Katalog

‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Uzaklardan bir negatif öjenizm örneği Tıpta ırkçılık ve öjenizm denildiğinde belleklerimiz Nazi Almanyası’na odaklanır. Haksız da değilizdir. İkinci Dünya Savaşı boyunca toplama kamplarında yaşananlar tüylerimizi fazlasıyla ürpertmeye yetecek türdendir. Ceyhun Balcı D Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1307 6 Nisan 2012 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CBT 1307/ 2 6 Nisan 2012 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul r. Mengele’yi bilmeyenimiz yok gibidir. Oysa daha fazlasını bilmeye gereksinim duyduğumuzun da hiç farkında değilizdir. Mengele bir asistandır. Hocasının buyruklarını yerine getirmiştir. Ona insanlık dışı deneyler yapma buyruğunu veren Dr. Ottmar Freiherr von Verschuer’in adını anımsayanımız var mıdır? İlginçtir! Mengele savaşı izleyen yıllarda yargılanırken, hocası bu yargılamadan bağışık tutulmuştur. Doğal olarak ırkçı tıp uygulamaları söz konusu olduğundaki algımız Nazi Almanyası ile sınırlıdır. Oysa, öncesi ve sonrası vardır. Öncesinde, Ada Avrupası’nda İngiltere’de doğmuştur öjenizm. Darwin’in biyoloji alanına yaptığı devrimsel nitelikteki katkılar ve sonrasında ortaya çıkan genetik bilimi olumlu ve olumsuz gelişmelere kaynaklık edecektir. Negatif öjenik uygulamaları bu olumsuzluklara örnektir. Yirminci yüzyılın başlarında ABD’ye göçen öjenizm kendisine yeni dünyada uygulama ortamı bulacaktır. Bu dönemde ABD’nin bir çok eyaletinde 60 bin dolayında insan son derece kutsal gerekçelerle kısırlaştırılacaktır. ABD deneyiminin o yıllarda Nazileşmeye doğru yol alan dönemin Almanyası ile sıkı bir ilişki içinde olduğu da çok bilinen bir durum değildir. ABD bir laboratuvar ve Nazi Almanyası da sınırsız özgürlüğe sahip bir uygulama alanı gibidir. İkinci Dünya Savaşı sonrasında her ne kadar bu anlayış sorgulanmış olsa da, sonlanmış değildir. Farklı kisveler ardında varlığını ve etkisini sürdürmüştür. İkinci Dünya Savaşı öncesinde başlayan, savaş sonrasında süren ve yakın zamanda sonlanan Tuskegee Sifiliz Çalışması ve Guatemala’da gerçekleştirilen cinsel yolla bulaşan hastalıklar çalışması acımasızlıklar listesindeki yerlerini almış olan olgulardan yalnızca bir kaçıdır. Tıp alanındaki ayrımcılık ve ırkçılık İkinci dünya Savaşı’nı izleyen yıllarda da varlığını sürdürmüştür. Bizlerin Nazizm ve faşizm algımızdan yararlanılmış olması da önde gelen etkendir. Gelişmeler dikkatle izlendiğinde ırkçı ve ayrımcı tıp anlayışının günümüzde de varlığını sürdürdüğünü fark etmek güç değildir. Aşağıdaki paylaşım bu saptamamızı doğrulayacak niteliktedir. Yeni öjenik yasasıyla Avustralyalı çocuklar ebeveynlerinin onamı olmaksızın kısırlaştırılabilecek: www.naturalnews.com/035185Australiasterilizationchildren.html Guguk Kuşu”nu Çok tanınmış sinema filmi “G (1975) izlediyseniz, akıl hastalarına frontal lobotomi yapılması ya da Jack Nicholson’un oynadığı akıl hastasına Elektrokonvülzif Tedavi uygulanması gibi rahatsız edici sahneleri anımsayacaksınız. Bugün, akıl hastalığı tedavisi olarak da adlandırılan bu korkunç yöntemlerin geçmişte kalmış uygulamalar olduğu düşünülebilir. Ancak, Avustralya’da verilen yeni bir yasa önerisi küçük çocuklara ailelerin onamı olmaksızın bu tedavilerin uygulanabilmesi ve yine ailelerin onamı olmaksızın kısırlaştırılması olanağı vermeyi tasarlamaktadır. Batı Avustralya Ruh Sağlığı Komisyonu (BARSK) ruh sağlığı tedavisinde, 18 yaş altı çocuklarda aile onamı, ve her yaşta kısırlaştırma yapılıp yapılmayacağına, psikoşirürji yöntemlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar vermede aile onamının göz ardı eden bir yasa tasarısı oluşturmuştur. Bir ruh sağlığı hekimi çocukları kendi iyiliği için bu tedavilere gereksinimi konusunda ikna edebilecektir; başka deyişle Avustralya toplumunun en küçük bireyleri öjenistlerin çalışmalarına açık hale getirilmiş olacaklardır. Bir korku filmine benzetilse de ne yazık ki bu tasarı gerçeği yansıtmaktadır. Bu tasarıya şu bağlantıdan erişilebilir: www.mentalhealth.wa.gov.au Kaynakça : Eugenics and Other Evils, G.K. Chesterton, Inkling Books, Seattle, 2000. Nazizm and Medicine, Daniel S. Nadav, The Hebrew University Magnes Press, 2009. From Darwin to Hitler, Richard Weikart, Palgrave Mc Millan, 2004. Bad Blood, The Tuskegee Syphilis Experiment, James H. Jones, The Free Press, 1983. First Do Harm.Nature, February 9, 2012. GÜNDEM Orhan Bursalı İstanbul dışında olduğundan bu hafta yazısını yayımlayamıyoruz obursali@cumhuriyet.com.tr http://orhanbursali.blogspot.com