16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNCEL TIP Mustafa Çetiner [email protected] www.mustafacetiner.com Sağlık Bu ülkenin genç insanlarına çağdaş yaşam için eleştirel aklın ve bilimin rehberliğini öğretecek örnekler sunamazsak, birileri bunların yerine beyinleri hurafeler, yalanlar, dogmalarla dolduracak ve bu ülkeyi ortaçağ karanlığının kucağına terk edecekler. Kış aylarında gebelik Yaşamınızın çok önemli bir dönemini kapsayan gebelik, yılın her döneminde harika bir duygudur ancak kış döneminde daha özel bir durumdur. Kış döneminin kendisine özgü bazı özellikleri var dolayısıyla eğer gebeliğiniz kış döneminde geçiyor ise sizin için bazı önerilerimiz olacak. Dr. Cem Ayhan, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı İki Kayıp Ve Bir Kitap Ölüm haberlerini peşi peşine duydum. İlk olarak Prof. Dr. Atilla Yalçın… Sonra E. Donall Thomas… Bu iki ölüm haberini takiben İstanbul Maltepe Mürüvvet Hanım İlkokulu’nda dağıtılan o talihsiz kitabı öğrendim ve onunla ilgili haberleri okudum. Prof Dr. Atilla Yalçın bir kan hastalıkları profesörüydü. Ülkemizde ilk kemik iliği naklini gerçekleştiren ekibin üyesiydi. E Donall Thomas ise Kemik İliği Nakli uygulamasını dünyada ilk gerçekleştiren bilim adamıydı. İkisi de birer öncüydü. Hayatlarını da hep bu sorumlulukla yaşadılar. E. Donall Thomas, yerleşik inanışların arkasına bakabildiği için kan hastalıkları tarihinin ölümsüzleri arasına girmeyi başarabildi. Onun cesareti ve bilinmeyenlere olan merakı günümüzde binlerce insanın yaşamının kurtulmasını sağladı. Donall Thomas kemik iliği nakli konusunda yaptığı çalışmaları nedeniyle 1990 yılında Nobel Bilim Ödülü ile onurlandırıldı. Prof. Dr. Atilla Yalçın ise 1984 yılında GATA Tıp Fakültesi HematolojiOnkoloji Bilim Dalı ekibiyle beraber ülkemizdeki ilk kemik iliği naklini gerçekleştirdi. Atilla Öğretmen, en azından benim izlediğim son 15 yıl içinde Türk Hematoloji Camiası’nın içinde hep birleştirici, yapıcı bir tutum izledi. Donall Thomas’ın ölüm haberi bütün ABD’de büyük bir yankı buldu. Medya 92 yaşında yaşamını yitiren Thomas’ı “Kemik iliği naklinin babası olarak” sonsuzluğa uğurladı. Biz Prof. Dr. Atilla Yalçın’ın kaybıyla elbette çok sarsıldık, üzüldük. Ama daha fazlasını yapabilir miydik diye sormadan edemiyorum. Ülkemizde bir Hematoloji Derneği, bir de Hematoloji Uzmanlık Derneği var. Beklentim bu iki derneğin onun isminin devamlı hatırlanmasını sağlayacak bir etkinlik yapmalarıdır. Bu konu çok önemli, çünkü geçmiş ile bağlarımız ancak değerlerimizi hatırlayarak kuruluyor; onlara hak ettikleri değeri vererek olgunlaşıyor. Geçtiğimiz günlerde Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin üçüncü sınıf öğrencilerine hematoloji dersleri anlattım. Karşımdaki öğrencilerin yüksek motivasyonu, ilgisi öylesine inanılmaz, öylesine cesaretlendiriciydi ki. Bu genç insanlara karşı sorumluluklarımız var. Sadece ülkemizin bu en şanslı gençlerinin değil, ama ülkemizde yaşayan her çocuğun, gencin, erişkinin gerçek anlamda “rol modellere” gereksinimi var. Onlara doğru olanı gösterecek, doğru olanı yaparken tatmin olmalarını sağlayacak, çağdaş yaşam için eleştirel aklın ve bilimin rehberliğini anımsatacak örneklere gereksinimleri var. Neden mi? Çünkü bu ülke inanılmaz bir cahilliğin, sapkınlığın, bilgisizliğin, çağdışılığın, ilkelliğin içine savruluyor da ondan. İşte size taptaze bir örnek. İstanbul’un göbeğinde ilkokul öğHer Taş Cevher Değildir” isimli kitaptan rencilerine dağıtılan “H alıntılar. Albert Einstein için çorapsız dolaşır, ayda bir yıkanır, sabun yemekten çok hoşlanır, pistir, saçlarını taramaz yazıyor bu kitapta. Charles Robert Darvin için yazılanlara bakın. “Küçük Charles’ın iki derdi vardır. Birincisi Yahudi’dir ve kendini gizlemek zorundadır. İkincisi çıkık alnından, iri burnundan ve şekilsiz dişlerinden nefret eder. Okuldan ziyade hayvanat bahçesine takılır, maymunlara fıstık atar.” Körpe beyinlere okutulmaya çalışılan bu kitapta Shakespear’e, Puşkin’e, Thomas Edison’a, Sigmund Freud’a, Sütçü İmam’a, Afife Jale’ye küfürler, hakaretler yer alıyor. Sorumluluklarımıza sahip çıkmalıyız, yoksa yarın çok geç olabilir. Ö ncelikle kışın gebe olmanın en iyi yanı gebelik sırasında artan vücut ısınızın, yani sıcaklık hissinin, doğal olarak havadaki soğuma nedeniyle sizi daha az rahatsız etmesi olacak. Artan metabolizma hızı ve hormonlar nedeniyle gebelerin vücut ısılarında bir miktar artış beklenir, yazın gebe olanlarda bu durum çok sıkıntılı bir döneme yol açarken kışın bu rahatsızlık yaşanmıyor, bu açıdan şanslısınız. Bu işin dezavantajı ise şu: Artan vücut ısısı nedeniyle gebelerde üşüme hissi azalıyor ve bunun doğal sonucu olarak rahat hareket eden gebelerde başta gribal enfeksiyonlar olmak üzere üst solunum yolu enfeksiyonları, hatta idrar yolu enfeksiyonları sıkça oluşabiliyor. İşte burada iş size düşüyor, gerekli tedbirleri almak şart. Ayaklarınızı koruyacak uygun bir ayakkabı kullanın, uygun pamuklu veya yünlü bir çorabı kullanın. Sizin duruşunuzu destekleyen, tabanı rahat ve kaymayan bir ayakkabı önerilir. Özellikle iç giyime dikkat ediniz, bel bölgenizin çıplak kalmaması önemli. Unutmayın siz kilo aldıkça ve karnınız genişledikçe belinizin açıkta kalması ihtimali artıyor. Tek kalın bir giysi yerine daha ince ama birkaç kat giyinin. Gerekirse çıkartabilirsiniz. Ayak sağlığınızı önemseyin ve düzenli olarak ayak bakımı yaptırın, sürekli kapalı kalan ayaklarda enfeksiyon gelişme ihtimali artar. Ayaklarınızda şişme, varislerde artış izlerseniz gebeler için yapılmış varis çorapları iyi bir tedavi seçeneği olacaktır. Düzenli hareket etmek önemlidir, evin içinde sürekli olarak kalmak başta dolaşım problemleri ve kilo artışı olmak üzere pek çok soruna yol açabilir. Yürüyüşten vazgeçmeyin. KIŞ GEBELİĞİNİN DEZAVANTAJLARI VE ÖNLEMLER hem kış mevsimi nedeniyle idrar yolu enfeksiyonları ciddi sorunlara yol açabilir. Kasık bölgesinde dolgunluk hissi, idrar yaptığınız halde rahatlayamamak, idrarın koyulaşması, idrarın çay renginde olması bir idrar yolu enfeksiyonun ilk belirtileri olabilir. İdrar yolu enfeksiyonu erken doğumlara yol açabilen ciddi bir problem olabilir. Genital hijyene dikkat etmek ve bol sıvı almak en önemli koruma yöntemleridir. Karın bölgesinin sıcak tutulması gerekli ve sizi rahatlatacak bir önlemdir. Buna rağmen enfeksiyon yaşadığınızda mutlaka tıbbi yardım isteyiniz. Cildiniz için nemlendiriciler kullanın. Soğuk hava başta yüzünüz ve elleriniz olmak üzere cildinizde ciddi bir kurumaya yol açacaktır; çoğu kez bu kuruma ciltte çatlaklara yol açar. Eğer gebeliğinizin ilk 3 ayını tamamladıysanız grip aşısı olabilirsiniz. Grip (influenza gurubu virüslerle oluşur). Eğer grip olursanız korkmayın. Pek çok grip ilacı gebelikte güvenle kullanılabilir. Parasetamol en sık tercih edilen ağrı kesici ve ateş düşürücüdür. En iyi tedavinin dinlenmek olduğunu unutmayın, birkaç günlük istirahat daha kolay atlatmanızı sağlayacaktır. Kızamıkçık ve suçiçeği çok bulaşıcı ilkokul çağındaki çocukların hastalığıdır. Çevrenizde bulaşıcı hastalığı olanlardan korunmanızda fayda var. Eğer bu hastalarla temas olursa doktorunuzla tedavi için başvurunuz. Ateşiniz çıkarsa mutlaka doktorunuzla görüşün, antibiyotik tedavisi her zaman gerekli değildir ancak bu kararı doktorunuz verebilir. Ilık suyla duş almak sizi rahatlatacaktır. Gebelik döneminde aşırı sıcak su kaynaklarından uzak durmanızda fayda var. Sauna ve hamam zararlı olabilir. Eğer nefes darlığı, alerjik astım gibi hastalıklarınız varsa temiz hava almak , bulunduğunuz ortamı havalandırmak sizin için hayati öneme sahip. Pasif sigara içicisi olmayın. Kapalı mekanlarda yanınızda sigara içilmesine izin vermeyin. Bir kaç öneri de yemek yemekle ilgili olacak. Başta çerez ve meyveler olmak üzere tükettiğiniz gıdaların miktarına özellikle dikkat ediniz. Kış dönemi gebelerin çok kolay kilo aldıkları bir dönemdir. Yediğiniz şeyler sağlıklı gıdalar bile olsa, miktar onları zararlı hale getirebilir. Bir kaç mandalina yemek sağlıklı olabilir ama 1 kg tüketmek size kilo olarak geri dönebilir. C İ L T S O R U N L A RI V E SA L G I N HASTALIKLAR PASİF İÇİCİ OLMAYIN ENFEKSİYONLARA DİKKAT Hem gebelik nedeniyle artan vajinal salgılar, CBT 1337/ 17 2 Kasım 2012 Kış döneminin sizi depresyona sokmasına izin vermeyin. Mevsim dönümlerinde, sürekli soğuk ve kapalı hava, evde uzun dönem kalmak, gebelik dönemindeki duygusal değişikliklerle bir araya geldiğinde depresyona yol açabilir. Seyahat edebilirsiniz, temiz hava, yer değişikliği, aile ve arkadaş ziyaretleri depresyonun oluşmasını engeller. Susama hissiniz olmasa bile bol bol su için, artan metabolizma nedeniyle sıvı ihtiyacınız artıyor. En sağlıklı sıvı sudur. DEPRESYONA İZİN VERMEYİN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle