygulamasına geçiştir. Her yıl açıklanan üniversite giriş sınavları, bu çözümün gerekliliğini açıkça gösteriyor. YGS 2013 sonuçlarına göre, sınava giren 1.743.855 adaydan soruların onda birinden daha azını doğru cevaplayabilenlerin yüzdeleri, matematikte %48, fen bilimlerinde %75’tir. Diğer yıllarda da buna yakın sonuçlar var. Bunun anlamı şu: Adayların yarıdan çoğu iki temel alanda lise mezuniyet yeterliliği taşımıyor. Lise diploması verilen bu öğrencilere üniversiteye girme umudu verilerek, dershanelere devamları özendirilmekte. Olgunluk sınavı uygulaması, bu anlamda bir filtre görevi yapacağı gibi, hem lise eğitimini öne çıkaracak hem dershaneye olan ihtiyacı önemli ölçüde azaltacaktır. Reformun diğer halkaları, ortaokuldan liseye geçişte etkin bir yönlendirme yaparak gelişmiş ülkelerde ol SİSTEM DEĞİŞTİRMEK ÇARE Mİ PEKİ, ÇÖZÜM NE?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle