17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) Dogma sorgulanabildiği sürece güçlüdür. Dogmatik düşünce ise sorgulanmadığı, ezberlendiği sürece. Biri risk alarak yukarılara uçmayı sağlayansa, diğeri hasbelkader gelinip konulmuş olan yere huzur içinde mıhlanmayı sağlar. Einstein nazariyelerinin ilmi kıymeti Felsefe ve İçtimaiyat Mecmuası’nın Haziran 1927 tarihli ikinci sayısında matematikçi Hüsnü Hamid Bey’in görelilik kuramlarıyla ilgili kitabı hakkında bir değerlendirme yayımlanmıştı. Osman Bahadır [email protected] “Ezber”in Verdiği Huzur Sayın Tınaz Titiz’in, 16 Mart 2012 tarihinde Cumhuriyet Bilim Teknoloji’de çıkan yazısının başlığı “Sorgulan(a)mayan Kalıplar Niçin Zararlıdır?” idi. Sorgulan(a)mayan ifadesi aslında yanlış bildiğimiz bir olgunun bir başka adı. O olgu “ezber”. Ezberi bellemek ile bir tutuyoruz ama bellemek başka bir şey. Ezberlemek ise sorgulamadan, sorgulayamadan kabul etmek. Bu ifadeler dogma ve dogmatik düşünce olgularını akla getiriyor. Onlar da ilk bakışta birbirlerine denk ifadeler olarak düşünülüyor ama arada bir fark var. Dogma, Sn.Titiz’in terminolojisinde “kalıp”a karşılık geliyor. Kalıpların ya da dogmaların kendilerinde aslında bir sıkıntı yok. Bunlar veri ve enformasyonun toplanmasında katalizör etkisi yapma açısından faydalı da. Yeter ki dogmadan dogmatik düşüce modeli çıkmasın. Yani kalıplardan ezber doğmasın. Dogmalar değiştirilemez, sorgulanamaz bilgiler, olgular olarak nitelendirilmesin. Dogma aslında sorgulanabildiği sürece güçlüdür. Çünkü sorgulandığı halde geçerliliğini koruyabildiği sürece dogmalığını sürdürür. Geçerliliği kalmadığında da zaten çöpe gider. Hal böyleyken dogmaları, belli koşullar çerçevesinde doğru olup olmadığını sorgulamadan kabul etmek statikliğe neden olur ki bu en basit anlamıyla ilerlemeyi engeller. Bir kaç basit örnekle inceleyelim. Dört dört daha sekiz eder. Bunu matematiksel düşünce modeli açısından bir dogma olarak kabul edebiliriz. Ama aritmetik, modüler matematik bilgi birikimimiz olmazsa dört artı dördün sıfır olduğunu reddederiz. Oysa evreninde sıfırdan yediye kadar rakamlar olan ve başka rakamları bilmeyen bir dünyada dört ile dördü topladığınızda sıfır elde ederiz. Dört artı dört ancak bildiğimiz onlu sistemde sekiz eder. Keza bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 derece etmesi olgusunu ele alalım. Bu da aslında tipik bir düzlem geometrisinde geçerli olan bir dogmadır. Düzlem geometrisi yerine küresel bir geometrik modeli baz alırsak 181’den tutun da 360 dereceye dek iç açıları olan üçgenler çizmek olasıdır. Faydalı dogmadan zararlı ve statikleştirici dogmatik düşünce tuzağına düşmemek için basitçe tek bir soru sormak gerekir. O soru da şudur : “Hangi koşullarda?”. Dogma olarak sunulan enformasyon hangi koşullarda geçerlidir? Bu tek soruyu sorabilmeyi sağlamakla bundan kaçınmak gerek bireysel gerekse de toplumsal düzeyde muazzam farklar yaratabiliyor; görüyoruz. Sorgulamak, tek bir soru sormakla sınırlı bile olsa, risklidir. Çünkü eğer bel bağlanan dogmanın bilinmeyen bir zaafı ortaya çıkarsa onun iflas etmesi söz konusu olacaktır. Bu da o dogmalara bel bağlamış birey ya da toplumların rahatının kaçması anlamına gelecektir. Ancak bu rahatsız edici modeli benimseyip de ilerlemiş olanların getirdiği yeni dogmalar, buluşlar, imkânlar, özgürlükler, kültürel ögeler olacaksa, kendisini dogmatik düşüncenin güvenli ortamına hapsetmiş olan birey ya da toplumlar, kendilerine zarar getirmemesi koşuluyla bunlardan istifade etmekten de geri kalmazlar. Çünkü olay onlar için doğadaki canlıların içgüdüsel deneyimleri düzeyinden öte bir şey değildir. Beni daha güçlü yapacak her şey gelsin. Başkası icat etmiş, ayağıma getirmiş bir önemi yok. Gücüm onu almaya, kullanmaya yetiyorsa alır kullanırım; yoksa yok olup gideceğim. Unutmamak gerekir ki bu içgüdü hepimizin içinde az ya da çok var. Çünkü öleceğini bilen tek canlı türüyüz! C sefe tetkiklerine kadar nüfuz eden bu nazariyeler; umhuriyet’in ilk yıllarında Kerim Erim, avampesendane (sıradan) bir alakadan sonra birMehmed Refik (Fenmen), Hüsnü Hamid denbire söndü. Binaenaleyh Hüsnü Hamid Bey bu (Sayman), Reşid Süreyya (Feza Gürsey’in eseriyle ilmi kütüphanemizi en eksik bir tarafınbabası) gibi bilim insanları, görelilik kuramlarını da çok muvaffakiyetle tamamlamış oldu. tanıtmak ve yorumlamak için kitap ve makaleler Eser; bir mukaddime (giriş), üç kısım ve bir hayayımlamışlardı. Darülfünun Fen Fakültesi’nde matimeden (sonuçtan) mürekkeptir. Mukaddimede tematik müderrisi olan Hüsnü Hamid Bey de, nazariyeyi takdim ve bu nazariyelerin ilmi kıymeti “Einstein Nazariyelerinin İlmi Kıymeti” başlıklı çahakkında nasıl hüküm vermek lazım geldiği, bilışmasını önce 1925 ve 1926 yıllarında Darülfürinci kısımda Einstein’dan evvel zaman ve mekan nun Fen Fakültesi Mecmuası’nda tefrika etmiş, sonkavramları hakkındaki nazariye ve bilgileri ve mara da 1926’da aynı başlıkla kitap halinde yayımtematiksel fiziğin halini anlatıyor ve yeni bir bilamıştı. (Milli Matbaa) limsel sentezin vücuda getirilmesinin gerekliliğiFelsefe ve İçtimaiyat Mecni izah ediyor. İkinci kısımda muası’nın daimi yazarlarından Einstein’ın özel ve genel izafiyet fizik muallimi M. İlhami Bey, nazariyelerini özetliyor. Üçünbu derginin Haziran 1927 tacü kısımda bu nazariyelerin kıyrihli ikinci sayısında (s.159) metini mevzubahis ediyor ve haHüsnü Hamid Bey’in bu kitatimede izafiyet nazariyeleri hakbını değerlendirmektedir. M. kındaki hükmü, Poincare’nin İlhami Bey yazısında (büyük ölbir cümlesiyle veriyor. çüde bugünkü dilimize dönüşEserin birinci ve ikinci kıtürülerek) şunları söylemeksımları çok iyidir. Üçüncü kıstedir: mını eksik görmemek müm“ Yayımlanışından beri beş kün değildir. Nazariyenin karaltı ay kadar zaman geçtiği şıtlarının söylediklerini özetlehalde bu eserden şimdiye kadar dikten sonra bunların, bilhassa hiçbir yerde bir eleştiriye rast bazılarının itirazlarının hatalagelmemekliğimizi fikir hayatırının gösterilerek yazılmamış mız için büyük bir ıstırap ile olması, bu karşıtların (bilhassa Matematikçi Hüsnü Hamid kaydetmeliyiz. Bergson gibi) ilmi şöhretleri (Sayman, 18901975) Eser, eğer bundan beş altı dolayısıyla büyük bir okuyucu sene evvel yayımlanmış olsaykitlesi üzerinde nazariyelerin dı, muhakkak böyle karşılanmayacaktı. İzafiyet naönemini azaltan bir tesir bırakır. zariyelerinin (teorilerinin) memlekette ilk bahİtirazlardan bazıları hakkında ayrı ayrı lehte ve solunduğu zamanlar hatırlanınca bununla ne dealeyhte çok şeyler söylenmiştir. İzafiyetçilerin bu mek istediğimiz anlaşılır. karşıtlara verdikleri cevaplar içinde çok önemli Anlamak arzusunun ilk ateşi tatmin edilemeolanları vardır. Bilhassa, ileride yeri geldiğinde bahyerek yavaş yavaş küllendikten sonra bugün bu yesedeceğimiz Bergson’un Durée et Simultanéité (Zani fikirlerden bahsetmemek bir adet hükmünü alman ve Eşzamanlılık) isimli eserindeki hatalarıdı. Gerçi Avrupa’da da bu nazariyenin romanlanın gösterilmesi dile getirilmeye değerdir. ra kadar yansıyan halk merakı son senelerde orBu noktalar hariç, Einstein nazariyelerine datadan kaybolmuştur. Lakin buna karşılık bilim muir memleketimizde söylenen sözler ve yazılan hitlerinde bu yeni nazariyeler icap eden alaka ile eserler arasında Hüsnü Hamid Bey’in bu kitabı, getakip edilmekte ve hatta kitap haline getirilmiş kısrek gayesi ve gerek yazılış tarzı itibarıyla çok özel mı Darülfünun tedrisatında yer tutmaktadır. Felve hatta diyebiliriz ki çok orijinaldir. Microsoft Türkiye’den gençlere staj olanağı CBT 1305/ 12 23 Mart 2012 M icrosoft Türkiye, Talent Explorer programında başarı gösteren 2. ve 3. sınıftaki üniversite öğrencilerine yönelik bir program hazırlıyor. Bu program ile gençler, farklı departmanlarda ve gerçek projelerde yer alarak profesyonel Microsoft ekibi ile deneyim kazanabilecek. Talent Explorer programında yüksek performans sergileyen öğrenciler, kendi sorumluluklarının yanı sıra, ortak bir projede yer alarak stajlarını tamamladıktan sonra uluslararası bir deneyim için MEA bölgesinde yer alan Microsoft şirketlerinde staj kazanma fırsatı elde edecek. Ayrıca, Microsoft’un Global yetenek programı MACH’a (Microsoft Academy for College Hires) başvuruları öncelikli olarak kabul edilecek. Global kültüre ve hızlı değişime uyum sağlayabilen gençler, başarılı bir kariyere ilk adım için 15 Nisan’a kadar https://careers.microsoft.com/search.aspx adresinden Microsoft Talent Explorer programına başvuruda bulunabiliyor. Programa yönelik seçme, yerleştirme süreci ise haziran ayında tamamlanacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle